ARNAVUTLUK

TİRAN

Balkan ülkelerinden birisi olan Arnavutluk son yıllarda özellikle deniz Turizmi ile adını duyurmayı başarmıştır. Uçsuz bucaksız Adriyatik sahil şeridinde bulunan kumsalları ile son dönemin popüler ve ucuz tatil merkezlerinden birisi olmayı başarmıştır.

Tiran, Avrupa başkentleri içinde Vatikan ile beraber sınırları dahilinde Mcdonalds bulunmayan iki başkentten birisidir. Ülke genelinde birkaç tanesi müze haline çevrilmiş yaklaşık 750000 adet sığınak bulunmaktadır.

Özellikle Durres, Ksamil ve Vlaznia gibi turizm şehirlerine sahip Arnavutluk’un başkenti Tiran hakkında size bazı bilgiler vermek istiyorum.

Tiran, Arnavutluk’un başkenti ve aynı zamanda en büyük şehridir ve yaklaşık 800.000 nüfusa sahiptir.

Şehrin adı eski Yunanca’da mutlak bir güce sahibi yönetici anlamına gelmektedir. Tiran, Dalmaçya Kıyılarına bağlantısı olmamasına rağmen, Arnavutluk’un sahil kesimine ulaşmak için en uygun geçiş noktasıdır. Şehir kamu kurumları ve özel üniversitelere ev sahipliği yapmaktadır ve aynı zamanda ülkenin siyasi, ekonomik ve kültürel yaşam merkezidir.

Tiran Şehir merkezi oldukça küçüktür ve Gezilecek yerler görece olarak birbirine yakın mesafede yer almaktadır.
VİZE

Arnavutluk TC vatandaşı Bordo (Umuma Mahsus), Yeşil (Hususi), Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşlarından Vize istememektedir. 90 gün süresince ülkeyi vizesiz olarak ziyaret edebilmeniz mümkündür.
HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM (TİRAN HAVALİMANI)
OTOBÜS

Havalimanı Otobüsleri

Başkent Tiran’ın 11 km Kuzeybatısında bulunan ve merkeze 17 Km. uzaklıktaki Tiran Nene Tereza Uluslararası Havalimanından Şehir merkezine LU-NA Shpk firmasının Otobüsleri ile ulaşabilmeniz mümkündür.

Otobüsler Havalimanı çıkışınıda yer alan otobüs duraklarından Şehir merkezine ve Şehir Merkezinde yer Alan Opera ve Bale Tiyatrosunun Arka tarafından havalimanı istikametine hizmet vermektedir. Tek Yön Bilet ücreti 250 LEK’tir.

Otobüsler Şehir merkezi – Tiran Havalimanı arası 07:00-23:00 Saatleri arasında ve Havalimanı – Şehir Merkezi arasında 08-00-24-00 saatleri arasında her saat başı hareket etmektedir.
TAKSİ

11 km uzaklıktaki Tiran Uluslararası havalimanından şehir merkezine ulaşım için bir başka yöntem İse Taksilerdir. Havalimanı şehir merkezi arası ortalama ücret 2500 Lek’dir. Arnavutluk’da taksiciler yüksek fiyat söylemeleri ile ünlüdür bu yüzden havalimanından şehir merkezine giderken mutlaka lisanslı taksiler ile yolculuk etmeli ve Taksimetre açılmasını talep etmelisiniz.

Tiran havalimanı Lisanslı Taksi şirketi Tiataxi firmasıdır.

Çağrı merkezi: + 355699999300 /

+ 355696065444 / + 355696065333

Email: info @ tiataxi.al / operation @ tiataxi.al

Web sitesi: tiataxi.al
UBER VE BOLT (TAXIFY)

Tiran’da UBER ve Taxify Yok.

Tiran’da UBER ve TAXIFY (BOLT) uygulaması bulunmamaktadır.
KONAKLAMA

Tiran’da Her Bütçeye Göre Konaklama Mevcut

Tiran’da Konaklama için merkezi konuma yakın birçok otel ve hostel bulunmaktadır. Ulaşım ücretleri çok ucuz olduğundan Tiran’da Şehir merkezinden uzakta bile kalabilmeniz mümkündür. Tiran’da konaklama için kıstas almanız gereken yer şehir merkezinde bulunan İskenderbey Meydanıdır. Konaklama seçimi yaparken bu bölgeye olan uzaklığı dikkate almanız yararınıza olabilir. Tiran’da çok sayıda kiralık ev mevcuttur. Konumu ve kalitesine göre gecelik 120-200 TL’ye çok güzel evlerde kalabilmeniz mümkündür. Hostellerin gecelik fiyatları ise 50-150TL, Otel fiyatları ise konum ve kalitesine göre gecelik 200 TL’den başlamaktadır. Benim size tavsiyem buraya tek yada arkadaşlarızla geldiğinizde kendi rahatınız için ev kiralamanız yönünde olacaktır. Ev kiralamadan önce mutlaka yorumları okuyunuz.
ARNAVUTLUK PARA BİRİMİ

Arnavutluk Para Birimi LEK

Ülkenin ulusal Para birimi;

Arnavutluk Lek’i (LEK)’dir.

20 Lek = 3.73 TL ( Güncel Kur )

Bazı işyerleri Euro Kabul etmektedir. Fakat para üstünü genelde ülke para biriminde verilmektedir.
TELEFON / SİM KART

Vodafone ve Türk Telekom hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması bulunmaktadır. Kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz. Turkcell Şebekesinin hali hazırda Anlaşması bulunmamaktadır.

Arnavutluk’da Sim kart fiyatları oldukça ucuzdur. Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda Vodafone, Telekom Albania ve ALB Telekom şebekelerine ait 14 gün geçerli sim kartlar içinde 10 GB interneti ile ortalama 1300 LEK ( 10 Euro)’ya satılmaktadır. Tüm operatör fiyatları aşağı yukarı aynıdır. Daha düşük yada daha yüksek paketlerde mevcut olup kartı aldığınız yerden Kimlik veya Pasaportunuz ile aktivasyon yaptırmayı unutmamanız gerekmektedir.

Sim kart fiyatları ve Tarifeler ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://prepaid-data-sim-card.fandom.com/wiki/Albania web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Tiran’da bir çok Noktada WİFİ (Kablosuz Bağlantı) bulunmaktadır.
MARKET – ALIŞVERİŞ

Çok sayıda Süpermarketin bulunduğu Tiran’da en uygun süpermarketler Carrefour, Conad ve Eko’dur.
KREDİ KARTI

Tiran’da kredi kartının kabul edildiği yerler genelde üst sınıf alışveriş noktalarıdır. Alışveriş yapmadan kredi kartının geçip geçmediğini sormanız yararınıza olabilir. Havalimanı-Şehir merkezi arası çalışan taksiler Euro kabul etmektedir.
RESMİ DİL VE HALK

İnsanlar size ilk bakışta soğuk gelebilmektedir. Fakat yardım istediğinizde sizi pek geri çevirmemektedirler. Arnavutluk’ta Resmi dil Arnavutça’dır. Balkan ülkelerinde konuşulan diğer dillere benzerliğinden dolayı Boşnakça, Sırpça, Slovence, Makedonca ve Hırvatça bilen biriside Arnavutlar ile kolay iletişim kurabilmektedir. Ayrıca Bazı Arnavutlar Türkçe konuşabilmektedir. Ülkede İngilizce eğitimi son yıllarda arttırılmıştır. Özellikle 25 yaş altı gençler ingilizce bilmektedir.
DÖVİZ / PARA BOZDURMA

Döviz bozdurmak için hafta içi mesai saatlerinde bankaları ve Şehir merkezi çevresinde bulunan Döviz bürolarını tercih edebilirsiniz. Döviz büroları arasındaki kur farkları genel itibari ile oldukça azdır ve para bozdurma işleminizden genel olarak ortalama 20 LEK (2 TL) komisyon kesilmektedir. Nakit ihtiyaçları için ise 7/24 ATM’leri kullanabilirsiniz. Fakat paranızı bozdurmadan önce mutlaka daha yüksek komisyon olup olmadığını sormanız gerekmektedir. Havalimanlarda kur farkları çok yüksek olduğundan paranızın sadece küçük bir kısmını burada bozdurmanızı tavsiye ediyorum.
GÜVENLİK

Tiran güvenli sayılabilecek bir şehirdir. Fakat özellikle Toplu taşıma araçlarında ve bazı ıssız sokaklarda hırsızlık ve gasp vakaaları yaşanmakta olup dikkatli olunması gerekmektedir.
SAĞLIK

Ülkenin en büyük hastanesi, 500 civarındaki doktor kapasitesiyle Tiran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’dir. Anılan Hastane, QSUT adıyla da bilinmektedir. Arnavutluk özel ve devlet hastaneleri koşullarını düzeltme yolunda mesafe kaydetmektedir. En iyi seçenekler Medivia Hastanesi ve Özel Hygea (Yunan Hastanesi)’dir. Medivia Hastanesi bir Türk hastanesi olup Türk doktor ve sağlık görevlileri de çalışmaktadır. Tiran Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesindeki doğumevinin belli bir standardı yakalayabildiği ifade edilmektedir. Her alanda olduğu gibi, sağlık alanında da özel kurumlar faaliyete geçmektedir. Çoğu poliklinik ve tahlil merkezi olan bu özel kurumlarda yetenekli doktorlar görev yapmaktadır. Türklere ait diş muayene ve laboratuvarları da mevcuttur. Bu özel kurumların koşulları devlet hastanelerininkine göre çok daha iyidir ve fiyatları oldukça makuldür.

Ayrıca Hangi tür Pasaporta sahip olursanız olun yurtdışı seyahatlerinize çıkmadan önce her ihtimale karşı Yurt Dışı Seyahat Sağlık Sigortanızı yaptırmayı unutmayın.

Seyahat sağlık sigortalarının fiyatları 7 gün geçerli olmak üzere ortalama 5-8 Euro arasında değişmektedir.

Yurtdışında sağlık hizmetlerinin çok pahalı olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın.

Bu aşılar ile ilgili ayrıntılı bilgi ve tedavi olabileceğiniz hastane listesi için https://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/AL web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
İÇME SUYU

Ülkedeki altyapı ve temizlik koşulları giderek iyiye gitmektedir. İçme suyu tercihe göre piyasadan temin edilebilmektedir.

Tepelene, Lajhthiza, Qafshtama, Spring Arnavutluk’ta tercih edilen yerel su markalarından en önemlileridir.
ARAÇ KİRALAMA

Tiran’da gezip görülebilecek tüm noktalar hemen hemen yürüme mesafesindedir. Yine de Tiran’a gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan çok sayıda kiralama şirketlerini düşünebilir yada gelmeden online olarak araç kiralayıp buradan teslim alabilirsiniz… Şehirde toplu taşıma ağı oldukça gelişmiştir. Ayrıca Tiran’da Park yeri bulmakta büyük sorun teşkil etmektedir. özellikle yaz aylarında ve mesai saatleri çıkışlarında Trafik çok yoğun olabilmektedir. Benim tavsiyem şehirde bulunan toplu taşıma sistemlerini kullanmanız yönünde olacaktır.
HAVA DURUMU

Ülke genelinde Kışlar Ilıman ve Yağmurlu Yazlar ise Sıcak ve Kuru geçmektedir.

Özellikle kış aylarında buraya gelmeyi düşünenlerin Eldiven, Kazak, Bere, Bot ve Atkılarını getirmelerini tavsiye ediyorum.
TİRAN’DA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Tiran’da görülmesi gereken az sayıda tarihi ve turistik yapı bulunmaktadır ve bunların bir çoğu birbirine yakın mesafede bulunmaktadır. Görülmesi gereken en önemli yerler ise şunlardır;
İSKENDERBEY HEYKELİ

Şehir merkezinde yer alan bu anıt aynı zamanda adınıda verdiği İskender Bey meydanında yer almaktadır. Burada bulunan anıt Arnavutluk’un ulusal kahramanı İskender Bey adına inşa edilmiştir.

Odhise Paskali tarafından tasarlanan ve 11 metre yüksekliğindeki bu anıt 1968’de İskender Bey’in 500. ölüm yıldönümünde dikilmiştir.
TİRAN ULUSAL TARİH MÜZESİ

Ulusal Tarih Müzesi, Şehir merkezinde İskender Bey meydanında yer alan tarihi bir müzedir. 28 Ekim 1981’de açılmış ve 27.000 metrekarelik bir alana sahiptir. Ayrıca 18.000 metrekarelik kısmıda yıl içinde düzenlenen fuarlar için kullanılmaktadır.

Müzenin girişinin hemen üstünde, Arnavutluk tarihinin eski ve modern şahsiyetlerini betimleyen Arnavutlar başlıklı büyük bir duvar mozaiği bulunmaktadır. Müze Antik Çağ Eserleri, Orta Çağ, Rönesans, Bağımsızlık, İkonografi, Ulusal Kurtuluş Savaşında kullanışmış eserleri içermektedir.

Pazartesi günleri kapalı olan bu Müze Salı – Cumartesi günleri 10:00-17:00, Pazar günleri ise 09:00-14:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Müze giriş ücreti yetişkinler için 200 Lek’tir.
ETHEM BEY CAMİİ

Hacı Ethem Bey Camii iskender Bey meydanında yer almaktadır. Komünist yönetim zamanında kapatılan cami 1991 yılında ibadethane olarak yeniden açılmıştır. Cami açılışına yaklaşık 10.000 kişi katılmıştır. Dışardaki ve revaktaki freskler, İslam sanatında nadir görülen motifleri, ağaçları, şelaleleri ve köprüleri göstermektedir.

İnşasına 1791 veya 1794’te Molla Bey tarafından başlatılmış ve 1819 veya 1821’de Süleyman Paşa’nın torunu olan oğlu Haxhi Ethem Bey tarafından bitirilmiştir.

Camiinin gezilmesine namaz vakitleri dışında izin verilmektedir.
SAAT KULESİ

İskender Bey meydanında bulunan tarihi Saat Kulesi, 1822’de Başkent Tiran da, Saat kulesinin yanındaki Ethem Bey Camii’ni de bitiren bir Bejtexhinj şairi olan Ethem Bey tarafından yaptırılmıştır.

Saat kulesi Osmanlı Türkleri tarafından yaptırılmıştır ve ilk zamanlarda içerisinde Venedik’ten getirilmiş bir çan bulunmaktaydı ve her saat başı olarak bu çan çalmaktaydı.

Yapıldığı dönemde kentin en yüksek binası olan Saat kulesinde spiral şekilde 90 basamaklı bir merdiven bulunmaktadır. Saat kulesinin yüksekliği ise 35 metredir.

1928’de Tiran Belediyesi, mevcut olan saatin yerine Almanya’dan yeni bir saat almıştır. Saat, II. Dünya Savaşı sırasında bombalamalarla tahrip edilmiş ve ve bu saatin Kadranı 1946’da Shkodër’deki bir kiliseden gelen Romen rakamlarıyla değiştirilmiştir. 1970 yılında, Roma rakamlı saat, Çin üretimi bir saatle değiştirilmiştir. Kule 1981’de ve 1999’da da tadilattan geçirilmiştir. Kulenin tepesine erişim 1996’dan beri ücretsizdir.
BUNKART YERALTI MÜZESİ -1- (SIĞINAK)

Bunk’art 1 Müzesi Şehirden 15 dk Uzaklıkta

Nisan 2016’da “Bunk’Art” yeraltı müzesi halkın ziyaretine açılmış ve uzun yıllar yeraltı sığınağı olarak kullanılmış Dajti dağı eteklerinde bulunan Tiran’ın en önemli ziyaret noktalarından birisidir.

1978 yılının Haziran ayında, diktatör Enver Hoca, O zaman komünist hükümet tarafından inşa edilen nükleer saldırılardan korunulması maksadıyla bu sığınağı açmıştır.

106 odalı 5 katlı bir yeraltı sığınağı olan bu yer şimdi ise “Bunk’Art” adı verilen tarihi-sanatsal bir merkeze dönüştürülmüştür.

“Bunk’Art” içersinde;

1) İtalya’nın Arnavutluk’a girişinden itibaren, Arnavut halkının direnişi ve İtalya’nın teslim olması. (1939-1943),

2) Savaş Sırasında Diplomasi (1941-1945),

3) Alman işgali ve Arnavut direnişi, Arnavutluk’un gücü ve kurtuluşu mücadelesi (Eylül 1943 – Kasım 1944),

4) Savaştan Sonra: Umut ve Hayal kırıklığı 1945 – 1947),

5) Kırmızı Arnavutluk (1945-1990).

6)Enver Hoca’nın Odası, 7) Mehmet Shehu’nun Odası, 8)Askeri İrtibat Müzesi, 9)Tabur Müzesi , 10) Memur Odası,11) Genel Merkez Personel Odası, 12) Telekomünikasyon Müzesi.

Şehir merkezinde Saat kulesi yanından (Saat kulesini karşınıza aldığınızda sola doğru 200 mt yürüdüğünüzde göreceğiniz otobüs durakları), 1 Numaralı Center-Porcelan otobüslerini kullanarak Bunkart 1 Müzesine ulaşabilirsiniz. (Müze Dajti Dağı Teleferiğine oldukça yakın konumdadır). Otobüs bileti ücreti ise 40 LEK’tir. Bileti otobüs Şoföründen alabilirsiniz.

Müze Pazartesi Hariç haftanın diğer günlerinde 09:00-16:00 arası açık olup ödemeler sadece Nakit olarak kabul edilmekte olup, Müze giriş ücreti ise Kişi başı 500 LEK’tir.
BUNKART YERALTI MÜZESİ -2- (SIĞINAK)

Bunk’Art Müze Girişi
Bunk’Art Müze İçi
Bunk’Art Müze İçi

Bunkart 2, Tiran’da Kurtuluş Günü kapsamında, 17 Kasım’da Tiran’da açılan en yeni müzedir. Bu çok gizli nükleer sığınak, şimdi Komünist dönem polisinin rejimin muhaliflerine nasıl zulmettiğini göstermek amacıyla Kamu Düzenleme Bakanlığı’nın arkasında Tiran’ın tam merkezinde yeni bir yer almaktadır (Saat Kulesinin Tam Arka Cephesinde). Nükleer bir saldırı durumunda elit polis ve içişleri bakanlığı görevlilerine sığınmak üzere 1981 ve 1986 yılları arasında 2,4 metre kalınlıkta beton duvarlara sahip 1.000 metrekarelik (1,077 metre kare) sığınak inşa edilmiştir. Daha sonra Müzeye dönüştürülen bu sığınak, 1945’ten 1991’e kadar 100.000 Arnavut’un siyasi zulmünü resmeden fotoğraf ve teçhizatı sergilemektedir.

Müze Pazartesi Hariç haftanın diğer günlerinde 09:00-16:00 arası açık olup ödemeler sadece Nakit olarak kabul edilmekte olup, Müze giriş ücreti ise Kişi başı 500 LEK’tir.
DAJTI DAĞI TELEFERİĞİ

Tiran’da yapılabilecekler sınırlı olduğundan eğer zamanınız varsa size Dajti Dağında yürüyüş yapmanızı tavsiye ediyorum. Muhteşem bir Tiran Manzarasını seyredebileceğiniz bu nokta da gerçekten harika bir zaman geçirebilirsiniz.

Teleferik ile neredeyse Dajti Dağı’nın en tepesine kadar çıkabilmeniz mümkündür. Aynı zamanda Balkanlar’da bulunan en uzun teleferik buradadır ve 4,7 km uzunluğundadır. Tek tön yolculuk ortalama 15 dakika sürmektedir ve yolculuğunuz boyunca yemyeşil ormanları çiftlikleri ve tepeleri görebilmeniz mümkündür.

Teleferik Salı Günleri hariç haftanın tüm günlerinde hizmet vermekte olup, Gidiş-Dönüş yolculuk ücreti ise 800 LEK (42 TL)’dir.

Teleferik 01 Mayıs – 31 Ekim arası 09:00-21:00, 01 Kasım – 30 Nisan tarihlerinde ise 09:00-19:00 saatleri arasında hizmet vermektedir.

Teleferik ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://dajtiekspres.com/v1/ websitesini ziyaret edebilirsiniz.

Şehir merkezinde Saat kulesi yanından

1 Numaralı Center-Porcelan otobüslerini kullanarak teleferik’e ulaşabilirsiniz. Otobüslerin son durağı teleferik’dir. Otobüsler yıl boyu 05:30 -24:00 saatleri arasında hizmet vermekte olup tek yön otobüs bileti ücreti ise 40 LEK’tir.
HEDİYELİK EŞYA

Tiran’da özellikle İskenderbey meydanı ve caddesi çevresinde çok sayıda hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar ve Seyyar Tezgahlar bulunmaktadır. Pazarlık yapabilirsiniz.
TİRAN GECE HAYATI

Tiran canlı sayılabilecek bir gece hayatına sahiptir. Özellikle hafta sonları eğlence sabahlara kadar devam etmektedir. Şehrin eğlence merkezleri ise Şehir merkezinde yer alan İskenderbey meydanı çevresinde toplanmıştır. Çok sayıda gece kulubü, Bar, Kafe ve Pub’lar bulunmaktadır.
KOMITETI – KAFE MUZEUM

Komiteti – Kafe Muzeum (BP) – Komünist gereçlerle süslenmiş ve şehirdeki en büyük ve en lezzetli İçecek çeşitlerini bünyesinde barındıran aynı zamanda kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapan önemli bir Bar’dır. Tiran’da mutlaka görülmesi gereken bir yerlerin başında gelmektedir.

Adres : Rruga Fatmir Haxhiu

Çalışma Saatleri : 08:00 – 05:00
CHECKPOINT CHARLIE

Tiran’da bulunan en ünlü gece kulüplerinin başında burası gelmektedir. Özellikle hafta sonları aşırı kalabalık olmakta ve genel itibari ile yalnız erkeklerin girişine müsade edilmemektedir.

Adres : Brigada Tete

Çalışma Saatleri : 23:00 – 05:00
TİRAN MUTFAĞI

Tiran özellikle çok çeşitli ve lezzetli yöresel yemekleri ile dikkat çekmektedir.

1- Elbasan Tava

Arnavutluk’un en tanınabilir ve Bizim mutfağımızda da yer alan en meşhur yemeği olan Elbasan Tava, Kavrulmuş Dana etinin üzerinde eritilmiş Kaşar ile servis edilmektedir.

2- Gjelle

Kısık Ateşte pişirilmiş et ve taze sebzeler ile servis edilmekte olan ve özellikle Arnavut halkı tarafından öğle yemeklerinde sevilerek yenen bir çeşit salatadır.

3- Fergese

Fërgese ya da bilinen adıyla Fërgese Tirane; et içermeyen, geleneksel bir Arnavut yemeğidir. Kırmızı ve yeşil biberlerin ince dilimlenmiş domates ve soğanlarla beraber sunulduğu bu meze genelde ana yemeğin yanında servis edilir.

4- Japrak

Japrak; salamura yapılmış asma yapraklarının pirinç, soğan ve tercihe göre eklenen kıymayla hazırlanan bir iç malzemesiyle doldurularak sarıldığı bir atıştırmalıktır. Türk mutfağında yaprak sarma veya dolma adıyla yapılan bu yemek pişirilip sıcak servis edilebildiği gibi zeytinyağlı olarak soğuk bir şekilde de tüketilebilir.
TİRAN’A NASIL GELİNİR?

Tiran’a Türk Hava Yolları ve Pegasus Havayollarının direk uçuşları ile yaklaşık 1 Saat 15 Dakika’da gelinebilmesi mümkündür.

Haftanın 7 günü karşılıklı seferler düzenlenmektedir.
TİRAN’DA KAÇ GÜN KALINMALI?

Tiran’da ziyaret edilebilecek az sayıda yer bulunduğundan 1 tam gününüzü bu şehire ayırmanız yeterli olacaktır. Eğer yazın gelip Tiran gece hayatı ve güzel plajlarının tadını çıkarmak isterseniz buraya 3-4 gününüzü ayırabilirsiniz. Benim tavsiyem ise Cuma günü gelip Pazar günü dönülmesi yönündedir.
TİRAN’A GELMEYE DEĞER Mİ?

Özel bir plan yapmak yerine mümkünse Planlı bir Balkan turu esnasında buraya bir gününüzü ayırmanız size tam anlamıyla yeterli olacaktır.

Tiran,dan sevgilerle, bir daha ki yazılarımda görüşmek üzere.

TÜM YAZILARIM İÇİN;

INSTAGRAM : gezginsailor

TWITTER : @gezginsailor

FACEBOOK : http://www.facebook.com/gezginsailor

FACEBOOK BLOG : https://www.facebook.com/gezginsailor35/

YOUTUBE : https://www.youtube.com/channel/UCXz_GAkqXTmUf20kFi9yFUw?view_as=subscriber

Aşağıda link ile Facebook Seyahat Fırsatları grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/257516427977291

Aşağıda link ile Facebook TUR FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/781377202000619

MALTA

MALTA ADASI

Malta Mdina Antik Kenti

VALETTA

Akdenizin incisi bu güzel ada; Turizm, Canlı gece hayatı ve Dil okulları ile ün kazanmış ve 21 Aralık 2007 tarihinde AB üyesi olmuştur. Malta ya da resmî adıyla Malta Cumhuriyeti, Güney Avrupa’da, Orta Akdeniz’de yer alan, Sicilya’nın güneyindeki adalar devletidir. Malta takımadaları 3 büyük, 2 küçük adadan oluşur. Büyükleri: Malta, Gozo ve Comino’dur. Takımadalar arasında en büyüğü olan Malta 237 km², Gozo 68 km² ve Comino 2 km² yüzölçümüne sahiptir.

Uzun yıllardır gitme planı yaptığım fakat bir türlü fırsat bulamadığım bu güzel adaya artık gitme vaktinin geldiğini düşünerek yaz aylarının sonuna yaklaştığımız bu dönemde yola koyuluyorum, Türk Hava Yollarının yapmış olduğu güzel bir promosyon ile İstanbul’dan yaklaşık 2 saatlik bir uçuşla Malta’ya merhaba diyorum.

Malta, 1964’te bağımsızlığını kazanmasının ardından Milliyetçi Parti yönetimine geçmiş, aynı yıl İngiliz’lerle yapılan bir anlaşmayla, İngiltere’nin askerlerini beş yıl içinde geri çekmesi kararlaştırılmış, 1965’te de Avrupa Konseyine üye olmuştur.

Malta ekonomik olarak sıkıntı çekmeyen bir ülkedir. Ülkede evsiz bulunmamaktadır. Nüfusun yoğun olmaması sebebiyle halkın refah düzeyi normaldir.

Ülkenin gelirlerinin yaklaşık %97 sini turizm oluşturmaktadır. Özellikle dil okullarının bundaki etkisi büyüktür. Ülkede 50 den fazla dil okulu bulunmaktadır.

Malta’da hiç dağ ya da akarsu bulunmamaktadır ve adanın karakteristik özelliğini teraslanmış alanları ve bir dizi alçak tepeleri teşkil eder. 137 kilometre uzunluğundaki kıyılarında ise güzel kumsallara sahip pek çok koyları ve limanları vardır.

Bir Avrupa Ülkesi olmasına karşın Malta’da elektrik Prizleri 3 Dişli’dir. Yani İngiltere’de kullanılanlar ile aynıdır. O yüzden burada zorluk yaşamamanız adına Türkiye’den bir çevirici temin etmeniz gerekmektedir.

Malta’da gezebileceğiniz yaklaşık 25 civarında müze ve ören yeri bulunmaktadır. Yazının ilerleyen kısımlarında bazı önemli noktalara değineceğim.

VİZE

Ülkeye Giriş için Schengen Vizesi Gerekmektedir.

Malta TC vatandaşı Bordo (Umuma Mahsus) pasaport sahiplerinden vize istemektedir. Ülkeye giriş için geçerli bir Schengen vizenizin bulunması gerekmektedir. Yeşil, Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşları ülkeye vizesiz olarak giriş yapabilmektedir. Malta AB üyesi ve Schengen üye devletidir. Bu nedenle Malta vizesi ile diğer Schengen üye ülkelerine de girilebilmektedir.

Malta Vizesi hakkında ayrıntılı bilgiye ve gerekli evraklar listesine https://www.vfsglobal.com/malta/Turkey/Tourist.html linkinden ulaşabilirsiniz.

HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

OTOBÜS

Otobüsler Havalimanı Çıkışından Hareket Etmekte

Şehir Merkezine 9 km uzaklıkta bulunan Malta Luqa Uluslararası havalimanından çıkış kapsının hemen karşı tarafındaki otobüs duraklarından X1, X2, X3 ve X4 numaralı otobüsleri kullanarak Adada ki istediğiniz herhangi bir noktaya ulaşabilirsiniz (Valetta’ya Gitmek isteyenlerin X4 numaralı otobüsü kullanması gerekmektedir). Yolculuk süresi yaklaşık 35 dk sürmektedir. Bilet ücreti tek yön 15 Haziran – 15 Ekim arası 2.00 Euro, Diğer tarihlerde ise 1.50 Euro’dur. Gece otobüslerinin tek yön ücreti ise 3.00 Euro’dur. Biletlerinizi Otobüs şoförlerinden satın alabilirsiniz. Otobüs şoförleri size bir fiş vermektedir bu fişler ile 120 dk boyunca istediğiniz kadar ücretsiz transfer yapabilirsiniz. Bu yüzden otobüs şoförlerinin size vereceği fişleri saklamanız gerekmektedir!

X1 CIRKEWWA

X1 Hareket Saatleri için https://www.publictransport.com.mt/en/route/X1

X2 SAN GILJAN

X2 Hareket Saatleri için https://www.publictransport.com.mt/en/route/X2

X3 BUGIBBA

X3 Hareket Saatleri için https://www.publictransport.com.mt/en/route/X3

X4 BIRZEBBUGIA (VALETTA)

X4 Hareket Saatleri için https://www.publictransport.com.mt/en/route/X4

Ben 12 Kullanımlık Kart Tercih Ettim.

İsterseniz 7 gün geçerli Tallinja Kartları 21 Euro ödeyerek satın alabilirsiniz ve süre ve zaman sınırı olmaksızın geçerli olduğu süre içinde istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Öğrenciler için kart ücreti 15 Euro’dur. Üstelik bu kartlar gece otobüslerinde de geçmektedir.

Bir diğer alternatif ise 12 kullanımlık Tallinja Kartı 15 Euro ödeyerek satın almaktır. Bu kartlarda 120 dk boyunca ücretsiz transfer hakkınızda bulunmaktadır. Yani kartı kullandığınız dakika itibari ile 120 dk boyunca ücretsiz olarak istediğiniz kadar transfer sağlayabilirsiniz.

Gelen Yolcu Katı Çıkış Kapısı Karşısı Kart Satım Noktası
Gelen Yolcu Katı Çıkış Kapısı Karşısı Kart Satım Noktası

Bu kartları havalimanı gelen yolcu katı çıkışında bulunan Malta Public Transport veya WHS Express mağazalarından satın alabilirsiniz. Tallinja kart ödemeleri sadece nakit olarak kabul edilmektedir.

Malta adası Otobüs saatlerine ulaşmak için:

https://www.publictransport.com.mt/en/timetables linkini kullanabilirsiniz.

Gece Otobüs Seferleri için: https://www.publictransport.com.mt/en/night-routes

TAKSİ

Malta’da Taksi Ücretleri Orta Pahalılıkta.

Havalimanı ile şehir merkezi (Valetta) arasında Taksi kullanmak isterseniz ortalama ücret 20 Euro’dur.

Taksi tarifeleri için ayrıntılı bilgiye https://www.maltairport.com/passenger/getting-here/taxi-service/ linkini kullanarak ulaşabilirsiniz.

UBER VE TAXIFY

Malta’da UBER uygulaması Kullanılmamakta.
İsterseniz UBER benzeri TAXIFY (Bolt) Uygulaması Var.

Malta’da UBER kullanılmamaktadır fakat TAXIFY uygulaması kullanılmaktadır.

TAXIFY uygulamasına aşağıdaki link ile kayıt yaptığınızda ilk yolculuğunuzda 50 UAH (10 TL) indirim kazanabilirsiniz.

https://invite.taxify.eu/ADRL3

KONAKLAMA

Malta’da Konaklama Alternatifi Çok Fazla.

Konaklama için oldukça fazla alternatif bulunan Malta’da Otelleri ve Kiralık evleri tercih edebilirsiniz. Her ne kadar Turistik bir Ada olsa da Malta’da her bütçeye göre konaklama bulabilmek mümkümdür.

Aşağıdaki linkler yardımı ile Malta otel tercihlerinizi yapabilirsiniz.

St Julian’s otelleri için;

https://www.booking.com/searchresults.en.html?city=-19052&aid=1903707&no_rooms=1&group_adults=1

Valetta Otelleri için;

https://www.booking.com/searchresults.en.html?city=-19310&aid=1903707&no_rooms=1&group_adults=1

Sliema Otelleri için;

https://www.booking.com/searchresults.en.html?city=-19110&aid=1903707&no_rooms=1&group_adults=1

MALTA PARA BİRİMİ

Para Birimi Olarak Euro Kullanılmakta.

Malta Avrupa Birliği üye ülkesi olduğundan ulusal para birimi olarak Euro (EUR) kullanmaktadır.

CEP TELEFONU / SİM KART

İsterseniz Sim Kart Satın Alabilirsiniz.

Öncelikle Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması olduğundan kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz.

(Kullandığınız tarifenin yurtdışı paketlerinin kullanımına uygun olup olmadığını müşteri hizmetlerine gelmeden önce sormanız sürpriz faturalarla karşılaşmamak adına yararınıza olabilir).

Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda satılmakta olan

Vodafone, Go ve Melita şebekeleri için ortalama fiyat 30 gün geçerli 6 GB’lik sim kartlar 20 Euro’dur. Ortalama tüm operatör fiyatları aynı sayılır, daha düşük paketlerde mevcut, kartı aldığınız yerden aktivasyon yaptırmayı unutmayınız!

Sim Kartlar ile ilgili ayrıntılı bilgi için

https://prepaid-data-sim-card.fandom.com/wiki/Malta web sitesini inceleyebilirsiniz.

MARKET – ALIŞVERİŞ

Malta’da Market Fiyatları Orta Pahalılıktadır.

Çok sayıda Süpermarketin bulunduğu Malta’da en uygun süpermarketler Lidl, Pavi, Valyou ve Smart Süpermarketleridir.

Ayrıca çok sayıda küçük market ve büfeler bulunmaktadır.

KREDİ KARTI

Bazı Yerlerde Alt Limit Uygulanmaktadır.

Hemen heryerde kredi kartı geçerli olsada bazı yerlerde geçmemekte veya alt limit uygulaması bulunmaktadır. Bazı marketlerde 5 Euro altında kredi kartı kullanılamamaktadır. Bu yüzden alışverişleriniz öncesinde bu durumu çalışanlara sormanız gerekmektedir.

HALK

Malta Halkı Genel İtibariyle Sıcakkanlıdır.

Malta’da İnsanlar oldukça Sıcakkanlı yardımsever kişilikleri ile öne çıkmaktadırlar, Malta 2007 yılında AB üye ülkesi olmuştur, Resmi dil Maltaca olmasına rağmen İngilizce’de yaygın olarak konuşulmaktadır. Ülkede ingilizce ikinci resmi dil olarak kabul görmektedir.

DÖVİZ / PARA BOZDURMA

Türkiye’den Euro Alabilirsiniz.

Malta Resmi para birimi Euro olduğundan buraya gelmeden Türkiye’den Euro alabilmeniz mümkündür. Farklı bir döviz bozdurmak için hafta içi mesai saatlerinde bankaları, mesai saatleri dışında ise ATM’leri kullanabilirsiniz, Döviz bozdurmak için en iyi kurlar Şehir merkezi çevresinde bulunan Döviz bürolarıdır. Çok zorda kalmadıkça yüksek kur farklarından dolayı havalimanında döviz bozdurmayınız.

Döviz bürolarının çoğunda Sıfır komisyon uygulanmaktadır. Ayrıca döviz bürolarının bazıları Türk Lirasıda bozmaktadır. Döviz bozdurmadan önce güncel döviz kurlarını ve Komisyon durumunu mutlaka döviz bürosu yetkililerine sorunuz.

GÜVENLİK

Malta Güvenli Bir Ülkedir.

Malta oldukça güvenli bir Ülkedir. 2018 yılı Küresel Barış Endeksi verilerine göre bu ülke 163 ülke içinde 17. Sıradadır. Hemen her önemli noktada polis bulunmaktadır, ayrıca şehrin hemen her yerinde güvenlik kameralarını görebilmeniz mümkündür, Bayanlar günün her saati tek başına güvenle cadde ve sokaklarda dolaşabilmektedir. Nadirende olsa çeşitli hırsızlık olaylarına karşı özellikle toplu taşıma araçlarında değerli eşyalarınıza dikkat etmeniz yararınıza olacaktır.

SAĞLIK

Malta’da Sağlık Hizmetleri Yeterli Seviyededir.

Malta’da devlete ait ve özel hastaneler mevcuttur. Devlet Hastanesi Mater Dei Üniversite hastanesi olup tam teşekküllüdür. Doktorların tamamına yakını ingilizce bilmektedir.

Sağlık Bakanlığının Resmi web sitesinden Malta’ya gitmeden önce yapılması gerekenler bölümünü okumanız yararınıza olacaktır.

Malta için herhangi bir zorunlu aşı bulunmamaktadır.

Ayrıntılı bilgi için

http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/MLT

web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ayrıca Hangi tür Pasaporta sahip olursanız olun yurtdışı seyahatlerinize çıkmadan önce her ihtimale karşı Yurt Dışı Seyahat Sağlık Sigortanızı yaptırmayı unutmayınız.

Seyahat sağlık sigortalarının fiyatları 7 gün geçerli olmak üzere ortalama 5-8 Euro arasında değişmektedir.

Yurtdışında sağlık hizmetlerinin çok pahalı olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın.

İÇME SUYU

Malta’da Musluklardan Su İçilememektedir!

Malta’nın su kaynakları bulunmamaktadır. Deniz suyu arıtılarak şehir suyu olarak evlere dağıtılmaktadır. İçme suyu yurtdışından sağlanan şişe ve damacana suları ile temin edilmektedir.

Size tavsiyem eğer bagaj hakkınız bulunuyorsa buraya birkaç şişe su getirmenizin yararınıza olacağıdır.

ARAÇ KİRALAMA

Malta’da Trafik Tersten Akmaktadır!

Malta’ya gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan kiralama şirketlerini düşünebilirsiniz yada gelmeden online olarak araç kiralayıp Malta havalimanlarından teslim alabilirsiniz…

Malta’da trafik tıpkı İngiltere veya Kıbrıs gibi ülkelerde olduğu gibi tersten akmaktadır. Bu nedenle ülkemizden buraya geldiğinizde bu duruma alışmanız zaman almaktadır. Ayrıca Park yeri bulmakta sıkıntı yaratabilmektedir.

HAVA DURUMU

Malta Yıl Boyu Ilıman Ve Sıcak Bir İklime Sahiptir.

Malta Adaları, yumuşak geçen kışları ve sıcak yaz sezonuyla ılıman bir iklime sahiptir. Soğuk rüzgarlar, kar, don ve sis Malta’da bilinmeyen terimlerdir. Nisandan sonra seyrek olmakla birlikte yazın neredeyse hiç rastlanmayan yağışlar en çok Eylül ile Nisan ayları arasında görülür.

Sıcaklık kış aylarında (Kasım – Nisan) ortalama 14.3 °C, yaz aylarında (Mayıs- Ekim) ise ortalama olarak 32.6 °C civarındadır. Malta adaları, sıcak yaz günleri ve gecelerinde denizden esen serin meltemlerle, Temmuz ayı ortalarından Eylül ayı ortalarına kadar devam eden sıcaklığın yüksek olduğu dönemlerde bile, nadiren aşırı sıcaklara maruz kalır.

MALTA MÜZE KART (MULTISITE PASS)

Müze Kart İle Tüm Müzeler Gezilebilir.

Heritage Malta MULTISITE PASS (Müze Kart)

50 Euro ödeyerek satın alabileceğiniz ve 30 gün boyunca kullanabileceğiniz Malta’da bulunan 22 müze ve Site alanlarını (Hypogeum hariç), Malta Ulusal Akvaryumunu ve Citadel Ziyaretçi Merkezi’ni gezebilmenizi sağlayan bir Karttır.

Aile Kartları 2 Yetişkin ve 06-17 yaş arası

2 Çocuk İçin 110 Euro’dur.

Heritage Malta Multisite Pass (Müze Kart) online olarak satın almak için https://shop.heritagemalta.org/index.asp?comboid=95

MALTA GEZİLECEK YERLER

MDİNA (SESSİZ ŞEHİR)

Medina Şehri Ücretsiz Gezilebilir!
Medina Şehri Malta’nın En Güzel Yerlerinden Birisi!
Medina Şehri Malta’nın En Güzel Yerlerinden Birisi!
Medina Şehrinin Girişi.

Mdina, Antik dönemde orta çağa kadar adanın başkenti olarak görev yapan Malta’nın kuzey bölgesinde bulunan tarihi bir şehirdir. Şehir günümüzde hala daha şehir surları ile sınırlıdır ve nüfusu 300’den az olan bir nüfusa sahiptir, Adını banliyö için kullanılan Arapça kelimeden alan ve 11.000’in üzerinde nüfusa sahip olan Rabat kenti ile bitişiktir.

Şehir, Fenikeliler tarafından M.Ö. 8. yüzyılda Maleth adı ile kurulmuş ve daha sonra Romalılar tarafından Melite olarak değiştirilmiştir. Eski Melite bugünkü Mdina’dan daha büyüktü ve Malta Bizans veya Arap işgali sırasında bugünkü boyutuna indirgendi. İkinci dönemde, şehir Arapça adını medina kelimesinden türeyen bugünkü ismini benimsemiştir. Şehir, Birgu’nun adanın idari merkezi haline geldiği 1530’da Aziz John dönemine kadar Orta Çağ boyunca Malta’nın başkenti olarak kaldı. Mdina, 18. yüzyıl başlarında bir canlanma görmesine rağmen, sonraki yüzyıllarda bir düşüş dönemi geçirdi. Bu noktada, ortaçağ karakterini kaybetmemiş olmasına rağmen, birçok Barok özellik kazandı.

Mdina, Malta soylularının ve dini otoritelerin merkezi olmaya devam etti (ve mülkler günümüzde de ailelerden ve nesilden nesile aktarılmaya devam etmektedir), ancak şehir 1530 öncesi önemini asla geri almadı ve halk dilinde “Sessiz Şehir” olarak telaffuz edilmeye devam etmektedir. Mdina, UNESCO Dünya Mirası Alanları’nın geçici listesinde ve şu anda Malta’nın en önemli turistik merkezlerinden birisi olma özelliğini korumaktadır.

Mdina ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. Mdina antik şehrine havalimanından X3 ve 201 numaralı otobüs hattı ile, Valetta şehir merkezinden X3 numaralı ve Sliema şehir merkezinden ise 203 numaralı otobüsler ile ulaşabilirsiniz.

VALETTA

Başkent Valetta’nın Ünlü Alışveriş Caddesi
Valletta’da Çok Sayıda Dar Sokak Mevcut.
Valetta Kıyı Şeridinden Bir Akşam Manzarası.

Adını Osmanlıların saldırı girişimlerini geri çeviren Malta Şövalyesi Jean de Valette’den alan ve aynı zamanda ülkeninde başkenti olan Valetta, 7650 kişilik nüfusu ile adanın en önemli Turizm ve Ticaret merkezlerinden birisidir.

1980 yılında UNESCO dünya kültür mirası listesine dahil edilen Valetta, Ülkeyi oluşturan adaların en büyüğü olan Malta’da yer alır. Marsamxett ve Grand Harbour (Büyük Liman) adları verilen iki doğal limana sahip Valletta yarımadası aynı zamanda Malta’nın başlıca liman şehridir.

SLİEMA

Sliema Malta’nın En Canlı Bölgelerinden.

Adanın Eğlence merkezlerini barındıran Sliema ayrıca sayısız kayalık plajı, su sporları ve otelleri ile de tanınan önemli bir yer olma özelliğini taşımaktadır.

‘Barış, rahatlık’ anlamına gelen Sliema, Başlarda Valletta’nın Marsamxett Limanı’nın karşısındaki yarımadanın sakin bir balıkçı köyü idi ve başkentin güzel bir manzarasına sahipti. Nüfusu 1853’te hızla büyümeye başlayan Sliema git gide adanın en canlı bölgelerinden biri haline gelmiştir.

Sliema yaşamak için arzu edilen bir yer olarak kabul edilir ve ülke ortalamasına göre oldukça yüksek mülk fiyatları ile nispeten zenginlerin yaşadığı bir kasabadır. Tarihsel olarak, şık villalar ve geleneksel Malta şehir evleri, Sliema sokaklarında sıralanmıştır. Sliema, bazıları Malta’daki en yüksek binaların arasında yer alan modern apartman bloklarıyla da çevrelenmiştir.

BÜYÜK ÜSTATLAR SARAYI

Malta Büyük Üstatlar Sarayının Avlusu

Başkent Valetta’da bulunan Büyük Üstatlar Sarayı 16. ve 18. yüzyıllar arasında Malta’yı yöneten Büyük Üstadı Aziz John’un sarayı olarak inşa edilmiştir ve aynı zamanda Magisterial Palace olarak da bilinmektedir. Şu anda Malta Cumhurbaşkanına ev sahipliği yapmaktadır. Binanın bazı bölümleri, müze olarak halka açıktır.

Aynı zamanda, aslen Aziz John Düzeni Şövalyeleri tarafından yaptırılmış ve yüzyıllar boyunca genişletilmiş ve süslenmiş büyük bir tarihi değere sahip bir sitedir. Sarayın kendine özgü tabloları, halıları ve 400 yıldan fazla süredir Malta adalarının siyasi tarihi olan etkileyici devlet odaları vardır.

Salonları resimlerle kaplı, karmaşık bir şekilde döşenmiş mermer zeminler ve boyalı tavanlar ile bina çevresinde dolaşırken çok etkileyici görünmektedir.

Sitede ayrıca, Adalar ve Akdeniz’in tarihini şekillendiren bir savaş zamanıyla ilgili nefes kesici bir ortaçağ eserleri koleksiyonu içeren bir eser de bulunmaktadır.

ÇALIŞMA SAATLERİ

Pazartesi’den Cuma’ya: 10:00-16:30,

Cumartesi-Pazar: 09:00-16:30,

GİRİŞ ÜCRETLERİ

Büyük Üstadlar Sarayı içerisindeki müzenin giriş ücreti yetişkinler için 10 Euro’dur.

POPEYE KÖYÜ EĞLENCE PARKI

Popeye Eğlence Köy Parkı Girişi 13 Euro

Sweethaven Köyü olarak da bilinen Popeye Köyü, şimdilerde çok sayıda ahşap binadan oluşan ve 1980 yılında çekilen Popeye filminden sonra küçük bir eğlence parkına dönüştürülen bir eğlence köyüdür. Malta, Mellieha kasabasının merkezine 3 km uzaklıkta Anchor Koyu’nda yer almaktadır.

Popeye Köyü’ne Toplu Taşıma ile seyahat etmek isteyenler, Valletta’dan: 41 ve 42 Sliema’dan: 222, Bugibba’dan: 221 Numaralı Otobüsleri kullanıp Ghadira’ya (Mellieha Körfezi) gelip buradan Popeye Köyü eğlence parkı için 101 numaralı otobüsü kullanmaları gerekmektedir.

İsterseniz bu linki kullanarak 15 Euro (Temmuz -Ağustos 17 Euro) karşılığında plaj ve şezlong kullanımları dahil eğlence paketi satın alabilir ve tüm aktivitelerden yararlanabilirsiniz. Aynı zamanda bu link üzerinden Kredi kartınız ile bilette alabilirsiniz.

https://popeyemalta.com/packages-menu/seasonal/summer.html

ÇALIŞMA SAATLERİ

Kasım-Mart : 09:30-16:30

Nisan-Haziran-Eylül-Ekim: 09:30-17:30

Temmuz-Ağustos: 09:30-19:00

GİRİŞ ÜCRETLERİ

Popeye Köyü Eğlence Parkı Giriş ücreti Yaz döneminde 13.50 Euro, Kış Döneminde ise 10.00 Euro’dur.

MOSTA DOM KİLİSESİ

Malta’da Hemen Hemen Tüm Kilise Girişleri Ücretli

Valetta şehir merkezinden 41-42 veya 44 Numaralı otobüsleri kullanıp gidebileceğiniz Mosta Dom Kilisesi bi Roma Katolik kilisesidir. Azize Mary’nin Varsayımına ithaf edilen bu kilise, 1833 ve 1860 yılları arasında, eski bir Rönesans kilisesinin yerine inşa edilmiştir.

Mevcut kilisenin tasarımı Roma’daki Pantheon’a benzer ve bir noktasında bir zamanlar dünyanın en büyük üçüncü desteksiz kubbesi yer almaktaydı. Kilise, II. Dünya Savaşı sırasında yıkıma uğramaktan kurtulamadı,

9 Nisan 1942’de bir Alman hava bombardımanında kubbe ağır hasar aldı fakat Kiliseye düşen Bomba patlamadı ve daha büyük bir yıkımdan böylece kurtulmuş oldu. Bu olay Maltalılar tarafından bir mucize olarak yorumlanmaktadır.

Kilise giriş ücreti 2 Euro olup, Barınak ve Kubbe kısımlarıda ziyaret edilmek istenirse ilave olarak 3 Euro daha ödenmesi gerekmektedir.

Kilise, Pazartesi’ den Cuma’ya, 09:30 – 17:00

Cumartesi Günleri, 09:30 – 16:30

Pazar Ayininden sonra Saat 16:00’a kadar ziyaret edilebilmektedir.

HAGAR QIM TAPINAKLARI

Valetta Merkezden 30 dk içinde Ulaşılabilir.

Malta Luqa havalimanına 7.5 km uzaklıkta bulunan Hagar Qim Tapınakları Tarihi (M.Ö.3600-3200)’lere dayanan tarihlenen eski bir tapınak kompleksidir. Malta’da bulunan bu tapınaklar Dünya Miras Komitesi tarafından “eşsiz mimari başyapıtlar” olarak tanımlanan en eski dini mekanlar arasında yer almaktadır. 1992’de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilen Hagar qim Malta’da ziyaret edilmesi gereken en önemli yerlerden birisidir.

Buraya Başkent Valetta’dan 74 Numaralı otobüsleri kullanarak ortalama 1 saat içinde ulaşabilirsiniz.

ÇALIŞMA SAATLERİ

Haftanın Tüm Günleri: 09:00-17:00

GİRİŞ ÜCRETLERİ

Hagar Qim ve Mnajdra Tapınakları Giriş ücreti Yetişkinler için 10.00 Euro’dur.

ST JOHN KATEDRALİ

Katedral Giriş Ücreti 10 Euro

Aziz John’un Katedrali, Valletta’da bulunan ve Vaftizci Yahya’ya adanmış bir Roma Katolik katedralidir. Büyük Usta Jean de la Cassière tarafından 1572-1577 yılları arasında yapılmıştır.

Kilise Valletta’daki seçkin binalardan birkaçını tasarlayan Maltalı mimar Girolamo Cassar tarafından tasarlanmıştır. 17. yüzyılda, iç kısmı Barok tarzında Mattia Preti ve diğer sanatçılar tarafından yeniden dekore edilmiştir.

Kilisenin iç mekanı, Avrupa’daki yüksek Barok mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir.

ÇALIŞMA SAATLERİ

Kilise, Pazartesi’ den Cumartesi’ye

09:30 – 16:30

Cumartesi Günleri, 09:30 – 12:30

Pazar günleri Kapalı

GİRİŞ ÜCRETLERİ

Aziz John Katedrali Giriş ücreti Yetişkinler için 10.00 Euro’dur.

ÜÇ ŞEHİR (BİRGU-SENGLEA-COSPICUA)

Üç Şehir Malta’nın En Tarihi Bölgelerinden.

Üç Şehir, Malta’daki üç müstahkem Birgu, Senglea ve Cospicua kentinin toplu açıklamasıdır. Üç Şehrin en büyüğü Orta Çağ’dan beri var olan Birgu’dur. Diğer iki şehir, Senglea ve Cospicua’dır. 16. ve 17. yüzyıllarda Saint John tarafından kurulmuştur. Üç Şehir, Cottonera Lines tarafından ve surlarla çevrelenmiştir. Cottonera terimi Üç Şehir ile eş anlamlıdır, Üç şehir Yakındaki Kalkara kasabasını da bünyesinde barındırmaktadır.

Birgu, Fenikelilerin zamanından beri varlığını sürdürmektedir ancak mevcut şehir, Aziz John tarafından Düzenlenmiştir. Birgu, 1530’da Mdina yerine Malta’nın başkenti olmuştur. 1551 saldırısından sonra, Senglea L’Isola olarak bilinen yarımada üzerine inşa edilmiştir. Birgu’da, Saint Castles Kalesi antik Castrum Maris’in arazisine, Fort Saint Michael ise Senglea’ya inşa edilmiştir.

1565 Malta Büyük Kuşatması sırasında kentler kuşatıldı ve kuşatma yapıldıktan sonra Birgu’ya Città Vittoriosa ve Senglea’ya Città Invicta ünvanı verilmiştir. Kuşatmanın ardından Valletta şehri inşa edilmiştir ve 1571’de yeni şehir Birgu yerine başkent olmuştur.

MARSAXLOKK

Marsaxxlokk Oldukça Şirin Bir Balıkçı Kasabası
Marsaxlokk Balıkçı Figürü
Kasaba’da Yürüyüş Çok Keyifli.

Valetta şehir merkezinde bulunan A6 Numaralı Otobüs durağından 81 ve 85 Numaralı otobüslerden birini kullanarak ulaşabileceğiniz bu şirin balıkçı kasabası Malta‘nın en önemli ziyaret noktalarından birisidir.

Marsaxlokk, Ülkeyi oluşturan adaların en büyüğü olan Malta’da yer almaktadır. 3.205 nüfuslu bu kasabada güzel bir yürüyüş yapabilir. Kasabaya özgü deniz ürünlerini tadabilir ve muhteşem Akdeniz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Kasabanın Adı marsa ile Arapça’da, liman anlamına gelen xlokk dan gelmektedir.

BLUE GROTTO (MAVİ MAĞARA)

Blue Grotto Fotoğraf Severlerin Buluşma Noktası

Mavi Mağara (Blue Grotto), Malta’nın güney doğu kıyısında Malta’nın Wied iŻ-rieurrieq sınırındaki balıkçı limanına kısa bir mesafede bulunan birkaç deniz mağarasının ortak adıdır.

Hem Wied iz-Zurrieq limanı hem de Blue Grotto deniz mağaraları, sahil şeridi üzerinde, ıssız küçük Filfla adacıklarının hemen karşısında yer almaktadır. Ada şimdi kuş barınağı olarak hizmet vermektedir.

Mağaraların yeri, güneş ışınlarıyla birlikte, deniz suyunun yansıtılmasına ve mağara duvarlarında ve tavanlarında mavi renk tonları göstermesine nedeniyle bu isimle anılmaktadır.

Buraya Valetta’dan 38 Numaralı otobüsler ile ulaşabilirsiniz.

HYPOGEUM (HAL SAFLIENİ)

Hypogeum’da Bireysel Tur’a İzin Verilmiyor!

1902 yılında bir inşaat yapımı sırasında tesadüfen işçiler tarafından keşfedilen Safal Saflieni Hypogeum, Malta’nın Paola kentinde bulunan ve tarihi (M.Ö 3300 – 3000)’lere kadar uzanan Neolitik bir yeraltı mağarasıdır. Yunanca’da “yeraltı” anlamına gelen Hypogeum olarak adlandırılır. Hypogeum’da arkeologlar tarafından yapılan kazılarda 7.000’den fazla kişinin kalıntılarına rastlanmıştır ve burasının kutsal bir nekropol olduğu düşünülmektedir ve aynı zamanda Malta tapınak bina kültürünün en iyi korunmuş örnekleri arasındadır.

Hypogeum’a Valetta’dan 81-82-83-84 veya 88 numaralı otobüsleri kullanarak gelebilirsiniz.

Hypogeum’da bireysel tura izin verilmemektedir. Gün içerisinde sadece 10 kişilik 8 Grup turuna izin verildiğinden buraya gelmeden önce mutlaka online rezervasyon yaptırmanız tavsiye edilmektedir.

Online rezervasyon için https://booking.heritagemalta.org

ÇALIŞMA SAATLERİ

Hypogeum, Haftanın Tüm Günleri

09:00 – 17:30 saatleri arasında Ziyaret edilebilir.

GİRİŞ ÜCRETLERİ

Hypogeum Giriş ücreti Yetişkinler için 40.00 Euro’dur.

TARXIEN TAPINAKLARI

Malta Tarxien Tapınakları

1913 yılında yerel çiftçiler tarafından keşfedilen Tarxien Tapınakları’nın alanı, 1915-1919 yılları arasında, 1920’lerde o sırada Müzeler Müdürü Sir Themistocles Zammit tarafından yürütülen birkaç küçük müdahale ile yoğun bir şekilde kazılmıştır.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu site, MÖ 3600 ile 2500 arasında inşa edilmiş ve MÖ 2400 ile 1500 arasında yeniden kullanılan dört megalitik yapıdan oluşan bir kompleksten oluşmaktadır.

Alanın en doğu ucunda bulunan ve bir zamanlar M.Ö 3600 ile 3200 yılları arasında inşa edilen dört yapının en erken dönemleri, beş basamaklı planı hala açıkça görülebilmesine rağmen, yalnızca yer seviyesine yakın bir yerde kalmaktadır. Güney Tapınağı, kabartma heykeliyle ve büyük bir etekli figürün devasa bir heykelinin alt kısmı ile süslüdür. Güney Tapınağın merkezinde bulunan ölü yakma kalıntıları, sitenin M.Ö 2400 ile 1500 yılları arasında Bronz Çağı ölü yakma mezarlığı olarak yeniden kullanıldığını ortaya koymaktadır. Doğu Tapınağı, iyi kesilmiş döşeme duvarları ve ‘oracle“ delikleriyle, M.Ö. 3150 ile 2500 arasında inşa edildi. Merkez Tapınak benzersiz altı apsis planı ile inşa edilmiştir ve kemerli çatıya ait kanıtlar içermektedir.

Tarxien tapınaklarına Valetta’dan 81-82-83-84 ve 88 Numaralı otobüsler ile, Sliema’dan ise 14 Numaralı otobüsle ulaşabilirsiniz.

ÇALIŞMA SAATLERİ

Tapınak, Haftanın Tüm Günleri

09:00 – 17:30 saatleri arasında Ziyaret edilebilir.

GİRİŞ ÜCRETLERİ

Tarxien Tapınağı Giriş ücreti Yetişkinler için 6.00 Euro’dur.

GOZO ADASI

Gozo Adası Malta’nın İkinci Büyük Adası

Gozo, Malta Cumhuriyeti’nin ikinci büyük adasıdır. Güneydoğusundaki Malta Adasına 5,25 km uzaklıktadır. Uzunluğu 14,5 km, genişliği 7,2 km olan adanın yüzölçümü 67 km²’dir. En önemli kenti eskiden Rabat olarak bilinen Victoria’dır. Nüfusu 31.053’dür.

Mart 2015 itibariyle, adanın nüfusu 37.342 civarındadır ve sakinleri Gozitans olarak adlandırılmaktadır. Malta’nın diğer Megalitik Tapınakları ile birlikte dünyanın en eski bağımsız yapıları arasında yer alan Ġgantija tapınakları gibi tarihi mekanlar bakımından zengindir.

Ada karakter bakımından kırsaldır ve Malta ana adasına kıyasla daha az gelişmiştir. Gozo, 2017’de bir fırtına nedeniyle çöken ve ada ile özdeşleşmiş doğal bir kireçtaşı kemeri olan Azure Window nedeniyle bir hayli popüler bir bölgeydi.

Ada, İç Denizi ve Wied il-Mielaħ Penceresi de dahil olmak üzere diğer önemli doğal özelliklere sahiptir. Adada pek çok plajın yanı sıra; Marsalforn ve Xlendi olan hem yerel halk hem de turistler arasında popüler sahil beldeleride bulunmaktadır. Gozo, Akdeniz’deki en iyi dalış noktalarından biridir ve çok sayıda dalış okullarınada sahiptir.

Adanın en önemli yerleri Misrah it tokk ve Bağımsızlık meydanıdır. Burada çok sayıda mağaza ve hediyelik eşya dükkanları yer alır.

Gozo adasına Cirkewwa veya Mgarr limanından 4.65 Euro ödeyerek 25 dk içinde ulaşabilirsiniz. Giderken herhangi bir ücret ödemiyorsunuz dönüşte ise 4.65 Euro ödemeniz gerekmektedir.

Malta-Gozo Feribot saatleri için https://www.gozochannel.com/ferry/schedule/

VICTORIA (RABAT)

Victoria Gozo Adasının En Önemli Ziyaret Noktası
Victoria Kalesine Çıkan Yol.
Victoria Kalesinin İç Kısmı
Kale İçindeki Dar Sokaklar

Eski adı Rabat olan Victoria şehri, Malta’nın en büyük ikinci adası Gozo’nun başkentidir. Kentin toplam nüfusu yaklaşık 7.000’dir. Nüfus itibariyle Gozo’daki en büyük bölgedir.

Kasabanın etrafındaki alan, adanın merkezine yakın bir tepe üzerinde yer almakta olup Neolitik zamanlardan beri yerleşim olduğu tahmin edilmektedir.

AZURE WINDOW (AZURE PENCERESİ)

Azure Penceresi Yıkılmadan Önce Buradaydı.
Azure Penceresinin Bulunduğu Nokta.
Azure Penceresi Yakınında Yer Alan İnland Plajı
Azure Penceresi Yakınında Yer Alan İnland Plajı

Aynı zamanda Dwejra Penceresi olarak da bilinen Azure Penceresi Malta’daki Gozo adasında 28 metre yüksekliğinde doğal bir kemerdi. Fakat 8 Mart 2017’de fırtınalı havalarda yıkılıncaya kadar adanın en önemli turistik cazibe merkezlerinden biriydi. Kemer, bölgedeki diğer doğal özelliklerle birlikte Çok sayıda uluslararası filmde ve medya yapımında yer almıştır.

Burada aynı zamanda inland plajı adında bit plajda bulunmaktadır ve bir iç plaj olması nedeniyle Rüzgarlara veya Dalgalara maruz kalmamaktadır. Burada mutlaka birkaç saat geçirin ve güzel ve masmavi denizin tadını çıkarın.

BLUE LAGOON

Blue Lagoon Comino Adasında Yer Alıyor.
Blue Lagoon’de Yer Alan Küçük Bir Plaj.

Blue Lagoon Muhteşem Bir Denize Sahip.

Malta’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden birisi olan Blue Lagoon, Malta adası ve Cominotto arasında, Comino’nun batı kıyısında bulunan sığ, masmavi renkli suya sahip küçük bir koydur.

Mavi Lagün, yoğun yaz aylarında her gün yüzlerce turist çeken Malta takımadalarının en muhteşem manzaralarından birini sunmaktadır.

Eğer sizde Masmavi denizde ve Turkuaz renkli sularda Rahatlamak, yüzmek ve şnorkelle dalış yapmak ve ve harika manzaranın tadını çıkarmak için mutlaka burayı ziyaret etmelisiniz.

Buraya günlük 30-35 Euro’ya tekne turları ile gelebileceğiniz gibi, Cirkewwa’dan feribot kullanarak da gelebilirsiniz (Malta ana adasının kuzey uç noktası) Blue Lagoon’a gelmenin en ucuz yöntemi budur. (Kişi başına gidiş dönüş ücreti 10 Euro). Feribotlar Düzenli şekilde kalkmaktadır. Genel itibari ile akşam dönüş feribotları Akşam 5 ila 7 arasında kalkmaktadır.

Bir başka yöntem ise Chirkewwa limanından kalkan küçük teknelerle 13 Euro ödeyerek buraya ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda akşam saat 17:00’a kadar her saat başı Gozo adasına buradan tekneler ile ücretsiz transfer sağlayabilirsiniz. Bilet alırken Nereye dönmek istediğinizi belirtmeniz gerekmektedir. Çünkü size ona göre bir bilet verilmektedir. Buradan Gozo adasına geçmek isterseniz Malta adasına dönüşte ilave olarak 4.65 Euro feribot ücreti ödemeniz gerekmektedir.

HEDİYELİK EŞYA

Malta’da çok sayıda hediyelik eşya dükkanı bulunmaktadır. Özellikle şehir merkezlerinde bulunan dükkanlardan çok sayıda hediyelik eşya satın alabilmek mümkündür.

Magnet fiyatları 1.5-2 Euro arası kalitesine göre değişmektedir.

MALTA GECE HAYATI

Malta çok canlı bir gece hayatına sahiptir ve Bu özelliği ile Avrupa’da büyük ün yapmıştır. Özellikle Sliema ve St Julian çevresinde çok sayıda Gece Kulubü, Pub, Bar ve Restorant’lar hizmet vermektedir. Malta’da eğlencenin her türlüsünü bulabilmek mümkündür.

NUMERO UNO

Numero Uno, Ta’nali’nin köyünün merkezinde yer almaktadır. Kulübü ve Tai dekorunu çevreleyen ağaçlar, insanların harika bir gece geçirebilecekleri bu açık hava kulübünde büyülü bir atmosfer yaratmaktadır.

Numero Uno, dört büyük boy barıyla Malta’nın en büyük dans pistlerine sahiptir ve aynı anda 4000 kişiyi ağırlayabilmektedir, Malta’da gidilecek en iyi yerlerden birisidir. Hem turistler hem de yerli halk, Malta’nın her yerinden parti yapmak ve eğlenmek için buraya gelmektedir.

Adresi: Ta’ Qali Crafts Village, Ta’ Qali, Malta

Email: info@clubnumerouno.com

AÇILIŞ SAATLERİ

Cuma, Cumartesi ve Pazar 21:00-04:00, Diğer günler Kapalı.

LEVEL 22 BAR

Level 22, St. Julian’s’taki Portomaso Business Tower’ın 22. katında, Malta’nın muhteşem panoramik manzarasını sunan çok şık ve seçkin bir gece kulübüdür. Hafta içi ve Hafta sonu muhteşem manzarasının tadını çıkararak eğlenebilirsiniz.

İsteyenler için bir aperatif menüsüde mevcut olan Level 22 Bar’a kalabalık gelecekler için rezervasyon yaptırılması önerilmektedir.

Adresi: Portomaso Business Tower, St. Julian’s, Malta

Telefon: +356 2310 2222

E-posta:events@22.com.mt

AÇILIŞ SAATLERİ

Pazartesi-Salı Kapalı, Çarşamba-Perşembe-Pazar: 21:30-02:30, Cuma-Cumartesi 21:30-04:00

SKY CLUB

Sky Club, Paceville semtinde yer alan büyük bir kapalı kulüptür ve Adadaki en iyi kulüp sahnelerinden birine sahiptir. Sky Club 2000 metrekare alana sahiptir ve 3400 kişiye aynı anda hizmet verebilmeltedir. Harika bir ses ve ışık sistemi, 330 metrekare dans pisti bulunan bu kulüp Malta’da eğlenceli bir geceyi garanti eden en iyi mekanlardan biridir.

Adresi: Dragonara Road, Paceville, St. Julian’s, Malta

Telefon: +356 2738 4300

AÇILIŞ SAATLERİ

Pazartesi-Salı Kapalı, Çarşamba-Perşembe-Pazar: 21:30-02:30, Cuma-Cumartesi 21:30-04:00

HAVANA CLUB

Havana, Malta’nın gece hayatı merkezi Paceville’de yer alan Soul, Hip Hop ve RnB müziklerinin ağırlıklı olarak çalındığı önemli bir gece kulübüdür. Havana iki kata yayılmıştır ve altı lüks bar, geniş dans pistleri ile 3000 kişiyi aynı anda ağırlama kapasitesine sahiptir. Maltanın en ünlü kulüplerinden birisi olması nedeniyle özellikle hafta sonları oldukça kalabalıktır. Havana’nın ayrı bir bölümü olan Flashback ise 60’ların, 70’lerin, 80’lerin ve 90’lara ait en güzel müzikleri çalmaktadır. Bu nedenle bu kulüp 7’den 70’e herkese hitap etmektedir.

Adres: St. George’s Road, Paceville, St. Julian’s, Malta

Telefon: +356 2137 4500

AÇILIŞ SAATLERİ

Haftanın Tüm günleri: 21:00-04:00

RYAN’S IRISH PUB

Ryan’ın Irish Pub, St. Julian’da körfeze bakan Spinola Koyu’nda bir tepede yer almaktadır. Ryan’s Malta’daki ilk İrlanda pub’larından biridir. Bu pub hem yabancıların hem de yerlilerin çok dostça bir atmosferde birşeyler içtikleri çok popüler bir mekandır.

Ryan’s ayrıca geniş menüsünden bir şeyler yerken çeşitli spor müsabakalarını seyredebileceğiniz bir spor barına da sahiptir. Hafta sonu yerel DJ’ler ve canlı müzik grupları bu pub’ı gençlerin iyi vakit geçirdiği çok canlı ve kalabalık bir yere dönüştürmektedir.

Adres: Wied l-Ghomor Street, St. Julian’s, Malta

Telefon: +356 2135 0680

Email: andre.mifsud@gmail.com

AÇILIŞ SAATLERİ

Haftanın Tüm günleri: 21:00-04:00

MALTA MUTFAĞI

Malta bir ada ülkesi olduğundan çok zengin bir deniz mutfağına sahiptir. Aynı zamanda Bir çeşit turunçgil ve Çeşitli otların karıştırılması ile yapılan Kinnie içeceği Maltalılar tarafından çok sevilmektedir. Bir çeşit hamurişi olan Pastizzi (Boyoz) ise görüntüsü ile İzmir Boyozunu andırır ve sabah kahvaltılarında sıklıkla tüketilmektedir. Diğer denemeniz gerekenler ise Gbejniet (Peynir)’i ise birçok çeşidi bulunan küçük yöresel bir tattır. Bunun dışında Zeytinyağlı Ekmek, Makarna Böreği, Fenkata (Tavşan Yemeği), Fitira (Bazlama) ve Sebze çorbası’dır.

MALTA’DA KAÇ GÜN KALINMALI?

Malta’da yorulmadan 4 veya 5 gün kalarak her yerini gezip görebilirsiniz, Benim tavsiyem ise Cuma günü gelip Salı günü dönülmesi yönündedir. Dört veya Beş günde adanın tüm önemli noktalarını görebilirsiniz.

MALTA GELMEYE DEĞER Mİ?

Evet kesinlikle en azından Bir haftasonu bu güzel Ada’ya gelinmelidir.

Akdeniz’in bu güzel Adası Malta’dan sevgilerle, bir daha ki yazılarımda görüşmek üzere.

TÜM YAZILARIM İÇİN;

INSTAGRAM : gezginsailor

TWITTER : @gezginsailor

FACEBOOK : http://www.facebook.com/gezginsailor

FACEBOOK BLOG : https://www.facebook.com/gezginsailor35/

YOUTUBE : https://www.youtube.com/channel/UCXz_GAkqXTmUf20kFi9yFUw?view_as=subscriber

Aşağıda link ile Facebook SEYAHAT FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/257516427977291

ZAGREB-HIRVATİSTAN

ZAGREB

Zagreb Ben Jelacic Meydanı

Eski Yugoslavya Topraklarından olan Hırvatistan’ın başkenti ve en büyük şehri olan Zagreb özellikle ülkenin 2013 yılında Avrupa Birliği üyesi olmasıyla turizmde çağ atlamıştır. Slovenya Seyahatim esnasında planlarım arasına aldığım Hırvatistan’ın bu güzel başkenti Zagreb ile Ljubljana arası sadece 2 saat sürmekte, Balkanlarda bulunan en modern başkentlerden olan Zagreb aynı zamanda tarihsel dokusuylada ziyaretçilerine hitap etmektedir. Son Dünya Kupasında aldığı ikincilik sayesinde ülke turizm potansiyelini hergeçen gün hızla arttırmakta, Çok pahalı olmaması, Güzel gece hayatı, Dar sokakları ve Alışveriş bölgeleri ile Zagreb görülmesi gereken önemli bölgelerden birisidir.

Zagreb’in 1,1 milyonun üzerinde olan nüfusunda 2018 verilerine göre yüzde 91.94 ile Hırvatlar çoğunluktadır. Zagreb’de dört mevsim yaşanır. Kışları ortalama sıcaklık 1 C°, yazları ise 20 C°’dir.

Zagreb’in ulaşım bağlantıları, ticaret hacmi, endüstrinin yoğunluğu, bilimsel ve araştırma merkezleri şehrin Hırvat ekonomisinde lider konuma ulaşmasını sağlamıştır.

Zagreb tarihine şöyle kısaca göz atmamız gerekirse; Şehrin bulunduğu alandaki ilk yerleşim 1. yüzyılda gerçekleşmiş ve Tarihî kayıtlarda “Zagreb” ismine ilk defa 1094 yılında rastlanmıştır.

Şehir, Kaptol ve Gradec (okunuşu Gradets) şehirlerinin 1851 yılında birleşmeleriyle oluşmuştur. Bundan önce bu iki şehir arasında, neredeyse savaşa dönen gerginlikler yaşanmıştır. 1242 yılında ise her iki şehir de Cengiz Han’ın saldırıları nedeniyle büyük zararlar görmüş ve Kentte 1699 yılında ise bir üniversite açılmıştır. 17. ve 18. asırlarda kent, veba salgınları nedeniyle büyük acılar çekmiştir.

20. yüzyılda ise, sanayi ile birlikte kentin nüfusu artmaya başlamış ve I. Dünya Savaşı’nda bu artış duraklamaya girmiştir.

Kent, Yugoslavya’nın dağılması ile birlikte, kendini yine savaşın içinde bulmuştur. Ancak bu savaşın neden olduğu zarar, Yugoslavya topraklarının kalanıyla karşılaştırılınca, pek de önemli değildir.

Şehir ile ilgili biraz daha ayrıntıya girecek olursak; Zagreb, iki bölümden oluşmaktadır, bunlar: Gornji grad (Upper Town), Donji grad (Lower town)’dur. Bahsettiğimiz Kaptol ve Gradec bölgeleri de Gornji grad bölümünde bulunmaktadır ve Bu bölge kentin Orta Çağ’dan kalan eserlerinin yoğunlaştığı yerdir.

Gezinize, kentin merkezi olan Trg Bana Jelacica’dan başladığınızda ilk göreceğiniz Meydanın ortasında at üstündeki heykel aynı zamanda meydana ismini veren büyük asker Josip Jelačić’dir. Kendisi bir dönem ülkesini Osmanlı tehdidinden de korumuştur.

Meydandan Aziz Stephen Katedrali’ne doğru yöneldiğinizde: 1899 yılında yapılmış olan bu katedralin iki gotik kulesini göreceksiniz. Yakınlarda ise, kentin en renkli noktalarından biri olan Dolac Pazarı bulunmaktadır. Tezgahlar arasında biraz turladıktan sonra, Tkalciceva Ulica sokağına doğru girdiğinizde Burada 13. yüzyıldan kalmış bir kent kapısı göreceksiniz. Kapının üzerinde de, Meryem’in bir resmi bulunmaktadır.

Donji grad tarafına geçtiğinizde ise devlet başkanının makamı olan Banski Dvori binasını görmeniz mümkündür. Sonrasında da St. Mark Kilisesi’ni göreceksiniz. Kilisenin tavanındaki resimlere özellikle dikkat etmenizi tavsiye ediyorum.

Zagreb’e yukarıdan bakmak istiyorsanız Lotrscak Kula (Kule)’ya çıkabilirsiniz. İnişinizi de, isterseniz yürüyerek, isterseniz de tarihi füniküleri kullanarak yapabilirsiniz. Bu füniküler tam yüz yıllık. Ama bu sizi korkutmasın, tıkır tıkır çalışıyor…

Eğer yorulduysanız ya da sandiviçinizi yemek için sakin bir yer arıyorsanız, gitmeniz gereken yer Maksimir Park. Ama uyaralım, park şehir merkezine biraz uzak. Parka ulaşmak için 4, 7, 11, 12 numaralı tramvayları kullanabilirsiniz. İnmeniz gereken durak ise Bukovačka. Parkın içinde bir de hayvanat bahçesi bulunuyor.

Buralarla ilgili ayrıntıyı yazımın kalanında bulabilirsiniz.

VİZE

Hırvatistan AB Üyesi Fakat Schengen Üyesi Değildir!

Hırvatistan TC vatandaşı Bordo (Umuma Mahsus) pasaport sahiplerinden vize istemektedir, Yeşil, Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşları ülkeye vizesiz olarak giriş yapabilmektedir, Hırvatistan AB üyesi ve Schengen üye devletidir. Geçerli bir schengen vizesi olanlar ilk girişi almışöoldukları ülkeye gerçekleştirdikten sonra Hırvatistan’ı da ziyaret edebilirler.

Hırvatistan Vizesi hakkında ayrıntılı bilgi ve Hırvatistan vize başvuru formu için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

OTOBÜS

 

290 Nu’lı Otobüs ile Şehir Merkezine Ulaşabilirsiniz

 

ZET (Zagreb Elektrikli Tramvay) ve 290 numaralı otobüslerle şehir merkezinden 35 dk içerisinde Zagreb Havalimanına ulaşabilmeniz mümkündür.

19 kilometre uzunluğundaki bu rotalar iki tarife bölgesini kapsamaktadır ve toplam 20 istasyonda durmaktadır.

Kalkışlar her 35 dakikada bir yapılmaktadır. Kvaternik Meydanı’ndan hafta içi ve cumartesi günleri ilk hareket saat 04: 20’de, Pazar günleri 05:20’de, Velika Gorica’dan ise son hareket saati 00: 15’tedir.

Otobüs saatleri için web sitesini inceleyebilirsiniz.

OTOBÜS TERMİNALİ-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

 

Zagreb Otobüs Terminalinden (Zagreb Autobusni Kolodvor) Şehir merkezine Ulaşabilmeniz için hemen otobüs terminalinin karşısından kalkan 6 Nu’lı Tramway’ı kullanabilirsiniz. Tramway ile gideceğiniz yön Črnomerec’dir ve 5 durak sonra Ben Jelacic meydanında inmeniz gerekmektedir.

Zagreb 6 Nu’lı Tramway
30 Dk Geçerli Biletler 4 Kuna (HRK)

Tramway biletlerini tüm büfelerden, Kitapçılardan, Kiosklardan ve marketlerden 4 Kuna (HRK) karşılığında temin edebilmeniz mümkündür. Biletleriniz 30 dk boyunca tüm yolculuklarınız için geçerlidir.

Tramway biletlerini sürücülerden almak isterseniz 15 Kuna ödemeniz gerekmektedir.

Zagreb Tramway Haritasına Buradan ulaşabilirsiniz.

TAKSİ

Taksi ile Ulaşım Ortalama 100 Kuna ( HRK)

Havalimanı şehir merkezi arası Taksi ücretleri ise 100 Kuna (HRK) civarındadır.

UBER VE TAXIFY

Zagreb’de UBER yaygın Olarak Kullanılmakta

Zagreb’de UBER ve TAXIFY uygulamaları sorunsuz olarak kullanılmaktadır. Havalimanı şehir merkezi arası ücret ortalama 95 HRK’dir.

KONAKLAMA

Oteller Konum Olarak Ortalama Gecelik 200 Kuna Civarındadır.

Konaklama için merkezi konuma yakın birçok otel ve hostel bulunmaktadır. Zagreb’de konaklama için Ana Meydan ve civarı merkezi konum açısından güzeldir. Hostellerin gecelik fiyatları ise 45-100 TL arasında değişmektedir. Zagreb’de otel fiyatları özellikle yaz aylarında biraz yüksektir.

Hostel’de kalmayı düşünürseniz benimde oradayken konaklamış olduğum Chillout Hostel’i tercih edebilirsiniz… Şehir merkezine 10 dk’lık bir yürüme mesafesinde bulunan bu hostelde gönül rahatlığı ile konaklayabilirsiniz.

Otel seçimleriniz için buraya tıklayarak  inceleme ve karşılaştırma yapabilirsiniz.

HIRVATİSTAN PARA BİRİMİ

Hırvatistan Para Birimi Kuna (HRK)

Hırvatistan her ne kadar AB üyesi bir ülke olsada hali hazırda Euro kullanımına geçmeyip kendi para birimi olan Kuna (HRK)’yi kullanmaktadır.

Hırvatistan’ın Euro para birimine geçişi için öngörülen yıl 2025’dir.

Ülkenin ulusal Para birimi

KUNA (HRK)’dir.

1 HRK= 2.75 TL ( GÜNCEL KUR )

TELEFON / SİM KART

Hırvatistan’da Hazır Sim Kart Fiyatları Uygun

Öncelikle Turkcell günlük (34,90 TL), Vodafone (29,90 TL) ve Türk Telekom (34,90 TL ) hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması olduğundan kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz.

Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda A1 , Hrvatski Telekom, T2 şebekeleri için ortalama fiyat 30 gün geçerli 2 GB’lik sim kart 30 HRK (25 TL)’dir. Ben 30 gün geçerli A1 operatörünü tercih ettim. İçinde 2 GB İnterneti olan bu sim kartın ücreti ise 30 HRK (25 TL)’dir. Ortalama tüm operatör fiyatları aynıdır. Daha düşük yada daha yüksek paketlerde mevcut olup sim kart alacağınız yerden Pasaportunuzla aktivasyon yaptırmanız gerekmektedir.

Sim kart fiyatları ve Tarifeler ile ilgili ayrıntılı bilgi için burayı tıklayabilirsiniz.

Zagreb’de bir çok yerde WİFİ (Kablosuz Bağlantı) bulunmaktadır.

MARKET – ALIŞVERİŞ

Zagreb’de Lidl Marketleri Oldukça Uygun

Çok sayıda Süpermarketin bulunduğu Zagreb LIDL, Konzum ve Kaufland en uygun olanlarıdır.

KREDİ KARTI

Kredi Kartı Hemen Heryerde Kullanılmakta

Hemen heryerde kredi kartı geçerlidir. Her ihtimale karşı önceden sormakta yarar vardır.

HALK VE RESMİ DİL

Son Dünya Kupası İkincisi Hırvatistan

İnsanlar ilk bakışta size soğuk gibi görünsede genelde yardımsever kişilikleri ile öne çıkmaktadırlar, Hırvatistan 1 Temmuz 2013 yılında AB üye ülkesi olmuştur, Resmi dil Hırvatça’dir. Ayrıca diğer balkan dilleri (Slovence, Sırpça, Makedonca, Boşnakça) bilen bir kişide Hırvatlarla oldukça kolay bir şekilde iletişim kurabilmektedir. İngilizce özellikle genç nesil tarafından bilinmektedir. Orta yaş üstü insanlar pek ingilizce bilmemektedir.

DÖVİZ / PARA BOZDURMA

Bazı Döviz Büroları Türk Lirasıda Bozmakta

Döviz bozdurmak içim Ana meydan civarındaki döviz bürolarını yada bankaları tercih edebilirsiniz. Özellikle İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde Döviz bürolarından Hırvat Kunası (HRK) bulabilmeniz mümkündür. Zagreb’de bazı döviz büroları Türk Lirasıda bozmaktadır. Fakat döviz bürolarındaki komisyon durumlarına dikkat etmeniz ve para bozdurmadan önce mutlaka sormanız gerekmektedir.

SAĞLIK

Sağlık Hizmetleri Orta Düzeyde…

Zagreb’de Hastaneler, gerek donanım, gerek personel nitelik ve sayısı bakımından uygun koşullara sahiptirler.

Ülke için herhangi bir zorunlu aşı uygulaması yoktur.

Hangi ülkeye giderseniz gidin mutlaka Seyahat sağlık sigortası yaptırın! Yurtdışında tedavi masrafları oldukça yüksektir.

Bu aşılar ile ilgili ayrıntılı bilgi ve tedavi olabileceğiniz hastane listesine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

İÇME SUYU

Ülkede Musluk Suyu İçilebilmekte.

Ülkenin genelinde musluk suyu içilebilmekte olup, doğal kaynak suları da geniş ürün yelpazesiyle mevcuttur. Şehir şebeke suyunun temiz olduğu söylenmekle birlikte, ambalajlı su tercih edilebilmektedir. Marketlerden ve su dağıtım firmalarından damacanayla su temin etme imkanı da bulunmaktadır.

GÜVENLİK

Toplu Taşıma Araçlarında Dikkatli Olunmalı.

Hırvatistan her ne kadar dünyanın en güvenli 33. Ülkeside olsa ülkede özellikle Issız bölgelerde ve toplu taşıma araçlarında bazı hırsızlık/Gasp vakalarına az da olsa rastlanabilmektedir. Hemen her önemli noktada polis bulunmaktadır, ayrıca Şehrin hemen her yerinde güvenlik kameralarını görebilmeniz mümkündür. Akşam saatlerinde özellikle ıssız bölgelerde dolaşılmaması tavsiye edilmektedir.

ARAÇ KİRALAMA

Araç Kiralama Fiyarları ortalama Günlük 100 Kuna

Zagreb’de gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan çok sayıda kiralama şirketlerini düşünebilir yada gelmeden online olarak araç kiralayıp havalimanından teslim alabilirsiniz… Şehirde toplu taşıma ağı oldukça gelişmiştir. Ayrıca Zagreb’de Park yeri bulmakta büyük sorun teşkil etmektedir. Özellikle yaz aylarında Trafik çok yoğun olabilmektedir. Benim tavsiyem şehirde bulunan toplu taşıma sistemlerini kullanmanız yönünde olacaktır. Benzin 1 Lt 8 HRK (6 TL) civarındadır.

HAVA DURUMU

Hırvatistan için En Uygun Dönem Nisan-Ekim Arası

Karasal iklim mevcuttur, Ülkenin güney kesimlerinde Akdeniz ikliminin etkileri görülmektedir. Yazları sıcak, Kışları ise soğuk ve yağışlıdır. Akşamları bazen serin olabilmektedir. Bunu bilerek gelmenizi tavsiye ederim…

ZAGREB’DE GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Zagreb’de görülmesi gereken birçok tarihi ve turistik yapı bulunmaktadır ve bunların bir çoğu birbirine yakın mesafede bulunmaktadır. Görülmesi gereken en önemli yerler ise şunlardır;

BAN JELACIC MEYDANI

Zagren Ban Jelacic Meydanı
Zagren Ban Jelacic Anıtı

Her şehrin bir merkezi ve kalbinin attığı bir noktası vardır Zagreb kent merkezinde bulunan Ben Jelacic meydanı için de bunu söylememiz mümkündür. Günün her saati Yerel halk ve turistler tarafından ziyaretçi akınına uğrayan meydan Zagreb’de görülmesi gereken bir çok noktaya da oldukça yakın konumdadır.

Zagreb’in eski şehir merkezlerinden Gradec ve Kaptol’un altında ve Dolak Pazarı’nın hemen güneyindeki Ilica ile kesişim noktasında, kuzeyden Radićeva Caddesi, kuzeyden Splavnica ve Harmica, kuzeydoğudan Bakačeva, Jurišićeva caddelerinin ortasında yer alan bu cadde şehrin kalbi olarak nitelendirilmektedir.

Meydanın Tarihine şöyle bir gözatmamız gerekirse: 17. yüzyıldan beri var olan bu meydanın İlk adı Harmica idi. 18. yüzyıldan kalma en eski ve ayakta kalan bina, Ban Jelačić Meydanı’nda yer almaktadır.

1848’de, meydan bugünkü adıyla yeniden adlandırılmıştır. Avusturyalı heykeltıraş Anton Dominik Fernkorn tarafından yapılan at üstündeki Josip Jelačić heykeli, Zagreb konseyinin büyük protestolarına rağmen 19 Ekim 1866’da Avusturyalı yetkililer tarafından bugünkü yerine konumlandırılmıştır.

1946’da meydanın adı Trg Republike (Cumhuriyet Meydanı) olarak değiştirildi. Jelačić’in heykeli, 1947’de Yugoslavya’nın yeni Komünist hükümetinin kendisini “yabancı çıkarların hizmetçisi” olarak kınadığı için kaldırılmıştır ve tekrar konana kadar Gliptoteka Antun Bauer galeri mahzeninde tutulmuştur.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra meydandan geçen araba trafiği yoğunlaşmıştır ve 1975 yılı itibari ile meydana arabaların girişi yasaklanmıştır.

1987 Yaz Universiade (Dünya Üniversite Oyunları) Zagreb’de yapılmıştır. Şehir bu etkinliği kenti yenilemek ve canlandırmak için kullanmıştır. Meydan taş bloklarla restore edilmiş ve şehir merkezindeki yaya bölgesinin bir parçası yeniden yapılmıştır.

11 Ekim 1990’da, Yugoslavya’nın dağılması sırasında ve 1990’da Hırvatistan’da yapılan seçimler sonrasında ve Jelačić’in tarihi rolü yine olumlu olarak kabul edilmiş ve heykel meydana tekrar monte edilmiştir, Josip Jelačić’ten sonra meydanın adı ikinci adıyla tekrar değiştirilmiştir.

Jelačić Meydanı, Zagreb’deki insanlar için en yaygın buluşma yeridir. Yaya bölgesinin bir parçası olarak, arabaların girişi yasaktır ancak tramvayların ana merkezidir. ZET tramvay hatları 1, 6, 11, 12, 13, 14, 17, gündüz, 31, 32 ve 34 gece geçmektedir.

Günümüz meydanında klasisizm, ayrılık ve modernizmden farklı mimari üsluplara ait binalar bulunmaktadır. Birçoğunda yenileme gerektiren antika cepheler vardır. Bu, yapımcıları büyük afişlerle kapsayan reklamverenler için ortak bir hedef haline getirmiştir.

Meydan, doğu kısmında yer alan Manduševac çeşmesine sahiptir.

ZAGREB KATEDRALİ

Zagren Katedrali Balkanların En Büyüklerinden.
Zagreb Katedrali

Şehir merkezindeki Kaptol’de bulunan Zagreb Katedrali Roman Katolik kilisesidir ve yalnızca Hırvatistan’daki en yüksek bina değil, aynı zamanda Alpler’in güneydoğusunda bulunan Gotik tarzdaki en anıtsal binadır. Mary’nin Varsayımına göre, Saint Stephen ve Saint Ladislaus krallarına adanmıştır. Katedral tipik olarak Gotiktir, kutsallığı olduğu gibi, mimari değeri de yüksektir. Önde gelen kuleleri, şehrin çoğu yerinden görülebileceği için simge yapılar arasında kabul edilmektedir.

1093’te Kral Ladislaus (1040-1095), piskoposun sandalyesini Sisak’tan Zagreb’e getirdiğinde, mevcut kiliseyi bir katedral olarak ilan etmiştir. Katedraldeki inşaat ölümünden kısa bir süre sonra başlamış ve 1217’de tamamlanmıştır ve Macaristan Kralı Andrew II tarafından kutsanmıştır. Bina, 1242’de Moğollar tarafından tahrip edilmiş, ancak birkaç yıl sonra piskopos Timotej (1263-1287) tarafından yeniden yapılmıştır. 17. yüzyılda, güney tarafına kuvvetlendirilmiş bir rönesans gözetleme kulesi inşa edilmiştir ve Osmanlı tehdidi nedeniyle askeri bir gözlem noktası olarak kullanılmıştır.

Katedral 1880 Zagreb depreminde ağır hasar görmüş ve Ana nef çökmüştür. Neo-Gotik tarzdaki katedralin restorasyonu, katedrali bugünkü haline getiren Hermann Bollé tarafından yönetilmiş ve tamamlanmıştır.

Katedral, 1993 yılında verilen Hırvat 1000 kuna banknotunun arka tarafına tasvir edilmiştir.

Kapıya bakıldığında, bina 46 metre genişliğinde ve 108 metre yüksekliğindedir. Katedral, Hırvat heykeltraş Ivan Meštrović tarafından yapılan Mesih ile Kardinal Aloysius Stepinac kabartmasını içermektedir. Katedral, 5 Haziran 2011 tarihinde Papa Benedict XVI tarafından ziyaret edilmiş ve burada Pazar Vespers’ı kutlanmıştır ve Kutsal Aloysius Stepinac’ın mezarı önünde dua etmiştir.

ST. MARK’S KİLİSESİ

Zagreb St. Marks Kilisesi

13. yüzyıldan kalma San Marco Kilisesi, San Marco meydanında bulunan Zagreb’in en sembolik yapılarından biridir. 1880 yılında inşa edilen renkli çinili çatısında, sol tarafta Hırvatistan, Dalmaçya ve Slavonya ortaçağ arması ve sağda Zagreb amblemi bulunmaktadır. Sığ nişlerde 15 figürden oluşan Gotik portal, 14. yüzyılda yontulmuştur. İç kısımda İvan Meštrović tarafından yapılan heykeller yer almaktadır. Kilise yalnızca İbadet zamanlarında açıktır.

DOLAC PAZARI

Pazar Öğleden Sonra Saat 3 Civarında Dağılıyor.

Dolac, Hırvatistan’ın Zagreb kentindeki Medveščak şehir bölgesi Gornji Grad’da bulunan bir çiftçi ve köylü pazarıdır. Dolac, geleneksel açık pazarın tezgahlarla ve aşağıda korunaklı bir pazarla birleşmesiyle tanınan, Zagreb’de en çok ziyaret edilen ve en iyi bilinen çiftçi pazarıdır. Zagreb, Gradec ve Kaptol’ün en eski bölgeleri arasında, ana şehir meydanı Ban Jelačić Meydanı’na sadece birkaç yüz metre uzaklıktadır. Dolac pazarı kentin ana meydanının hemen arkasında merkezi bir konumda yer almaktadır.

Şehrin en eski pazarlarından olan dolac, günlük pazar olarak 1926’dan beri kentin en önemli ticaret bölgesi olmuştur. Çevredeki köylerden çiftçiler, ev yapımı yiyeceklerini ve çok taze meyve ve sebzelerini satmaya başlamıştır. Alt kattaki kapalı pazarda kasaplar, balık satıcıları ve yaşlı bayanlar özellikle şehrin en ünlü yiyeceği olan bay i vrhnje (peynir ve krema) satmaktadır. Çiçekler ve danteller de yaygın olarak satılmaktadır. Yenilenmiş balık pazarı olan ribarnica’da, pazartesi hariç her gün taze ürünler satılmaktadır.

LOTRSCAK KULESİ

Kule Size Muhteşem Zagreb Manzarası Sunuyor.
Kuleye Çıkmak isterseniz Funikülerde Mevcut.
Kulenin Bulunduğu Nokta

Lotrščak Kulesi, Gradec veya Gornji grad (Yukarı Şehir) olarak adlandırılan eski bir kesiminde bulunan bir kuledir. 13. yüzyıla inşa edilen kule, Gradec şehir duvarının güney kapısını korumak için inşa edilmiştir. Adı, 1646’da kasaba kapılarının kapandığını bildirmek için kuleye asılmış bir zile atıfta bulunan “hırsızlar zili” anlamına gelen Latin campana latrunculorum’dan türetilmiştir.

Efsaneye göre; Yüz on yıldan fazla bir süredir kule içerisinde bulunan top, Lotrščak kulesinin tepesinden, tam da öğle saatlerinde, Zagreb tarihinin bir olayının anısına her gün ateşlenmektedir. Efsaneye göre, tam öğle vakti, Grič canonu Lotrščak’tan Sava’nın karşısındaki Türk kampına bir top ateşlemiş ve aşçının bir tepside Paşa’ya götürdüğü bir horozu (ya da hindiyi) havaya uçurmuştur. Bu olaydan sonra Türkler dağılmış ve Zagreb’e saldırmamıştır.

Bir zamanların ana kent kulesi, şimdi Zagreb’in ticari markalarından birisi halini almıştır. Kentin savunma sistemi içinde en iyi korunmuş yapı olan Kule Zagreb ve yakın çevresinin harika manzarasını sunmaktadır. Kale, 18. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir ve şehir kapıları kapanmadan önce her gece çalan “içerdeki çan,“ campana latrunculorum ”ya da“ hırsızların çan ”olarak adlandırılmıştır.

GORNJI GRAD (YUKARI ŞEHİR)

Zagreb Yukarı Şehir (Gornji Grad)

Gornji Grad – Medveščak çok sayıda tarihi mekan ve turistik atraksiyona sahip bir bölgedir. İki ayrı ortaçağ Zagreb’i olan Gradec ve Kaptol, günümüzün Yukarı Şehri’ni oluşturmaktadır ve her ikisi de bu bölgenin bir parçasıdır. Kentin Katedrali, San Marco Kilisesi ve Hırvat Parlamentosu, popüler yaya caddesi Tkalčićeva’nın olduğu Gornji Grad’da bulunmaktadır. Ayrıca, 1876 yılından bu yana inşa edilen ve kentin kuzeyindeki anıtsal mezarlık Mirogoj gibi en eski tarihi şehirlerin dışında kalan diğer önemli nesneler de vardır.

Diğer dört ilçe ile sınırlandırılmıştır bunlar: güneyde Donji Grad, batıda omeromerer, doğuda Maksimir ve kuzeyde Podsljeme’dir.

DONJI GRAD

Zagreb Aşağı Şehir

Donji grad, Zagreb’in 17 şehir bölgesinden biri. Şehrin orta kesiminde yer almaktadır ve 37.024 nüfusu bulunmaktadır. İlçenin resmi adı nadiren kullanılmaktadır çünkü “centar”, Gornji Grad-Medveščak ilçesinin bazı güney bölgelerini içermesine rağmen, çoğu Zagreb halkı tarafından centar (merkez) olarak adlandırılmaktadır.

Şehir bölgesi, 14 Aralık 1999’da Zagreb Şehri Şehir meclisi tarafından kurulmuştur ve önceden aynı isimde bir belediye de bulunmaktaydı ve daha sonra kentin en uzun kısmı Centar ve Medvescak belediyeleri arasında bölünmüştür. Bu alan hala Zagreb’in en yoğun yerleşim yeri olmasına rağmen, son nüfus sayımı verileri bu alanın yerleşim işlevini kaybettiğini göstermektedir. Zengin iş, kültürel ve çeşitli kamusal durunlar nedeni ile bu bölge her geçen gün özelliğini kaybetmektedir.

Bölge, Yukarı Şehir’in güneyinde demiryolu hattına, batıda Avusturya tarafına, doğuda Heinzelova’ya kadar uzanmaktadır. Geleneksel merkez, Tren istasyonunun yanında bulunan Ban Jelačić Meydanı’dır.

Çoğu yapılar 19. yüzyılda inşa edilmiş ve 20. yüzyılın ilk yarısında Drašković’in doğusunda yer almaktaydı. Batı kısmı çok kentleşmiş ve doğudan inşa edilmiştir. Kenarlarda yavaş yavaş kaybolan endüstrinin kalıntıları bulunmaktadır. Zagreb’deki önemli toplama, ticaret, kurum ve müze yerlerinin çoğunu içermektedir.

TKALCICEVA CADDESİ

Zagreb Tkalciceva Caddesi

Tkalčićeva Caddesi, Zagreb şehir merkezinin merkezi aynı zamanda en kalabalık caddesidir. Merkez Ban Jelačić Meydanı’nın çevresinden, Küçük Sokak (Mala ulica)’nın kuzey ucuna kadar uzanan cadde, batıdaki Gornji Grad ile doğudaki Nova Ves arasında kalmaktadır.

Bugünkü caddenin ortaya çıkmasından yüzyıllar önce, Tkalčićeva Caddesi’nin güzergahı Medveščak deresi tarafından çevrelenmekteydi. Medveščak (o dönemde Crikvenik veya Cirkvenik olarak da adlandırılır), kentin ilk günlerinden beri sayısız su değirmeni bulunan Zagreb endüstrisinin merkezi olmuştur. Su değirmenleri, Zagreb’in ilk kumaş, sabun, kâğıt ve likör fabrikalarının ve daha sonra hayvan derisi endüstrisinin inşasına yol açan Zagreb endüstrisinin gelişmesine neden olmuştur. Su değirmenleri genellikle ikiz şehirler olan Kaptol ve Gradec arasındaki davalara konu olmuştur. 1392 barış antlaşması, bugün Medvedgradska Sokağı’nın güney ucu ile Ban Jelačić Meydanı arasında kalan ve şehir içinde sadece iki değirmen bırakan ortak şehir sınırı boyunca yeni su değirmenlerinin kurulmasını yasaklanmasıyla bu davalar ortadan kalkmıştır. Her iki değirmen de bir Cistercian manastırına aitti. Ancak, her ikisi de 1898’in derenin kaplanması sırasında dağılmışlardır.

Günümüzde şehrin en önemli caddesi konumunda olan bu yer sağlı sollu kafelere, Restoranlara, Barlara ve Mağazalara ev sahipliği yapmaktadır.

MAKSIMIR PARK

Zagreb Maksimir Park Girişi
Zagreb Maksimir Park
Zagreb Maksimir Park

Maksimir Park, Zagreb’de bulunan en eski parktır. Kentin kültürel mirasının bir bölümünü oluşturur ve birçok farklı bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır.

1787 yılında kurulan Maksimir Park, Güney-Doğu Avrupa’daki ilk halka açık park olma özelliğini taşımaktadır ve Park, 1794’te adını aldığı Maksimir’in, Zagrebli Piskopos Maksimilijan Vrhovac (1752-1827) inisiyatifi ile açılmıştır. O zamanlar park, kentin eteklerinde bulunmaktaydı ancak bugün şehrin pek çok mahallesini çevrelemektedir. Eskiden yoğun bir gürgen ormanı ve meşe ağaçları ile çevrili olan bu parkta günümüzde çok sayıda farklı ağaç ve endemik bitki türleri bulunmaktadır. Toplamda 1.005 dönümden daha büyük bir alana sahiptir.

Şehir merkezinden biraz uzakta kalan bu Parka ulaşmak için 4, 5, 7, 11, 12 numaralı tramvayları kullanabilirsiniz. İnmeniz gereken durak ise Bukovačka’dır. Parkın içinde bir de hayvanat bahçesi bulunmaktadır.

ZAGREB KIRIK KALPLER MÜZESİ

Zagreb Kırık Kalpler Müzesi
Zagreb Kırık Kalpler Müzesi

Zagreb Kırık Kalpler Müzesi

Bugüne kadar bu formatta bir müzeyi ilk kez ziyaret etme fırsatı yakaladım. Kırık İlişkiler Müzesi Zagreb şehir merkezinde başarısız aşk ilişkilerine adanmış bir müzedir. Sergide eski sevgililerden kalan kişisel nesneler bulunmaktadır.

Müze, önceleri bağışlanan eşyalar ile gezici bir koleksiyon olarak hizmet verdi. Belirli bir zamandan sonra Zagreb’de bugünkü yerine taşındı. 2011’de Avrupa’nın en yenilikçi müzesi Kenneth Hudson Ödülü’ne layık görüldü.

Müze, Zagreb merkezli iki sanatçı, bir film yapımcısı Olinka Vištica ve bir heykeltraş olan Dražen Grubišić tarafından kuruldu. Dört yıllık aşk ilişkileri 2003’te sona erdikten sonra, iki kişi, kişisel eşyalarını barındıracak bir müze kurma konusunda birbirine şaka yaptı. Grubišić, üç yıl sonra, bu kez ciddi anlamda Vištica ile temasa geçti. Arkadaşlarından parçalanmalarından geride kalan nesneleri bağışlamalarını istedi ve koleksiyon doğdu. İlk defa 2006 yılında, 41. Zagreb Salonunun bir parçası olarak Glyptotheque Zagreb’de sergilenmiştir.

Müze hergün 09:00-21:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Adresi: Ćirilometodska 2, 10000, Zagreb

Giriş Ücreti: Yetişkinler için 40 Kuna (HRK)

Web sitesi : https://brokenships.com/visit/museum-details

HIRVATİSTAN ULUSAL TİYATROSU

Zagreb Ulusal Tiyatrosu

Zagreb’de ki Hırvat Ulusal Tiyatrosu, genellikle HNK Zagreb olarak da adlandırılan, bir tiyatro, opera ve bale binasıdır.

Tiyatro, 1836’da inşa edilen ve bugünkü Eski Belediye Binası içersine yerleştirilen ilk şehir tiyatrosundan evrimleşmiştir. Tiyatro, ilk olarak 1860’ta Hırvat Ulusal Tiyatrosu olarak kurulmuş ve 1861’de, devlet desteği almaya başlamıştır. 1870’de tiyatroya bir opera gösterileride eklendi ve 1895’te bugün bulunduğu Zagreb’in Aşağı Mahallesinde Hırvatistan Cumhuriyet Meydanında bulunan yeni amaçlı binasına taşındı.

Avusturya-Macaristan imparatoru Franz Joseph, 1895’te kenti ziyareti sırasında bu yeni binanın açılışını yapmıştır. Binanın kendisi ünlü Viyana mimar Ferdinand Fellner ve firması Viyana’da birkaç tiyatro inşa etmiş olan Herman Helmer’ın projesiydi. Binanın 100. yıldönümü kutlamaları 14 Ekim 1995 tarihinde yapıldı.

Tiyatronun girişinde, 1905 yılında Hırvat sanatçı ve heykeltıraş Ivan Meštrović tarafından tasarlanan duvar çeşmesi The Life of Source (Zdenac života) bulunmaktadır.

Hırvatistan’ın önde gelen sanatçılarının çoğu bu tiyatroda çalışmıştır. İlk menajeri ve oyun yazarı, ilk milli şef olarak Ivan Zajc ile birlikte Hırvat ulusal canlanma hareketinin önde gelen bir aktivisti olan Yunan-Hırvat şair Dimitrija Demeter’di. Jakov Gotovac, 1923’ten 1958’e kadar Tiyatronun opera şefliğini yaptı. Ünlü Hırvat tiyatro yönetmeni Branko Gavella, ilk Hırvat balerin Mia Čorak kariyerine bu tiyatro’da başlamıştır.

Tiyatro ayrıca Franz Liszt, Sarah Bernhardt, Franz Lehár, Richard Strauss, Gérard Philipe, Vivien Leigh, Laurence Olivier, Jean-Louis Barrault, Peter Brook, Mario Del Monaco, José Carreras gibi birçok uluslararası sanatçının sahne performanslarınıda izleyicileri ile buluşturmuştur.

Split, Rijeka, Osijek, Varaždin ve Zadar’da da Hırvat Ulusal Tiyatroları bulunmaktadır.

PLITVİCE GÖLÜ ULUSAL PARKI

Plitvice Gölü

Plitvice Gölleri Milli Parkı, Hırvatistan’daki en eski ve en büyük milli parklardan biridir. Ayrıca bu milli park, 1979’da UNESCO Dünya Mirası listesine Eklenmiştir.

Milli park 1949’da kurulmuştur ve Bosna-Hersek sınırında, orta Hırvatistan’ın dağlık karstik bölgesinde yer almaktadır. Milli park alanından geçen önemli kuzey-güney yolu, Hırvat iç kesimlerini Adriyatik kıyı bölgeleriyle birleştirmektedir.

Korunan alan 296.85 kilometrekare (73.350 dönüm) üzerindedir. Bu alanın yaklaşık% 90’ı Lika-Senj İlçesi’nin bir kısmı, geri kalan% 10’u ise Karlovac İlçesi’nin bir parçasıdır.

Her yıl 1 milyondan fazla ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir. Giriş ücreti yetişkinler için 60 Kuna – 250 Kuna arasında mevsimine göre değişmektedir.

Ayrıntılı bilgi ve giriş ücretleri için https://np-plitvicka-jezera.hr/en/plan-your-visit/price-list/ websitesini inceleyebilirsiniz.

Vaktimin çok kısıtlı olmadından dolayı bu seferlik bu bölgeyi daha sonraki planlarıma dahil ediyorum…

Zagreb’den Plitvice’ye ulaşım süresi yaklaşık 2.5 saattir, Otobüs Bilet ücreti tek yön 60 Kuna’dır.

Otobüs saatleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için

https://www.buscroatia.com

MİMARA MÜZESİ

Mimara Müzesi
Mimara Müzesi Önünde Bir de Park Var
Müzede Çok Sayıda Sanat Eseri Var

Mimara Müzesi, Başkent Zagreb kentinde bulunan bir sanat müzesidir. Roosevelt Meydanı’nda, Wiltrud ve Ante Topić Mimara’nın koleksiyonlarına ev sahipliği yapmaktadır. Resmi adı, Ante ve Wiltrud Topić Mimara’nın Sanat Koleksiyonu’dur.

Thomas Hoving’e göre, ” Mimara’nın başyapıtları, kendisi ve kiraladığı sahte kişiler tarafından üretilen yüzde 95’i sahte eserlerdir.”

Toplam 3.700 değişik sanat eserinden 1.500’den fazla sergi, tarih öncesi dönemden 20. yüzyıla kadar kalıcı eserlerden oluşmaktadır. En ünlü sergilerden bazıları Lorenzetti, Giorgione, Veronese, Canaletto, Hollandalı ustalar Van Goyen, Ruisdael’in 60 resmi, Flaman ustaları Van der Weyden’in 50 eseri, Bosch, Rubens, Van Dyck’ın 30 eseri. İspanyol ustalar Velázquez, Murillo, Goya, Alman ustalar Holbein, Liebermann, Leibl’den 20 tabloya, İngiliz ressamlar Gainsborough, Turner, Bonington’a 30 tablo ve Fransız ustalar Georges de La Tour, Boucher, Chardin’den 120’den fazla tablo , Delacroix, Corot, Manet, Renoir, Degas. Çizim koleksiyonunda Bronzino, Guardi, Claude Lorrain, Le Brun, Oudry, Greuze, Géricault ve Friesz’den 200 çizim yer almaktadır. Müze 1987 yılında açılmıştır. Binanın kendisi 19. yüzyıldan kalma olup, bir Zagreb mimarı Kuno Waidmann tarafından denetlenen bir müzeye dönüştürülmüştür; Daha önceleri ise bir spor salonuydu.

MÜZE ÇALIŞMA SAATLERİ:

01 OCAK – 30 HAZİRAN ARASI

Salı, Çarşamba, Cuma, Cumartesi

10:00 – 17:00

Perşembe 10:00 – 19:00

Pazar 10:00 – 14:00

Pazartesi ve Resmi Tatiller Kapalı.

01 TEMMUZ – 30 EYLÜL ARASI

Salı – Cuma 10:00 – 19:00

Cumartesi 10:00 – 17:00

Pazar 10:00 – 14:00

Pazartesi ve Resmi Tatiller Kapalı

Müze Giriş Ücreti Yetişkinler için 40 Kuna (HRK)

Ayrıntılı bilgi için http://www.mimara.hr/Info

websitesini ziyaret edebilirsiniz.

KAMENİTA VRATA KAPISI

Kamenita Vrata Kapısı (Taş Kapı)
Kamenita Vrata Kapısı (Taş Kapı)

Türkçe anlamı Taş kapı olan Kamenita Vrata, Zagreb’in en iyi korunmuş ve en eski anıtlarından biridir. Geçişli dikdörtgen şeklinde bir yapıdır. Zagreb’in savunma sisteminin bir parçası ve bugün hala var olanlardan sadece birisidir. 13. yüzyılda inşa edilmiş ve 1760 yılında bugünkü halini almıştır. Kapının geçişinde, bozulmamış görüntüye göre, kentin koruyucusu Taş Kapının Annesi imgesiyle bir şapel bulunmaktadır. 1731 yılında büyük bir yangında büyük hasar görmüştür.

Taş kapı, Seno’nun romanı Zlatar’ın altınına (1871), Zagreb’deki kuyumcu Krupic’e ve Kamenita Caddesi’nde yaşayan kızlarına karşı kapatılmıştır. Bu tarihi romanın yapıtının yeri, batı cephesindeki niş içinde yer alan bir kadın heykeli “Zlatar’ın altını” ile işaretlenmiştir. Heykel, Ivo Kerdić’in (1881 – 1953) modern bir heykeltraşın eseridir. Taş kapılar, Hırvatistan Cumhuriyeti’nin kültürel mirasıdır.

ST. FRANCIS KİLİSESİ

St. Francis Kilisesi
St. Francis Kilisesi

Aziz Francis Kilisesi, Kaptol Meydanı’nın kuzey-batı tarafında, meydanın kuzeye giden bir caddeye daraldığı yerde bulunmaktadır.

Bu büyük kilisenin 13. yüzyılda inşa edilmiş olmasına rağmen, Fransiskanların daha önce bu bölgede yaşadıkları düşünülmektedir.

Orta Avrupa’nın en kaliteli Fransisken sakral binalarından biri olarak kabul edilmektedir ve Gotik tarza sahiptir. Çapraz kemerli bir tavana sahiptir.

St.Frances Şapeli, St.Frances’in ömrünü gösteren boyalı kartonlarla ve plastik olarak ifade edilen bitki motifleri ve meleklerle süslenmiştir. Tuhaflık unsurları ile birlikte alçı bezemelerinin erken barok çevrimi 1683 yılına aittir. Kilise ve manastır, 1880 depreminden sonra, bina orijinal Gotik tarzında tamamen yenilenmiştir. Daha sonra kiliseye yeni bir yüksek çan kulesi eklenmiştir. Yeniden yapılanma sırasında, kilisenin Kaptol tarafına bir Çarmıha Gerilmiş İsa Şapeli inşa edilmiştir.

1936’da günümüzün Komedija Tiyatrosu adı verilen Fransiskanlar Holü’nün inşası manastırın güney tarafında, Kaptol ve Opatovina arasında başlamıştır. Kilisenin ana neo-gotik sunağı, Celestin Medoviç’in eseri olan St.Francis adlı resmi içermektedir. Apsis’teki vitray pencereler, St.Francis Çiçekleri’nden esinlenilen motiflerle ressam Ivo Dulcic’in (1960) eseridir.

STROSSMAYER GEZİNTİ BÖLGESİ

Strossmayer Gezinti Bölgesi Tam Lostrack Önünde
Zagreb Manzarası
Gezinti bölgesinde Küçük Bir Mola Verilebilir

Strossmayer gezinti bölgesinde, Zagreb’in muhteşem manzarasının tadını çıkaracak ve barışı ve sevgiyi yeniden keşfedeceksiniz.

Zagreb’in ortaçağ savunma duvarlarının kalıntıları boyunca uzanan bu yer Muhteşem Zagreb manzarası ile ün kazanmıştır. Lotrščak Kulesi’nin hemen altından başlamaktadır. Öğlenleri Grič Cannon top atışları icra edilmektedir.

Yürürken sonsuza dek Zagreb’e bakan bir bankta oturan bir Hırvat şair Anton Gustav Matoš’a’da rastlayacaksınız.

Strossmayer mesire kestane ağaçları ile dolu, güzel yemyeşil bir bölgedir. Bu nedenle sıcak yaz gecelerinde harika bir serinlik sağlamaktadır.

HEDİYELİK EŞYA

Zagreb Doğal Balları ile ünlü

Zagreb’de özellikle Ana meydan ve Tkalciceva Caddesi çevresinde, Çok sayıda hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar ve Seyyar hediyelik eşya satıcıları bulunmaktadır. Hırvatistan’ın ünlü çiçek ballarından alabilirsiniz.

Magnetler 10 Kuna ( 8.5 TL) arası kalitesine göre değişmektedir.

ZAGREB GECE HAYATI

Zagreb Hafta Sonları Çok Canlı Bir Şehir

Zagreb oldukça canlı sayılabilecek bir gece hayatına sahiptir. Özellikle hafta sonları eğlence sabahlara kadar devam etmektedir. Zagreb’de eğlence merkezleri Tkalciceva Caddesi çevresinde toplanmıştır. Çok sayıda gece kulubü, Bar, Kafe ve Pub’lar bu bölgelerde bulunmaktadır. Zagreb’de ortalama Club giriş ücretleri 50 HRK (41 TL)’dir. Ayrıca Kulüplerinden birçoğunda sıkı kıyafet kontrolleri yapılmaktadır. Erkekler için gömlek, Pantolon ve Çok spor olmayan ayakkabılar ile girişlere müsaade edilmektedir. Tişört, Şort, Terlik vb. İle girişlere müsaade edilmemektedir. Ayrıca Kulüp girişlerinde bazen çok uzun sıralar olabilmektedir.

ZAGREB ÖNEMLİ GECE KULUPLERİ

DEPO CLUB

Depo Klub Daha Çok Gençler Tarafından Tercih Ediliyor

Çok büyük olmasada Zagreb halkının hafta sonları yoğun ilgi gösterdikleri klubların başında gelmektedir. Çoğu Cuma ve Cumartesi günleri sabah saat 6’ya kadar Ağırlıklı olarak tekno müzikler çalmaktadır.

Adres: Radnička 27

Websitesi: http://www.depoklub.com/kontakt/

BOOGALOO CLUB

Bazı Akşamlarda Canlı Konserler Düzenlenmekte

Tren istasyonunun güneyinden 15 dakikalık yürüme mesafesindeki Boogaloo, 1980’lerin ortalarında Laibach ve Einstürzende Neubauten tarafından yapılan, seminal gösteriler sahnesi bulunan eski bir sinema ve kültür merkezinde açılmış canlı bir mekandır. Çeşitli retro parti programları, ev veya tekno DJ’leri ve canlı uluslararası Metal Müzik gecelerine ev sahipliği yapmaktadır.

Pazartesi’den Perşembe’ye 9.00-16.00, Cuma ve Cumartesi günleri ise 23.00-07:00 saatleri arasında hizmet vermektedir.

Adres: Vukuvora 68

Ayrıntılı bilgi ve Online rezervasyon için https://www.yaltaclub.com web sitesini inceleyebilirsiniz.

TABOO CLUB

Eğlence için İdeal Bir Klub

Taboo Club, Oldukça güzel bir ambiansı olan Zagreb’in en ünlü mekanlarından birisidir. Hotel Esplanade ve tren istasyonuna komşu olan, şehrin ortasında yer alan bu mekan size Kusursuz ses sistemleri ve göz kamaştırıcı ışık gösterileri ile sınırsız bir eğlenceyi vaad etmektedir. Sadece Cuma ve Cumartesi geceleri açık olan bu yer sabaha kadar açıktır.

Adresi: Grgura Ninskog 2

THE GARDEN BREVERY

Zagreb’de Bar Tarzı Sevenler için Hoş Bir Mekan

Eğer çok gürültülü yerlerden ve Klublardan hoşlanmıyorsanız burası tam size göre, Zagreb’in sanayi merkezinin doğusundaki eski bir kırmızı tuğla fabrikasında bulunan The Garden, hip-hop efsanelerini ve uluslararası DJ’lerin her hafta sonu sahne aldığı hoş bir mekan.

Adresi: Slavonska avenija 22f

Önemli etkinlikler dışında Gece 02:00’a kadar açık.

ZAGREB MUTFAĞI

Zagreb, Balkan kültürünün etkisi ile çok sayıda lezzetli yemeklere ev sahipliği yapmaktadır. Hırvatistan’ın yerel tadlarını bulabileceğiniz çok sayıda restorant bulunmaktadır.

1. SIR I VRHNJE

Bir Çeşit Ekşi Peynir

Süzme Peynir ve Ekşi Kremanın karışımı ile yapılan bir çeşit yöresel lezzet olan bu peyniri tatmak için tek yapmanız gereken; İki malzemeyi karıştırmak, biraz sarımsak, tuz ve öğütülmüş tatlı kırmızı biber eklemek ve yemektir.

Zagreb yakınlarındaki bir Hırvat bölgesi olan Zagorje İlçesinden Janko adında bir çiftçi ile ilgili gerçekten eğlenceli ve popüler bir şarkı vardır. Şarkı acele edip Zagreb’e giden bir köylünün trene binmesini ve şehre gitmesi gerektiğini anlatmakta ve tesadüf eseri bu lezzeti nasıl bulduğunu anlatmaktadır.

Bu peyniri şehir merkezinde bulunan halk pazarları ve marketlerden temin edebilirsiniz.

2. ŠTRUKLI

Biraz Su Böreğini Andırmakta

Süzme peynir ve Ekşi krema ile doldurulmuş hamur İle yapılan bu yöresel lezzet bir nevi krep gibi gözüksede tadındaki ekşilik ile sizde farklı hisler bırakmakta.

Süzme peynir ve ekşi kremadan bahsetmişken, bu iki bileşenin bir karışımı da diğer yemeklerin temeli olarak işlev görmektedir. Štrukli onlardan biridir ve Süzme peynir ve ekşi krema ile doldurulmuş özel bir hamur türüdür. Genelde Hırvatların evde hazırlamayıp dışarıda tüketmeyi tercih ettiği Štrukli’nin tatlı ve tuzlu olmak üzere iki çeşidi bulunmaktadır. Fakat Pek çok restoran bunu tatlı olarak sunmaktadır bunlardan en meşhuru “La Struk” adında şirin bir yerdir. Burada štrukli’den başka bir şey bulunmamaktadır.

Adres: Skalinska ul. 5 10000, Zagreb

Telefon:+385 1 4837 701

Çalışma Saatleri: Haftanın 7 Günü, 11:00-22:00

3. CUSPAJZ

Bizim Yemekleri Andırıyor

Cuspajz; Bizdeki gibi et ve sebzelerin karışımı ile hazırladığımız bir çeşit güveç içinde pişirilen ve hırvat mutfağının en önemli yemekleri arasında bulunan bir çeşit et yemeğidir. Genelde Domuz ve Sığır eti ile pişirilen bu yemek Zagreb’de denenmesi gereken önemli bir lezzettir.

4. KNEDLI

Patates içerisine Çeşitli Meyveler Konarak Pişiriliyor

Tatlı patates içerisine erik veya kayısı konarak hazırlanan şekerli hamur tatlılarıdır. Bunu tadabileceğiniz restoran sayısı oldukça azdır ve bulunması nispeten zordur. Çünkü genellikle evde hazırlanırlanan bir tatlıdır. Knedli’nin yapması oldukça kolaydır ve bu bir Tatlı olmasına rağmen insanlar bunu bazen öğle yemeklerinde tüketmektedir.

ZAGREB’E NASIL GELİNİR?

Zagreb’e THY’nin İstanbul’dan hergün Seferleri Var

Zagreb’e Türk Hava Yolları havayollarının direk uçuşları ile yaklaşık 2 Saat’te gelinebileceği gibi Ayrıca Slovenya’nın Başkenti Ljubljana’dan Otobüs ile de buraya yaklaşık 2 saatte gelinebilmesi de mümkündür. Ljubljana-Zagreb arası yaklaşık 144 km’dir. Otobüs Biletleri tek yön 9 Euro’dan başlamaktadır.

ZAGREB’DE KAÇ GÜN KALINMALI?

Zagreb için 2 Tam Gün Yeterli

Zagreb’de ziyaret edilebilecek yerler için 2 tam gün ayırmanız yeterli olacaktır. Gece hayatıylada ünlü bu Başkent için Benim tavsiyem ise Cuma günü gelip Pazar günü dönülmesi yönündedir.

ZAGREB GELMEYE DEĞER Mİ?

Zagreb’e en azından 2 günlük bir plan yapılıp gelinebilir ve her yönüyle bu güzel başkenti görmeye değerdir. Özellikle Eski ve modern mimarinin örnekleri aynı anda sizlere sunulmaktadır.

Zagreb’den sevgilerle, bir daha ki yazılarımda görüşmek üzere.

TÜM YAZILARIM İÇİN;

INSTAGRAM : gezginsailor

INSTAGRAM : enuygunucakbileti

TWITTER : @gezginsailor

FACEBOOK : http://www.facebook.com/gezginsailor

FACEBOOK BLOG : https://www.facebook.com/gezginsailor35/

YOUTUBE : https://www.youtube.com/channel/UCXz_GAkqXTmUf20kFi9yFUw?view_as=subscriber

Aşağıda link ile Facebook Seyahat Fırsatları grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/257516427977291

Aşağıda link ile Facebook TUR FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/781377202000619

 

 

LJUBLJANA-SLOVENYA

LJUBLJANA

 

Ljubljana Kasaplar Köprüsü (Butcher’s Bridge)

 

Ljubljana dediğimizde birçoklarımız buranın nerede olduğuna dair fikir yürütmekte zorlanırız, Eski Yugoslavyanın bir parçası olan bu güzel ülke 2004 yılından beri Avrupa Birliğine üye olan Slovenya’nın başkentidir. Özellikle artık efsaneleşmiş olan ve her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Bled gölü ile adını duyuran ülke turizm potansiyelini her yıl genişletmektedir.

Bled Gölü

Her insanın içinde hep bir ülke yatar diye düşünürüm ben, işte benimde gönlümde yatan ve hep merak duyduğum bu güzel ülkeye artık gitme vaktinin geldiğini düşünerek tam da bahar aylarının bize merhaba dediği şu günlerde yola koyuluyorum, Türk Hava Yollarının Bahar ayları için yaptığı güzel bir promosyon ile İstanbul’dan yaklaşık 2 saatlik bir uçuşla Ljubljana’ya merhaba diyorum.

Ljubljana, Slovenya’nın başkenti ve en büyük şehridir. 1991’den beri bağımsız Slovenya’nın kültürel, eğitimsel, ekonomik, politik ve idari merkezi olmuştur.

Slovenya, Orta Avrupa’nın güneyinde yer alan bir ülkedir. Batısında İtalya; güneybatısında Adriyatik Denizi; güney ve doğusunda Hırvatistan, kuzeydoğusunda Macaristan ve kuzeyinde Avusturya bulunur. Bir zamanlar Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin bir parçası olan Slovenya, 25 Haziran 1991’de bağımsızlığını ilân edip bağımsız bir devlet olmuştur. 1 Mayıs 2004’te Avrupa Birliği’ne katılan Slovenya, Parçalanan Yugoslavya’dan Avrupa Birliği’ne girmiş ilk ülkedir. İkincisi ise Hırvatistan’dır. Slovenya Slavca’da “Slavlar Ülkesi” anlamına gelmektedir.

Şehrin isminin kökeninin ne olduğu konusunda net bir karara varılamamıştır. Bazı tarihçiler ismini, “Laburus” denilen antik Slav şehrinden aldığına inanırlar. Diğerleri ise kelimenin kasabadaki bir selden sonra Latince “Aluvina”dan geldiğini düşünür. Sonuç olarak bazıları kökeninin Slav sözcüğü olan Luba (sevilen) olduğunu var saymaktadırlar. Şehrin Almanca ismi Laibach’tır. Bilinen Yunan efsanesine göre, kahraman Jason ve Argonotlar Colchis’teki altın postu bulduktan sonra, Ege Denizine dönmek yerine Tuna Nehri’nde yol alarak kuzey yönüne varmışlardır. Giderek, Tuna’nın bir kolu olan Sava’nın etrafından Lublianitsa ırmağının kaynağına varmışlardır. Gemilerini batıdaki evlerine dönmek için Adriyatik Denizine taşımış, karaya çıkmışlardır. Argonotlar, günümüz şehirleri Vrhnika ve Ljubljana arasında, bataklıkla çevrili bir göl bulmuşlardır. Burası Jason’un bir canavarı devirdiği yerdir. Bu canavar, şehrin arması ve bayrağı üzerinde bulunan ejderhadır. Çok kanatlı ejderhalar şehrin meşhur Ejderha Köprüsü’nü süsler. 1900 ve 1901 yılları arasında yapılan bu köprü, Zaninoviç’in çalışmasıdır. Ejderha, ayrıca yüzyıllar boyunca Slovenya’nın ruhani merkezi olan yakın Avusturya kenti Klagenfurt’un sembolüdür.

VİZE

Slovenya için Schengen Vizesi Gerekmekte

Slovenya TC vatandaşı Bordo (Umuma Mahsus) pasaport sahiplerinden vize istemektedir, Yeşil, Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşları ülkeye vizesiz olarak giriş yapabilmektedir, Slovenya AB üyesi ve Schengen üye devletidir. Bu nedenle Slovenya vizesi ile diğer Schengen

üye ülkelerine de girilebilmektedir.

Slovenya Vizesi hakkında ayrıntılı bilgiye ve gerekli evraklar listesine buradan linkinden ulaşabilirsiniz.

Slovenya vize başvuru formu için http://www.vfsglobal.com/slovenia/turkey/pdf/Application-Form-TR-EN.PDF

HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

 

Ljubljana Joze Pucnik Havalimanı Oldukça Küçük.

 

ULAŞIM

 

OTOBÜS

Otobüsler Tam havalimanı Çıkışında Karşıda.

Şehir Merkezine 35 km uzaklıktaki Joze Pucnik Uluslararası havalimanından şehir merkezine ulaşabilmek için en iyi yöntem Alpetour firmasına ait Otobüslerdir. Yaklaşık 45 Dk içinde şehir merkezine gelebilmeniz mümkündür. Bilet ücreti tek yön 4.10 Euro’dur.

Alpetour Firmasının Otobüs saatlerine ulaşmak için:

Buraya tıklayabilirsiniz.

Telefon: +386 (0)4 20 13 210

Websitesi: http://www.alpetour.si

E-mail: info@alpetour.si

OTOBÜS TERMİNALİ – ŞEHİR MERKEZİ

 

TAKSİ

Taksi ile Ulaşım Maliyeti yaklaşık 30 Euro

Havalimanı ile şehir merkezi arasında Taksi kullanmak isterseniz ortalama ücret 30 Euro’dur.

HAVALİMANI TAKSİ İRTİBAT BİLGİLERİ:

Telefon: + 386 (0) 590 60 777

Mobil: + 386 (0) 31 216 111

E-mail: taxiairport4@gmail.com

Websitesi: airporttaxi.si

UBER VE TAXIFY

Ljubljana’da UBER Uygulaması Kullanılmamakta.

Ljubljana’da UBER ve TAXIFY uygulaması kullanılmamaktadır.

KONAKLAMA

Ljublajana’da Oteller Gecelik 20 Euro’dan Başlamakta.

Konaklama için oldukça küçük bir şehir merkezi bulunan Ljubljana’da Otelleri ve Kiralık evleri tercih edebilirsiniz. Her ne kadar Turistik bir Şehir olsa da Ljubljana’da her bütçeye göre konaklama bulabilmek mümkümdür.

Otel seçimleriniz için:

https://hotelscan.com/en/search?geoid=x5znut378dl2&checkin=2019-03-21&checkout=2019-03-22&rooms=1 web sitesi üzerinden inceleme ve karşılaştırma yapabilirsiniz.

Otel seçimleriniz için http://www.Booking.com web

sitesi üzerinden inceleme yapabilirsiniz.

Sizde https://booking.com/s/73_0/aa89c915 linkini kullanarak Booking üzerinden %10 indirimli olarak Otel rezervasyonu yapabilirsiniz.

İsterseniz Airbnb sitesi üzerinden 250 TL üstü konaklamalarının için 130 TL indirim alabilirsiniz, Yeni üyelere özel bu kampanyaya katılmak için https://abnb.me/e/I6Ezh3LwEO linki üzerinden kayıt yaptırmanız yeterli olacaktır.

SLOVENYA PARA BİRİMİ

Slovenya Para Birimi Euro

Slovenya Avrupa Birliği üye ülkesi olduğundan ulusal para birimi olarak Euro (EUR) kullanmaktadır.

CEP TELEFONU / SİM KART

Slovenya’da Sim Kart Fiyatları Ortalama 7GB, 15 Euro

Öncelikle Turkcell günlük (35,00 TL), Vodafone (29,90)TL ve Türk Telekom (35,00 TL ) hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması olduğundan kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz. (Kullandığınız tarifenin yurtdışı paketlerinin kullanımına uygun olup olmadığını müşteri hizmetlerine gelmeden önce sormanız sürpriz faturalarla karşılaşmamak adına yararınıza olabilir).

Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda satılmakta olan

Telekom Slovenije, A1, Telemach Ve T2 (Bu hat henüz Hali Hazırda Hazır Sim Kart Satışı Yapmamaktadır) şebekeleri için ortalama fiyat 30 gün geçerli 7 GB’lik sim kartlar 15 Euro’dur. Ortalama tüm operatör fiyatları aynı sayılır, daha düşük paketlerde mevcut, kartı aldığınız yerden aktivasyon yaptırmayı unutmayın!!!

Sim Kartlar ile ilgili ayrıntılı bilgi için

https://prepaid-data-sim-card.fandom.com/wiki/Slovenia web sitesini inceleyebilirsiniz.

MARKET – ALIŞVERİŞ

Ljubljana’da SPAR marketlerin fiyatları Uygun.

Çok sayıda Süpermarketin bulunduğu Ljubljana’da en uygun süpermarketler Hofer, Lidl, Mercator ve Spar Süpermarketleridir.

Ayrıca çok sayıda küçük market ve büfeler bulunmaktadır.

KREDİ KARTI

Kredi Kartı Bazı Yerlerde Geçmemekte.

Hemen heryerde kredi kartı geçerli olsada bazı yerlerde geçmemektedir. Her ihtimale karşı önceden sormak gerekmektedir.

HALK

Sloven Halkı Genel Olarak Yardımsever…

İnsanlar ilk bakışta size soğuk gibi görünsede genelde yardımsever kişilikleri ile öne çıkmaktadırlar, Slovenya 2004 yılında AB üye ülkesi olmuştur, Resmi dil Slovence’dir. Ayrıca diğer balkan dilleri (Hırvatça, Sırpça, Makedonca, Boşnakça) bilen bir kişide Slovenlerle oldukça kolay bir şekilde iletişim kurabilmektedir. İngilizce özellikle genç nesil tarafından bilinmektedir. Orta yaş üstü insanlar pek ingilizce bilmemektedir.

DÖVİZ / PARA BOZDURMA

Slovenya Euro Kullanmakta, Paranızı Türkiye’den Bozdurabilirsiniz.

1 Euro= 6.5 TL, Slovenya Resmi para birimi Euro olduğundan buraya gelmeden Türkiye’den Euro alabilmeniz mümkündür. Farklı bir döviz bozdurmak için hafta içi mesai saatlerinde bankaları, mesai saatleri dışında ise ATM’leri kullanabilirsiniz, Döviz bozdurmak için en iyi kurlar Şehir merkezi çevresinde bulunan Döviz bürolarıdır. Çok zorda kalmadıkça yüksek kur farklarından dolayı havalimanında döviz bozdurmayınız.

Döviz bürolarının çoğunda Sıfır komisyon uygulanmaktadır. Ayrıca döviz bürolarının bazıları Türk Lirasıda bozmaktadır. Döviz bozdurmadan önce güncel döviz kurlarını ve Komisyon durumunu mutlaka döviz bürosu yetkililerine sorunuz.

GÜVENLİK

Slovenya Genel İtibar ile Güvenli Bir Ülke.

Slovenya oldukça güvenli bir Ülkedir. 2018 yılı Küresel Barış Endeksi verilerine göre bu ülke 163 ülke içinde 11. Sıradadır. Hemen her önemli noktada polis bulunmaktadır, ayrıca şehrin hemen her yerinde güvenlik kameralarını görebilmeniz mümkündür, Bayanlar günün her saati tek başına güvenle cadde ve sokaklarda dolaşabilmektedir. Nadirende olsa çeşitli hırsızlık olaylarına karşı özellikle toplu taşıma araçlarında değerli eşyalarınıza dikkat etmeniz yararınıza olacaktır.

SAĞLIK

Slovenya’da Sağlık Hizmetleri Orta Seviyede

Hastanelerin hijyen ve alt yapı kapasiteleri ülkemizin gerisindedir. Büyük ve önemli ameliyatlar için yurtdışına, özellikle de Avusturya’ya gidilmesi tercih edilmektedir. Doktorlar genelde İngilizce veya Almanca bilmektedir. Bununla birlikte, tercüman kullanılması da zaman zaman gerekli olabilmektedir.

Sağlık Bakanlığının Resmi web sitesinden Slovenya’ya gitmeden önce yapılması gerekenler bölümünü okumanız yararınıza olacaktır.

Slovenya için herhangi bir zorunlu aşı bulunmamaktadır.

Ayrıntılı bilgi için

http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/SLO

web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ayrıca Hangi tür Pasaporta sahip olursanız olun yurtdışı seyahatlerinize çıkmadan önce her ihtimale karşı Yurt Dışı Seyahat Sağlık Sigortanızı yaptırmayı unutmayın.

Seyahat sağlık sigortalarının fiyatları 7 gün geçerli olmak üzere ortalama 5-8 Euro ( 30-45 TL) arasında değişmektedir.

Yurtdışında sağlık hizmetlerinin çok pahalı olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın.

İÇME SUYU

Slovenya Genelinde Musluk Suları İçilebilmektedir.

Ülke genelinde musluk suları kireçli olmakla birlikte genel olarak içilebilir niteliktedir. Ayrıca Slovenya sokaklarında bulunan çeşmelerdende güvenle su içilebilmektedir. Sloven halkı genel olarak musluk suyu tüketmektedir.

ARAÇ KİRALAMA

Araç Kiraları Ortalama Günlük 30 Euro

Ljubljana’ya gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan kiralama şirketlerini düşünebilirsiniz yada gelmeden online olarak araç kiralayıp Ljubljana havalimanlarından teslim alabilirsiniz… Ljubljana’da gezilecek yerlerin çoğu yürüme mesafesindedir fakat şehir dışında bulunan Bled gölü ve çevresini gezmek isterseniz araç kiralayabilirsiniz. Benzin 1Lt 1 Euro civarında.

HAVA DURUMU

Ljubljana için En Güzel Dönem Mart-Ekim Arası

Karasal iklim mevcut olup akşamları bazen serin olabilmektedir. Bazen yaz mevsiminde dahi 1 hafta boyunca yağmur yağabilmektedir. Gelmeden önce hava durumunu kontol ederek Buraya tedbirli gelmenizi tavsiye ederim…

LJUBLJANA GEZİLECEK YERLER

BUTCHER’S BRIDGE

(KASAPLAR KÖPRÜSÜ)

 

Ljubljana Kasaplar Köprüsü (Butcher’s Bridge)
Ljubljana Kasaplar Köprüsü (Butcher’s Bridge)
Ljubljana Kasaplar Köprüsü (Butcher’s Bridge)
Ljubljana Kasaplar Köprüsü (Butcher’s Bridge)
Ljubljana Kasaplar Köprüsü (Butcher’s Bridge)

 

Kasaplar Köprüsü, Ljubljana’nın aşk köprüsü olarak adlandırılır. Sayısız aşıkların sembolik olarak aşklarını kilitlediği ve anahtarları altına akan Ljubljanica nehrine fırlattığı bir yer olarak ün kazanmıştır.

2010 yılında inşa edilen Kasaplar Köprüsü, Merkez Çarşı’nın içinde mimar Jože Plečnik tarafından tasarlanmıştır. Jože Plečnik’in neredeyse yüz yıl önce bir köprü yapılmasını öngördüğü yerde bulunmaktadır. Konsepti bir dereceye kadar sanatsal olan bu köprü ünlü Sloven heykeltıraş Jakov Brdar’ın heykelleriyle süslenmiştir.

Kasaplar Köprüsü eskiden kasapların standlarının bulunduğu noktadadır ve Brdar’ın korkutucu ama ilginç büyük heykelleri ve parapetin üzerinde oturan deforme olmuş küçük yaratıkların küçük heykelleri ile bir şekilde bu geçmişin hikayesine atıfta bulunmaktadır. Köprünün Petkovškovo nabrežje tarafındaki büyük heykeli, Prometheus’u tasvir ederken, korkuluktaki minyatür heykeller, kasapların satış otomatlarında bir kez yapılan faaliyete şakacı bir biçimde hitap etmektedir.

Brdar’ın ürpertici figürleri ve köprünün korkuluğuna takılan asma kilitleri arasındaki çarpıcı tezatlık, Ljubljana’nın birçok romantik hikayesinden en sıradışı olanlardan birini simgelemektedir.

DRAGON BRIDGE (EJDERHA KÖPRÜSÜ)

 

Ejderha Köprüsü (Dragon Bridge)
Ejderha Köprüsü (Dragon Bridge)

 

Ünlü ejderha heykelleriyle süslenmiş Dragon (Ejderha) Köprüsü, Ljubljana’nın en tanınmış simgelerinden birisidir. Dragon Bridge köprüsünün üstünde bir ejderhanın yanında fotoğraf çekmediyseniz, Ljubljana’yı ziyaret etmiş sayılmazsınız, Hafifçe ürkütücü ve neredeyse gerçek görünen dört ejderha heykeli (tabii ki ejderhaların gerçek olabileceğine inanıyorsanız), köprü kurulduğundan bu yana heyecan verici hayal gücü olan bir şaheser niteliğindedir.

Ejderhaların çekiciliği bir yana, köprü, olağanüstü bir teknik miras parçası olarak kabul edilen eşsiz bir eser ve 20. yüzyılın başında gelişen Art Nouveau mimarisinin mükemmel bir örneğidir. 1900-1901 yılları arasında inşa edilen Ljubljana’nın ilk betonarme yapısıdır ve Avrupa’da inşa edilen türünün en büyük köprülerinden biridir. Açılış sırasında bu köprü Jubilee İmparatoru Franz Joseph I olarak adlandırılmıştır. Orijinal tasarımlara göre bu köprünün önce ejderhalar yerine kanatlı aslanlarla süslenmesi planlanmıştır. Aynı zamanda Slovenya’da asfaltla kaplanan ilk yapıdır. Köprünün inşaat planları, betonarme köprülerde uzmanlaşmış ünlü bir mühendis olan Profesör Josef Melan tarafından hazırlanmıştır.

Ejderha Köprüsü, Dalmaçyalı mimar Jurij Zaninović tarafından projelendirilmiştir ve betonarme yapının kaplandığı beton plakaları, korkulukları ve bakır ejderha heykellerini tasarlamıştır. Köprünün orijinal süslemeleri arasında aynı zamanda bir zamanlar gazla çalışan parapet lambalarda bulunmaktadır.

LJUBLJANA KALESİ

Ljubljana Kalesinin İç Kısmı
Kale Surları
Kale’den Manzaralar
Kale’den Manzaralar
Kale’den Manzaralar
Funiküler ile Kaleye Çıkış 2 dk, Ücreti Gidiş-Dönüş 4 Euro
Funiküler
Funiküler
Funüküler ile Aşağı Yolculuk
Funiküler ile Aşağı iniş 2 dk Sürmekte.
Funiküler Kullanmak İstemezseniz Kaleye Çıkış Yolu

Yaklaşık 900 yıldır şehrin yukarısındaki bir tepede duran Ljubljana Kalesi, Ljubljana’nın başlıca cazibe merkezidir. Kalenin Gözetleme Kulesi ve surları kentin en güzel manzaralarından bazılarını sunarken, kale Slovenya tarihi üzerine bir sergi, bir kukla müzesi, St George Şapeli, Hapishane ve bir dizi tarihi odaya ev sahipliği yapmaktadır. Sanal Kale adında bir video sunum odası bulunmaktadır.

Ljubljana Kalesi bir ortaçağ kalesidir. 11. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir ve 12. yüzyılda yeniden inşa edilmiştir. Şu anki görünümünü 15. yüzyılda neredeyse tamamen yenilenerek elde etmiştir, binaların çoğu 16. ve 17. yüzyıllara yapılmıştır. Başlangıçta savunma amaçlı inşaa edilen bu yapı ve 14. yüzyılın ilk yarısından bu yana Carniola lordlarının oturduğu yer olarak hizmet vermiştir. 19. yüzyılda çeşitli amaçlar için kullanılılan bu kale günümüzde büyük bir kültürel mekan ve müze olarak kullanılmaktadır.

Kaleye şehir merkezinden Füniküler ile hızlıca ulaşabilirsiniz, Ljubljana Kalesi içinde ayrıca sanat sergileri için bir yere, bir kafe’ye, bir gece kulübüne ve iki restorana’da ev sahipliği yapmaktadır (Strelec ve Gostilna na Gradu) ayrıca kültürel etkinlikler, aile eğlenceleri, dans gösterileri içinde hizmet vermektedir. Akşamları ve yıldızların altında Film başlığı altında yaz aylarında açık hava film gösterileri sunulmaktadır.

Gözetleme Kulesi

Ljubljana Kalesi’nin Gözetleme Kulesi, Ljubljana ve çevresinin en güzel manzaralarını sunmaktadır. Aslen Fransız işgali sonrası 1813’te yıkılan Pipers ‘Tower’ın yerine kentin yangın bekçisinin evi olarak kullanılan bu kule kalenin en ilgi çekici noktalarından birisidir.

Slovenya Tarihi Sergisi

Altı bölüme ayrılmış bu sergi, Slovenya’nın bilinen tüm tarihini kapsamaktadır. Bugünkü Slovenya bölgesindeki insanlığın en eski izlerine kadar sizi tarihte yaklaşık 200.000 yıl gerisine kadar götürmektedir.

Kukla Müzesi

Slovenya, zengin bir kuklacılık geleneğine sahip bir ülkedir. Ljubljana Kukla Tiyatrosu tarafından düzenlenen bu kalıcı müze sergisi size Slovenya’daki kuklacılık tarihini ve çağdaş Sloven kuklacıların yaratıcılığını tanıtmaktadır.

Adres: Grajska planota 1 1000 Ljubljana

Telefon: +386 (0) 1 306 42 93

Web sitesi: https://www.ljubljanskigrad.si/en/the-ljubljana-castle/

ÇALIŞMA SAATLERİ

Ljubljana Kalesi ve Füniküler

Ocak-Mart, Kasım: 10:00-20:00,

Nisan, Mayıs, Ekim: 09:00-21:00,

Haziran-eylül: 09:00-23:00,

Aralık: 10:00-22:00

Bilgi Merkezi, Sanal Kale, Gözetleme Kulesi, Slovenya Tarihi Müzesi, Kukla Müzesi, Şapel ve Cezaevi

Ocak-Mart, Kasım: 10:00-18:00,

Nisan, Mayıs, Ekim: 09:00-20:00,

Haziran-eylül: 09:00-21:00,

Aralık: 10:00-19:00, Gözetleme Kulesi

21: 00’e kadar

Kale Turları

Ljubljana Kalesi Zaman Makinesi bölümünde

Farklı tarihi kişilikleri taklit eden kostümlü şato rehberleri eşliğinde Ljubljana Kalesi’nin tarihine ve Altı temel atma dönemi boyunca bir zaman yolculuğuna katılabilmeniz mümkündür.

GİRİŞ ÜCRETLERİ

 

Kaleye Funiküler kullanmadan çıkmak isterseniz Kale içini gezmek ücretsizdir. Kale içinde bulunan bazı bölümlere girişler ücretlidir.

Kale Giriş Bileti ve Ayrıca Dönüşte Funiküler Kullanmak İsterseniz;

Yetişkinler için kişi başı 10.00 Euro

7-18 yaş arası çocuklar ve gençler, öğrenciler, yaşlılar, emekliler ve 15 yaşından büyük gruplar için kişi başına 7.00 Euro

İki yetişkin ve en az bir çocuk 7-18 yaş arası aileler için 26,00 Euro

Yalnızca Kale Giriş Bileti İsteyenler İçin;

Yetişkinler için kişi başı 7.50 Euro

7-18 yaş arası çocuklar ve gençler, öğrenciler, yaşlılar, emekliler ve 15 yaşından büyük gruplar için kişi başı 5,20 Euro

İki yetişkin ve en az bir çocuk 7-18 yaş arası aileler için 19,00 Euro

PREŠERNOV MEYDANI

Presernov Meydanı
Presernov Meydanı
Ünlü Sloven Şair Fransa Preseren Anıtı

Prešernov meydanının adı, ortaçağda Ljubljana’ya giriş yapılan şehir kapılarından birinin önündeki yol kavşağından gelmektedir. Kavşağın hemen yanında, 17. yüzyılda inşa edilen Müjde Fransiskan kilisesi bulunmaktadır. Daha sonra bu kavşak bir meydan haline getirilmiş ve 19. yüzyılın ortalarında şehir surlarının yıkılmasından sonra da asfaltlanmıştır.

Yıkıcı 1895 depreminin ardından, meydanda birçok burjuva sarayı inşa edilmiştir: Frisch Evi (Frischova hiša) ve Seunig Evi (Seunigova hiša) currentlyopova ulica sokağının alt ucunda, şu anda Centralna lekarna eczanesinin bulunduğu , Urbanc House (Urbančeva hiša), Hauptman House (Hauptmanova hiša) ve Mayer Palace (Mayerjeva palača) bunlardan bazılarıdır. Meydanın karşısındaki nehrin karşısında Filip Konağı (Filipov dvorec) ve Graz merkezli mimar Leopold Theyer tarafından inşa edilen Kresija belediye Binası bulunmaktadır.

20. yüzyılın ilk on yılı, Hauptman Evi’ndeki Art Nouveau’nun yenilenmesi ve Ljubljana’nın en güzel Art Nouveau yapılarından biri olan Urbanc Evi kentin ilk mağazasını barındıran bina olarak hizmet vermiştir. İkinci Dünya Savaşı arasında, meydanın son bir dokunuşu olarak, Mayer mağazasıda meydanın güney tarafına inşa edilmiştir. Mimar Jože Plečnik’in Üçlü Köprüsü inşa edildiğinde, şehir Ljubljanica nehrinin diğer tarafına genişlemiş ve bugünkü görünümünü almıştır.

Mimar Maks Fabiani ve heykeltıraş Ivan Zajc tarafından tasarlanan ve meydanda bulunan Prešeren Anıtı 1905 sonbaharında açılmıştır. En büyük Sloven şairi olan Fransa Prešeren’i (1800-1849) anıtı burada bulunmaktadır. Başının üstünde bir defne bulunan bu Şairin heykeli, Wolfova ulica sokağındaki meydanın karşısındaki bir binanın cephesine monte edilen büyük aşkı Julija Primic’in heykeli ile sembolik olarak yüzleştirilmiştir.

 

ST. NICOLAS KATEDRALİ

 

St. Nicolas Katedrali

 

Katedralin yeri aslen 1262 yılına tarihlenen üç nefli bir Romen kilisesi tarafından işgal edilmiş bir bölgedir. 1361 yılında Gotik tarzda yeniden inşa edilmiştir. 1461’de kiliseye çeşitli değişiklikler ve eklemeler yapılmıştır. Şehir merkezinin hemen her noktasından görülebilen bu görkemli yapı Ljubljana ziyaretiniz esnasında gezebileceğiniz ilgi çekici yerlerin başında gelmektedir.

1701 ve 1706 yılları arasında, Cizvit mimarı Andrea Pozzo tarafından tasarıma Latin haçı şeklinde yan şaplara sahip yeni bir Barok salon kilisesi yapılmıştır. Kilisenin kubbesi yalnızca 1841 yılında inşa edildiğinden, başlangıçta, haç merkezinin üstündeki kemer üzerine sahte bir kubbe yapılarak boyanmıştır. Hayatta kalan Barok iç dekorasyon, Giulio Quaglio’nun (1703-1706 ve 1721-1723 dönemlerinde boyanmıştır) Angelo Putti’nin kubbe kirişlerinin (1712-1713), Emona’nın (1712-1713) kirişlerinin altındaki Emho’nun dört piskoposunun heykellerini içermektedir. 1701’de kilisenin yeniden inşasını başlatan Janez Anton Dolničar (1715), Francesco Robba’nın nefin sol tarafındaki sunak melekleri (1745-1750) ve kardeşin Paolo ve Giuseppe Groppelli’nin sunak meleklerinini ilave etmiştir.

Bir dizi başka sanat eseri daha sonra eklenmiştir. En ilginç olanlardan biri, 1844 yılında Matevž Langus tarafından boyanmış kubbe freskleridir. 20. yüzyılın en göze çarpan özellikleri arasında, Slovenya’da 1250. yıldönümünü kutlamak üzere görevlendirilen Tone Demšar’ın Slovenya tarihini gösteren ana giriş kapısı kabartması ve Mirsad Begić’in piskopos portreli kapısıda ilgi çekicidir.

 

TOWN HALL (ESKİ BELEDİYE BİNASI)

 

Ljubljana Town Hall (Belediye Binası)
Ljubljana Town Hall (Belediye Binası)

 

Ljubljana’nın Belediye Binası (yerel olarak Mestna hiša, Magistrat veya Rotovž olarak adlandırılırmaktadır), Ljubljana Belediyesi’nin merkezidir. 15. yüzyılın sonlarında usta yapımcı Peter Bezlaj tarafından yaptırılmıştır. Carlo Martinuzzi tarafından tasarlanan bir eke, ana yapımcı Gregor Maček Snr tarafından eklendikten sonra 1717-1719 yılları arasında bugünkü görünümünü almıştır. Daha sonra binaya, 1963’te mimar Svetozar Križaj tarafından bazı değişiklikler yapılmıştır.

Belediye Binasının cephesi, Venedik mimarisinin etkilerini yansıtmaktadır. Giriş, daha önce yakındaki Stari’nin ortasında durmakta olan Herkül Çeşmesi’nin bir parçası idi, Orijinal Belediye Binası binasından kalan bir arması ve bir aslan ile 17. yüzyıldan kalma bir Herkül heykeli ile geç Gotik plaklara sahiptir. Belediye binasının kemerli avlusunda, Bokalce Kalesi’nden (Grad Bokalce) Francesco Robba’nın Nergis Çeşmesi (Narcisov vodnjak) yer almaktadır. Merdivenlerin yanında, Ljubljana’nın ünlü belediye başkanı olan Ivan Hribar’ın (1851-1941) anısına bir anıt bulunmaktadır.

Belediye Salonunda Bulunan Sergiler

Ljubljana Belediye Binası dört sergi alanına sahiptir: Cam Atriyum, Tarihsel Atriyum, Orta ve Sağ Atriyumlar. Sergi alanının temel amacı Ljubljana Belediyesi tarafından projelerin sergilenmesidir. Ayrıca, uluslararası ve şehirlerarası ortaklıklar aracılığıyla düzenlenen sergiler, yerleşik ve amatör sanatçılar tarafından yapılan bireysel ve grup güzel sanat sergileride yer almaktadır.

Adres: Mestni trg 1 1000 Ljubljana

Telefon: +386 (0)1 306 10 20

Website: https://www.visitljubljana.com/en/visitors/tours-and-trips/town-hall-tour/

Giriş Ücreti: 5 Euro

Belediye Binası Sadece Cumartesi günleri Saat 13:00’da gezilebilmektedir ve gezi süresi yaklaşık 1 saat sürmektedir. Rezervasyonların yukarıdaki link üzerinden online olarak yapılması gerekmektedir.

 

TRIPLE BRIDGE ( 3’LÜ KÖPRÜ)

 

Ljubljana Üçlü Köprü Tam Şehir Merkezinde.
Ljubljana Üçlü Köprü
Ljubljana Üçlü Köprü
Ljubljana Üçlü Köprü.

 

Üçlü Köprüyü oluşturan üç köprünün merkezi, 1842’den bu yana, kuzey-batı Avrupa topraklarını güney-doğu Avrupa ve Balkanlarla birleştiren eski, stratejik açıdan önemli bir ortaçağ ahşap köprüsünün yerini almış bir köprüdür. 1929 ve 1932 yılları arasında, yayalar için tasarlanan yan köprüler, orijinal bir taş köprüyle, Ljubljana’nın eşsiz bir mimari yapısını oluşturan mimar Jože Plečnik’in tasarımıyla eklenmiştir.

Plečnik metal korkulukları eski taş köprüsünden çıkarmış ve üç köprüyü de büyük taş korkuluklar ve lambalarla donatmıştır. Yan köprülerin her birinden, iki merdiven ile, Köprü’nün yukardan görünümünü sağlayan ırmağın hemen yukarısındaki teraslara çıkılmaktadır.

Nehrin sağ kıyısında, Köprü, Ljubljana Merkez Pazarı kolonisine bağlı küçük bir çiçekçi dükkanı ve sol kıyısında da bir kioskla güçlendirilmiştir. Plečnik’in iki kentsel ekseninin, nehir ekseninin ve Rožnik ile kale tepelerinin arasında çalışan eksenin geçişinde kilit bir konuma sahiptir. 1992 yılında, Üçlü Köprü tamamen yenilenmiştir.

 

BLED GÖLÜ

 

Bled Gölü Gerçekten Büyüleyici.
Bled Gölünden Kareler…
Bled Gölünde Küçük Bir Adacık ve Üzerinde Kilise yer almakta
Göl Etrafında Çok Sayıda Termal Tesis Mevcut
Tabiat Etkileyici…
Göl Üzerinde Bulunan Adadan Manzaralar
Bled Gölü
Bled Gölünün Girişinde Yer Alan Kale

 

Tabiki Ljubljana dediğimizde ziyaret etmeden dönmememiz gereken, Masallara, Filmlere ve Romanlara konu olmuş, eşsiz manzarası ve doğası ile buraya gelen herkesi kendine hayran bırakan Bled gölünü ziyaret etmeden buradan ayrılmayı düşünemezdik.

Bled Gölü, Kuzeybatı Slovenya’nın Bled kasabasına bitişik olan Yukarı Karniyol bölgesinin Julian Alpleri’nde yer alan bir göldür.

Güzel havası, doğal güzelliği ile her yıl binlerce turistin akın ettiği bu göl Slovenya’nın en önemli simgelerinin başında gelmektedir. Göl, Ljubljana Uluslararası Havaalanı’na 35 km ve başkent Ljubljana’ya 55 km uzaklıktadır.

Buraya Havalimanından gelmek isterseniz önce Kranj’a giden otobüsleri kullanıp buradan aktarma yapmanız gerekmektedir. Ama isterseniz buraya havalimanından kalkan özel Shuttle araçları ile yaklaşık 10 Euro ödeyerek gelebilmenizde mümkündür.

Bled, 19. yüzyılda İsviçreli doktor Arnold Rikli’nin bölgenin doğal kaynaklarının faydalı özelliklerini keşfetmesi ve orada bir sağlık merkezi kurması ile oldukça popüler bir turizm merkezi haline gelmiştir.

Göl, karışık buzul ve tektonik kökenlidir.

2,120 metre uzunluğunda ve 1,380 metre genişliğindedir. Maksimum derinliği 29,5 m

ve küçük bir adaya sahiptir. Göl, dağlarla ve ormanlarla çevrili pitoresk bir ortamda yer almaktadır. Ortaçağ Bled Kalesi kuzey kıyısında gölün üzerinde durmaktadır. Zaka Vadisi gölün batı ucunda yer almaktadır.

1966, 1979, 1989 ve 2011 yıllarında Dünya Kürek Şampiyonası Bled Gölü’nde yapılmıştır.

Göl Etrafında tam bir tur atmanız yaklaşık 2 saat sürmektedir.

Bled Gölü çevresinde bulunan bazı önemli noktaların giriş ücretleri:

Bled Kalesi’ne giriş ücreti 11,00 Euro

Bled Adası’na tekne ulaşım için 15,00 Euro

Bled Adası’ndaki kiliseye giriş için 6,00 Euro

Vintgar Gorge’a giriş için 9,00 Euro

TRIGLAV MİLLİ PARKI

 

Milli Park Ülke Topraklarının %4’ünü Kaplamakta.

 

Triglav Milli Parkı, İtalya sınırı boyunca uzanan ve Slovenya’nın kuzey-batısındaki, yani Alpler’in güney-doğusundaki Avusturya sınırına yakın Avrupa’da ki en eski ulusal doğa parklarından birisidir. Toprakları, Doğu Julian Alpleri tarafından işgal edilmiş olanlarla neredeyse aynıdır. Park, 840 kilometrekaredir ve Slovenya topraklarının% 4’ünü kapsamaktadır.

Triglav adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. Triglav (Üç Başlı), ismini güney-doğu tarafında görülen karakteristik şekline ve dağın tepesinde olması gereken en yüksek Slav tanrısına borçludur. Bu ismin buradan geldiği düşünülmektedir.

 

BOHINJ GÖLÜ

 

Bohinj Gölü Bled Gölünden Sonra En Çok Ziyaret edilen Yer
Göl Çevresinde İmkanlar Kısıtlı, Sadece 1 Restoran Var
Göl Suları Çok Berrak ve Temiz
Bohinj Gölü
Bohinj Gölü
Bohinj Gölü
Bohinj Gölü
Bohinj Gölü
Göl Kenarında Yer Alan Tarihi Köprü ve Kilise
Göl Kenarında Yer Alan Tarihi Köprü ve Kilise

 

Triglav Milli parkı içinde yer alan Bohinj Bled’den sonra Slovenya’nın en çok ziyaret edilen bir başka gölüdür. Triglav Milli Park sınırları içerisinde yer alan Bohinj gölü Ljubljana’ya gelindiğinde ziyaret edilmesi bir başka önemli noktadır. Bled’e kıyasla daha sakin, daha sessiz olan Bohinj’e geldiğinizde burada daha çok slovenlerin olduğunu göreceksiniz. Burada etkinlik olarak kano, bisiklet ve birçok aktivite yapabilirsiniz.

Eğer Bled gölünden Bohinj gölüne gitmeyi tercih ederseniz yol boyu güzel Slovenya köylerini ve Triglav milli parkının eşşiz doğasını görebilme şansı yakalarsınız.

Ljubljana-Bohinj Ulaşım:

Ljubljana’dan Bohinj’e otobüs ile ulaşım için Merkez istasyonundan kalkan otobüslerle

9 Euro’ya 1.5 saat içinde Bohinj’e gidebilirsiniz.

Otobüs saatlerine https://www.fraport-slovenija.si/pripone/2455/Vozni_red_letalisce_2015_verzija_1_9_2018.pdf bu link üzerinden ulaşabilirsiniz.

Bled-Bohinj Ulaşım:

Bled’den Bohinj’e gidebilmek için 3.60 Euro ödeyerek Bled’den kalkan otobüsleri kullanabilir ve 45 dakika içinde Bohinj’e ulaşabilirsiniz.

Otobüs Saatlerine https://www.fraport-slovenija.si/pripone/2455/Vozni_red_letalisce_2015_verzija_1_9_2018.pdf bu saat üzerinden ulaşabilirsiniz.

Kiralık/Kendi Aracınızla Ulaşım:

Kendi/Kiralık aracınızla Bohinj’e gitmek isterseniz çok fazla Turistik olmayan bohinj’e 1 saat içinde ulaşabilirsiniz. Hafta sonu biraz yoğun olsada hafta içi otopark sıkıntısı çekmezsiniz.

VINTGAR GEORGE KANYONU

Vintgar George Kanyonu Nisan-Ekim Arası Açık

Bled Gölünden 4 km uzaklıkta yer alan Bu kanyona giderken güzel Slovenya köy evlerini yol boyunca görebileceksiniz. Mart ayı içerisinde olmamız ve Kanyonun Kapalı olması sebebi ile ben gidemedim fakat sizler için burası ile ilgili kısa bir bilgi vermek istedim. Dere boyu 1.5 km yol gittiğinizde sizi bir şelale karşılıyor olacak. Yürüyüş severler için gayet güzel bir yer olan Bu kanyon Slovenya’da yapılacaklar listesinde mutlaka olmalı.

Kanyon Nisan- Ekim arası açıktır ve giriş ücreti 5 Euro’dur.

Kanyonda bulunan Otopark ise ücretsizdir.

SAVİCA ŞELALESİ

Savica Şelalesi

Triglav Milli Parkı içinde yer alan bir başka ilgi çekici nokta ise Savica Şelalesidir. 40 metre yüksekliğindeki bu şelaleyi ziyaret etmek isterseniz yaklaşık yarım saat yürümeniz gerekmektedir.

Şelale Giriş ücreti ise 4 Euro’dur.

HEDİYELİK EŞYA

Hediyelikler genel itibari ile uygun

Ljubljana’da çok sayıda hediyelik eşya dükkanı bulunmaktadır. Özellikle ana meydanda bulunan dükkanlardan çok sayıda hediyelik eşya satın alabilmek mümkündür.

Magnet fiyatları 3-5 Euro arası kalitesine göre değişmektedir.

LJUBLJANA GECE HAYATI

Ljubljana canlı denebilecek bir gece hayatına sahiptir. Özellikle Şehir merkezi ve çevresinde Genellikle Pub, Bar ve Restorant’lar hizmet vermektedir. Her ne kadar diğer balkan ülkeleri kadar yoğun olmasada yinede iyi denebilecek bir gece hayatına sahiptir.

PRITLIČJE BAR

 

Pritlicje Bar Cuma ve Cumartesi Akşamları Canlı

 

Geceleri, Pritličje DJ geceleri ve kentsel elektronik müzik konserleri düzenleyen bir kulüp olan bu yer, gün boyuncada sosyal etkinliklere de ev sahipliği yapan ve kafe alanında kahve, çay ve yemekler servis edilen bir tesistir. Pritličje, Ljubljana şehir merkezinde aynı zamanda tek çizgi roman dükkanınada ev sahipliği yapan biryerdir.

Menü seçenekleri: yerel biralar, uluslararası markalı biralar, sıcak yemekler, atıştırmalıklar, tatlılar, canlı müzik, DJ geceleri.

Adresi: Mestni trg 2 1000 Ljubljana (Town Hall hemen yanında)

Email: pritlicje@gmail.com

Web sitesi: http://www.pritlicje.si

AÇILIŞ SAATLERİ

Pazartesi, salı, çarşamba ve pazar 9.00-01.00, perşembe, cuma ve cumartesi 9.00-03.00

ORTO ROCK BAR

 

Orto Bar Biraz Şehir Dışında Kalmakta

 

Orto bar, Ljubljana’nın başlıca rock kulübüdür. Canlı konserler ve kulüp geceleri içeren bir eğlence programı sunmaktadır. Sahnesi sadece Sloven sanatçıları değil aynı zamanda Ljubljana’da dünyaca ünlü rock gruplarına da ev sahipliği yapmaktadır. Kulübün binası arasında bilardo masaları ve diğer oyunlar bulunan bir oda bulunmaktadır.

Adresi: Grablovičeva ulica 1 1000 Ljubljana

Telefon: +386 (0) 1 232 16 74

E-posta: info@orto-bar.com

Web sitesi: https://www.orto-bar.com

AÇILIŞ SAATLERİ

Salı-Çarşamba: 21:00-04:00, Perşembe-Cumartesi 21:00-05:00 arası. Resmi tatiller kapalı.

TOP SIX CLUB

Top Six Club Ljubljana Merkezinde Yer Almakta

Ljubljana’nın ünlü Nama mağazasının en üst katında bulunan Top Six Club, popüler Sloven ve Avrupalı tekno DJ’lerin çaldığı elektronik dans müziği etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır. Modern standartlarda döşenmiş ve bir çatı terasına sahip olan kulüp, aynı zamanda şehrin en muhteşem manzarasını sunmaktadır. Dünyanın En İyi Kulüpleri uluslararası ağının bir üyesidir.

Adresi: Tomšičeva ulica 2 1000 Ljubljana

Telefon: +386 (0) 40 667 722

Email: info@topsixclub.si

Web sitesi: http://www.topsixclub.si

AÇILIŞ SAATLERİ

Pazartesiden Perşembeye 09:00-19:00, Çarşambadan Cumaya 09:00-19:00 ve

23:00-05:00, Cumartesi 23:00-05:00.

CVETLIČARNA CLUB

 

Cvetlicarna Club İyi Bir Alternatif

 

Cvetličarna, 2003’ten beri açık olan bir kulüp ve konser mekanıdır. Aynı anda 2.000 kişiye kadar misafir ağırlayabilen bu Kulüp etkinlikleri ve konserler dışında, stand-up komedi gösterileri ve diğer etkinliklerede ev sahipliği yapmaktadır. Kulübün dışında bir açık hava bar’ı da bulunmaktadır.

Cvetličarna, Ljubljana’nın orta büyük konser merkezlerinden birisidir. Zaman zaman Ljubljana’da dünyaca ünlü pop ve rock sanatçılarının konserlerine ev sahipliği yapmaktadır.

Adres: Kranjčeva ulica 20 100 Ljubljana

Telefon: + 386 (0) 59 026 316

Email: info@cvetlicarna.info

Web sitesi: http://www.cvetlicarna.info/default.aspx

CLUB CIRKUS

 

Her Türlü Müzik Çalınmakta.

 

Klub Cirkus, minimalist, ev, tekno, davul, ‘n’ bas, breakbeat, funk, nu rave, electro, hip hop gibi çeşitli çağdaş müzik stilleri çalan Sloven ve oldukça ünlü uluslararası DJ’lerin müzikal eğlencelerini sunan Ljubljana’da bulunan en ünlü klüplerden birisidir.

Menü seçenekleri: uluslararası marka içecekler, kokteyller, sıcak yemekler, atıştırmalıklar.

Aktivite: Spor etkinliklerini gösteren ekranlar, canlı müzik, DJ geceleri, kablosuz internet erişimi.

Adres: Trg mladinskih delovnih brigad 7 1000 Ljubljana

Telefon: + 386 (0) 51 631 631, +386 (0) 41 777 747

Email: info@cirkusklub.si

Web sitesi: https://www.cirkusklub.si

AÇILIŞ SAATLERİ

Çarşamba, cuma ve cumartesi günleri 22:00-05:00

LJUBLJANA MUTFAĞI

Zlikrofi
Kremna Rezina

Ljubljana’da denemenizi önereceklerimin başında bizdeki mantıya benzeyen iri taneli içinde farklı çeşit sebzelerin yada etlerin kullanıldığı idrian zlikrofi olacaktır. Ayrıca Mantar Çorbası, Gibanica ve Kremna Rezina tatlılarınıda deneyebilirsiniz.

LJUBLJANA’DA KAÇ GÜN KALINMALI?

Ljubljana’da yorulmadan 1 Haftasonu kalarak her yerini gezip görebilirsiniz, Benim tavsiyem ise Cuma günü gelip Pazar günü dönülmesi yönündedir.

LJUBLJANA GELMEYE DEĞER Mİ?

Evet kesinlikle en azından Bir haftasonu bu güzel başkente gelinmelidir.

Slovenya’nın bu güzel Başkenti Ljubljana’dan sevgilerle, bir daha ki yazılarımda görüşmek üzere.

TÜM YAZILARIM İÇİN;

INSTAGRAM : gezginsailor

TWITTER : @gezginsailor

FACEBOOK : http://www.facebook.com/gezginsailor

FACEBOOK BLOG : https://www.facebook.com/gezginsailor35/

YOUTUBE : https://www.youtube.com/channel/UCXz_GAkqXTmUf20kFi9yFUw?view_as=subscriber

Aşağıda link ile Facebook SEYAHAT FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/257516427977291

Aşağıda link ile Facebook TUR FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/781377202000619

 

 

SOFYA – BULGARİSTAN

SOFYA HAKKINDA

Aleksandr Nevski Katedrali

Sofya Bulgaristan’ın başkenti aynı zamandada en büyük şehridir. Yaklaşık 1,3 milyon nüfusa sahiptir. Balkan yarımadasının merkezinde Bulgaristan’ın batısındaki Sofya Havzasında yer almaktadır. İstanbul-Sofya arası mesafe ise yaklaşık 551 Km’dir.

Daha önce ziyaret etme şansı bulamadığım Bu güzel başkente artık bir hafta sonu ayırmanın vaktinin geldiğine inanarak yola koyuluyorum. İstanbul’dan Sofya’ya gelebilmeniz için Tarifeli uçak seferlerini yada Otobüs yolculuklarını tercih etmeniz gerekiyor ki ben bulmuş olduğum güzel bir kampanya neticesinde Otobüs bileti Fiyatına gidiş-dönüş uçak biletlerimi alıyor ve akşam saatlerinde yola koyuluyorum. Yolculuğum Atatürk Havalimanından yaklaşık 45 dk. sürüyor…

Aziz George Kilisesi

Sofya tarihine şöyle kısaca göz atmamız gerekirse; tarihi eski çağlara uzanan bu başkent’te 7 ve 8. yüzyıllarda, bugünkü merkezin bulunduğu yerde Serdi (Sardi) adında bir Trak kabilesi yaşamıştır. Balkan yarımadasında art arda zaferler kazanan Roma İmparatorluğu Traklar’ın bağımsızlığına son vermiş. Hakimiyetleri altına aldıkları yerlerde idarî ve askeri düzen oturtmaya özen göstermişlerdir ve bu şehre Serdika adını vermişlerdir. Böylece Serdiler’in şehri anlamına gelen Serdika, önemli ticarî ve idarî bir merkez olmuştur.

Doğu Roma İmparatorluğunun kavşak şehri olması itibarıyla Serdika, hep akınlara ve saldırılara maruz kalmıştır. Bu akınlar esnasında şehre büyük ölçüde zarar verilmiştir. Şehir bir daha eski büyüklüğünü elde edememiş, yalnız kale ve bugün başkentin de adı olan Aya Sofya Kilisesi çeşitli tamiratlar görerek ayakta kalabilmiştir.

VI. YY’da Kral Justinianus zamanında, Serdika tekrar Doğu Roma İmparatorluğunun önemli bir şehri haline gelmiştir. Bundan hemen sonra şehir, Balkan yarımadasına hücum eden Slavların akınlarına maruz kalmış ve tamamıyla Slavlaşmıştır. 9. YY’da Serdika adını bir slav ismi olan Sredets’e bırakmıştır. Bu tarihten itibaren Serdika geniş bir alana yayılmış olan Ortaçağ Bulgar Devleti’nin önemli askerî, siyasî ve kültür merkezi haline gelmiştir. Kent 1018’den 2. Bulgar Devleti’nin kurulduğu 1185’e değin Bizans egemenliği altında kalmıştır.

14. yüzyılda Bulgar Devleti’nin Osmanlı hakimiyeti altına girmesiyle, Sofya da 1382’de Osmanlıların eline geçmiş ve Rumeli beylerbeyi buraya yerleşmiştir. Sredets şehri, 14. yüzyılın sonlarından 19. yüzyılın sonuncu çeyreğine kadar Osmanlı Devleti’nin egemenliği altında kalmıştır. Bu arada 14. yüzyılın sonlarında şehir Sofya ismini almıştır.

Bazı belgelere göre Osmanlılar’ın eline geçtiği yıllarda şehir güzelliğiyle meşhur olup Osmanlı’nın büyük hayranlığını kazanmıştır.

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda 4 Ocak 1878’de Rus orduları tarafından Osmanlı egemenliğinden kurtarıldıktan sonra, 3 Nisan 1879 tarihinde Bulgaristan’ın başkenti olarak ilan edilmiştir. O dönemde Sofya, savunma tesisatı kuvvetlendirilmiş, meslek ve ticarî bakımdan iyi gelişmiş, zengin bir şehir olmuştur.

Osmanlı hakimiyetinin sona ermesinden sonra, coğrafi konumundan ve ekonomik gelişmeye elverişli olduğundan dolayı, Bulgaristan’ın başkenti ilan edilen şehrin altyapısının gelişmesine ulusal önem verilmiştir. Şehirde çok sayıda bulunan arkeolojik anıtlar, sanat eserleri ve savunma tesislerı, eski Serdika’nın önemli ve gelişmiş bir merkez olduğunu ispatlamaktadır.

Sofya, II. Dünya Savaşı sırasında, Almanların işgal ettiği kent, 1943 yılının sonlarında ve 1944 yılının ilk zamanlarında Müttefik uçakları tarafından bombalanmıştır. 1944’te Sovyet Kızıl Ordu birlikleri tarafından kurtarılmıştır. Sovyet işgalinin bir sonucu olarak, Nazi Almanyasının müttefiki olan Bulgaristan hükümeti devrilmiştir.

Bulgaristan’da 1946 yılında bir Halk Cumhuriyeti kurulmuştur. Bulgaristan Cumhuriyeti’nde kentin görünümünde önemli değişiklikler olmuştur. Sofya’nın nüfusu ülkenin diğer kesimlerinden aldığı göçler nedeniyle artmıştır. Tüm yeni yerleşim alanları Druzhba, Mladost ve Lyulin gibi kentin eteklerinde inşa edilmiştir.

Avrupa Birliğinin en fakir ülkelerinden birisi olan Bulgaristan, Son yıllarda ekonomik anlamda gelişme göstermeye başlamıştır.

VİZE

Bulgaristan veya Schengen Vizesi Gerekmekte.

Bulgaristan TC vatandaşı Bordo (Umuma Mahsus) pasaport sahiplerinden vize istemektedir, Yeşil, Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşları ülkeye vizesiz olarak giriş yapabilmektedir, Bulgaristan AB üyesidir. Fakat Schengen üyesi bir ülke değildir. Bu nedenle Bulgaristan vizesi ile sadece Bulgaristan’a ve diğer Schengen üyesi olmayan AB ülkelerine seyahat edebilmeniz mümkündür (Hırvatistan ve Romanya). Geçerli bir Schengen vizeniz olması durumunda Bulgaristan’da vize süreniz kadar giriş yapabilme ve kalma hakkınız bulunmaktadır.

Bulgaristan Vizesi hakkında ayrıntılı bilgi ve Almanya vize başvuru formu için http://www.vfsglobal.com/bulgaria/turkey/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

ŞAHSİ ARAÇ İLE ULAŞIM

Sofya’ya şahsi aracınızla gelmeyi planlıyorsanız öncelikle yeni tip ehliyetinizin olması gerektiğini size hatırlatmak istiyorum. Yeni tip ehliyetlerinizle AB sınırlarına ilk giriş anından itibaren 6 ay boyunca araç kullanabilme hakkınız bulunmaktadır.( Eski tip ehliyeti olanların Sınır kapılarında bulunan Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Bürolarından ücreti karşılığında Uluslararası geçerliliği bulunan Beynelmilel Uluslarası geçerli Sürücü sertifikası alması gerekmektedir).

Uluslararası Ehliyet Sertifikası

Beynelmilel Sertifikası alımı ve ücretleri için http://www.turing.org.tr/uluslararasi-surucu-belgesi/ web sitesini inceleyebilirsiniz.

Yeşil Sigorta Belgesi

Buna ilave olarak ayrıca Sınır kapılarından araçlarınız için “Yeşil Sigorta” yaptırmanız gerekmektedir. Yeşil Sigorta (Yeşil Kart Sertifikası), Türk Hükümeti’nin de imzaladığı 1959 tarihli Strasbourg Anlaşması çerçevesinde, yeşil kart sistemi dahilindeki ülkelere, Mali Mesuliyet Poliçesinin uluslararası uzantısı şeklinde, kaza mahalli ilke mevzuatı ve limitleri dahilinde teminat veren, uluslararası, yeşil renkli ve tek formatla düzenlenen bir belgedir.

Poliçenizin düzenlenebilmesi için Taşıt Ruhsatı ve geçerli Türk Trafik Sigortası fotokopilerinin ibraz edilmesi yeterlidir.

Yeşil Sigorta ile ilgili ayrıntılı bilgi ve ücretler için http://www.turing.org.tr/uluslararasi-sigorta-yesilkart/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Bir diğer husus ise eğer aracınızın geçerli bir kaskosu varsa bunu yurtdışına açtırmanız gerektiğidir. Ayrıca Türkiye’de geçerli trafik sigortanızın Yurtdışında bulunacağınız süre içerisinde geçerli olduğuna dikkat etmeniz gerekmektedir. Yurt dışına çıkmak istediğiniz araç size ait değilse araç sahibinden noter tasdikli bir onay belgesi almanız gerekmektedir.

Araç Avadanlıkları Tam Olmalı!

Yolculuğa çıkmadan önce araçlarınızın tüm bakımlarının eksiksiz olmasına, Yedek Lastiklerinizin bulunmasına, Sağlık çantanızın eksiksiz olmasına, yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında, Trafik ışıklarına, Yayalara, Hız limitlerine ve Park yerlerine dikkat etmeniz sizin ve sevdiklerinizin adına oldukça önemli olacaktır.

HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

Sofya Havalimanı

Sofya havalimanı şehir merkezinden 33 km uzaklıkta yer almaktadır ve Terminal 1 ve Terminal 2 olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Her iki terminal arasında ücretsiz olarak ring servisler düzenlenmektedir.

METRO

M1 Hattı Kullanılmalı

1 Numaralı metro hattını kullanarak, Sofya Havaalanından şehir merkezine gitmeniz mümkündür. Şehir merkezinde bulunan- “Druzhba” ve “Mladost”, istasyonlarına bu hat ile ulaşabilirsiniz.

Sofya Havalimanı’ndan şehir merkezine yolculuk süresi yaklaşık 18 dakika sürmektedir.

Serdika Metro İstasyonu’ndaki Hat 1’den Hat 2’ye aktarma yaptığınızda yarım saatten daha kısa bir sürede havaalanından Sofya Merkez Otobüs ve Tren İstasyonlarına gidebilirsiniz.

Sofya’dan demiryolu bağlantısı ile Karlovo veya Plovdiv şehirlerine gitmek için Havalimanından iki durak uzaklıktaki Iskarsko Shosse istasyonunda inebilirsiniz.

Şehirlerarası Tren saatleri ile ilgili ayrıntılı bilgi ve bilet alabilmek için http://razpisanie.bdz.bg/site/search.jsp web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Sofya metro haritası için https://www.metrosofia.com/images/sofia-metro-lines-2016-july.png bağlantısına tıklayabilirsiniz.

Sofya metrosu genel olarak haftanın 7 günü 05:30-23:59 saatleri arasında hizmet vermektedir. Sofya metrosu ile ilgili ayrıntılı bilgi ve çalışma saatleri için https://www.metrosofia.com/en/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Metro Bileti 1.60 Leva

Metro bilet ücretleri tek yön 1.60 BGN (4.95 TL)’dir. Ayrıca biletlerinizi 10 kullanımlık, 24 saatlik ve 72 saatlik alabilmeniz mümkündür.

Bilet almak için havalimanı çıkışındaki bilet makinelerini veya Bilet gişelerini kullanabilirsiniz. Makineler Bulgar Levası (BGN) ve Kredi kartı kabul etmektedir.

OTOBÜS

84 VE 184 NO’LU OTOBÜS HATLARI

84 ve 184 No’lu otobüsleri kullanarak şehir merkezine (General Gurko Caddesine) Sofya Havalimanı Terminal 2 ve Temrinal 1’den ulaşabilmeniz mümkündür. Otobüsler Christopher Columbus Bulvarı. – Tsarigradsko Shose Bulvarı ve General Gurko Caddesinden geçmektedir.

Şehir merkezinden de havalimanına ulaşabilmek için aynı rotayı kullanabilirsiniz.

Her iki otobüs güzergahı da tüm gün hizmet vermektedir. 84 ve 184 otobüs güzergahlarının ilk duraklarından son duraklarına yolculuk süresi yaklaşık 35-45 dakika sürmektedir.

Otobüs saat ve hatları ile ayrıntılı bilgi için https://www.sofiatraffic.bg/en/transport/schedules websitesini ziyaret edebilirsiniz.

Sofya’da belirli aralıklarla bilet kontrolleri yapılmaktadır. Biletsiz yada Biletinizin gideceğiniz Zone (Bölge) dışında olması nedeniyle ödeyeceğiniz ceza 40 BGN (123.5 TL)’dir.

TAKSİ

Havalimanı Resmi Taksi Şirketi OK Taksi

Havalimanı şehir merkezi arası Taksi ücretleri ise 14-15 BGN civarındadır. Havalimanından şehir merkezine gitmek için havalimanının resmi ve denetimli taksi şirketi olan OK Taksi’yi kullanabilirsiniz… Terminal 1 ve 2 binasında bulunan ofislerden gideceğiniz mesafe ücretini ödeyip bir fiş aldığınızda havalimanı çıkışında bulunan sıradaki taksiye fişinizi verip yolculuk yapabilmeniz mümkün olacaktır.

OK Taksi Telefon: +35929732121

Resmi web sitesi : https://www.oktaxi.net/en

Bulgaristan’da taksiler ile ilgili maalesef pek hoş şeylerden bahsedilmemektedir. Özellikle turistlerden günün her saati yoğun şikayetler alınmaktadır. Taksi ihtiyacınız olduğunda öncelikle konaklayacağınız yerden taksi istemeniz yararınıza olacaktır.

UBER VE TAXIFY

Sofya’da UBER Uygulaması Kullanılmıyor!

Bulgaristan’da UBER ve TAXIFY uygulaması kullanılmamaktadır.

TAXIME

Taxime Uygulamasını Kullanabilirsiniz!

Sofya’da UBER uygulamasına benzeyen TAXIME uygulamasını güvenle kullanabilirsiniz… Ödemelerinizi Kredi kartı yada nakit olarak yapabilirsiniz… Aşağıdaki Link ile kayıt yaptırdığınızda ilk yolculuğunuzda 2 Leva indirim alabilirsiniz…

https://taxime.to/invite/bilal185

KONAKLAMA

Konaklama için Çok Sayıda Alternatif Mevcut!

Konaklama için merkezi konuma yakın birçok otel ve hostel bulunmaktadır. Sofya’da konaklama için Vitosha caddesi ve civarı merkezi konum açısından güzeldir. Hostellerin gecelik fiyatları ise 45-100 TL arasında değişmektedir. Sofya’da otel fiyatları özellikle yaz aylarında biraz yüksektir.

Hostel Mostel Konaklama için İyi Bir Alternatif!

Hostel’de kalmayı düşünürseniz benimde oradayken konaklamış olduğum Hostel&Mostel’i tercih edebilirsiniz… Şehir merkezi Vitosha caddesine 10 dk’lık bir yürüme mesafesinde bulunan bu hostelde ayrıca ücretsiz kahvaltı, Akşam yemeği, Çay ve Kahve’de bulunmaktadır.

Otel seçimleriniz için hhttps://www.hotels-scanner.com web sitesi üzerinden inceleme ve karşılaştırma yapabilirsiniz.

Sizde Booking sitesi üzerinden ” AA89C915″ kodunu kullanarak %10 indirmli olarak Otel rezervasyonu yapabilirsiniz.

İsterseniz Airbnb sitesi üzerinden 250 TL üstü konaklamalarının için 130 TL indirim alabilirsiniz, Yeni üyelere özel bu kampanyaya katılmak için https://abnb.me/e/I6Ezh3LwEO linki üzerinden kayıt yaptırmanız yeterli olacaktır.

BULGARİSTAN PARA BİRİMİ

Bulgaristan Para Birimi Leva (BGN)

Bulgaristan her ne kadar AB üyesi bir ülke olsada hali hazırda Euro kullanımına geçmeyip kendi para birimi olan Leva (BGN)’yi kullanmaktadır.

Bulgaristan’ın Euro para birimine geçişi için öngörülen yıl 2022’dir.

Ülkenin ulusal Para birimi

LEVA (BGN)’dir.

1 BGN = 3.10 TL ( GÜNCEL KUR )

TELEFON / SİM KART

A1 Operatörüne Ait Sim kart, 10 Gün Geçerli

Öncelikle Turkcell günlük (24,90 TL), Vodafone (24,90 TL) ve Türk Telekom (24,90 TL ) hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması olduğundan kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz.

Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda A1 Bulgaria, Telanor, Vivacom, Maxtelecom (4G destekli) ve Bulsatcom (4G destekli) şebekeleri için ortalama fiyat 10 gün geçerli 6 GB’lik sim kart 10 BGN (31 TL)’dir. Ben 10 gün geçerli A1 operatörünü tercih ettim. İçinde 6 GB İnterneti olan bu sim kartın ücreti ise 10 BGN (31 TL)’dir. Ortalama tüm operatör fiyatları aynıdır. Daha düşük yada daha yüksek paketlerde mevcut olup sim kart alacağınız yerden Pasaportunuzla aktivasyon yaptırmanız gerekmektedir.

Sim kart fiyatları ve Tarifeler ile ilgili ayrıntılı bilgi için http://prepaid-data-sim-card.wikia.com/wiki/Bulgaria web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Sofya’da bir çok yerde WİFİ (Kablosuz Bağlantı) bulunmaktadır.

MARKET – ALIŞVERİŞ

Çok Sayıda Süpermarket Bulunmakta!

Çok sayıda Süpermarketin bulunduğu Sofya’da LIDL, Fantastico ve T-Market en uygun olanlarıdır.

KREDİ KARTI

Kredi Kartı Hemen Heryerde Geçmekte!

Hemen heryerde kredi kartı geçerlidir. Her ihtimale karşı önceden sormakta yarar vardır.

HALK VE RESMİ DİL

Sofya’da Çok Sayıda Türk Yaşamakta!

Bulgaristan’ın resmi Dil’i Bulgarca olup benzerliğinden dolayı rusça bilen insanlarında bulgarlarla anlaşabildiği bilinmektedir. Çok sayıda Türk’ün yaşadığı Sofya’da İnsanlar ilk bakışta soğuk görünselerde genel itibari ile yardımseverdir. İngilizce konuşma oranı özellikle gençler içinde bir hayli fazladır. Orta ve Üst yaş grubu pek ingilizce bilmemektedir.

DÖVİZ / PARA BOZDURMA

Sofya’da Çok Sayıda Döviz Bürosu Bulunmakta!!

1 Leva (BGN) : 3,10 TL, Döviz bozdurmak içim Vitosha caddesi civarındaki döviz bürolarını yada bankaları tercih edebilirsiniz. Özellikle İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde Döviz bürolarından Bulgar Levası (BGN) bulabilmeniz mümkündür. Sofya’da bazı döviz büroları Türk Lirasıda bozmaktadır. Fakat döviz bürolarındaki komisyon durumlarına dikkat etmeniz ve para bozdurmadan önce mutlaka sormanız gerekmektedir.

SAĞLIK

Sofya’da Sağlık Hizmetleri Orta Düzeyde!

Bulgaristan’da sağlık koşulları orta düzeyde olmakla beraber AB’nin desteklediği yatırımlar ile sağlık hizmet alanı daha da gelişmektedir.

Acil sağlık hizmet hattı numarası bizdeki gibi 112’dir. Kendi sağlığınız açısından Hepatit A, Hepatit B ve Kuduz aşılarını yaptırmanız tavsiye edilmektedir.

Ulusal İstatistik Enstitüsü verilerine göre Bulgaristan’da 48.308 yatak kapasiteli 342 Hastane, 986 yatak kapasiteli 1.886 Poliklinik ve 3.132 yataklı 145 Sağlık Ocağı bulunmaktadır. Sofya’da bir Japon yatırımcı tarafından kurulan TOKUDA özel hastanesi ile yeniden yapılandırılan Lozenetz Hastanesi, Askeri Hastane’de yabancı dil bilen doktorlara muayene ve tedavi olunabilmektedir. Pirogov Acil Yardım Hastanesi her koşulda hasta kabul etmektedir. Sofya’da özel hastanelerin dışındaki hastanelerin genel durumu iyi değildir.

Hangi ülkeye giderseniz gidin mutlaka Seyahat sağlık sigortası yaptırın! Yurtdışında tedavi masrafları oldukça yüksektir.

Bu aşılar ile ilgili ayrıntılı bilgi ve tedavi olabileceğiniz hastane listesi için http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/DEU web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

İÇME SUYU

Sofya’da Musluklardan Su İçilebilmekte!

Ülkenin genelinde musluk suyu içilebilmekte olup, doğal kaynak suları da geniş ürün yelpazesiyle mevcuttur. Şehir şebeke suyunun temiz olduğu söylenmekle birlikte, ambalajlı su tercih edilebilmektedir. Marketlerden ve su dağıtım firmalarından damacanayla su temin etme imkanı da bulunmaktadır.

GÜVENLİK

Özellikle Toplu Taşıma Araçlarında Dikkatli Olunmalı!

Bulgaristan her ne kadar dünyanın en güvenli 26. Ülkeside olsa ülkede özellikle Issız bölgelerde ve toplu taşıma araçlarında bazı hırsızlık/Gasp vakalarına az da olsa rastlanabilmektedir. Hemen her önemli noktada polis bulunmaktadır, ayrıca Şehrin hemen her yerinde güvenlik kameralarını görebilmeniz mümkündür. Akşam saatlerinde özellikle ıssız bölgelerde dolaşılmaması tavsiye edilmektedir.

ARAÇ KİRALAMA

Her Bütçeye Göre Araç Kiralanabilir!

Sofya’ya gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan çok sayıda kiralama şirketlerini düşünebilir yada gelmeden online olarak araç kiralayıp havalimanından teslim alabilirsiniz… Şehirde toplu taşıma ağı oldukça gelişmiştir. Ayrıca Sofya’da Park yeri bulmakta büyük sorun teşkil etmektedir. Özellikle yaz aylarında Trafik çok yoğun olabilmektedir. Benim tavsiyem şehirde bulunan toplu taşıma sistemlerini kullanmanız yönünde olacaktır. Benzin 1 Lt 1.94 BGN (6 TL) civarındadır.

HAVA DURUMU

Kışları Soğuk ve Yağışlı, Yazları Ilık ve Serin Geçmekte!

Karasal iklim mevcuttur, Yazları sıcak, Kışları ise soğuk ve yağışlıdır. Akşamları bazen serin olabilmektedir. Bunu bilerek gelmenizi tavsiye ederim…

SOFYA’DA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Sofya’da görülmesi gereken birçok tarihi ve turistik yapı bulunmaktadır ve bunların bir çoğu birbirine yakın mesafede bulunmaktadır. Görülmesi gereken en önemli yerler ise şunlardır;

ALEXANDER NEVSKI KATEDRALİ

Aleksandr Nevski Katedrali
Aleksandr Nevski Katedrali

Aleksandr Nevski Katedrali Sofya’nın merkezinde bulunan bir Bulgar Ortodoks katedralidir. Neo – Bizans mimarisinde inşa edilen katedral Bulgaristan Patriği’ne de ev sahipliği yapmaktadır ve kentin simgelerinden olduğu kadar dünyanın en büyük Doğu Ortodoks katedrallerinden biridir.

Aleksandr Nevski Katedrali 3170 metrekarelik bir alanı kaplar ve aynı anda yaklaşık 10.000 kişiyi içine alabilmektedir. Belgrad’daki Aziz Sava Katedrali’nden sonra Balkanlar’daki ikinci büyük katedraldir.

SOFYA ARKEOLOJİ MÜZESİ

Sofya Arkeoloji Müzesi
Sofya Arkeoloji Müzesi
Sofya Arkeoloji Müzesi

1982 yılına kadar Koca Mustafa Paşa Camiisi olarak bilinen bu tarihi yapı daha sonra Bulgar Arkeoloji müzesi olarak hizmet vermektedir. Bu caminin inşası Vezir Mahmut döneminde 1451 yılında başlanmış ancak paşanın ölümünden 20 yıl sonra 1494 yılında bitirilebilmiştir.

Camii yapısı içerinde Medrese, Su Sarnıcı ve Çeşme bulunmaktadır. Caminin bulunduğu mahalleye halk arasında Büyük Camii mahallesi denilmekteydi.

Osmanlı Rus Savaşı 1877-1878 yıllarında Camii hastaneye dönüştürülmüştür. Daha sonraki yıllarda ise camii kütüphaneye dönüştürülmüştür.

Müze giriş ücreti Yetişkinler için 10 BGN (31 TL) olup, Pazartesi hariç haftanın diğer günlerinde 10:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.

Müze ile ilgili ayrıntılı bilgi için http://naim.bg/en/content/category/300/80/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

SOFYA TARİH MÜZESİ

Sofya Tarih Müzesi
Sofya Tarih Müzesi
Sofya Tarih Müzesi

Sofya’daki Ulusal Tarih Müzesi Bulgaristan’ın en büyük müzesidir. 5 Mayıs 1973’te açılmıştır. 2 Mart 1984’te Adalet Divanı’nın binasında Bulgar devletinin 13. yüzyılın anısına yeni bir temsil sergisi açılmıştır.

Müze 2000 yılında Boyana’daki diktatörün ve son komünist lider Todor Zhivkov’un eski ilk ikametgahına taşınmıştır. Hali hazırda arkeoloji, güzel sanatlar, tarih ve etnografya ile bağlantılı 650.000’den fazla kalıcı eser bu müzede sergilenmektedir.

Müzede bir vestiyer, kafe, kütüphane ve hediyelik eşya dükkanı da bulunmaktadır. Koleksiyonlarında tarih öncesi çağlardan günümüze kadar bulunan eserler sergilenmektedir.

Müze giriş ücreti Yetişkinler için 10 BGN (31 TL) olup, Pazartesi hariç haftanın diğer günlerinde 10:00-17:30 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.

Her Ayın son pazartesi günü müze girişi ücretsizdir.

İsterseniz 20 BGN ( 62 TL) ödeyerek 1 yıl geçerli 8 Giriş hakkı bulunan Müze Kart veya 10 BGN (31 TL) ödeyerek 1 yıl geçerli ve 4 Giriş hakkı bulunan müze kart satın alıp Sofya’da bulunan Tüm müzeleri bu kart ile gezebilirsiniz. Müze kartlarınızı herhangi bir müzenin gişesinden temin edebilirsiniz. Bu kart ile aynı zamanda 3 gün boyunca toplu taşımalardanda ücretsiz olarak yararlanmanız mümkündür.

Müze ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://historymuseum.org/mobile/en/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Buraya 63 veya 111 numaralı otobüsler ile, yada 2 Numaralı Troleybüsler ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

Adresi: 1618 Sofia, Vitoshko lale 16 Str.

BOYANA KİLİSESİ

Boyana Kilisesi
Boyana Kilisesi
Boyana Kilisesi

Sofya’ya 8 km. Uzaklıktaki bu kilise 1979’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir. Farklı dönemlerde inşa edilmiş üç ayrı yapıdan oluşan kilisenin en önemli özelliği, iç duvarlarındaki fresklerdir. Duvarlara işlenmiş 80 sahnede 240 insan figürü yer almaktadır. Bu freskler, 14. ve 16. yüzyıllarda Sırbistan, Rusya ve Athos Dağı’ndaki manastırlarda yaygın kullanılmaya başlanan dini duvar resimlerinin kaynağı kabul edilmektedir.

Kilise, üç aşamada inşa edilmiştir: doğu kanadı 10.yüzyıl sonu-11. yüzyıl başında; ona bitişik olan, dışı seramik kaplı iki katlı kilise yapısı 13. yüzyıl ortasında ve kilisenin batıya doğru genişletilmesi ile oluşan üçüncü kısım 19. yüzyıl ortasında inşa edilmiştir.

Boyana Kilisesi’nin ilk yapısı 10. yüzyıl sonu 11. yüzyıl başında Aziz Nikola’ya adanmış tek apsisli küçük bir şapel olarak inşa edilmiştir. İkini Bulgar İmparatorluğu’nda Sredets (Sofya) sebastokratörü olan Kaloyan ve eşi Desislava’nn emri ile ilk kilisenin batı duvarına iki katlı yeni bir kilise inşa edilmiş ve Dış cephesi seramiklerle süslenmiştir. Aile mezarının yer aldığı alt kattan eski kiliseye geçiş yapılabilmekte, üst katta aile şapeli yer almaktaydı. 1259 yılında Kilise yenilenmiştir. Yeni kilisenin iç duvarları bir grup sanatçı tarafından fresklerle süslenmiştir.

19. yüzyılda yerli halkın bağışlarıyla üçüncü kısım inşa edilmiş ve 1912 yılında Avusturyalı restorasyon uzmanı Jozef Bala, Bulgar Kralı Ferdinand’ın eşi Kraliçe Eleonora’nın siparişi üzerine birkaç önemli düzenleme yapmıştır.

1917 yılında ise kilisenin etrafında bir park oluşturulmuştur.

1976-2008 yılları arasında kilise ziyaretçilere kapalı kalmıştır. 1979 yılında UNESCO’nun Mısır toplantısında Dünya Kültür Mirası listesine girmiştir. 2011 yılında kilisede duvar fresklerinin 750. yılına adanan uluslararası konferans düzenlenmiş ve kiliseye ilgi çok artmıştır.

Sofya merkezinden 64 ve 107 Numaralı otobüsler ile buraya ulaşabilmeniz mümkündür. Adres:3 Boyansko Ezero Str.

Sofia 1616’dır. Kilise her gün 09:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir. (01 Nisan – 31 Ekim arası 09:30-17:30)

Kilise ile ilgili ayrıntılı bilgi için http://www.boyanachurch.org/abouten.htm web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

SOFYA SİNAGOGU

Sofya Sinagogu
Sofya Sinagogu

Sofya Sinagogu Güneydoğu Avrupa’daki en büyük sinagog’dur. Bulgaristan’da ikinci, Avrupa’nın ise üçüncü en büyük sinagogudur.

Avusturyalı mimar Friedrich Grünanger’in yaptığı bir projenin ardından Bulgaristan’ın başkenti Sofya’nın başlıca Sefarad Yahudi topluluğunun ihtiyaçları için inşa edilmiş, Viyana’daki eski Mağribi Leopoldstädter Tempel’i andıran ve resmen 9 Eylül 1909’da Bulgaristan’ın Çar Ferdinand I huzurunda açılan bir sinagogdur. Sinagogun inşası için ilk hazırlıklar 1903’e tarihlenirken, inşaatın kendisi 13 Kasım 1905’te başlamıştır. Yeni ve büyük bir sinagogun inşası, Bulgar Yahudi cemaatinin, Lemberg doğumlu Şef Haham Marcus Ehrenpreis ve yerel yönetim altındaki yeniden örgütlenme çabalarının bir parçası olmuştur. Liderleri Ezra Tadjer ve Avram Davidjon Levy’dir. Yeni sinagogun kurulmasından önce, Sofya’nın merkezinde daha eski bir sinagog bulunmaktaydı.

Merkez Pazar Meydanı yakınlarındaki kentin tam merkezinde bulunan bu sinagog Sofya’nın en etkileyici mimari anıtlarından biridir ve aynı anda 1300 ibadetçiyi ağırlayabilmektedir. Sofya Sinagogunun ana avizesi 1,7 ton ağırlığında ve ülkenin en büyüğü olma özelliğini taşımaktadır.

Mimari tarz, esasen Viyana Ayrılığının unsurları ve cephesinde Venedik mimarisinin bulunduğu Mağribi Canlanma’dır. Ana bina 20 m çapındadır ve 31 m yüksekliğindedir. Sekizgen bir kubbe ile tepesinde. İç mekanlar, Carrara mermeri ve çok renkli Venedik mozaikleri sütunlarının yanı sıra dekoratif ahşap oymacılığı sütunlarıyla zengin bir şekilde dekore edilmiştir. Binanın tamamı 659 m²dir. Balkanlar’daki en büyük avize burada bulunmaktadır.

8 Mayıs 1992’den bu yana, Sofya Sinagogu ayrıca Bulgaristan’daki Yahudi Toplulukları ve Bulgaristan’daki Yahudi Soykırımı ve Yahudilerin Kurtuluşu’nu içeren Yahudi Müzesi’ni de barındırmaktadır. Ayrıca bir hediyelik eşya dükkanı da işletilmektedir.

Sinagog ile ilgili ayrıntılı bilgi için http://www.sofiasynagogue.com/index.php web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

ZLATNİTE MOSTOVE (ALTIN KÖPRÜ)

Sofya Altın Köprü

2006 yılında, Morgan Freeman ve John Cusack’in oynadığı The Contract (2006 filmi) filminede ev sahipliği yapmış Zlatnite Mostove Bulgaristan Vitosha Dağının en büyük taş nehridir.

Bu özellik, Vladayska Nehri vadisinde yer almakta olup, 2,2 km genişliğinde ve 150 metreye kadar genişlikte olup, birkaç “tributtary” taş nehirle donatılmıştır. Taş nehir, Boeritsa Chalet bölgesindeki deniz seviyesinden 1800 m yüksekliğinden Zlatnite Mostove sahasında 1410 m yüksekliğe kadar inmektedir. Taş nehrin alt ucunda, Sofya’dan karayoluyla ulaşılabilen popüler bir turistik yer olan Zlatnite Mostove alanı olarak bilinmektedir.

“Altın Köprüler” ismi taş kayalar yüzeyinde yetişen likenlerin altın renginden gelmektedir.

Yerel halk ve Turistler için vazgeçilemez bir doğal parkur olan Zlatnite Mostove yürüyüşü yaklaşık 3 saat sürmektedir.

Bu bölgeye merkezden 61 ve 63 numaralı otobüslerle ulaşabilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi ve saatler için https://park-vitosha.org/за-посетителите/транспорт/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

ROTUNDA SVETİ GEORGİ KİLİSESİ

Rotunda Sveti George Kilisesi
Rotunda Sveti George Kilisesi
Rotunda Sveti George Kilisesi

Aziz George Kilisesi Sofya’daki en eski bina olarak kabul edilen kırmızı tuğladan inşa edilmiş Sofya şehrinin kalbinde yer alan bir kilisedir.

Dördüncü yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilmiş, kare bir üs üzerine inşa edilmiş silindirik kubbeli bir yapıdır. Binanın asıl amacı halka açık kullanım için olmasına rağmen, bir pagan tapınağının bulunduğu yere inşa edildiğine inanılmaktadır. Bina, merkezi kubbe içindeki 12., 13. ve 14. yüzyıl freskleriyle ünlüdür. En erken 10. yüzyıldan kalma üç fresk tabakası tespit edilmiştir. Kubbenin 2 metre yüksekliğindeki 22 peygamberin muhteşem freskleri göz alıcıdır. Burası Osmanlı döneminde boyanmış ve bir dönem cami olarak kullanılmış bu freskler 20. yüzyılda ortaya çıkarılmış ve restore edilmiştir.

SOFYA AMFİ TİYATROSU

Sofya Amfi Tiyatrosu
Sofya Amfi Tiyatrosu

Serdica Amfi tiyatrosu Sofya’daki Kent merkezinde yer alan antik Roma kenti Ulpia Serdica’da bir amfitiyatro idi. 2004 yılında keşfedilen ve 2005 ve 2006 yıllarında yapılan kazılara dayanan amfitiyatro kalıntıları, modern Sofya’nın merkezinde iki bitişik alanda yer almaktadır. Amfitiyatro, MS 3. yüzyılda, Gotlar tarafından perişan edilen 2. yüzyıldan kalma bir tiyatronun tepesine inşa edilmiştir. Ancak, amfitiyatro bir yüzyıldan daha az bir süre kullanılmaya devam etmiştir ve 5. yüzyılda terk edilmiştir.

Serdica Amfitiyatrosu, Roma İmparatorluğu’nun doğu bölgesindeki en büyüğüdür ve aynı zamanda bugün Bulgaristan’ın en büyükleri arasındadır. Serdica şehir surlarının dışında uzanmakta ve kentin girişinde ilan edilen gladyatörlerle vahşi hayvanlar arasındaki kavgalara ev sahipliği yapmaktaydı.

VİTOSHA CADDESİ

Vitosha Caddesi
Vitosha Caddesi

Vitosha Caddesi

Vitosha Bulvarı, Sofya’nın merkezinde, lüks mağazalar, restoranlar ve barların bol miktarda bulunduğu en meşhur caddedir. St Nedelya Meydanı’ndan Güney Parkı’na kadar uzanır. Birçok üst düzey moda markası Vitosha Bulvarı ve komşu caddelerde satış noktalarına sahiptir: Versace, Escada, Bulgari, D&G, La Perla, Lacoste, Van Laak, Ermenegildo Zegna, Tru Trussardi, Moreschi, Marella, Max Mara, Gianfranco Ferré, Emporio Armani , Tommy Hilfiger, Patron, Baldinini bunlardan bazılarıdır. Bulvarın üzerinde yer alan dikkate değer yapılar arasında: Ulusal Kültür Sarayı, Mahkemeler Sarayı ve Ünlü Bulgar şair Peyo Yavorov’un yaşadığı ve öldüğü evdir.

Bulvar adını Sofya’nın hemen yanındaki dağ olan Vitosha’dan almıştır. Bulgaristan’ın Osmanlı egemenliği sırasında düzeltilmemiş bir cadde olan Vitosha, 1883’te Kurtuluş’tan sonra Vitoshka ulitsa (“Vitosha Sokağı”) adını almıştır. Savaşlar arası dönemde büyük kamu binaları inşa edilmiş ve Vitosha’nın görünümünü tamamen değiştirilmiştir.

2007 Cushman & Wakefield adlı şirketin araştırmasına göre, Vitosha Bulvarı dünyanın en pahalı 22 numaralı ticaret caddesidir.

Mayıs 2007’de, 1930’ların Sofya’nın stilini yeniden kazanması düşünülen bu bulvar yenilenmiştir. Art Nouveau yuvarlak kiosklarının yanı sıra daha fazla yeşil alan, çeşmeler, açık hava barları ve St Nedelya Kilisesi’nde çeşitli dünya başkentlerine ait zamanları gösteren bir saat kulesinin yanı sıra tarihi banklar ve sokak lambaları da eklenmiştir.

HEDİYELİK EŞYA

Çok sayıda Hediyelik Eşya Dükkanları bulunmakta!

Sofya’da özellikle Vitosha Caddesinde, Çok sayıda hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar ve Seyyar hediyelik eşya satıcıları bulunmaktadır.

Magnetler 4-5 Leva ( 13-16 TL ) arası kalitesine göre değişmektedir.

SOFYA GECE HAYATI

Sofya oldukça canlı sayılabilecek bir gece hayatına sahiptir. Özellikle hafta sonları eğlence sabahlara kadar devam etmektedir. Sofya’de eğlence merkezleri Vitosha Caddesi ve Rakovski Caddesi toplanmıştır. Çok sayıda gece kulubü, Bar, Kafe ve Pub’lar bu bölgelerde bulunmaktadır. Sofya’da ortalama Club giriş ücretleri 10 BGN (31 TL)’dir. Ayrıca Kulüplerinden birçoğunda sıkı kıyafet kontrolleri yapılmaktadır. Erkekler için gömlek, Pantolon ve Çok spor olmayan ayakkabılar ile girişlere müsaade edilmektedir. Tişört, Şort, Terlik vb. İle girişlere müsaade edilmemektedir. Ayrıca Kulüp girişlerinde bazen çok uzun sıralar olabilmektedir.

SOFYA ÖNEMLİ GECE KULUPLERİ

BRILIANTIN CLUB

Sofya’nın en ünlü clublarından Biri Briliantin

Briliantin Club Moskovska Caddesi No:3’de yer almaktadır ve Sofyanın en ünlü gece kulüplerinden birisidir.

Her gün 22.00 ila 05.00 saatleri arasında açık olan bu kulüp küçük olmasına rağmen günün açık olduğu saatlerde oldukça kalabalık bir kitleye hizmet vermektedir.

Kulüp belirli tarihlerde Bulgaristan’ın en ünlü DJ ve sanatçılarını çıkarmaktadır.

Rezervasyon için Tel: +359 889 245 415

YALTA CLUB

Sofya Yalta Club

Yalta Club Tsar Osvoboditel Bulvarı üzerinde yer alan Sofya’nın en eski ve köklü kulüplerinden birisidir.

Pazartesi’den Perşembe’ye 9.00-19.00, Cuma ve Cumartesi günleri ise 23.00-06:00 saatleri arasında hizmet vermektedir.

Bu kulüp dünyanın en iyi 100 gece kulubü arasında gösterilmiştir. Kulüp her hafta sonu uluslararası DJ’leri sahneye çıkarmaktadır.

Ayrıntılı bilgi ve Online rezervasyon için https://www.yaltaclub.com web sitesini inceleyebilirsiniz.

SIN CITY CLUB

Sofya Sin City Club

61 Hristo Botev Bulvarı No:61’de bulunan bu gece Kulubü Salı ve Cumartesi günleri 22.30 6.30 saatleri arasında hizmet vermektedir.

Balkanlarda bulunan en büyük gece kulübüdür. Özellikle Sofyalı zenginlerin ve Turistlerin ilgi gösterdiği kulüplerin başında gelmektedir. İçerisinde farklı türde müzikler sunan odalar vardır.

SOFYA MUTFAĞI

Sofya’da Her Damak Tadına Hitap eden Lezzetler Mevcut!

Sofya’da türk nüfusunun çok yoğun olması nedeniyle çok sayıda kebapçı ve Türk restoranlarının yanı sıra Bulgaristan’ın yerel tadlarını bulabileceğiniz çok sayıda restorant bulunmaktadır.

Yerel lezzetleri bulabileceğiniz en ünlü restoran Hristo Belchev Caddesi No:18’de yer alan Lyubimoto Restoranttır.

Bir Diğer Ünlü Restoran ise Serdika metro istasyonunun hemen karşısında yer alan Happy Grill’dir. Burada Çeşitli Izgaralar, Yerel Lezzetler, Burgerler ve Aperatifleri bulabilirsiniz.

Denenebilecek yemekler bir çeşit ızgara olan meshana skara ve bir çeşit peynirli salata Shopska’dır. Ayrıca Biber Dolmasıda ünlü yemekler arasındadır.

SOFYA’YA NASIL GELİNİR?

Sofya’ya İstanbul Uçak ile 1 Saat

Sofya’ya Türk Hava Yolları havayollarının direk uçuşları ile yaklaşık 1 saat’te gelinebileceği gibi Ayrıca istanbul’dan Otobüs ile de buraya yaklaşık 10 saatte gelinebilmesi de mümkündür. İstanbul’dan Sofya’ya gelen otobüs firmaları Alpar Turizm, Huntur ve Metro Turizm’dir.

Tren Yolculuğu Yaklaşık 9 saat Sürmekte.

Tren ile Sofya’ya gelmek isterseniz Sofya Ekspresi İle İstanbul’daki Halkalı Garı‘ndan her gün 22.40‘ta kalkan ve 10 durakta durarak ertesi sabah Sofya’ya 08.43’te varan treni kullanabilirsiniz. Dönüş treni ise yine Sofya‘dan 21.00‘da kalkmakta ve sabah 06.49’da Halkalı’ya varmaktadır. Bu iki yön de gün kaybetmeden gece treni ile seyahat edeceğiniz şekilde düşünülmüştür. Yataklı trende uyuyarak gideceğiniz için yorulmadan Sofya’ya varabiliyorsunuz.

Tren biletleri online olarak satılmamaktadır. TCDD’nin Sirkeci yada Halkalı’da bulunan Gişelerinden satın alınabilmektedir.

Ayrıntılı bilgi için http://www.tcddtasimacilik.gov.tr/trenler/Uluslararası%20Trenler/5 web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

SOFYA’DA KAÇ GÜN KALINMALI?

Sofya’da ziyaret edilebilecek yerler için 2 tam gün ayırmanız yeterli olacaktır. Gece hayatıylada ünlü bu Başkent için Benim tavsiyem ise Cuma günü gelip Pazar günü dönülmesi yönündedir.

SOFYA GELMEYE DEĞER Mİ?

Sofya’ya en azından 2 günlük bir plan yapılıp gelinebilir ve heryönüyle bu güzel başkenti görmeye değerdir. Özellikle Eski ve modern mimarinin örnekleri aynı anda sizlere sunulmaktadır.

Sofya’dan sevgilerle, bir daha ki yazılarımda görüşmek üzere.

TÜM YAZILARIM İÇİN;

INSTAGRAM : gezginsailor

TWITTER : @gezginsailor

FACEBOOK : http://www.facebook.com/gezginsailor

FACEBOOK BLOG : https://www.facebook.com/gezginsailor35/

YOUTUBE : https://www.youtube.com/channel/UCXz_GAkqXTmUf20kFi9yFUw?view_as=subscriber

NEW YORK – A.B.D

GÖKDELENLER ŞEHRİ NEW YORK

New York’da Her yer Gökdelen

New York dediğimizde aklımıza gelenlerin başında mutlaka Yüksek gökdelenler, Times Square, Central Park gibi yerler geliyordur. Ne şanslıyımki Amerika’da Bulunduğum dönemde ilk durağım bu eşsiz güzellikteki şehri görebilmek oldu…

Türkiye’de tanışma şansı yakaladığım çok değerli bir Amerikalı Ailenin daveti ile uzun bir yolculuğa çıkmaya karar verdim, Gönderdikleri davetiye sayesinde ABD vizesini sadece 2 dakika içerisinde aldım, Sadece bir kaç klasik soru sormalarının ardından 10 yıllık ABD vizemi alarak yola koyuldum. Bu arada biletimi gidiş-dönüş New York’a alıp burada da bir kaç gün geçirdim.

Amerikalı dostlarımla beraber keyifli 3 hafta geçirmeden önceki ilk durağım New York oldu. Kalacak yerimi ayarladım ve istanbuldan yaklaşık 10 saatlik uzun bir uçuş sonrası New York’a ulaştım. Birazdan göreceğiniz Fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi burada beni -14 derece gibi oldukça soğuk bir hava karşıladı.

-14 C’de Central Park

New York ile ilgili biraz bilgi verilecek olursa; Amerika Birleşik Devletleri’nin en kalabalık şehri ve dünyanın en kalabalık metropolitan alanlarından New York metropolitan bölgesinin merkezidir. Şehir bir parçası olduğu New York Eyaleti ile karıştırıldığı için İngilizce’de New York City (kısaca NYC) veya The City Of New York olarak da anılır. Şehir; ticaret, finans, medya, sanat, moda, araştırma, teknoloji, eğitim ve eğlence sektöründe önemli katkı yaptığından dolayı küresel kent olarak da anılmaktadır. Önemli bir uluslararası diplomasi merkezi olan kent, Birleşmiş Milletler Genel Merkezinede ev sahipliği yapar ve dünyanın kültür başkenti olarak tanımlanır.

Şehir, dünyanın en büyük doğal limanlarından birinin üstüne kurulmuştur. New York borough adı verilen ve her bir bölümün bir county olduğu 5 kısımdan oluşur. Bu yerler Bronx, Brooklyn, Manhattan, Queens ve Staten Island’dır. Bu yerler 1898 yılında tek şehir olarak birleştirilmiştir.

New York bir göçmen kentidir. Kentte yaklaşık 170 ayrı dil konuşulmaktadır ve her üç kişiden biri ABD dışında bir ülke doğumludur. İngilizce çeşitli aksanlarla konuşulur. İngilizcenin yanı sıra İspanyolca’da yoğun olarak konuşulmaktadır. Little Italy (Küçük İtalya) semtinde İtalyanca, China Town’da (Çin mahallesi) Çince konuşan nüfus mevcuttur.

New York birçok Amerikan kültürel hareketinin de doğum yeridir. Edebiyat ve görsel sanatlarda Harlem Rönesansı, resimde Soyut Ekspresyonizm (New York Ekolü), müzikte Hip hop, Punk, Salsa ve Tin Pan Alley bu hareketlerden bazılarıdır. 24 saat açık olan metrosu ve yoğun trafiğiyle “Hiç Uyumayan Şehir” adını almıştır.

Empire State Binası, Central Park, Times Meydanı, Modern Sanat Müzesi, Guggenheim Müzesi ve Modern Tarih Müzeleri şehrin ilgi çekici mekanlarıdır. Gökdelenleri, caddeleri, lokantaları, alışveriş merkezleri ve insanlarıyla, New York her yıl milyonlarca turist çekmektedir.

VİZE

Amerika Vizesi genelde 10 Yıl verilmektedir.

ABD, TC Vatandaşı Bordo, Yeşil, Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşlarından Vize istemektedir. Bazı istisnai durumlar haricinde ABD Konsolosluğundan onaylanan vizeler 10 yıllık olarak düzenlenmektedir. Gayri resmi yollardan Amerika’ya artan irticalar sebebiyle TC vatandaşları için alınması güç vizelerden birisidir. ABD vizesi alırken en önemli kısım vize başvuru belgesi (DS-160) dikkatli şekilde doldurulması gerektiğidir. Burada yapacağınız en ufak hata dahi vize alımınıza etki edebilmektedir. Bu form online olarak doldurulmakta ve daha sonrasında vize ücreti 160 USD ödenip randevu alınmaktadır. Randevu aldığınız tarih ve saatte Konsolosluk binası önünde hazır bulunmanız gerekmektedir. Konsolosluklara hiçbir şekilde Cep Telefonu alınmamaktadır ve genelde çevrede emanet edebileceğiniz yerler bulunmamaktadır. Sizden görüşme esnasında istenmesi ihtimaline karşın diğer başvuru evraklarınızıda yanınızda getirmeniz gerekmektedir.

ABD vizesi ile ilgili https://ais.usvisa-info.com/tr-tr/niv web sitesini inceleyebilirsiniz.

HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

NEW YORK JOHN.F. KENNEDY HAVALİMANI

Uçağın yere indiğinde bile Apron’a Yanaşması 15 dk.

John F. Kennedy Uluslararası Havaalanı, New York Şehrinde bulunan Amerika üç havaalanından birisi ve en büyüğüdür. Genellikle Uluslararası uçuşlar bu havalimanı üzerinden yapılmaktadır. Manhattan’ın doğusundaki Long Island adasında yer almaktadır. 1948’de New York Uluslararası Havalimanı olarak açılış yapmıştır. Genelde Idlewild Havalimanı olarak bilinmiş, 1963’te ABD’nin 35. Cumhurbaşkanı John F. Kennedy hatırasına ismi değiştirilmiştir.

Havalimanı resmi web sitesi https://www.jfkairport.com

HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

Havalimanı Terminal ve Metro Bağlantıları AirTrain

Oldukça büyük bir havalimanı olan JFK havalimanında toplam 8 adet Terminal bulunmaktadır ve Bu terminaller arasında ulaşım Air Train’le sağlanmaktadır.

AirTrain, JFK’daki tüm yolcu terminallerini birbirine bağlar. Bu servis ücretsizdir. Tipik olarak, Jamaika ve Howard Beach hatları için aşağıdaki sırayla çalışır: Terminal 1, Terminal 2, Terminal 4, Terminal 5, Terminal 7, Terminal 8 ve ardından başlangıç istasyonuna geri döner. Merkezi Terminal Treni ters sırayla çalışır ve sadece terminaller arasında daire yaparak hizmet vermektedir.

Bu tren yolculuklarında yapılacak herhangi bir değişiklik AirTrain Platform bilgi monitörlerine her an yansıtılmaktadır.

JFK AirTrain, JFK Havaalanı’nda dolaşmanın en hızlı ve en kolay yoludur. Sistem, tüm yolcu terminallerini havaalanındaki otoparklara, otel servis karşılama alanına, kiralık araç merkezine ve NYC’nin Jamaika ve Howard Beach İstasyonlarındaki toplu taşıma ağına bağlar; bunlar metro, Long Island Tren Yolu ve halk otobüsleridir. AirTrain JFK, yılın 365 günü, günün 24 saati hizmet vermektedir.

New York Jamaica Metro İstasyonu

Jamaika ve Howard Beach İstasyonlarında yolculuğunuza başlamadan veya sona ermedikçe AirTrain ücretsizdir. Ücret sadece Metrocard alabilmeniz için ödeyeceğiniz 5,00 USD’dir. Hem Jamaika hem de Howard Beach İstasyonlarında Metrocard makineleri bulunmaktadır.

JFK Havaalanı, NYC Toplu Taşıma Ağları ile oldukça iyi bir bağlantıya sahiptir. Havalimanından önce Air Train’ı kullanmanız oradan bağlantı için, Jamaika veya Howard Beach istasyonlarını kullanmanız gerekmektedir.

AirTrain, tüm yolcu terminallerini Jamaika ve Howard Beach İstasyonları’ndaki NYC Metro sistemine bağlamaktadır. Jamaika’da E, J veya Z hatlarına aktarma yapabilirsiniz. Howard Plajından ise A hattına aktarma yapabilirsiniz. Tüm NYC Metro ücretleri AirTrain’den ayrıdır, ancak herhangi bir MetroCard kullanılarak ödenebilir. Ücret 2,75 ABD Dolarıdır.

Şehir merkezinden havalimanına gelmek için önce Air Train ağına erişmeniz gerekmektedir. Bunun için E, J ve Z hatlarındaki Sutphin Bulvarı İstasyonunda veya A hattındaki Howard Beach İstasyonunda inmeniz gerekmekte ve Air train hattına aktarma yapmanız gerekmektedir.

New york Metro haritası için http://web.mta.info/maps/submap.html

Ayrıntılı hat bilgisi için http://web.mta.info/nyct/service/airport.htm

YOLCULUK ÜCRETLERİ

New York’da Toplu taşımada Metro Kart Kullanılıyor

New York’da toplu taşıma için Metro Card kullanılmaktadır.

Bir MetroCard’ınız yoksa, yenisinin çıkarılması için 1,00 ABD Doları ücret alınmaktadır ve içerisine dilediğiniz kadar bakiye yükleyebilmeniz mümkündür.

Jamaika ve Howard Beach’teki istasyonlarında bulunan MetroCard makinelerinden, ilk kullanımdan itibaren 365 boyunca geçerli aylık kartlar sınırsız kullanım hakkı sunar ve ücreti 40 USD’dir.

Long İsland Hattı

Jamaika İstasyonu’ndan bir diğer seçenek de Long Island Demiryolu hattıdır. Bu banliyö treni, Midtown Manhattan’da bulunan Penn İstasyonu ile Jamaika istasyonunu ve Downtown Brooklyn’de bulunan Atlantic Terminali ile tüm Long Island destinasyonlarını birbirine bağlamaktadır. Ücretler ve tarifeler zamana ve güne göre değişmektedir. Seyahat süresi metroyu kullanmaktan çok daha kısa sürmektedir.

Bu hat ile ilgili ayrıntılı bilgi için http://www.mta.info/lirr

Manhattan Hattı

Varış noktanız Manhattan ise, toplu taşıma seçeneklerinizi değerlendirmek için aşağıdaki tabloyu incelemeniz gerekmektedir. Manhattan’a giden toplu taşıma yöntemlerinin maliyetlerini, avantajlarını ve seyahat sürelerini ayrıntılarıyla anlatmaktadır.

TAKSİ

JFK Havalimanı’ndaki taksiler, havaalanı ile Manhattan arasındaki seyahatler için 52 $ sabit bir ücret almaktadır. Aşağıdaki Tabloda ortalama ücretler gösterilmektedir.

Yolculuk

Ücret

Terminaller Arası

$ 4 – $14

To the Bronx

Co-op City

The Hub (149th& 3rd Ave.)

Riverdale

$52 – $57

$48 – $53

$63 – $68

Brooklyn

Downtown

Coney Island

$59 – $64

$42 – $47

Queens

Citi Field

Main St. & 60th Ave.

$28 – $33

$24 – $29

Staten Island

New Dorp Lane

Victory Boulevard

$67 – $72

$74 – $79

LaGuardia Airport

$34 – $39

Newark Liberty International Airport

$97 – $102  

UBER

New York da UBER Kulanılmaktadır

New York’da UBER uygulaması kullanılmaktadır. Havalimanı-Şehir merkezi arası ortalama ücret 58 USD’dir.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

New York dünyanın en gelişmiş ve en geniş metro ağlarından birine sahiptir.

New York metro hattı haritası için http://web.mta.info/maps/submap.html linkini inceleyebilirsiniz.

KONAKLAMA

Konaklama için New York bölgesinde çok sayıda otel hizmet vermektedir. Fakat fiyatları biraz yüksektir. Benim size tavsiyem buraya birkaç kişi gelecekseniz Ev kiralamanız yönündedir. Böylece hem konaklamayı paylaşabilir hemde kendi yemeğinizi pişirebilirsiniz.

Otel seçimleriniz için http://www.Booking.com web

sitesi üzerinden inceleme yapabilirsiniz.

Sizde Booking sitesi üzerinden ” AA89C915″ kodunu kullanarak %10 indirmli olarak Otel rezervasyonu yapabilirsiniz.

İsterseniz Airbnb sitesi üzerinden 250 TL üstü konaklamalarının için 130 TL indirim alabilirsiniz, Yeni üyelere özel bu kampanyaya katılmak için https://abnb.me/e/I6Ezh3LwEO linki üzerinden kayıt yaptırmanız yeterli olacaktır.

ABD PARA BİRİMİ

Amerikan Para Birimi Amerikan Doları

ABD Resmi Para Birimi Amerikan Dolarıdır.

CEP TELEFONU / SİM KART

Öncelikle Turkcell günlük (24,90 TL), Vodafone (24,90)TL ve Türk Telekom (24,90 TL ) hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması olduğundan kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz. (Kullandığınız tarifenin yurtdışı paketlerinin kullanımına uygun olup olmadığını müşteri hizmetlerine gelmeden önce sormanız sürpriz faturalarla karşılaşmamak adına yararınıza olabilir).

Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda satılmakta olan

Verizon, AT&T, T-Mobile ve Sprint şebekeleri için ortalama fiyat 30 gün geçerli 3 GB’lik sim kartlar 30 USD’dir. Tüm operatör fiyatları aşağı yukarı aynıdır. daha düşük ve yüksek paketlerde mevcut olup, kartı aldığınız yerden aktivasyon yaptırmayı unutmamanız gerekmektedir.

T-Mobile örnek Turist Sim Kart ücretleri için https://prepaid.t-mobile.com/prepaid-international-tourist-plan

Sim kart ücretleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için http://prepaid-data-sim-card.wikia.com/wiki/United_States web sitesini inceleyebilirsiniz.

MARKET – ALIŞVERİŞ

New York’un pek çok bölgesinde her bütçeye uygun alış-veriş noktaları bulmak mümkündür. Dünyaca ünlü markaların mağazalarından, el işi ürünlerin satıldığı küçük tezgahlara kadar geniş bir yelpazede hemen her tür ve çeşit ürünü bulabilirsiniz.

KREDİ KARTI

Hemen heryerde kredi kartı geçerlidir. Her ihtimale karşı önceden sormakta yarar vardır.

HALK

Resmi Dilin İngilizce olduğu Amerika’da genelde güney kesimlerde biraz daha anlaşılabilir İngilizce konuşulmaktadır. Amerikalıların çoğu oldukça yardımsever ve sıcakkanlı insanlardır. Herhangi bir şekilde yardıma ihtiyacınız olduğunu anladıklarında genelde size yardım etmekten çekinmezler.

DÖVİZ / PARA BOZDURMA

ABD Resmi Para Birimi Amerikan Doları olduğundan paranızı gelmeden Türkiye’de bozdurabilirsiniz.

GÜVENLİK

New York’un güvenli bir şehir olduğunu söyleyebilmemiz mümkündür. Hemen her önemli noktada polis bulunmaktadır, ayrıca şehrin hemen her yerinde güvenlik kameralarını görebilmeniz mümkündür. Fakat bazen hırsızlık ve gasp vakalarına rastlanabilmektedir. Yinede Özellikle toplu taşıma araçlarında ve Issız sokaklarda değerli eşyalarınıza dikkat etmeniz yararınıza olacaktır.

SAĞLIK

Amerika’ya Gitmeden önce herhangi bir zorunlu aşı yaptırılmasına gerek yoktur. ABD yüksek gelirli ülkeler grubunda ortalama yaşam süresi beklentisi ve çocuk ölüm oranlarında alt sıralarda yer almaktadır. Dünyada obezite oranı en yüksek ülkelerden birisi ABD’dir. Buna mukabil ABD’de sigara içme oranı düşüktür. ABD, sağlık alanında dünyanın en yüksek bütçeli ve en iyi üniversite ve araştırma hastanelerine ev sahipliği yapmaktadır. Ancak, Batı Avrupa ülkelerinden farklı olarak sosyal devlet ilkesini benimsememiş olan ABD’de tedavi ve sigorta ücretlerinin yüksekliği nedeniyle halkın sağlık hizmetlerine erişiminde ciddi sorunlar bulunmaktadır.

ABD genelinde yaklaşık 5700 hastane bulunmaktadır. Tıp biliminin çok ileride olduğu ABD’de tedavi ve özellikle hastane masrafları da binlerce dolar tutabilmektedir.

Doktor muayene ücreti 75-150 Dolar, sahasında uzman bir doktor muayenesi 150-400 Dolar, basit diş dolgusu 350 Dolar, kanal tedavisi ise 500 Dolar civarındadır. Ultrason 180 Dolar’dan başlamakta, MRI ise 1.800-2.000 Dolar’a mal olmaktadır. Bademcik ameliyatı 4.000-5.000 Dolar tutabilmektedir. Benzer şekilde, normal bir doğum 25.000-30.000 Dolar, menisküs ameliyatı ise 15.000 Dolar civarındadır.

Hastanede bir gün kalmanın maliyeti 500 Dolar kadardır. Hastaneye kaldırılma durumundaki kişiden ya depozito yatırması, ya da sigortasının olması beklenmektedir.

Sağlık Bakanlığının Resmi web sitesinden ABD’ye gitmeden önce yapılması gerekenler bölümünü okumanız yararınıza olacaktır.

Ayrıntılı bilgi için http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/USA web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ayrıca Hangi tür Pasaporta sahip olursanız olun yurtdışı seyahatlerinize çıkmadan önce her ihtimale karşı Yurt Dışı Seyahat Sağlık Sigortanızı yaptırmayı unutmayın.

Seyahat sağlık sigortalarının fiyatları 7 gün geçerli olmak üzere ortalama 5-8 Euro ( 30-45 TL) arasında değişmektedir.

Yurtdışında sağlık hizmetlerinin çok pahalı olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın.

İÇME SUYU

Şehir şebeke suyu klorlu olmakla birlikte, musluk suyu yaygın şekilde içilmekte; restoran ve kafelerde de genellikle musluk suyu verilmektedir. Öte yandan, musluk suyunun evlerde arıtılması suretiyle kullanılması da nispeten yaygındır. Marketlerde içme suyu satılmaktadır. Ayrıca, evlere damacana su servisi yapan firmalar da mevcuttur.

ARAÇ KİRALAMA

Amerika’da eğer uzun süre kalacaksanız bence yapmanız gerekenlerin başında Araç kiralamak gelmelidir. Fakat Amerika’da trafik kuralları oldukça sert uygulanmaktadır ve Sürücülerin tamamı trafik kurallarına riayet etmektedir. Trafik cezaları oldukça yüksek ge caydırıcıdır. Türkiye’den alınan ehliyetler ile burada 6 ay süre ile araç kullanılabilmektedir. Yollar bazı gün ve saatlerde aşırı kalabalık olabilmektedir fakat yollar oldukça güzeldir. Amerika’da Araç kullanırken özellikle hız limitlerine, Yayalara, Trafik Işıklarına çok dikkat etmeniz gerekmektedir. Ayrıca herhangi bir polis sizi durdurduğunda ellerinizi direksiyonda sabit tutmanız gerektiğini ve polisin vereceği talimatlara göre hareket etmeniz gerektiğini unutmayın. Amerika’ya gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan kiralama şirketlerini düşünebilir yada gelmeden online olarak araç kiralayıp buradan teslim alabilirsiniz… Amerika’nın büyük eyaletlerinde şehir içlerinde toplu taşıma çok düzenli işlemektedir fakat şehir dışına gitme planlarınız varsa araç kiralamak sizin için en iyi yöntemlerden birisi olacaktır.

HAVA DURUMU

Amerika büyük bir ülke olduğundan birçok iklim aynı anda ülke sınırlarında görülebilmektedir. Fakat Arktik tundranın hakim olduğu Alaska’nın soğuk, Hawaii ve Güney Florida’nın tropikal iklimleri görebildiği bilinmektedir.

Mississippi’nin batısında yer alan Büyük Ovalar’daki (The Great Plains) kuru iklim ve yeşillik Kaliforniya kıyılarında iyice kuraklaşıp çölleştirmektedir.

Kış aylarında kuzey bölgeler ve orta batı şehirleri en soğuk günlerinde yaklaşık olarak yarım metrelik kar yağışını bir günde görülebilmektedir. Yaz ayları ise nemli ve ılımandır.

Amerika’nın güney iklimi ise değişkendir. Yaz günleri sıcak ve nemli iken Kışın oldukça soğuk havalar görülebilmektedir.

Göz önünde bulundurulması gereken bir diğer iklimsel hareket; özellikle Büyük Ovalar ve Midwestern eyaletinde görülen Tornado kasırgalarıdır. Atlantik kıyıları ve Meksika körfezi ise Haziran ve Kasım ayları aralığında “Hurricane” olarak bilinen güçlü tropik rüzgarlarla karşılaşabilmektedir

NEW YORK GEZİLECEK YERLER

ÖZGÜRLÜK HEYKELİ

(STATUE OF LIBERTY)

Özgürlük Heykeli

Özgürlük Anıtı veya Özgürlük heykeli, Liberty (Özgürlük) adası üzerinde, inşa edildiği 1886 yılından bu yana Amerika’nın simgesi olan anıtsal heykeli ve gözlem kulesidir. Dünyanın en tanınan anıtlarından birisidir.

Bakırdan yapılan Özgürlük Heykeli, Fransa tarafından kuruluşunun 100. yılı nedeniyle ABD ‘ye hediye edilmiştir. 1884-1886 yılları arasında inşa edilmiştir.

Heykel sağ elinde bir meşale, sol elinde ise bir hitabe tutmaktadır. Tabletin üstünde 4 Temmuz 1776 tarihli (Bağımsızlık Bildirgesi’nin tarihi) yazılıdır. Heykelin başındaki taç’ın 7 sivri ucu 7 kıtayı ve 7 denizi simgelemektedir. Heykelin yüksekliği 46 metre, kaidesi ile beraber 93 metredir. Ziyaretçiler heykelin içinden meşaleye kadar 168 basamaklı bir merdiveni kullanırlar. Heykelin meşale tutan sağ elinin yüksekliği 13 metredir. Meşalenin etrafındaki dehlizde 15 kişi bir arada dolaşabilmektedir. Heykelin başının genişliği 2 metre, yüksekliği ise tacı ile birlikte 5 metredir.

Özgürlük Heykeli, ziyaretçilere açıktır. Ziyaret etmek isteyenler adaya bir feribotla ulaşırlar, merdivenleri tırmanarak meşaleye çıkabilmekte ve New York Limanını seyredebilmektedirler.

Heykele Singer dikiş makinelerinin kurucusu Isaac Singer’ın dul eşi Isabelle Eugenie Boyer modellik etmiştir. Özgürlük Heykeli 1884 yılında Fransa’da tamamlandıktan 1 yıl sonra 350 parçaya bölünüp 214 sandık içinde New York limanına ulaştırılmıştır. Parçalar, 4 ay içinde kaidenin üzerinde yeniden birleştirilmiş ve 28 Ekim 1886 tarihinde binlerce izleyicinin önünde açılışı gerçekleşmiştir.

Özgürlük Heykeli, 1984’ten beri UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Heykelin daha küçük boyutlarda bir kopyası Paris’tedir ve Atlas Okyanusu’na doğru bakmaktadır.

Adresi: Liberty Island, New York, 10004

Telefon: +1 212-363-3200

Ziyaret Saatleri: Haftanın Tüm Günleri 09:30-15:30

Giriş Ücreti:Yetişkinler için 21.50 USD

Web Sitesi:https://www.nps.gov/stli/index.htm

Özgürlük Anıtına nasıl gidebileceğinize dair https://www.statueoflibertytickets.com/Statue-Of-Liberty/?show=steps web sitesini inceleyebilirsiniz.

CENTRAL PARK

Central Park
Hava Buz Gibiydi:)

Central Park, şehir merkezinde yer alan 3382 dönüm büyüklüğünde çok büyük umumi kentsel bir parktır. Yıllık ortalama 25 milyon ziyaretçisiyle Central Park, Birleşik Amerika’da en çok ziyaret edilen kent parkıdır. Birçok film ve televizyon şovları bu parkı dünyadaki en ünlü şehir parkı yapmıştır ve ayrıca Central park`ta yüzmek yasalara aykırıdır. Central Park, Dünya’ nın en ünlü şehir parklarından biridir ve New York’ un sembollerindendir.

New York şehrinin Manhattan ilçesinde bulunan hastalık saçan ve düzensiz alana sahip bir bataklık, şehir halkının nefes alabileceği, zaman geçirebileceği bir alana dönüştürülmek istenmiştir. Bunun için 1857 yılında Central Park komisyonu alan düzenleme yarışması yapmıştır. Frederick Law Olmsted ve ortağı Calvert Vaux bu yarışmaya katılmaya karar vermiş. Hazırladıkları proje 33 proje içerisinden birinci seçilmiştir. Olmsted mühendis olarak Central Park projesinin başına geçmiştir. Alanda yaşayan yaklaşık 1600 yoksul insan alanı boşaltmıştır.

Barok tarzıyla (simetrik olmayan, doğala yakın) yapılan Central Park dünyadaki ilk peyzaj çalışmasıdır. Frederick Law Olmsted bu çalışmayla peyzaj mimarlığı ve peyzaj mimarı kavramlarını dünyaya tanıtmıştır. Bu nedenle peyzaj mimarlığının babası olarak kabul edilir.

Parkın bugüne denk olan maliyetinin 200 milyon dolar olduğu söylenmektedir.

Adresi: 59 ve 110’uncu Caddeler Arası

Telefon: +1 212-310-6600

Ziyaret Saatleri: Haftanın Tüm Günleri 06:00-01:00

Giriş Ücreti:Ücretsiz

Web Sitesi: http://www.centralparknyc.org

ELLİS ADASI VE GÖÇ MÜZESİ

Ellis Adası ve Göç Müzesi

Hudson Nehri ağzında yer alan bir adadır.

Ellis Adası, 1 Ocak 1892 ile 12 Kasım 1954 tarihleri arasında, New York’a gelen yeni göçmenler için bir transit merkezi olarak hizmet vermiştir. Halen federal hükümete ait olan ada, ABD Ulusal Park Servisi’nin kontrolünde olup, Özgürlük Ulusal Anıtı (Statue of Liberty National Monument) adlı bir devlet kuruluşu tarafından işletilmektedir. Adaya turistlerin ziyaret etmesi serbesttir.

Ellis Adası’nın New York eyaletine mi, yoksa New Jersey eyaletine mi ait olduğu uzun bir süre tartışma konusu olmuştur. Her ne kadar adanın büyük bir kısmı New Jersey eyaletine ait Jersey City şehir sınırları içerisinde kalsa da, ufak bir kısmı da komşu şehir New York sınırları içerisindedir.

Ayrıca Ada içerisinde bir de göç müzesi bulunmaktadır.

Adresi: Statue Of Liberty, NYC 10004

Telefon: +1 832-960-0009

Ziyaret Saatleri: Haftanın Tüm Günleri 08:30-17:30

Giriş ücreti:Yetişkinler için 25.50 USD

Web Sitesi:https://www.nps.gov/stli/index.htm

TIMES SQUARE (TIMES MEYDANI)

Times Square
Times Square

Times Square, New York şehrinde West 42. Cadde’nin Broadway ve Seventh Avenue ceddeleri ile kesiştiği kavşak ve etrafındaki alandır. Kesin sınırları olmamakla birlikte aşağı yukarı doğuda Sixth Avenue, batıda Eighth Avenue, güneyde 40. Cadde ve kuzeyde 53. Cadde’ye kadar uzanan bir alan olup Manhattan’ın Midtown bölgesinin batı kesimine denk gelir.

1904 yılının yılbaşı akşamı, Times Meydanı’na ismini veren New York Times’ın meydandaki yeni binalarına taşınmasının havai fişeklerle kutlanmasıyla yeni bir gelenek başlamıştır ve her yıl yılbaşı bu meydanda havai fişeklerle kutlanmaya başlamıştır. Bu gelenek hâlâ devam etmektedir. Her yıl meydanda oluşan binlerce kişilik kalabalık yeni yılı gösteren meşhur ışıklı topun inişini seyretmektedir. Times Meydanı yoğun trafiğiyle ünlü olduğu gibi taksileriyle de ünlü bir meydandır.

Günün her saati kalabalık olan bu cadde New York’un kalbinin attığı yerdir ve Amerikan sinema tarihinde de çok önemli bir yer tutmaktadır.

Web Sitesi:https://www.timessquarenyc.org

BROOKLYN KÖPRÜSÜ

Beooklyn Köprüsü

New York’ta East River üzerinde Brooklyn ile Mannhattan’ı birbirine bağlayan Köprünün yapımına 3 Ocak 1870’de başlanmış ve 13 yıl sonra tamamlanabilmiştir. 24 Mayıs 1883’te hizmete açılmıştır. Tamamlandığı zaman dünyanın en geniş asma köprüsü idi; köprünün kuleleri ise birkaç yıl için ABD’nin en yüksek yapıları olmuştur. Doğu nehri üzerindeki köprünün ana ayakları arasındaki açıklık 486,3 metredir. Köprünün inşaat maliyeti 15,1 milyon ABD Dolardır ve yapımında yaklaşık 27 kişi ölmüştür.

Brooklyn ile Manhattan arasında artan trafiğe çare olmak için ihtiyaç duyulan bu köprüyü inşa etmek, Tel kablonun mucidi olan John A. Roebling’in rüyası idi. John A. Roebling, dünyanın en büyük kablo üretim şirketinin sahibiydi, telgraf telleri, elektrik köprü telleri, gemi ve asansör telleri üretmekte idi. Köprünün çizimi için 1865’ten itibaren çalıştı. Hayalini kurduğu bu köprü inşaatı projesini almayı başardı ancak köprünün yerini tespit çalışmaları sırasında geçirdiği bir kaza sonucu ayağı ezildi ve enfeksiyon kapması sonucu 2 hafta ağrılar içinde kıvrandıktan sonra 1869’da öldü, köprünün baş mühendisi olarak oğlu Washington Roebling atandı.

1870’de Washington Roebling üzerine köprünün kulelerinin inşa edileceği su altı odalarında çalışırken vurgun yedi ve yatalak oldu. Eşi Emily Warren Roebling’in mücadelesi sayesinde köprünün baş mühendisliği görevinden alınmadı ve karısı gayri resmi olarak baş mühendislik görevini sürdürdü, kendisi köprü inşaatını yatağından seyrederek kontrol etti ve karısı aracılığıyla inşaat alanı ile arasında bağlantı sağladı.

Köprünün açılış günü New York’ta tatil ilan edildi, o gün 150.300 yayanın köprüden geçerek suya 1 cent attığı söylenmektedir. Gotik tarzda yapılmış bu köprü, 19. yüzyıl mühendisliğinin doruk noktası ve dünyanın 8. harikası olarak kabul görmüştür.

Ziyaret Saatleri: Haftanın Tüm Günleri 24 Saat Açık

Giriş ücreti:Ücretsiz

Web Sitesi:http://www.nyc.gov/html/dot/html/infrastructure/brooklyn-bridge.shtml

EMPIRE STATE BİNASI

Empire State Binası

Empire State Binası, New York’ta bir gökdelendir. Bina, Manhattan Fifth Avenue’de 33. ve 34. caddelerin arasında yer almaktadır. Tam olarak adresi 350 Fifth Avenue, New York, N.Y. 10118 şeklindedir. 1 Mayıs 1931 tarihinde, o güne kadar Dünya’nın en yüksek binası olan Chrysler Building’in bu unvanını elinden almıştır. Yapımı 1932 yılında bitmiştir. 1931 yılında inşa edilen binanın büroları büyük Bunalım yılları boyunca boş kalmıştır; bina vergi giderlerini manzara seyretmeye gelenlerden karşılayabilmiştir. Bina 102 katlı olup, 1576 merdiven basamağına sahiptir. Yüksekliği 381 m, anten ile beraber 443,2 m’dir. World Trade Center (Dünya Ticaret Merkezi) binasının 1972 tarihindeki açılışına kadar Dünya’nın en yüksek binası olarak kalmıştır. 11 Eylül 2001 tarihindeki terör saldırıları sonucu World Trade Center binaları yıkılınca (artık dünyada ya da ABD’nde olmasa da) New York’taki en yüksek bina olma unvanını geri kazanmıştır. 30 Nisan 2012’de One World Trade Center, Empire State Binası’ndan daha fazla bir yüksekliğe ulaşmış ve bina o günden beridir ABD’nin tamamlanmış (One World Trade Center, Chicago’daki Willis Kulesi ve Trump International Hotel and Tower’dan sonra) en yüksek 4. gökdeleni konumuna gerilemiştir. Kışın, bazı günler, alt katlarının hizasında yağmur yağarken en üst katına kar yağdığı görülmüştür.

Adresi: 20 W 34 th. St. NYC, 10001

Telefon: +1 212-736-3100

Ziyaret Saatleri: Haftanın her günü 08:00-02:00

Giriş Ücretleri:Yetişkinler 38.00 USD, VİP 65.00 USD

Müze Web Sitesi:http://www.esbnyc.com

CHINA TOWN

China Town

Chinatown, Chinatown New York’un Manhattan semtinin Lower Manhattan bölgesinde bulunan bir mahalledir. 2014 yılı itibari ile nüfusu yaklaşık 107,000 nüfusa sahip olup New York’un en eski ve bilinen Çin Mahallesidir ve aynı zamanda Batı Yarımküre’nin en yoğun Çinli nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır.

Chinatown, 2010 yılında Little Italy ile birlikte Ulusal Tarihi Yapılar Listesi’ne dahil edilmiştir.

GREENWICH

Greenwich Village

Greenwich Village, Greeenwich Village bazen “the Village” olarak da bilinir, Lower Manhattan kısmının batı tarafında bulunan ve çoğunlukla meskun olan bir bölgedir. Bölgenin büyük bir kısmı üst orta sınıf ailelerine aittir. Bununla birlikte Greenwich Village, 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın ortalarına kadar Bohemyanizmin merkezi ve Beat Hareketi’nin doğum yeri olarak bilinmekteydi.

Greenwich Village’in ismi Birleşik Krallık Londra şehrinin Geeenwich bölgesinden alınmamıştır; bölge, New York’un Britanya tarafından ele geçirilmesinden önceki Felemenk kurucuları tarafından Noortwijck ya da Groenwijck olarak bilinmektedir.

LITTLE ITALY

Little İtaly Mahallesi

Little Italy, New York’un Manhattan semtinin Lower Manhattan bölgesinde bulunan bir mahalledir. Bir zamanlar özellikle yoğun İtalyan Asıllı nüfusu ile bilinmekte olup günümüzde birkaç adet İtalyan mağazası ve restorana ev sahipliği yapmaktadır.

Little Italy, 2010 yılında Chinatown ile birlikte Ulusal tarihi Yapılar Listesi’ne dahil edilmiştir.

ROCKEFELLER CENTER

Rockefeller Center

Rockefeller Center, New York’un Manhattan semtinde bulunan bir iş merkezi kompleksidir. Rockefeller ailesi tarafından inşa edilmiş olup Midtown Manhattan’da 48. ve 51. caddeler arasında yer almaktadır ve 19 binadan oluşmaktadır.

Rockefeller Center, 23 Aralık 1987 tarihinde Ulusal Tarihi Yerler Kayıtları ve Ulusal Tarihi Öneme Sahip Eser ilan edilmiştir. Aynı zamanda her yıl kış aylarında dikilen Noel Ağacı ile de bilinmektedir.

Adresi: 45 Rockefeller Plaza, NYC, 10111

Telefon: +1 212-332-6868

Ziyaret Saatleri: Haftanın Hergünü 24 Saat Açık

Giriş Ücretleri: Yetişkin 30 USD, VIP 85 USD

Web Sitesi:https://www.rockefellercenter.com

HEDİYELİK EŞYA

New York’da çok sayıda hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır. Özellikle merkezi yerlerde bulunan marketler içerisinden çok sayıda hediyelik eşya satın alabilmek mümkündür.

Magnetler 5 -10 USD arası kalitesine göre..

NEW YORK GECE HAYATI

New York’da çok sayıda Disko, Pub, Bar, Restorant ve Kafe bulmak mümkündür. Fakat gece kulüpleri biraz pahalıdır ve önünde uzun süre sıra beklemeniz gerekebilmektedir. Ayrıca çok sıkı kıyafet kontrolü yapılmaktadır.

NEW YORK MUTFAĞI

Yemekler Genelde Fast-Food Ağırlıklı

New York’da Amerika’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi fast food kültürü oldukça yaygındır. Yeme içme bize göre pahalı gibi görünsede öğünler oldukça büyük ve doyurucudur. New York’da çok sayıda deniz ürünleri Restoranları bulunmaktadır.

NEW YORK’A NASIL GELİNİR?

En iyi Ulaşım Yöntemi Direk Uçuşlardır

New York’a Türkiye’den direk uçuşlarla yaklaşık 10 saat içinde gelebilmeniz mümkündür. Ayrıca Avrupa’nın çeşitli noktalarından da buraya aktarmalı olarak gelebilirsiniz.

NEW YORK’DA KAÇ GÜN KALINMALI?

Pahalı ama Bir kez Olsun Görülmeli

New York’da yorulmadan ve en etkili şekilde 5-6 tam gün kalarak Buranın tadını çıkarabilirsiniz. Benim tavsiyem ise Cuma günü gelip Çarşamba günü dönülmesi yönündedir.

NEW YORK GELMEYE DEĞER Mİ?

Evet kesinlikle en azından 5 günlüğüne gelmeye ve bu güzel ve kalabalık şehri görmeye değerdir.

New York’dan sevgilerle, bir daha ki yazılarımda görüşmek üzere.

TÜM YAZILARIM İÇİN;

INSTAGRAM : gezginsailor

TWITTER : @gezginsailor

FACEBOOK : http://www.facebook.com/gezginsailor

FACEBOOK BLOG : https://www.facebook.com/gezginsailor35/

YOUTUBE : https://www.youtube.com/channel/UCXz_GAkqXTmUf20kFi9yFUw?view_as=subscriber

Aşağıda link ile Facebook SEYAHAT FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/257516427977291

Aşağıda link ile Facebook TUR FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/781377202000619

NEW ORLEANS – A.B.D

JAZZ VE BLUES ŞEHRİ NEW ORLEANS

St.Louise Squarre ve Katedrali

New Orleans Caz ve Blues denince dünyada ilk akla gelen yerlerin başında gelir. Ne şanslıyımki Amerika’da Bulunduğum dönemde bu eşsiz güzellikteki şehri görebilme şansım oldu, New Orleans ünlü French Quarter caddesi ile belkide dünyada Jazz ve Blues müziğinin Başkenti olmuş bir şehir, Sadece burası mı Tabiki de değil New Orleans Sokaklarında dolaşırken her köşe başında Jazz ve Blues Müziği yapan insanlarla karşılaşabilirsiniz. Şu ana dek gezip gördüğüm yerler içerisinde bende derin izlenimler bırakan yerlerin başında gelen bir şehir burası, New Orleans’ta çekilen bazı filmler Denizel Washington’un oynadığı Deja Vu (2006) filmi ve Brad Pitt’in “The Curious Case of Benjamin Button” filmidir ve bu filmlerde New Orleansın güzelliği gözler önüne serilmektedir.

New Orleans’da Bir NBA maçına Denk Gelmek:)

Türkiye’de tanışma şansı yakaladığım çok değerli bir Amerikalı Ailenin daveti ile uzun bir yolculuğa çıkmaya karar verdim, Gönderdikleri davetiye sayesinde ABD vizesini sadece 2 dakika içerisinde aldım, Sadece bir kaç klasik soru sormalarının ardından 10 yıllık ABD vizemi alarak yola koyuldum. Bu arada biletimi gidiş-dönüş New York’a alıp orada da bir kaç gün geçirdim. New York yazımı sizinle daha sonra paylaşacağım.

Amerikalı dostlarımla beraber keyifli 3 hafta geçirdikten sonra Türkiye’ye denmeden son bir kaç günümüde New Orleans’da geçirmeye kara verdim, Kalacak yerimi ayarladım ve Pensacola’dan yaklaşık 5 saat süren araba yolculuğunun sonunda bu güzel şehre ulaştım.

Missisipi Nehri kenarında Günbatımı Çok Başka

New Orleans ile ilgili biraz bilgi verilecek olursa; ABD’nin Louisiana eyâletinin en büyük şehridir. Meksika Körfezi ile Pontchartrain gölü arasında yer alan dünyanın en hareketli liman şehirlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

“Big Easy” ve körfezin şehri bir hilal gibi bölmesi nedeni ile “Cresent City” olarak da adlandırılır. Öte yandan şehrin en meşhur takma isimlerinden biri de “New Orleans”ın başharfleri ve “Louisiana Eyaleti”nin kısaltması ile oluşturulan NOLA’dır.

Çok kültürlü geçmişi, mutfağı, müziğin özellikle jazz ve Blues’un başkenti oluşu ile tam bir cazibe merkezidir. ABD’nin en turistik ve eğlenceli şehirlerinin başında gelmektedir.

Nehir Kenarında Güzel bir Yürüyüş Yolu Var

Missisipi Nehrini, Pontchartrain Gölüne bağlamak amacı ile açılmaya çalışılan kanal hiçbir zaman hayata geçirilememiş ancak daha sonra bu kanalın yapılmak istendiği yer şehrin en büyük iki caddesinden biri olan Canal Street olmuştur. Canal street’i enlemesine kesen diğer önemli ve meşhur caddesi ise Bourbon street’tir. 2005’te yaşanan Katrina kasırgası kentte büyük yıkıma yol açmıştır.

La Nouvelle-Orléans (New Orleans), 1718 baharında kurulmuştur. (7 Mayıs yıldönümünü kutlamak için geleneksel bir tarih olmuş ancak asıl gün ise 22 Mayıs’tır).

Fransız kolonisi Paris Antlaşması’nda (1763) İspanya İmparatorluğu’na teslim edildi. Amerikan Devrim Savaşı sırasında, New Orleans isyancılara yardım kaçakçılığı yapmak ve Mississippi Nehri’ne askeri teçhizat ve malzeme taşımak için önemli bir limandı. 1760’lı yıllardan itibaren Filipinliler New Orleans’a ve çevresinde yerleşmeye başladılar. Bernardo de Gálvez ve Madrid, Gálvez, 1779’da şehirden İngilizlere karşı güneydeki bir kampanyayı başarıyla başlattı. Nueva Orleans (İspanyolca’da New Orleans’ın adı), kısa süre Fransız yönetimine geri dönene kadar 1803’e kadar İspanyol kontrolü altında kaldı. Vieux Carré’nin (Fransız Mahallesi) hayatta kalan 18. yüzyıl mimarisinin neredeyse tamamı, özellikle Eski Ursulin Manastırı hariç olmak üzere, İspanyol dönemine aittir.

VİZE

ABD vizesi Genelde 10 Yıllık veriliyor

ABD, TC Vatandaşı Bordo, Yeşil, Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşlarından Vize istemektedir. Bazı istisnai durumlar haricinde ABD Konsolosluğundan onaylanan vizeler 10 yıllık olarak düzenlenmektedir. Gayri resmi yollardan Amerika’ya artan irticalar sebebiyle TC vatandaşları için alınması güç vizelerden birisidir. ABD vizesi alırken en önemli kısım vize başvuru belgesi (DS-160) dikkatli şekilde doldurulması gerektiğidir. Burada yapacağınız en ufak hata dahi vize alımınıza etki edebilmektedir. Bu form online olarak doldurulmakta ve daha sonrasında vize ücreti 160 USD ödenip randevu alınmaktadır. Randevu aldığınız tarih ve saatte Konsolosluk binası önünde hazır bulunmanız gerekmektedir. Konsolosluklara hiçbir şekilde Cep Telefonu alınmamaktadır ve genelde çevrede emanet edebileceğiniz yerler bulunmamaktadır. Sizden görüşme esnasında istenmesi ihtimaline karşın diğer başvuru evraklarınızıda yanınızda getirmeniz gerekmektedir.

ABD vizesi ile ilgili https://ais.usvisa-info.com/tr-tr/niv web sitesini inceleyebilirsiniz.

HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

NEW ORLEANS L.ARMSTRONG HAVALİMANI

Havalimanı-Şehir Merkezi Arası E-2 No’lu Otobüs

Oldukça Büyük bir havalimanı olan New Orleans Louise Armstrong Uluslararası havalimanından şehir merkezine E-2 Numaralı Otobüslerle tek yön 2 USD ödeyerek 50 dk içinde ulaşabilmeniz mümkündür. Taksi ile ulaşım düşünürseniz ortalama ücret 35 USD’dir. Havalimanı Shuttle otobüsleri ise 24 USD’dir.

Ayrıntılı bilgi için http://www.flymsy.com/groundtransportation web sitesini inceleyebilirsiniz.

New Orleans’da Taksi açılış ücretleri 4 USD’dir ve Km başına 1.60 USD ücret yansımaktadır.

UBER

UBER Aktif Şekilde kullanılıyor.

New Orleans’da UBER uygulaması kullanılmaktadır. Havalimanı-Şehir merkezi arası ortalama ücret 37 USD’dir.

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Meşhur Streetcar (Tramway)

New Orleans’da şehir içi Ulaşım Meşhur Streetcar (Tramway), Otobüs, Taksi ve UBER hizmetleri ile sağlanmaktadır. Taksilerin birçoğunda kredi kartınızı kullanabilmeniz mümkündür.

New Orleans Streetcar (Tramway) hattı haritası için https://gezginsailor.files.wordpress.com/2019/01/e0a19-rtastreetcarmap2011.jpg linkini inceleyebilirsiniz.

New Orleans şehir içi otobüs hattı haritası için https://southernspaces.org/sites/default/files/images/2012/006-ss-12-lweber_lg.jpg linkini incleyebilirsiniz.

New Orleans Jazzy Pass (Ulaşım Kartları)

Otobüs ve Tramway ulaşımları için geçerli 1 Günlük “Jazzy Pass “ Kart 3 USD, 3 Günlük Kart 9 USD, 31 günlük Kart ise 55 USD’dir. Bunun dışında tek yön bilet ücreti 1.25 USD, aktarma ücreti ise 0.25 USD’dir.

KONAKLAMA

Konaklama Biraz pahalı fakat Seçenek Çok

Konaklama için New Orleans bölgesinde çok sayıda otel hizmet vermektedir. Fakat fiyatları biraz yüksektir. Benim size tavsiyem buraya birkaç kişi gelecekseniz Ev kiralamanız yönündedir. Böylece hem konaklamayı paylaşabilir hemde kendi yemeğinizi pişirebilirsiniz.

Otel seçimleriniz için http://www.Booking.com web

sitesi üzerinden inceleme yapabilirsiniz.

Sizde Booking sitesi üzerinden ” AA89C915″ kodunu kullanarak %10 indirmli olarak Otel rezervasyonu yapabilirsiniz.

İsterseniz Airbnb sitesi üzerinden 250 TL üstü konaklamalarının için 130 TL indirim alabilirsiniz, Yeni üyelere özel bu kampanyaya katılmak için https://abnb.me/e/I6Ezh3LwEO linki üzerinden kayıt yaptırmanız yeterli olacaktır.

ABD PARA BİRİMİ

Amerikan Doları

ABD Resmi Para Birimi Amerikan Dolarıdır.

CEP TELEFONU / SİM KART

Öncelikle Turkcell günlük (24,90 TL), Vodafone (24,90)TL ve Türk Telekom (24,90 TL ) hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması olduğundan kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz. (Kullandığınız tarifenin yurtdışı paketlerinin kullanımına uygun olup olmadığını müşteri hizmetlerine gelmeden önce sormanız sürpriz faturalarla karşılaşmamak adına yararınıza olabilir).

Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda satılmakta olan

Verizon, AT&T, T-Mobile ve Sprint şebekeleri için ortalama fiyat 30 gün geçerli 3 GB’lik sim kartlar 30 USD’dir. Tüm operatör fiyatları aşağı yukarı aynıdır. daha düşük ve yüksek paketlerde mevcut olup, kartı aldığınız yerden aktivasyon yaptırmayı unutmamanız gerekmektedir.

T-Mobile örnek Turist Sim Kart ücretleri için https://prepaid.t-mobile.com/prepaid-international-tourist-plan

Sim kart ücretleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için http://prepaid-data-sim-card.wikia.com/wiki/United_States web sitesini inceleyebilirsiniz.

MARKET – ALIŞVERİŞ

New Orleans’ın pek çok bölgesinde her bütçeye uygun alış-veriş noktaları bulmak mümkündür. Dünyaca ünlü markaların mağazalarından, el işi ürünlerin satıldığı küçük tezgahlara kadar geniş bir yelpazede hemen her tür ve çeşit ürünü bulabilirsiniz.

KREDİ KARTI

Hemen heryerde kredi kartı geçerlidir. Her ihtimale karşı önceden sormakta yarar vardır.

HALK

Resmi Dilin İngilizce olduğu Amerika’da genelde güney kesimlerde biraz daha anlaşılabilir İngilizce konuşulmaktadır. Amerikalıların çoğu oldukça yardımsever ve sıcakkanlı insanlardır. Herhangi bir şekilde yardıma ihtiyacınız olduğunu anladıklarında genelde size yardım etmekten çekinmezler.

DÖVİZ / PARA BOZDURMA

ABD Resmi Para Birimi Amerikan Doları olduğundan paranızı gelmeden Türkiye’de bozdurabilirsiniz.

GÜVENLİK

New Orleans’ın güvenli bir şehir olduğunu söyleyebilmemiz mümkündür. Hemen her önemli noktada polis bulunmaktadır, ayrıca şehrin hemen her yerinde güvenlik kameralarını görebilmeniz mümkündür. Fakat bazen hırsızlık ve gasp vakalarına rastlanabilmektedir. Yinede Özellikle toplu taşıma araçlarında ve Issız sokaklarda değerli eşyalarınıza dikkat etmeniz yararınıza olacaktır.

SAĞLIK

Amerika’ya Gitmeden önce herhangi bir zorunlu aşı yaptırılmasına gerek yoktur. ABD yüksek gelirli ülkeler grubunda ortalama yaşam süresi beklentisi ve çocuk ölüm oranlarında alt sıralarda yer almaktadır. Dünyada obezite oranı en yüksek ülkelerden birisi ABD’dir. Buna mukabil ABD’de sigara içme oranı düşüktür. ABD, sağlık alanında dünyanın en yüksek bütçeli ve en iyi üniversite ve araştırma hastanelerine ev sahipliği yapmaktadır. Ancak, Batı Avrupa ülkelerinden farklı olarak sosyal devlet ilkesini benimsememiş olan ABD’de tedavi ve sigorta ücretlerinin yüksekliği nedeniyle halkın sağlık hizmetlerine erişiminde ciddi sorunlar bulunmaktadır.

ABD genelinde yaklaşık 5700 hastane bulunmaktadır. Tıp biliminin çok ileride olduğu ABD’de tedavi ve özellikle hastane masrafları da binlerce dolar tutabilmektedir.

Doktor muayene ücreti 75-150 Dolar, sahasında uzman bir doktor muayenesi 150-400 Dolar, basit diş dolgusu 350 Dolar, kanal tedavisi ise 500 Dolar civarındadır. Ultrason 180 Dolar’dan başlamakta, MRI ise 1.800-2.000 Dolar’a mal olmaktadır. Bademcik ameliyatı 4.000-5.000 Dolar tutabilmektedir. Benzer şekilde, normal bir doğum 25.000-30.000 Dolar, menisküs ameliyatı ise 15.000 Dolar civarındadır.

Hastanede bir gün kalmanın maliyeti 500 Dolar kadardır. Hastaneye kaldırılma durumundaki kişiden ya depozito yatırması, ya da sigortasının olması beklenmektedir.

Sağlık Bakanlığının Resmi web sitesinden ABD’ye gitmeden önce yapılması gerekenler bölümünü okumanız yararınıza olacaktır.

Ayrıntılı bilgi için http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/USA web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ayrıca Hangi tür Pasaporta sahip olursanız olun yurtdışı seyahatlerinize çıkmadan önce her ihtimale karşı Yurt Dışı Seyahat Sağlık Sigortanızı yaptırmayı unutmayın.

Seyahat sağlık sigortalarının fiyatları 7 gün geçerli olmak üzere ortalama 5-8 Euro ( 30-45 TL) arasında değişmektedir.

Yurtdışında sağlık hizmetlerinin çok pahalı olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın.

İÇME SUYU

Şehir şebeke suyu klorlu olmakla birlikte, musluk suyu yaygın şekilde içilmekte; restoran ve kafelerde de genellikle musluk suyu verilmektedir. Öte yandan, musluk suyunun evlerde arıtılması suretiyle kullanılması da nispeten yaygındır. Marketlerde içme suyu satılmaktadır. Ayrıca, evlere damacana su servisi yapan firmalar da mevcuttur.

ARAÇ KİRALAMA

Amerika’da eğer uzun süre kalacaksanız bence yapmanız gerekenlerin başında Araç kiralamak gelmelidir. Fakat Amerika’da trafik kuralları oldukça sert uygulanmaktadır ve Sürücülerin tamamı trafik kurallarına riayet etmektedir. Trafik cezaları oldukça yüksek ge caydırıcıdır. Türkiye’den alınan ehliyetler ile burada 6 ay süre ile araç kullanılabilmektedir. Yollar bazı gün ve saatlerde aşırı kalabalık olabilmektedir fakat yollar oldukça güzeldir. Amerika’da Araç kullanırken özellikle hız limitlerine, Yayalara, Trafik Işıklarına çok dikkat etmeniz gerekmektedir. Ayrıca herhangi bir polis sizi durdurduğunda ellerinizi direksiyonda sabit tutmanız gerektiğini ve polisin vereceği talimatlara göre hareket etmeniz gerektiğini unutmayın. Amerika’ya gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan kiralama şirketlerini düşünebilir yada gelmeden online olarak araç kiralayıp buradan teslim alabilirsiniz… Amerika’nın büyük eyaletlerinde şehir içlerinde toplu taşıma çok düzenli işlemektedir fakat şehir dışına gitme planlarınız varsa araç kiralamak sizin için en iyi yöntemlerden birisi olacaktır.

HAVA DURUMU

Amerika büyük bir ülke olduğundan birçok iklim aynı anda ülke sınırlarında görülebilmektedir. Fakat Arktik tundranın hakim olduğu Alaska’nın soğuk, Hawaii ve Güney Florida’nın tropikal iklimleri görebildiği bilinmektedir.

Mississippi’nin batısında yer alan Büyük Ovalar’daki (The Great Plains) kuru iklim ve yeşillik Kaliforniya kıyılarında iyice kuraklaşıp çölleştirmektedir.

Kış aylarında kuzey bölgeler ve orta batı şehirleri en soğuk günlerinde yaklaşık olarak yarım metrelik kar yağışını bir günde görülebilmektedir. Yaz ayları ise nemli ve ılımandır.

Amerika’nın güney iklimi ise değişkendir. Yaz günleri sıcak ve nemli iken Kışın oldukça soğuk havalar görülebilmektedir.

Göz önünde bulundurulması gereken bir diğer iklimsel hareket; özellikle Büyük Ovalar ve Midwestern eyaletinde görülen Tornado kasırgalarıdır. Atlantik kıyıları ve Meksika körfezi ise Haziran ve Kasım ayları aralığında “Hurricane” olarak bilinen güçlü tropik rüzgarlarla karşılaşabilmektedir

NEW ORLEANS GEZİLECEK YERLER

FRENCH QUARTER-FRANSIZ MAHALLESİ

French Quarter Sadece gündüzleri biraz sessiz

New Orleans dendiğinde ilk akla gelen ve herkesin gününün büyük bir kısmını geçirdiği ve şehrin her daim kalbinin attığı yer, bitmek tükenmek bilmeyen Jazz ve Blues müzik seslerinin arasında kaybolduğunuz ve size her an huzur veren eşsiz bir yer.

Vieux Carré (“Eski Meydan”) veya Vieux Carré Tarihi Bölgesi olarak da bilinen Fransız Mahallesi, New Orleans şehrinin en eski bölümüdür. 1718’de Jean-Baptiste Le Moyne de Bienville tarafından kurulan New Orleans, kentin ana meydanı olan Vieux Carré çevresinde geliştirilmiştir. Bugün, bölge genellikle Fransız Mahallesi olarak bilinir veya Louisiana Mahallesi’nden sonra azalan Fransız etkisinin bir yansımasıdır.

Mevcut tarihi binaların çoğu, 1700’lerin sonlarında, İspanyol egemenliği döneminde veya 1800’lerin başında, ABD’nin devletinden sonra yapılmıştır. Bölge, Ulusal Tarihi bir Dönüm Noktasıdır ve katkıda bulunan çok sayıda bina, ayrı ayrı önem dereceleri almıştır. Fransız Mahallesi turistler ve bölge sakinleri için ana destinasyondur.

Şehrin diğer bölgelerine kıyasla, Quarter, 2005 yılında Katrina Kasırgası’nın göreceli olarak hafif su basması hasarı ile atlatmıştır.

BOURBON STREET

Bourbon Street Eğlencenin Kalbinin Attığı Yer

New Orleans’da Jazz ve Blues denince ilk akla gelen sokak Bourbon Sokağıdır. Birbirinden güzel müzik dinleyebileceğiniz onlarca bar ve kafe bu sokak üzerine dağılmıştır. İstediğiniz her türden müziği bulabileceğiniz bu sokakta hayat 24 saat devam etmektedir.

Bourbon Sokağı (Fransızca: Rue Bourbon), New Orleans’ın Fransız Mahallesi’nin kalbinde tarihi bir caddedir. Canal Street’ten Esplanade Bulvarı’na on üç blok boyunca uzanan Bourbon Street, Barları, Kulüpleri ve striptiz kulüpleri ile ünlüdür.

Sadece 2017 yılında New Orleans’ı 17,74 milyon kişi ziyaret etmiştir. Şehir Başlıca turistik yerlerden biri olan Bourbon Caddesi’ne güvenmektedir. Turist sayıları, 2005 yılında Katrina Kasırgasından sonra her yıl düzenli olarak artmaktadır ve şehir, turizm üssünü başarıyla yeniden inşa etmeye devam etmektedir. Her yıl milyonlarca ziyaretçi için Bourbon Sokağı, New Orleans’ın geçmişine dair zengin bir görüş sağlamaktadır.

LAFAYATTE SQUARE (LAFAYATTE MEYDANI)

Lafayatte Meydanı
Şansıma Denk Geldiğim Güzel Bir Jazz Konseri

Lafayette Square, günümüzdeki Central Business District’te (Louisiana Meydanı’ndan sonra), New Orleans’taki en eski ikinci parktır. Eğer şansınız varsa burada dönem dönem çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Benim şansıma burada muhteşem bir konser seyredebilme şansım oldu. Etkinlikler esnasında konser alnı etrafında bulunan çeşitli standlardan bir şeyler alıp yiyip içebilirsiniz ve bunlar genelde gayet ucuz olmaktadır.

Park, 1788 yılında, İspanyol hükümeti altındaki Louisiana Genel Müdürü, Charles Laveau Trudeau, Don Carlos Trudeau (1743-1816) tarafından tasarlanmıştır ve bu kişi daha sonra Louisiana eyaletinin ardından 1812’de New Orleans’ın belediye başkanlığı yapmıştır. Meydana, bir Fransız aristokratı ve generali olan Amerikan Devrim Savaşında Amerikan tarafında savaşan Gilbert du Motier, Marquis de Lafayette’in adı verilmiştir. Parkın ortasındaki bronz Henry Clay heykeli ile St. Charles Bulvarı ve Camp Caddesi’nde John McDonogh ve Benjamin Franklin heykelleri bulunmaktadır.

Gallier Hall, eski New Orleans Belediye Sarayı, St. Charles Bulvarı’ndaki kareye bakmaktadır. Şehir yönetimi başka bir yere taşınsa da, meydan hala açılışlar ve etkinlikler için kullanılmaya devam etmektedir. Meydan ayrıca sıklıkla canlı müzik etkinliklerine de ev sahipliği yapmaktadır.

Adresi: S. Maestri PL, LA 70130

Telefon: +1 504-658-3200

Ziyaret Saatleri: Haftanın Tüm Günleri 06:00-22:30

Web Sitesi:https://www.nola.gov/parks-and-parkways/parks-squares/lafayette-square/

AZİZ LOUISE KATEDRALİ (ST LOUISE)

Aziz Louise Katedrali

Şehrin tam merkezinde Bourbon Sokağına oldukça yakın bir konumda bulunan Aziz Louise Katedrali, Yeni Roma Katolik Başpiskoposu ve Amerika Birleşik Devletlerinde yer alan en eski katedraldir. Sitede ilk kilise 1718 yılında inşa edilmiştir; 1789 yılında inşa edilen ikinci katedralden sonra, 1793 yılında kiliseye katedral ünvanı verilmiştir. Katedral genişletilmiş ve 1850’de büyük ölçüde yeniden inşa edilmiştir.

Saint Louis Katedrali, New Orleans’ın Fransız Mahallesi’nde, Louisiana, ABD, Place John Paul II’de (Fransız: Place Jean-Paul II), Chartres Caddesi (rue de Chartres) arasında bir blok boyunca uzanan bir katedraldir. Upriver sınırındaki St. Peter Street (Rue Saint-Pierre) ve downriver sınırındaki St. Ann Street (Rue Sainte-Anne). Jackson Meydanı’nın yanında ve New Orleans’ın merkezinde, Cabildo ile Presbytère’nin tarihi binaları arasında yer alan katedral Mississippi Nehri’ne bakmaktadır.

Adresi: 615 Pere Antoine Alley, LA 70116

Telefon: +1 504-525-9585

Ziyaret Saatleri: Haftanın Tüm Günleri 08:00-16:00

Web Sitesi:http://www.stlouiscathedral.org

JACKSON MEYDANI (JACKSON SQUARE)

Jackson Meydanı

Jackson Meydanı , New Orleans’ın Fransız Mahallesi’nde yer alan tarihi bir parktır. Şehir tarihindeki merkezi rolü nedeniyle ve 1803 Louisiana’da Louisiana Satınalma’sı uyarınca Amerika Birleşik Devletleri’nin yapıldığı yer olarak 1960’ta Ulusal Tarihi Bir Dönüm Noktası ilan edilmiştir. 2012’de Amerikan Planlama Derneği, Amerika’nın Büyük Kamusal Alanlarından biri olarak Jackson Meydanı’nı seçmiştir.

Jackson Square, Paris, Fransa’da, mimar ve peyzaj mimarı Louis H. Pilié tarafından 17. yüzyıldan kalma ünlü Place des Vosges’den sonra tasarlanmıştır.

Heykeltıraş Clark Mills’in New Orleans Muharebesi’nin kahramanı ve eski askeri geçit töreninin yer aldığı yedinci ABD Başkanı olan Andrew Jackson’ın atlı heykeli (Washington, DC’nin bir heykeli), 1856’da dikilmiştir. Demir çitler, yürüyüş yolları, banklar ve Paris tarzı peyzaj düzenlemesi, 1851’de Micaela Almonester, Baroness de Pontalba’nın özgün tasarımından etkilenmeden kalmıştır. Ayrıca eski meydanı çevreleyen Pontalba Binalarını da inşa etmiştir.

İspanya’dan Fransa’ya ve ardından Fransa’dan ABD’ye 1803 tören transferini simgeleyen bayrak direği, Louisiana’nın zengin sömürge tarihini yansıtmaktadır. 1930’larda, İşler İlerleme İdaresi (WPA) cepheleri yeniden boyamış, binaları yenilemiş ve parkın içinde ve çevresinde peyzaj düzenlemelerini iyileştirmiştir. 1971’de Jackson Meydanı çevresindeki yaya bölgesi üç çevre yolun araç trafiğine kapatılmasıyla meydana getirilmiştir Bu caddeler Chartres, St. Peter ve St. Ann’dır.

CAFE DU MONDE

Cafe Du Monde’de Hindiba’lı Kahveler Denenebilir.

Café du Monde (Fransızca; “Dünyanın Kafesi” Fransızca veya “Halkın Kafesi” için Fransızca), New Orleans’ın Fransız Mahallesi, Louisiana, ABD’deki Decatur Caddesi’nde bulunan tanınmış bir açık hava kahve dükkanıdır. Yeni bir Orleans merkezi ve turistik mekanıdır.

Kahve menüleri biraz pahalı olsada oraya kadar gitmişken bir kez denenmelidir.

Fransızlar, 1700 dolaylarında Körfez Kıyısı ve Mississippi Nehri boyunca yerleşmeye başladıklarında yanlarında kahve getirmişlerdir. Amerikan İç Savaşı sırasında, New Orleans’da Kahve sıkıntısı olduğundan hindiba karışımlı bir kahve geliştirmiştir. – Café du Monde ve diğer New Orleans restoranlarında servis edilmeye devam edilmiştir. Hindiba, kahvenin içimine çikolata benzeri bir lezzet katmaktadır.

Buraya kadar gelmişken meşhur Beignet kurabiyeleride denenmelidir.

Cafe Du Monde resmi web sitesi http://www.cafedumonde.com

II. DÜNYA SAVAŞI MÜZESİ

II. Dünya Savaşı Müzesi
II. Dünya Savaşı Müzesi
II. Dünya Savaşı Müzesi

Eskiden Ulusal Normandiya Müzesi olarak bilinen Ulusal II. Dünya Savaşı Müzesi, New Orleans’ın Merkezine çok yakın konumda, Camp Caddesi ile Magazine Caddesi arasında Andrew Higgins Drive’da bulunan bir askeri tarih müzesidir. Müze, ABD’nin II. Dünya Savaşı’nda Müttefik zaferine yaptığı katkıya odaklanmaktadır. 2000 yılında kurulan, daha sonra 2003 yılında Amerika’nın resmi Ulusal II. Dünya Savaşı Müzesi olarak ABD Kongresi tarafından ilan edilen Müze, Smithsonian Kurumu ile bir bağlantılıdır. Müzenin misyon ifadesi, II. Dünya Savaşı’ndaki Amerikan deneyimini vurgulamaktadır.

Müzede Çok sayıda Tank, Silah, Uçak, Askeri Teçhizat sergilenmektedir.

Müze, Normandiya çıkarmasının 56. yıldönümü olan 6 Haziran 2000’de Normandiya Müzesi olarak açılmıştır. Higgins Industries tarafından New Orleans, böyle bir projenin doğal evi olmuştur. Ayrıca, New Orleans’da müze inşa etme çabasına öncülük eden ve 1994’te 6 Haziran’da başlatılan Neptün Operasyonunun planlanması ve uygulanmasını anlatan D-Day adlı bir kitap yazan bir tarihçi ve yazar Stephen Ambrose’nin evidir.

Adresi: 945 Magazine Str. LA 70130

Telefon: +1 504-658-4100

Ziyaret Saatleri: Haftanın her günü 09:00-17:00

Giriş Ücretleri:Yetişkinler 28.00 USD, 2-12 Yaş arası 18.00 USD, Öğrenci 18.00 USD

Müze Web Sitesi:https://www.nationalww2museum.org/visit

TARİHİ MEZARLAR

(HISTORIC CEMETERIES)

1800’lü Yıllardan Kalma Mezarlar

1 numaralı St. Louis Mezarlığı en eski ve en ünlü olanıdır. Ayrıca 2 ve 3 Numaralı Tarihi mezarlarda bulunmaktadır. Kent, 1788 yılında çıkan bir yangından sonra yeniden tasarlandığı sırada, kentin eski St. Peter Mezarlığı’nın (artık mevcut değil) ana mezarlık yeri olarak değiştirildiği zaman 1789 yılında açılmıştır.

Fransız Mahallesi’nin iç sınırının ötesinde, Basin Caddesi’nin kuzey tarafında, Mississippi Nehri’ne 8 blok uzaklıktadır. Iberville konut projesinin sınırında yer almaktadır. Kuruluşundan bu yana sürekli kullanılmaktadır. Kar amacı gütmeyen bazı işletmeler Belli bir ücret karşılığında turlar sunmaktadır.

1 No’lu Tarihi mezarlığa gömülen ünlü New Orleans’lılar arasında şeker endüstrisinin varlıklı öncüsü Etienne de Boré ve New Orleans’ın ilk belediye başkanı; Homer Plessy, ve New Orleans’ın ilk Afrika kökenli Amerikan belediye başkanı Ernest N. “Dutch” Morial’da bulunmaktadır.

Ünlü Voodoo rahibesi Marie Laveau’nun Glapion ailesinin mahzeninde yer aldığına inanılmaktadır. Burada dikkat çeken diğer New Orleans’lılar arasında Bernard-Marigny, Fransız-Creole aristokratı ve hem Faubourg Marigny hem de Mandeville, Louisiana’yı kuran politikacı; Jean Lafitte’nin korsanlarından biri olduğu iddia edilen mimar ve sörveyör Barthelemy Lafon; ve dünyanın en eski satranç şampiyonlarından biri olan Paul Morphy’de bulunmaktadır. Kötülüğü acımasız köle sahibi Delphine LaLaurie’nin’de burada defnedildiğine inanılmaktadır. Mimar ve mühendis Benjamin Latrobe, New Orleans su işleri için mühendislik yaparken, 1820’de sarı hummadan öldükten sonra St. Louis No. 1’e gömülmüştür. 2010 yılında, aktör Nicolas Cage, öldüğünde gömülmesi için burada piramit şeklindeki bir mezarı satın almıştır.

Mezarlık sadece bir kare blok kadar uzundur fakat ama binlerce insanın dinlenme yeridir. Bir Protestan bölümü (genellikle tonoz edilmemiş) kuzeybatı bölümünde yer almaktadır.

1 Mart 2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren New Orleans Roma Katolik Piskoposluğu, bu mezarlığı elinde bulunduran ve yöneten halk, oradaki vandalizmdeki artış nedeniyle görünürde kapanmıştır. Bununla birlikte, tartışmalı bir hamle olarak, piskopos şu anda tur şirketlerinden erişim için ücret almaktadır (yılda 4,500 ABD doları veya daha kısa süreler için daha düşük miktarlar).

Adresi: 425 Basin Street. LA 70112

Telefon: +1 504-596-3050

Ziyaret Saatleri: Pazartesi-Cumartesi günleri 09:00-15:00, Pazar 09:00-12:00

ADUBON AKVARYUMU

Oldukça Büyük Bir Akcaryum
Akvaryum’dan Bir Deniz Anası

Amerikanın en büyük akvaryumu olan Adubon akvaryumu, Kuzey ve Güney Amerika’nın her bölgesinden 530 türü temsil eden 10.000 hayvanla dikkat çekici sergiler sunmaktadır ve içerde yer alan sergiler şunlardır:

Karayip resifinde, 132.000 ABD galonu (500 m3) tarpon ve melek balığı gibi örnek deniz yaşamı deposuyla çevrili 30 metrelik (9 m) net bir tünel;

Amazon bir cam silindirle kaplı, nehrin önemli bir özelliği olan nemli, iklim kontrollü bir sera olan ve Amerika papağanı, piranalar, bir anakonda, tatlı su vatozları ve alan havzasından diğer örnekleri içeren;

Mississippi Nehri galerisi, yayın balığı, paddlefish, baykuş ve leyistik bir beyaz timsahtan oluşmakta;

Meksika Körfezi, oradan 400.000 ABD galonu (1.500 m3), 17 fit (5 m) boyunda köpekbalıkları, deniz kaplumbağaları ve vatozlar içeren bir sergi.

Akvaryum ayrıca, daha önce Entergy IMAX tiyatrosu olan Entergy Dev Ekran Tiyatrosu’na ev sahipliği yapmaktadır ve deniz su samuruları ve Afrika penguenleri için gösteriler sunmaktadır.

Adresi: 1 Collins Dilboll Cir. LA 70124

Telefon: +1 504-658-4100

Ziyaret Saatleri: Pazartesi hariç, Diğer günler 10:00-17:00

Giriş Ücretleri:Yetişkinler 23.95 USD, 2-12 Yaş arası 17.95 USD

Web Sitesi: https://audubonnatureinstitute.org/aquarium

NEW ORLEANS SANAT MÜZESİ

(MUSEUM OF ART)

New Orleans Sanat Müzesi
New Orleans Sanat Müzesi İçi

New Orleans Sanat Müzesi (veya NOMA), New Orleans şehrinin en eski güzel sanat müzesidir. Sanata ilgi duyuyorsanız bu müzeyi ziyaret etmeniz tavsiye edilmektedir. İçerisinde yaklaşık 40.000 eser sergilenmektedir. Şehir Parkı içinde, Carrollton Bulvarı ve Esplanade Bulvarı’nın kesişme noktalarından kısa bir mesafede ve “Canal Street – Şehir Parkı” tramvay hattının yakınında bulunmaktadır. 1911 yılında Delgado Sanat Müzesi olarak kurulmuştur.

Müze, Degas, Monet, Renoir, Picasso, Matisse, Pissarro, Rodin, Gauguin, Braque, Dufy, Miró, Jackson Pollock, Mary Cassatt ve Georgia O’Keeffe’nin eserleri de dahil olmak üzere Avrupa ve Amerika eserleri koleksiyonu ile dikkat çekmektedir. Müze, annesinin ailesiyle 1871-1872 arasında New Orleans’ta yaşayan Fransız İzlenimci Edgar Degas’ın çok sayıda önemli eseri de dahil olmak üzere kapsamlı bir Fransız sanatı araştırması da içermektedir.

Adresi: 1 Canal St. LA 70130

Telefon: +1 504-565-3033

Ziyaret Saatleri: Pazartesi hariç, Salı-Perşembe günleri 10:00-178:00, Cuma günleri 10:00-21:00, Cumartesi-Pazar 11:00-17:00

Giriş Ücretleri:Yetişkinler 10 USD, Öğrenci 8 USD, 7-17 Yaş arası 6 USD

Web Sitesi:https://noma.org

ŞEHİR PARKI (CITY PARK)

Şehir Parkı

Şehir Parkı

New Orleans’ta 1.300 dönümlük (5.3 km2) genişliğinde halka açık bir park olan City Park, Amerika Birleşik Devletleri’nde en büyük ve en çok ziyaret edilen 20. kent parkıdır. 30 Şehir Parkından yaklaşık olarak% 50 daha büyüktür. New York’taki Central Park, Ülke çapında Amerikalılar tarafından arketipsel kentsel yeşil alan olarak tanınan bir belediye parkıdır. Arazi New Orleans Şehri’ne ait bir şehir parkı olmasına rağmen New Orleans Parkları ve Park Yolları Departmanı tarafından değil, devlet yönetiminin bir kolu olan Şehir Parkı Geliştirme Derneği tarafından yönetilmektedir. City Park, genel olarak kendi kendini destekleyen halka açık bir park olması nedeniyle olağandışıdır; yıllık bütçesinin büyük kısmı, kullanıcı harçları ve bağışlar yoluyla elde edilen gelirden elde edilir. Katrina Kasırgası nedeniyle parka verilen büyük hasarın ardından, Louisiana Kültür, Dinlenme ve Turizm Bakanlığı parkın faaliyetlerini kısmen desteklenmeye başlamıştır.

City Park, dünyanın 600 yaşından büyük olgun meşe ağaçları koleksiyonunu elinde bulundurmaktadır. Park, 1854 yılında kurulmuştur ve ülkenin en eski 48. parkıdır

Adresi: 1 Palm Dr. LA 70124

Telefon: +1 504-482-4888

Ziyaret Saatleri: Pazartesi hariç, Salı-Perşembe günleri 10:00-22:00, Cuma ve Cumartesi günleri 10:00-23:59, Pazar 11:00-22:00

LOUISANA EYALET MÜZESİ

Eyalet Müzesi
Eyalet Müzesi

1906 yılında New Orleans’ta kurulan Louisiana Eyalet Müzesi (LSM), Louisiana’nın tarihi olaylarının ve kültürel çeşitliliğin mirasını yansıtan binlerce sanat eserini barındıran ve Louisiana’nın her yanındaki modern yapıların eyalet çapında sergilendiği bir müzedir.

Louisiana Eyalet Müzesi sistemi, başlangıçta 1904’te St. Louis, Missouri’deki Louisiana Satın Alma Fuarı’nda faaliyet göstermeye başlamıştır. bu fuarda sergilenmek üzere çok sayıda önemli eser toplanmıştır. Fuardan sonra, bu koleksiyonun depolanması, genişletilmesi ve sergilenmesi gerektiğine karar verilmiş ve Louisiana Eyalet Müzesi, bu rolü yerine getirmek için 1906 yılında kurulmuştur. Jackson Meydanı’ndaki St. Louis Katedrali’nin her iki tarafında bulunan Presbytere ve Cabildo binaları, Louisiana Eyalet Müzesi’nin bulunduğu ilk mülklerden bazılarıydı.

Adresi: 701 Chartres St. LA 70130

Telefon: +1 504-568-8975

Ziyaret Saatleri: Pazartesi hariç, Diğer günler 10:00-16:30

Giriş Ücretleri:Yetişkinler 6 USD, Öğrenci 5 USD, 5-12 Yaş arası ücretsiz

HEDİYELİK EŞYA

New Orleans’da çok sayıda hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır. Özellikle merkezi yerlerde bulunan marketler içerisinden çok sayıda hediyelik eşya satın alabilmek mümkündür.

Magnetler 5 -10 USD arası kalitesine göre..

NEW ORLEANS GECE HAYATI

New Orleans tam bir Jazz ve Blues müzik cenneti olduğundan önceliğiniz bu olmalıdır. Şehrin kalbi Bourbon Street ve French Quarter civarında atmaktadır. New Orleans’da eğlence için başka bir yer aramanıza gerek yoktur. Bu caddeler size istenilen her türde eğlenceyi vaat etmektedir. Çok sayıda Disko, Pub, Bar, Restorant ve Kafe bulmak mümkündür.

NEW ORLEANS MUTFAĞI

Kedi Balığı

New Orleans’da Amerika’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi fast food kültürü oldukça yaygındır. Yeme içme bize göre pahalı gibi görünsede öğünler oldukça büyük ve doyurucudur. New Orleans’da ayrıca “Catfish”, “Crawfish” ve “Karides” deniz ürünleride oldukça meşhurdur ve bolca tercih edilmektedir.

NEW ORLEANS’A NASIL GELİNİR?

New Orleans’a Türkiye’den direk uçuş bulunmamaktadır. Houston veya Atlanta’dan buraya Tren, Otobüs veya iç hat uçuşları ile gelebilmeniz mümkündür.

NEW ORLEANS’DA KAÇ GÜN KALINMALI?

New Orleans’da yorulmadan ve en etkili şekilde 5-6 tam gün kalarak Missisipi nehrinin, sınırsız Jazz ve Blues keyfinin tadını çıkarabilirsiniz. Benim tavsiyem ise Cuma günü gelip Çarşamba günü dönülmesi yönündedir.

NEW ORLEANS GELMEYE DEĞER Mİ?

Evet kesinlikle en azından 5 günlüğüne gelmeye ve bu güzel Jazz şehrini görmeye değerdir.

New Orleans’dan sevgilerle, bir daha ki yazılarımda görüşmek üzere.

TÜM YAZILARIM İÇİN;

INSTAGRAM : gezginsailor

TWITTER : @gezginsailor

FACEBOOK : http://www.facebook.com/gezginsailor

FACEBOOK BLOG : https://www.facebook.com/gezginsailor35/

YOUTUBE : https://www.youtube.com/channel/UCXz_GAkqXTmUf20kFi9yFUw?view_as=subscriber

Aşağıda link ile Facebook SEYAHAT FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/257516427977291

Aşağıda link ile Facebook TUR FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/781377202000619

PENSACOLA, FLORIDA – A.B.D

PENSACOLA

Pensacola Quietwater Plajı

Evet Pensacola dediğimde eminim ki birçoklarımızın daha önce hiç duymadığı, burası da neresi diye düşündüğü Amerikalıların güneyde tatil için tercih ettiği yerlerin başında gelen güzel şehir, Hepimiz filmlerde mutlaka Miami ve Florida Sahillerini mutlaka görmüşüzdür. Türkiye’de tanışma şansı yakaladığım çok değerli bir Amerikalı Ailenin daveti ile uzun bir yolculuğa çıkmaya karar verdim, Gönderdikleri davetiye sayesinde ABD vizesini sadece 2 dakika içerisinde aldım, Sadece bir kaç klasik soru sormalarının ardından 10 yıllık ABD vizemi alarak yola koyuldum. Bu arada biletimi gidiş-dönüş New York’a alıp orada da bir kaç gün geçirdim. New York yazımı sizinle daha sonra paylaşacağım.

Misafiri olduğum değerli İnsanlar, Joseph, Alex ve Lisa

Yaklaşık 10 saat süren Uzun bir yolculuğun ardından New york’da yaklaşık 1 gün kalıp dinlendim ve ertesi Gün New York’a uçakla 3 saat uzaklıkta ki New Orleans Şehrine ulaştım. Buradan beni arkadaşım aldı ve birlikte kalacağımız evine doğru yolculuğa çıktık. Bu kez bizi 5 saatlik bir araba yolculuğu bekliyordu neyse ki arabası büyük ve rahat… yollar çok güzel… Deniz kenarından keyifli bir yolculuğun ardından akşama doğru kalacağım eve vardım.

Aslında buranın tamamına yakınını gezme planlarım vardı ama kalacağım ev sahiplerinden birisinin sağlık sorunları yüzünden bunu bir dahaki sefere artım deyip ertelemek zorunda kaldım, Yinede kaldığım 3 hafta süresince çok keyifli bir zaman geçirdim.

Kaldığım Çiftlik Evi

Kaldığım eve gelecek olursak burası Pensacola şehrine yaklaşık 13 km uzaklıkta Milton adında bir kasaba, ev kasabanın biraz dışında kalan bir çiftlik evi, Arazisi gerçekten çok büyük, içerisinde 2’si kullanılmayan (Kasırga yüzünden hasar almış) toplam 5 ev var, Kalacağım ev sahibinin Kız kardeşi ve Annesi’de burada yaşıyor. Ayrıca burada boş zamanlarda güzel vakit geçirdiğim 4 Köpek ve 2’de Kedi var.

Çiftliğin 4 tarafı çam ormanları ile kaplı, öylesine temiz ve güzel bir havası var ki oksijen fazlalığından 4-5 saatlik bir uyku size yetiyor. Sağolsunlar ben geleceğim diye odamı hazırlamışlar, Yüklü bir market alışverişi yapmışlar… Yani gittiğimde her şey hazırdı.

Şerif’e yakalanmadan Çekildiğim Bir Foto:)

Biraz buralardan bahsedecek olursak; Pensacola, Amerika Birleşik Devletleri’nin Florida eyaletinde yer alan ve Escambia ilçesinde yer alan bir şehirdir. Şehrin nüfusu 26 Kasım 2009 tarihi itibari ile toplam 51,923 olup metropol nüfusu 461,227’dir.

Pensacola Muhteşem Plajları ile Ünlü

Bu çevrenin En büyük gelir kaynağı Turizm, Özellikle Amerika’nın diğer şehirlerinden çok sayıda yerli Turist buraya gelmektedir. Pensacola Otelleri açıkcası biraz pahalı fakat yıl boyu müşterilerine için çeşitli promosyonlar düzenliyorlar.

Quietwater Beach

Pensacola, Santa Rosa’nın bariyer adası tarafından korunan ve Meksika Körfezi’ne bağlanan Pensacola Koyu’ndaki bir deniz limanıdır. Amerika Birleşik Devletleri’nde birincisi olan Amerika Birleşik Devletleri Deniz Hava İstasyonu, Warrington yakınındaki Pensacola’nın güneybatısında; Blue Angels uçuş gösteri ekibinin ve Ulusal Deniz Havacılığı Müzesi’nin üssü’dür. West Florida Üniversitesi’nin ana kampüsü şehir merkezinin kuzeyindedir.

2018 YILI FLORİDA BULUNAN EN İYİ PLAJLAR

  1. Pensacola Beach
  2. Panama City Public Beach
  3. Gulf Islands National Seashore, Pensacola
  4. Navarre Beach
  5. Siesta Key Beach, Sarasota
  6. Clearwater Beach
  7. St. Joseph Peninsula State Park, Port St. Joe
  8. Caladesi Island State Park, Dunedin
  9. Canaveral National Seashore, Titusville
  10. Bean Point, Anna Maria Island

Bu bölge başlangıçta Muskog dili halkları tarafından işgal edilmiştir. Pensacola halkı Avrupa teması sırasında orada yaşadı ve Creek halkı Alabama’dan Pensacola’ya sık sık gelip ticaret faaliyetlerinde bulundu. İspanyol kaşif Tristán de Luna, 1559 yılında kısa ömürlü bir yerleşim kurdu. 1698’de İspanyollar, modern kentin kademeli olarak geliştiği bölgede bir başkanlık kurdu. Avrupa güçleri Kuzey Amerika’da rekabet ederken, bölge birkaç kez el değiştirdi. Florida’nın İngiliz yönetiminde (1763-1781) arasında bulunmuştur.

Pensacola, Tarihi boyunca hüküm süren beş hükümetten dolayı “Beş Bayrak Şehri” olarak adlandırılmaktadır. Bunlar İspanya (Kastilya), Fransa, Büyük Britanya, Amerika Birleşik Devletleri ve Amerika Konfedere Devletleri’dir. Diğer takma adlar arasında “Dünyanın En Beyaz Plajları” (Florida panhandle plajlarının beyaz kumları nedeniyle), “Deniz Havacılığı Sedyesi”, “Güneş Işığı Devletinin Batı Kapısı”, “Amerika’nın İlk Yerleşimi”, “Zümrüt Sahili”, “Red Snapper” bulunmaktadır.

VİZE

ABD Vizeleri 10 Yıllık Düzenleniyor

ABD, TC Vatandaşı Bordo, Yeşil, Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşlarından Vize istemektedir. Bazı istisnai durumlar haricinde ABD Konsolosluğundan onaylanan vizeler 10 yıllık olarak düzenlenmektedir. Gayri resmi yollardan Amerika’ya artan irticalar sebebiyle TC vatandaşları için alınması güç vizelerden birisidir. ABD vizesi alırken en önemli kısım vize başvuru belgesi (DS-160) dikkatli şekilde doldurulması gerektiğidir. Burada yapacağınız en ufak hata dahi vize alımınıza etki edebilmektedir. Bu form online olarak doldurulmakta ve daha sonrasında vize ücreti 160 USD ödenip randevu alınmaktadır. Randevu aldığınız tarih ve saatte Konsolosluk binası önünde hazır bulunmanız gerekmektedir. Konsolosluklara hiçbir şekilde Cep Telefonu alınmamaktadır ve genelde çevrede emanet edebileceğiniz yerler bulunmamaktadır. Sizden görüşme esnasında istenmesi ihtimaline karşın diğer başvuru evraklarınızıda yanınızda getirmeniz gerekmektedir.

ABD vizesi ile ilgili https://ais.usvisa-info.com/tr-tr/niv web sitesini inceleyebilirsiniz.

HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

PENSACOLA HAVALİMANI

Pensacola Havalimanı

Oldukça küçük bir havalimanı olan pensacola’ya özellikle Amerikanın büyük eyaletlerinden yaz aylarında sık uçak seferleri düzenlenmektedir. Şehir merkezine gidebilmek için 31-41-43 ve 52 Numaralı Otobüsleri kullanabilirsiniz. Yada Taksilerle ortalama 10 USD ödeyerek şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

UBER

UBER Buralarda Güzel Bir Seçenek

Pensacola’da UBER uygulaması kullanılmaktadır. Havalimanı-Şehir merkezi arası ortalama ücret 11 USD’dir.

KONAKLAMA

Konaklama için Pensacola bölgesinde çok sayıda otel hizmet vermektedir. Fakat fiyatları biraz yüksektir. Benim size tavsiyem buraya birkaç kişi gelecekseniz Ev kiralamanız yönündedir. Böylece hem konaklamayı paylaşabilir hemde kendi yemeğinizi pişirebilirsiniz.

Otel seçimleriniz için http://www.Booking.com web

sitesi üzerinden inceleme yapabilirsiniz.

Sizde Booking sitesi üzerinden ” AA89C915″ kodunu kullanarak %10 indirmli olarak Otel rezervasyonu yapabilirsiniz.

İsterseniz Airbnb sitesi üzerinden 250 TL üstü konaklamalarının için 130 TL indirim alabilirsiniz, Yeni üyelere özel bu kampanyaya katılmak için https://abnb.me/e/I6Ezh3LwEO linki üzerinden kayıt yaptırmanız yeterli olacaktır.

ABD PARA BİRİMİ

Amerikan Doları

ABD Resmi Para Birimi Amerikan Dolarıdır.

CEP TELEFONU / SİM KART

Öncelikle Turkcell günlük (24,90 TL), Vodafone (24,90)TL ve Türk Telekom (24,90 TL ) hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması olduğundan kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz. (Kullandığınız tarifenin yurtdışı paketlerinin kullanımına uygun olup olmadığını müşteri hizmetlerine gelmeden önce sormanız sürpriz faturalarla karşılaşmamak adına yararınıza olabilir).

Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda satılmakta olan

Verizon, AT&T, T-Mobile ve Sprint şebekeleri için ortalama fiyat 30 gün geçerli 3 GB’lik sim kartlar 30 USD’dir. Tüm operatör fiyatları aşağı yukarı aynıdır. daha düşük ve yüksek paketlerde mevcut olup, kartı aldığınız yerden aktivasyon yaptırmayı unutmamanız gerekmektedir.

T-Mobile örnek Turist Sim Kart ücretleri için https://prepaid.t-mobile.com/prepaid-international-tourist-plan

Sim kart ücretleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için http://prepaid-data-sim-card.wikia.com/wiki/United_States web sitesini inceleyebilirsiniz.

MARKET – ALIŞVERİŞ

Pensacola’nın pek çok bölgesinde her bütçeye uygun alış-veriş noktaları bulmak mümkündür. Dünyaca ünlü markaların mağazalarından, el işi ürünlerin satıldığı küçük tezgahlara kadar geniş bir yelpazede hemen her tür ve çeşit ürünü bulabilirsiniz.

KREDİ KARTI

Hemen heryerde kredi kartı geçerlidir. Her ihtimale karşı önceden sormakta yarar vardır.

HALK

Resmi Dilin İngilizce olduğu Amerika’da genelde güney kesimlerde biraz daha anlaşılabilir İngilizce konuşulmaktadır. Amerikalıların çoğu oldukça yardımsever ve sıcakkanlı insanlardır. Herhangi bir şekilde yardıma ihtiyacınız olduğunu anladıklarında genelde size yardım etmekten çekinmezler.

DÖVİZ / PARA BOZDURMA

ABD Resmi Para Birimi Amerikan Doları olduğundan paranızı gelmeden Türkiye’de bozdurabilirsiniz.

GÜVENLİK

Pensacola’nın güvenli bir şehir olduğunu söyleyebilmemiz mümkündür. Hemen her önemli noktada polis bulunmaktadır, ayrıca şehrin hemen her yerinde güvenlik kameralarını görebilmeniz mümkündür. Bayanlar günün her saati tek başına güvenle cadde ve sokaklarda dolaşabilmektedir. Yinede Özellikle toplu taşıma araçlarında ve Issız sokaklarda değerli eşyalarınıza dikkat etmeniz yararınıza olacaktır.

SAĞLIK

Amerika’ya Gitmeden önce herhangi bir zorunlu aşı yaptırılmasına gerek yoktur. ABD yüksek gelirli ülkeler grubunda ortalama yaşam süresi beklentisi ve çocuk ölüm oranlarında alt sıralarda yer almaktadır. Dünyada obezite oranı en yüksek ülkelerden birisi ABD’dir. Buna mukabil ABD’de sigara içme oranı düşüktür. ABD, sağlık alanında dünyanın en yüksek bütçeli ve en iyi üniversite ve araştırma hastanelerine ev sahipliği yapmaktadır. Ancak, Batı Avrupa ülkelerinden farklı olarak sosyal devlet ilkesini benimsememiş olan ABD’de tedavi ve sigorta ücretlerinin yüksekliği nedeniyle halkın sağlık hizmetlerine erişiminde ciddi sorunlar bulunmaktadır.

ABD genelinde yaklaşık 5700 hastane bulunmaktadır. Tıp biliminin çok ileride olduğu ABD’de tedavi ve özellikle hastane masrafları da binlerce dolar tutabilmektedir.

Doktor muayene ücreti 75-150 Dolar, sahasında uzman bir doktor muayenesi 150-400 Dolar, basit diş dolgusu 350 Dolar, kanal tedavisi ise 500 Dolar civarındadır. Ultrason 180 Dolar’dan başlamakta, MRI ise 1.800-2.000 Dolar’a mal olmaktadır. Bademcik ameliyatı 4.000-5.000 Dolar tutabilmektedir. Benzer şekilde, normal bir doğum 25.000-30.000 Dolar, menisküs ameliyatı ise 15.000 Dolar civarındadır.

Hastanede bir gün kalmanın maliyeti 500 Dolar kadardır. Hastaneye kaldırılma durumundaki kişiden ya depozito yatırması, ya da sigortasının olması beklenmektedir.

Sağlık Bakanlığının Resmi web sitesinden ABD’ye gitmeden önce yapılması gerekenler bölümünü okumanız yararınıza olacaktır.

Ayrıntılı bilgi için http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/USA web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ayrıca Hangi tür Pasaporta sahip olursanız olun yurtdışı seyahatlerinize çıkmadan önce her ihtimale karşı Yurt Dışı Seyahat Sağlık Sigortanızı yaptırmayı unutmayın.

Seyahat sağlık sigortalarının fiyatları 7 gün geçerli olmak üzere ortalama 5-8 Euro ( 30-45 TL) arasında değişmektedir.

Yurtdışında sağlık hizmetlerinin çok pahalı olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın.

İÇME SUYU

Şehir şebeke suyu klorlu olmakla birlikte, musluk suyu yaygın şekilde içilmekte; restoran ve kafelerde de genellikle musluk suyu verilmektedir. Öte yandan, musluk suyunun evlerde arıtılması suretiyle kullanılması da nispeten yaygındır. Marketlerde içme suyu satılmaktadır. Ayrıca, evlere damacana su servisi yapan firmalar da mevcuttur.

ARAÇ KİRALAMA

Amerika’da eğer uzun süre kalacaksanız bence yapmanız gerekenlerin başında Araç kiralamak gelmelidir. Fakat Amerika’da trafik kuralları oldukça sert uygulanmaktadır ve Sürücülerin tamamı trafik kurallarına riayet etmektedir. Trafik cezaları oldukça yüksek ge caydırıcıdır. Türkiye’den alınan ehliyetler ile burada 6 ay süre ile araç kullanılabilmektedir. Yollar bazı gün ve saatlerde aşırı kalabalık olabilmektedir fakat yollar oldukça güzeldir. Amerika’da Araç kullanırken özellikle hız limitlerine, Yayalara, Trafik Işıklarına çok dikkat etmeniz gerekmektedir. Ayrıca herhangi bir polis sizi durdurduğunda ellerinizi direksiyonda sabit tutmanız gerektiğini ve polisin vereceği talimatlara göre hareket etmeniz gerektiğini unutmayın. Amerika’ya gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan kiralama şirketlerini düşünebilir yada gelmeden online olarak araç kiralayıp buradan teslim alabilirsiniz… Amerika’nın büyük eyaletlerinde şehir içlerinde toplu taşıma çok düzenli işlemektedir fakat şehir dışına gitme planlarınız varsa araç kiralamak sizin için en iyi yöntemlerden birisi olacaktır.

HAVA DURUMU

Amerika büyük bir ülke olduğundan birçok iklim aynı anda ülke sınırlarında görülebilmektedir. Fakat Arktik tundranın hakim olduğu Alaska’nın soğuk, Hawaii ve Güney Florida’nın tropikal iklimleri görebildiği bilinmektedir.

Mississippi’nin batısında yer alan Büyük Ovalar’daki (The Great Plains) kuru iklim ve yeşillik Kaliforniya kıyılarında iyice kuraklaşıp çölleştirmektedir.

Kış aylarında kuzey bölgeler ve orta batı şehirleri en soğuk günlerinde yaklaşık olarak yarım metrelik kar yağışını bir günde görülebilmektedir. Yaz ayları ise nemli ve ılımandır.

Amerika’nın güney iklimi ise değişkendir. Yaz günleri sıcak ve nemli iken Kışın oldukça soğuk havalar görülebilmektedir.

Göz önünde bulundurulması gereken bir diğer iklimsel hareket; özellikle Büyük Ovalar ve Midwestern eyaletinde görülen Tornado kasırgalarıdır. Atlantik kıyıları ve Meksika körfezi ise Haziran ve Kasım ayları aralığında “Hurricane” olarak bilinen güçlü tropik rüzgarlarla karşılaşabilmektedir

PENSACOLA GEZİLECEK YERLER

NATIONAL NAVAL AVIATION MUSEU

(ULUSAL HAVACILIK MÜZESİ)

Değerli Dostum Alex İle Havacılık Müzesindeyiz
Ulusal Havacılık Müzesi
Ulusal Havacılık Müzesi
Ulusal Havacılık Müzesi
Ulusal Havacılık Müzesi
Ulusal Havacılık Müzesi
Ulusal Havacılık Müzesi

Müze, ABD Deniz Kuvvetleri, ABD Deniz Piyadeleri ve ABD Sahil Güvenlik’i de dahil olmak üzere deniz havacılığının tarihine adanmıştır. Misyonu, Amerika Birleşik Devletleri Deniz Havacılığı’nın gelişimi, büyümesi ve tarihi mirasını temsil eden uygun hatıraları temsil etmek, toplamak, muhafaza etmek ve sergilemektir. Dört eski Blue Angels A-4 Skyhawks, Curtiss NC-4 (Atlantik’i geçen ilk uçak), ABD Sahil Güvenlik helikopterleri, çift kanatlı uçaklar, K-47 Airship kontrol gondolu ve 150’den fazla uçak ve uzay aracı sergilenmektedir. Başkan George HW Bush’un eğitim aldığı bir uçak olan kuyruk yüzgeci ve S-3 Viking, 2003’te Başkan George W. Bush’u USS Abraham Lincoln’e nakletmek için kullanılırdı. Bu tarihi ve eşsiz uçak, hem Müzenin 300.000 metrekarelik (30.000 m2) sergi alanının içinde hem de müzenin 37 dönümlük (150.000 m2) arazisinde sergilenmektedir. Müze ayrıca ABD’de veya yurtdışında veya ABD’deki ABD askeri tesislerinde sergilenen neredeyse tüm diğer emekli Deniz Kuvvetleri, Deniz Piyadeleri ve Sahil Güvenlik uçakları için Deniz Kuvvetleri’nin program yöneticisi olarak Deniz Hava Sistemleri Komutanlığı (NAVAIRSYSCOM veya NAVAIR) ile koordineli olarak çalışmaktadır. NMUSAF’ın resmi USAF mülkiyeti altında kalan koleksiyonundan ödünç alınan ABD Hava Kuvvetleri uçaklarına benzer bir şekilde, Amerikan koruma altındaki diğer deniz uçakları, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının mülkü olarak kalmaya devam etmektedir.

Ek olarak, müzede Dev bir Ekran Tiyatrosu, uçuş simülatörleri, Blue Angels 4D Experience, müze mağazası ve kafe bulunmaktadır. Cubi Point Café, kapalı NAS Cubi Point Officers ‘Club’dan filo hatıralarını sergilendiği için bir sergiyide içinde barındırmaktadır.

Müzenin bitişiğindeki Ulusal Uçuş Akademisi, 30 ağ bağlantılı uçuş simülatöründen oluşan dört katlı simüle edilmiş bir uçak gemisidir. Yaz boyunca, ülkenin dört bir yanından 200’den fazla öğrenci (7. sınıftan 12. sınıfa kadar) STEM’de (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) bir geleceğin peşinden koşmak için katılımcılara ilham vermek üzere tasarlanan Ulusal Uçuş Akademisi’nin 6 günlük programına katılmaktadır.

Müze, Kar amacı gütmeyen bir eğitim kurumu olan Donanma Havacılık Müzesi Vakfı tarafından desteklenmektedir. 1966’dan bu yana, bu vakıf müzeyi inşa etmek, sergiler inşa etmek, uçakları kurtarmak ve restore etmek ve Ulusal Uçuş Akademisi gibi eğitim programları geliştirmek için on milyonlarca dolar toplamıştır.

ABD Deniz Kuvvetleri Uçuş Gösterisi Filosu, Mavi Melekler tarafından yapılan uygulama gösterileri, Mart ve Kasım ayları arasında en güzel Salı ve Çarşamba sabahı müzeden görülebilmektedir. Bu uygulamalar hava şartlarına izin verdiğinde gerçekleşiyor ve Mavi Melekler web sitesinde geçici bir uygulama programı görüntülenebilmektedir.

Kaptan Robert L. Rasmussen, emekli bir Deniz Kuvvetleri kaptanı, eski Deniz Kuvvetleri savaş pilotu ve eski Mavi Melekler gösteri pilotu, Eski bir yönetmendi ve Deniz Tarihi ve Heykeller ile, müzedeki suluboya ve yağlı boya resimlerinin çoğunu da kendisi de yapmıştır. 2014’te emekli olmuş ve yerini Captain Sterling Gilliam, Jr. almıştır.

Müze Haftanın hergünü 09:00-17:00 saatleri arasında gezilebilir.

Müze giriş ücreti yetişkinler için 15 USD’dir. Fakat müze 09:30-11:00 ve 13:00-14:30 saatlerinde ücretsiz olarak gezilebilmektedir.

Müze ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://www.navalaviationmuseum.org web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

PENSACOLA DENİZ FENERİ MÜZESİ

Pensacola Deniz Feneri Müzesi

Bu fener Pensacola’dan önce Aurora Borealis şehrinde bulunmaktaydı. Deniz fenerinin oradaki görevi tamamlandıktan sonra, 1823 yılında Mississippi Nehri’nin ağzından Pensacola’ya taşındı. Sık sık kaba denizler nedeniyle, fenerin körfezin girişine, Santa Rosa Adası’nın arkasına demirlenmesi ve körfezin dışındaki gemilerden güvenilir bir şekilde görülememesi gerektiğine inanıldığı için yeri değiştirilmiştir.

1825’te, Pensacola Körfezi’nin güney girişinde 40 fit (12 m) bir blöf üzerine 40 fit (12 m) kule inşa edilmiştir. Bu ışık kısmen kuleye yakındı ve Santa Rosa Adası’ndaki ağaçlar tarafından da görünmesi bir hayli zordu. 1858’de, körfez girişinin kuzey tarafına yeni bir kule inşa edildi ve 1 Ocak 1859’da aydınlatılmaya başlandı. Yeni ve şimdiki kule, 150 metre (46 m) yüksekliğindedir ve Işığı deniz seviyesinden 190 fit (58 m) yukarıda tutar.

Müze giriş ücreti yetişkinler için 7 USD’dir. Müze 09:00-17:00 saatleri aradında ziyarete açıktır.

Müze il ilgili ayrıntılı bilgi için http://www.pensacolalighthouse.org websitesini ziyaret edebilirsiniz.

PENSACOLA KÖRFEZİ

Körfez’de Gün Batımı, Harika
Körfez’de Gün Batımı, Harika
Körfez’de Gün Batımı

Pensacola Körfezi, Florida Panhandle olarak bilinen, Florida’nın kuzeybatı kesiminde yer alan bir koydur.

Meksika Körfezi’nin girişi olan koy, Escambia İlçesi ve Santa Rosa İlçesi’nde, Florida, Pensacola şehrine bitişik ve 21 mil uzunluğunda ve 4 mil genişliğindedir (13 km). Escambia Körfezi, Pensacola Körfezi, Blackwater Körfezi, Doğu Körfezi ve Santa Rosa ve dört nehir içeren Pensacola Körfezi nehir ağzı sistemi, Escambia, ‘Blackwater’ Sarı ve Doğu Nehirlerinin, dördüncü büyük nehir ağzıdır.

Pensacola Körfezi, Fairpoint Yarımadası ve Santa Rosa’nın bariyer adası tarafından kurulur ve korunur. Pensacola Körfezi Köprüsü, Pensacola’yı yarımadanın batı ucundaki Gulf Breeze’ye bağlayan körfezi geçmektedir. Körfez Adaları Ulusal Deniz Kıyısı, Santa Rosa Adası’nı içerir ve körfezin bir kısmını kaplar. Gulf Intracoastal Waterway, körfezin bir bölümünden geçmektedir. Pensacola Körfezi kuzeyde Escambia Körfezi’ne ve Doğu Körfezi’ne bağlanır. Pensacola Geçidi ise Körfezi Meksika Körfezi’ne bağlar.

HEDİYELİK EŞYA

Pensacola’da çok sayıda hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır. Özellikle merkezi yerlerde bulunan marketler içerisinden çok sayıda hediyelik eşya satın alabilmek mümkündür.

Magnetler 5 -10 USD arası kalitesine göre..

PENSACOLA GECE HAYATI

Pensacola tam bir tatil cenneti olduğundan istenilen her türde eğlenceyi size vaat etmektedir. Çok sayıda Disko, Pub, Bar, Restorant ve Kafe bulmak mümkündür.

PENSACOLA MUTFAĞI

Deniz Ürünleri Çok Lezzetli

Pensacola’da Amerika’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi fast food kültürü oldukça yaygındır. Yeme içme bize göre pahalı gibi görünsede öğünler oldukça büyük ve doyurucudur. Pensacola bölgesinde ayrıca deniz ürünleride tercih edilmektedir.

PENSACOLA’YA NASIL GELİNİR?

Pensacola’ya sadece direkt olarak Amerika’dan iç hat uçuş imkanları vardır. Buraya Amerikanın diğer şehirlerinden Tren veya otobüsle gelebilmekte mümkündür.

Direk ulaşım sağlanan havalimanları için http://flypensacola.com web sitesini inceleyebilirsiniz.

PENSACOLA’DA KAÇ GÜN KALINMALI?

Muhteşem Pensacola Plajları

Pensacola’da yorulmadan ve en etkili şekilde 5-6 tam gün kalarak denizin, uçsuz bucaksız plajların ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Benim tavsiyem ise Cuma günü gelip Çarşamba günü dönülmesi yönündedir.

PENSACOLA GELMEYE DEĞER Mİ?

Evet kesinlikle en azından 5 günlüğüne gelmeye ve bu güzel şehri görmeye değerdir.

Pensacola’dan sevgilerle, bir daha ki yazılarımda görüşmek üzere.

TÜM YAZILARIM İÇİN;

INSTAGRAM : gezginsailor

TWITTER : @gezginsailor

FACEBOOK : http://www.facebook.com/gezginsailor

FACEBOOK BLOG : https://www.facebook.com/gezginsailor35/

YOUTUBE : https://www.youtube.com/channel/UCXz_GAkqXTmUf20kFi9yFUw?view_as=subscriber

Aşağıda link ile Facebook SEYAHAT FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/257516427977291

Aşağıda link ile Facebook TUR FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…

https://m.facebook.com/groups/781377202000619

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

KUZEY KIBRIS HAKKINDA

Evet Kuzey Kıbrıs dediğimizde aklımıza ilk gelenler Kumarhaneler, Uçsuz bucaksız Kumsallar, Masmavi Denizidir muhtemelen fakat Kuzey Kıbrıs Tarihi açıdanda gezilip görülmesi gereken oldukça güzel bir ülkedir.

Ülkenin En büyük gelir kaynağı Turizm ve Kumarhanelerdir. Özellikle buraya Türkiye’den çok sayıda Turist gelmektedir. Kıbrıs Otelleri müşterilerine yıl boyu her şey dahil promosyonlar düzenlemektedir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önemli yerleşim yerleri, Başkent Lefkoşe, Girne, Gazimağusa ve Güzelyurt’tur. KKTC, etkisinde bulunduğu Akdeniz ikliminden dolayı fazla yağış almaz. Genellikle sıcak ve kuraktır.

Daha önce görevim yüzünden defalarca gittiğim Kuzey Kıbrıs’a bir de gerçekten Turist gözüyle gitmenin vakti geldiğini düşünerek yola koyuluyorum. İzmir-Ercan arası direk uçuşlar mevcut ve yolculuk yaklaşık 1 saat 15 Dakika sürmekte.

Biraz Kuzey Kıbrıs Tarihinden bahsedecek olursak; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (kısaca K.K.T.C.) veya Kuzey Kıbrıs, Akdeniz’de bulunan en büyük üçüncü ada ve Türkiye yarımadasının 65 km güneyindeki Kıbrıs adasının kuzey kısmında yer alan bağımsız bir devlettir. Bağımsızlığı Türkiye dışında hiç bir ülke tarafından tanınmamaktadır. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kuruluşlar ve uluslararası toplum tarafından Kıbrıs Cumhuriyetini Türkiye işgali altındaki toprağı olarak nitelendirmektedir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uluslararası toplum tarafından ekonomi, ulaşım, spor gibi alanlarda ambargolar uygulanmaktadır. Ambargolardan dolayı ekonomik olarak Ülke hala daha Türkiye’ye bağımlı olarak varlığını sürdürmektedir. Varlık süresi boyunca Türkiye tarafından ekonomik, siyasi ve askerî olarak desteklenmiştir ve hala daha desteklenmektedir.

2010 yılı itibarıyla 2.66 milyar TL olan devlet bütçesinin %32.6’sını Türkiye’nin ekonomik yardımları oluşturmaktadır. Buna karşın ülke 2001 yılından itibaren ekonomide hızlı bir büyüme yaşamıştır fakat son yıllarda ülke bazı ekonomik sıkıntılar yaşamaktadır.

Kıbrıs Harekatı sonrasında 1976’da Kubrıs Türk Federe Devleti kurulmuştur.

15 Kasım 1983’te Kıbrıs Türk Federe Devleti meclisi Self-Determinasyon hakkını kullanarak oybirliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ilan etmiştir. KKTC’nin kuruluş bildirgesini kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından okunmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulması, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Yunanistan’ın ve pek çok devletlerin yanı sıra Birleşmiş milletler güvenlik konseyininde tepkisini çekmiştir.

Güvenlik Konseyi, 18 Kasım’da aldığı bir kararla bağımsızlık kararını kınamış ve 13 Mayıs 1984’te de Güvenlik Konseyi 550 sayılı kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanını ayrılıkçı bir hareket olarak tanımlamıştır.

VİZE

K.K.T.C. Vizesiz, Kimlik ile gidilebilir

K.K.T.C. TC Vatandaşı Bordo, Yeşil, Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşlarından Vize istememektedir. TC vatandaşları anılan ülkeye Ulusal Kimlik belgeleri ile (Eski veya Yeni Tip) giriş sağlayabilmektedir. Bu ülkeye Pasaportla gitmeyi düşünenler için küçük bir uyarı yapmamız gerekirse; Pasaportlarında Kıbrıs mühürü olanlar Yunanistan’a giriş yapamamakta ve Vize alamamaktadır. Bu yüzden Kuzey Kıbrıs’a seyahat edeceklerin Kimlik belgeleri ile giriş çıkış yapmaları yararlarına olacaktır.

HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM

ERCAN HAVALİMANI

Ercan Havalimanı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’ya 23 km, Girne’ye 44 km, Gazimağusa’ya 50 km uzaklıkta bulunan uluslararası Ercan havalimanı, Adını 1974 yılında yapılan Kıbrıs Harekâtı’nda hayatını kaybeden Türk pilot Fehmi Ercan’ın soyadından almıştır.

OTOBÜS ( KİBHAS)

Havalimanı ulaşımı KİHBAS Otobüsleriyle Sağlanıyor.

Kuzey Kıbrıs’ta en büyük sorunlardan birisi şehirlerarası ulaşımdır. Bu konu ile ilgili Otobüsler oldukça yetersiz kalmaktadır. Burada en önemli nokta araç kiralamaktan geçmektedir. Fakat tıpkı İngiltere’de olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da trafik ters tönden akmaktadır. ( Sol Şerit Gidiş-Sağ Şerit Geliş Yönü)

Ercan Havalimanından Kuzey Kıbrıs’ın çeşitli şehirlerine gitmek için KİBHAŞ otobüslerini kullanabilirsiniz.

Ercan havalimanından Şehir merkezine gidiş ve Şehir merkezinden havalimanına gidiş ile ilgili ayrıntılı bilgiye aşağıdaki link aracılığı ile ulaşabilirsiniz.

Tek yön Otobüs ücretleri Kişi başı 15 TL’dir.

Rezervasyon Hattı: 0533 870 78 45

0392 228 85 90

Whatsapp Hattı: 0533 850 99 86

Not:Rezervasyonlar akşam saat 22:00’a kadar alınmaktadır. Yolcu yoğunluğuna göre önceden Rezervasyon yaptırmanız gerekebilmektedir.

Ercan Havalimanı-Tüm şehirler ile ilgili kalkış saatleri için http://www.kibhas.org/servisler/ercan

Diğer şehirlere ulaşım ile ilgili Otobüs saatlerine ulaşmak için http://www.kibhas.org linkini kullanabilirsiniz.

TAKSİ

KKTC Taksileri çok konforlu ve Uygundur.

Kuzey Kıbrıs’da en çok tercih edilen ulaşım aracı taksilerdir ve tüm taksilerin tamamına yakını oldukça konforludur. Kıbrıs’a bir kaç kişi geliyorsanız taksileri her zaman tercih edebilirsiniz.

Taksi Ücretleri Havalimanından ortalama Olarak aşağıdaki gibidir. Fakat Taksicilerin birçoğu her zaman pazarlığa açıktır.

Ercan-Girne 150 TL

Ercan-Lefkoşa 100TL

Ercan-Gazimağusa 150 TL

Ercan-Güzelyurt 190 TL

UBER VE TAXIFY

KKTC’de UBER Uygulaması yoktur

Kuzey Kıbrıs’da UBER ve TAXIFY uygulaması kullanılmamaktadır.

KONAKLAMA

KKTC’de Konaklama çeşitliliği çok fazla

Konaklama için Girne, Lefkoşa, Gazimağusa ve Güzelyurt bölgesinde çok sayıda otel hizmet vermektedir. Ayrıca Kıbrıs’da çok sayıda Apart otel’de mevcuttur. Kuzey Kıbrıs’da Otellerin birçoğu yıl boyu çeşitli kampanyalar düzenlemektedir. Her ne kadar Turistik bir yer olsa da Kuzey Kıbrıs’da her bütçeye göre konaklama bulabilmek mümkümdür.

Otel seçimleriniz için http://www.Booking.com web

sitesi üzerinden inceleme yapabilirsiniz.

Sizde Booking sitesi üzerinden ” AA89C915″ kodunu kullanarak %10 indirmli olarak Otel rezervasyonu yapabilirsiniz.

İsterseniz Airbnb sitesi üzerinden 250 TL üstü konaklamalarının için 130 TL indirim alabilirsiniz, Yeni üyelere özel bu kampanyaya katılmak için https://abnb.me/e/I6Ezh3LwEO linki üzerinden kayıt yaptırmanız yeterli olacaktır.

K.K.T.C. PARA BİRİMİ

Para birimimiz aynı TÜRK Lirası

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Resmi Para Birimi Türk Lira’sıdır. Fakat ülke genelinde İngiliz Sterlin’ide işlem görmektedir.

CEP TELEFONU / SİM KART

Öncelikle Turkcell günlük (24,90 TL), Vodafone (21,90)TL ve Türk Telekom (14,90 TL ) hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması olduğundan kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz. (Kullandığınız tarifenin yurtdışı paketlerinin kullanımına uygun olup olmadığını müşteri hizmetlerine gelmeden önce sormanız sürpriz faturalarla karşılaşmamak adına yararınıza olabilir).

Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda satılmakta olan

KKTC Turkcell ve KKTC Telsim (Vodafone) şebekeleri için ortalama fiyat 30 gün geçerli 3 GB’lik sim kartlar 50 TL’dir. KKTC Turkcell operatör fiyatıda aşağı yukarı aynıdır. daha düşük ve yüksek paketlerde mevcut olup, kartı aldığınız yerden aktivasyon yaptırmayı unutmamanız gerekmektedir.

Sim kart ücretleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için http://prepaid-data-sim-card.wikia.com/wiki/Cyprus web sitesini inceleyebilirsiniz.

KUZEY KIBRIS MÜZELERİNİN AÇIK OLDUĞU GÜNLER VE GİRİŞ ÜCRETLERİ

Müzelerin Ziyaret Saatleri ve Ücretleri

Ayrıntılı bilgi için http://eemd.gov.ct.tr web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

MARKET – ALIŞVERİŞ

KKTC’de El yapımı ürünler

Kuzey Kıbrıs’ın pek çok şehir ve semtinde her bütçeye uygun alış-veriş noktaları bulmak mümkün. Dünyaca ünlü markaların mağazalarından, el işi ürünlerin satıldığı küçük tezgahlara kadar geniş bir yelpazede hemen her tür ve çeşit ürünü bulabilirsiniz.

KIBRIS’DAN NE ALABİLİRİZ?

Hellim Peyniri almadan dönmeyin:)

• Hellim peyniri.

• Zivaniya içkisi (Kıbrıs kanyağı / rakısı).

• Bergamot, narenciye ve okaliptüs özlü sabun ve şampuanlar.

• Kıbrıs motifli çanaklar.

• Ceviz macunu.

• Yöre kadınlarının el emeği takılar.

• Yöresel el işlemeleri ( Lefkara işi dantel ve nakışlar meşhurdur).

• Rum sepetleri.

• Reçeller ve kompostolar.

• Ahşap eserler.

• Hatıra biblolar veya heykelcikler (Özellikle karetta karettalar en çok tercih edilen çeşitleridir).

• El emeği kapı süsleri ya da rüzgar çanları.

• Canlı Orkide.

• Seramik eserler.

• Kozmetik ürünler (son derece ekonomik).

• İnci gibi değerli ya da deniz kabuğu gibi yarı değerli otantik hediyeler.

• Begonvil çiçeği tohumu da bahçesi olanlar için birebir.

• Ercan Havalimanı Duty Free

KIBRIS GEZİLEBİLECEK PAZARLAR

• Girne Çarşısı (Girne)

• Girne Belediye Pazarı (Girne)

• Büyük Han (Lefkoşa)

• Arasta Çarşısı (Lefkoşa)

• Bandabulya Çarşısı (Lefkoşa)

KREDİ KARTI

Hemen heryerde kredi kartı geçerlidir. Her ihtimale karşı önceden sormakta yarar var.

HALK

Şiveleri Farklı Biraz ama Samimi insanlar:)

İnsanlar ilk bakışta size soğuk gibi görünsede genelde yardımsever kişilikleri ile öne çıkmaktadırlar, Kuzey Kıbrıs’ın Resmi dili Türkçe’dir. İngilizce ise özellikle genç nesil tarafından bilinmektedir. Orta yaş üstü insanlar pek ingilizce bilmemektedir.

DÖVİZ / PARA BOZDURMA

Para Birimimiz aynı, Dövize gerek yok

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Resmi Para Birimi Türk Lirası olduğundan yanınızda döviz bulundurmanız gerekmemektedir.

GÜVENLİK

Güvenlik oldukça iyi

Kuzey Kıbrıs oldukça güvenli bir Ülkedir. Hemen her önemli noktada polis bulunmaktadır, ayrıca şehrin hemen her yerinde güvenlik kameralarını görebilmeniz mümkündür. Bayanlar günün her saati tek başına güvenle cadde ve sokaklarda dolaşabilmektedir. Yinede Özellikle toplu taşıma araçlarında değerli eşyalarınıza dikkat etmeniz yararınıza olacaktır.

SAĞLIK

Özel Hastaneler’in Biraz Daha İyi Olduğu Söyleniyor

Kuzey Kıbrıs’a Gitmeden önce herhangi bir zorunlu aşı yaptırılmasına gerek yoktur. Devlet hastanelerinin yeterli hizmet kapsitesinin bulunmadığı değerlendirilmekle birlikte, birçok özel hastane ve klinik bulunmaktadır. Acil sağlık hizmetleri hattı 112’dir. KKTC’de Lefkoşa’da, Girne’de ve Gazimağusa’da birer devlet hastanesi mevcut olmakla birlikte sundukları hizmet kalitesi tatminkar değildir. Özel hastaneler, klinikler, pratisyen ve uzman hekim muayenehaneleri bulunmaktadır.

Tedavi ve yatak ücretleri Türkiye’ye kıyasla oldukça pahalıdır. SGK’lı vatandaşlar, yapılan bir anlaşma çerçevesinde Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi ve Kolan British Hastanesi’nde sigorta kapsamları içinde tedavi olabilmektedir.

Sağlık Bakanlığının Resmi web sitesinden Kuzey Kıbrıs’a gitmeden önce yapılması gerekenler bölümünü okumanız yararınıza olacaktır.

Ayrıntılı bilgi için http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/KTC web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ayrıca Hangi tür Pasaporta sahip olursanız olun yurtdışı seyahatlerinize çıkmadan önce her ihtimale karşı Yurt Dışı Seyahat Sağlık Sigortanızı yaptırmayı unutmayın.

Seyahat sağlık sigortalarının fiyatları 7 gün geçerli olmak üzere ortalama 5-8 Euro ( 30-45 TL) arasında değişmektedir.

Yurtdışında sağlık hizmetlerinin çok pahalı olduğunu asla aklınızdan çıkartmayın.

İÇME SUYU

İçme Suları Kireçli, Hazır Su Almak Gerekiyor

KKTC’nde içme suyu olarak ve yemeklerde yerli veya Türkiye’den ithal edilen şişe sularının kullanılması tavsiye edilmektedir. Su şebekelerinden gelen sudaki kireç miktarı çok yüksektir ve içilmesi tavsiye edilmemektedir. Şişe suları her marketten kolayca temin edilebilmektedir.

ARAÇ KİRALAMA

Araç Direksiyonları Solda ve Buna Alışmak Gerekli

Kiraladığımız Aracımız

Kuzey Kıbrıs’da bence yapmanız gerekenlerin başında Araç kiralamak gelmeli fakat buradaki sorun trafiğin İngiltere’de ki gibi Bize göre ters akması; Bir süre sonra buna alışsanızda yinede dikkatli olmakta fayda var. Akaryakıt fiyatları nispeten bize göre uygun, Yollar aşırı kalabalık değil fakat bir çok yerde Sabit radarlar mevcut buna çok dikkat etmelisiniz. Kuzey Kıbrıs’a gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan kiralama şirketlerini düşünebilirsiniz yada gelmeden online olarak araç kiralayıp buradan teslim alabilirsiniz… Kuzey Kıbrıs’da toplu taşıma çok düzenli işlememektedir bu yüzden araç kiralamak sizin için en iyi yöntemlerden birisi olacaktır.

HAVA DURUMU

Kuzey Kıbrıs makro iklim sınıflandırılmasına göre, yarı kurak olarak adlandırılan iklim kuşağı arasında yer alır. Aynı zamanda bir Akdeniz adasında yer almasından dolayı yaz mevsiminin sıcak ve kuru; kış mevsiminin ılık ve az yağışlı geçtiği Akdeniz İklimi görülür. Kuzey Kıbrıs’ın yıllık ortalama hava sıcaklığı 19 derecedir. Yıl boyunca en sıcak ay genellikle Temmuz’dur. Gündüz saatlerinde (gölgede) 37-40 derece sıcaklık görülür. Yılın en soğuk ayı genellikle Ocak ayı olup gündüz saatleri hava sıcaklığı 9-12 derece arasındadır. Yağışlar genellikle Ekim – Mart ayları arasında görülür. Yıllık toplam yağış normali 402.8 mm’dir. En yağışlı ay Aralık, en kurak aylar ise Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Kuzey Kıbrıs’ta deniz suyu sıcaklığı ortalama 21 derecedir. Temmuz ve Ağustos aylarında deniz sıcaklığı 28 dereceyi bulur.

KUZEY KIBRIS GEZİLECEK YERLER

SALAMİS ANTİK KENTİ

Salamis Antik Kenti

Bronz Çağı’nda kurulmuş ve zamanında Kıbrıs’a başkentlik yapmış olan Salamis Antik Kenti’nin tarihi M.Ö. 11. yy’a a kadar uzanmaktadır. Efsaneye göre bu kent, Antik Yunanistan’da Truva savaşlarından sonra Salamis adlı bir prens tarafından kurulmuştur. Kimi arkeologlara göreyse Enkomi M.Ö. 1075 yılında büyük bir depremle yerle bir olduktan sonra halk yavaş yavaş buraya göçmüş ve Salamis Kenti’ni kurmuştur.

Kazılarda bu ilk yerleşime ait mezarlar ve kalıntılara rastlanmıştır. Sırasıyla Helenistik, Roma ve Bizans dönemi izlerini taşıyan kentin içerisinde yer alan Antik Tiyatro, Forum, Zeus Tapınağı, sportif faaliyetlerin yapıldığı Gymnasium, eski Hamam yapıları, pazar yeri ve Salamis krallarının mezarları en çarpıcı yerler arasındadır. Salamis Antik Kenti harabe ve kalıntıları bugün bile şehrin geçmişteki ihtişamını gözler önüne sermektedir. Antik kent içinde yer alan bazı önemli yapılar ise şunlardır;

Sur Ve Limanlar

Sur Ve Limanlar

Şehrin kuzey, güney ve batı kesimlerinde yer alan surların yanı sıra, şehir merkezini çevreleyen ikinci bir surun varlığı da tespit edilmiştir. Şehrin merkezini çevreleyen surların, M.S.7 yy.’daki Arap akınlarına karşı inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir. Şehrin güney – doğusunda Salamis şehrinin en eski limanı yer almaktadır. Bu limanın kuzey ve güneyi suni dalgakıranlar ile korunmaktadır. Geç Roma devrinde kullanılan ikinci limanı ise şehrin kuzeyindedir. Bu iki limanın dışında Demetius tarafından kullanılmış olan üçüncü bir limandan da bahsedilmektedir.

Gymnasium (Spor Alanı)

Güney girişindeki döşeme üzerindeki yazıttan anlaşıldığı üzere, şehrin kuzeyinde şimdiki Roma Gymnasium’unun bulunduğu yerde Helenistik devre tarihlenen bir Gymnasium (Spor Alanı) olduğudur. Doğu revağında da burasının bir zamanlar bahçe olarak kullanıldığını gösteren bir yazıt bulunmaktadır. Yer sarsıntıları sonucu yıkımlar olması nedeniyle Gymnasium, Augustus döneminde tamir ettirilmiş ve bir de doğu revağı eklenmiştir. Dört tarafı kronit başlıklı sütunlu revaklarla çevrili alanın kuzey ve güney uçlarına ilave edilen birer yüzme havuzunun etrafında heykeller yer almaktadır. Günümüzde kuzey yüzme havuzunun etrafında bulunan heykeller M.S 2. yy’a aittir. M.S. 332 ve 342 yıllarındaki depremlerle yeniden yıkılan Gymnasium, Erken Bizans devrinde Konstatinus tarafından Salamis hamamları olarak yeniden inşa edilmiştir.

Tiyatro

Tiyatro

Gymnasium’un güneyinde yer alan yapı muhtemelen Augustus döneminde inşa edilmiştir. M.S. 4. yy’daki yer sarsıntıları ile yıkılan tiyatronun taşları hamamların inşasında yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Tiyatro, sahne binası, orkestra ve oturma yerlerini içerir. Kapasitesi 15 bin seyirciye karşılık düşer. Sahne binası oyuncular tarafından soyunma-giyinme yeri ve fon işlevi göstermektedir. Freskler, heykel ve sütunlarla süslü bu görkemli yapının günümüze dek sadece temelleri gelebilmiştir. Orta kısmındaki orkestranın ortasında Dionysos’a adanmış bir sunak ve Marcus Avurelius Commedus ile Caesar Contanstinus ve Caesar Maksimianus’a adanmış yazılı iki altlık vardır. Oturma yerleri 50’den fazla sıra ihtiva etmesine karşın, bir kısmı günümüze dek gelebilmiştir. Orta kısımdaki boşluk şeref locasıdır. Oturma yerlerinin bir kısmı yeniden restore edilerek inşa edilmiştir.

Şehir Bronz Çağı sonlarında başlayan göçler sırasında, Anadolu’dan gelen kavimler ve bunlara Yunanistan’dan gelerek Kilikya’da katılan Akalar tarafından kurulmuştur. Truva kahramanlarından ve Salamis adası kralı Telamon’un oğlu Tefkros şehrin kurucusu olarak bilinmektedir. M.Ö. 707 yılında gerçekleşen Asur hakimiyetinden sonra M.Ö. 560 yılında bastırılan sikkelerden, Salamis kralı Evelthon’un adanın idaresini ele geçirdiği anlaşılmaktadır. M.Ö. 499 yılında Atinalı Kimon’un Kıbrıs’taki Pers hakimiyetine son vermek için düzenlediği sefer başarısızlıkla son bulmuş ve Kimon’un ölümü üzerine Atinalılar, Kıbrıs’ı alma girişiminden vazgeçmişlerdir. Bundan sonra Fenikeli idareciler başa geçer, fakat ticaret ve diğer konularda gerileme başlar. M.Ö. 411 yılında Tefkros ailesinin üyelerinden Evagoras, Salamis krallığını ele geçirir. Tüm adayı hakimiyeti altına almak isteyince Salamis şehri Persler tarafından kuşatılır ve Evagoras, Pers Krallığı’na vergi ödemek zorunda bırakılır. Bu durum İskender devrine dek sürer. İskender döneminde Salamis kralı olan Pyntagoras, İskender’e askeri yardımlarda bulunduğundan kendisine Tamusus şehri verilerek ödüllendirilir. İskender’in ölümü sonrasında Salamis sürekli el değiştirir. M.Ö. 294 yılında zor şartlar altında Kıbrıs’ı alan Ptoleme Krallığı idaresi sırasında ada huzura kavuşur ve bu tarihten itibaren Salamis baş şehir olma niteliğini kazanır. Kentin bu parlak dönemi Roma egemenliği süresince de devam eder. Günümüzdeki kalıntıların çoğu Roma dönemine aittir. Roma idaresi altında şehrin bir halk meclisi, bir senato ve ihtiyar meclisi bulunmaktadır. M.S. 76 ve 77 yıllarındaki depremler ve M.S.116 yılındaki Yahudi isyanları ile şehir epeyce tahrip olur. Daha sonra ada Antakya vilayetine bağlanır ve Salamis limanı, Suriye gemilerince ilk uğrak limanı olduğundan, şehirde bir ferahlama görülür. M.S. 232 ve 342 yıllarındaki depremler yazık ki şehre yine büyük zararlar verir. Bundan sonra Bizans İmparatoru Konstantinus şehri küçük bir planda inşa ettirerek, Konstantinus adını verir. Şehir Kıbrıs’ın baş şehri olarak Baf’ın yerini alır. Daha sonra şehir M.S. 647 yılındaki Arap akınları ve yer sarsıntıları nedeniyle terkedilerek, bugünkü Mağusa şehrini oluşturan bölgeye halk göç etmek durumunda kalmıştır.

Roma Villası

Roma Villası Tiyatronun güneyinde yer almaktadır. Bir zamanlar iki katlı olan bu yapı, sütunlu bir giriş , bir iç avlu , geniş bir oturma odasından meydana gelmiştir. Öteki odalar avlunun iki yanında yer alır. Kazı sırasında burada, merkezi bir figürün etrafını çevreleyen, hayvan tasvirleri ile bezenmiş mozaik döşemeli bir platform tespit edilmiştir.

Bizans Su Sarnıcı

Roma villasının güney doğusunda yer alan huni biçimli bu sarnıç, üç bölmeden oluşur. Bir bölmede M.S. 6. yy’a ait duvar resimleri ve yazılar bulunmuştur. Şu anda harap vaziyetteki ana pano, kuş, balık ve su bitkilerinden oluşan su sahnesi ve İsa başı bulunan bir madalyon ile süslüdür.

Kompanapetra Bazilikası

Bazilika 4.yy’da inşa edilmiştir. Çevresi sütunlarla sarılı, su kuyusu olan bir avlu ve orta ve yan kısımlardan oluşur. Orta bölümde piskoposun kürsüsü ve rahip yerleri bulunur. Apsitin arkasında hamamı da olduğu anlaşılan bir kalıntı grubu daha vardır. Odalardan birinin oldukça göz alıcı bir yer döşemesi mozaik vardır.

Aya Epiphanios Bazilikası

Kıbrıs’ın bilinen en büyük bazilikası olan bu yapı geçmişte Salamis’in Metropolitan kilisesidir. Piskopos Epiphanios’un görev süresinde yapıldığı (368 – 403) bilinmektedir. Epiphanios’un mermerden yapılmış mezarı burada bulunmaktadır. Ba