BERLİN HAKKINDA
Almanya’nın en büyük şehri olan Berlin II. Dünya Savaşı öncesinde 4,3 milyon kişinin yaşadığı bir şehir iken 2008 itibarıyla Nüfusu
3,5 milyon kişiye inmiştir. Berlin, Kuzey Almanya’da, Spree ve Havel nehirlerinin arasındaki kumluk bölgeye kuruludur. 1961’den 1990’a kadar (Komünist) Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayrılmış olan kenti ikiye bölen duvara (Berlin Duvarı) sonradan “utanç duvarı” adı da verilmiştir. Daha sonra duvar yıkılmıştır.
Kentin ortasından akan Spree nehrinin, iki kıyısında, Cölln ve Berlin adlı iki balıkçı köyü iken ilk kez 1307 yılında birleşmiştir. Brandenburg’un (daha sonra ise Prusya’nın) başkentliğini yapan Berlin, 18. yüzyıla kadar önem arz eden bir şehir değildi. Ancak Prusya’nın güçlenmesi sürecinde öncelikle Kuzey Almanya’nın ve sonrasında da Avrupa’nın siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda önemli merkezlerinden biri haline gelmiştir. 1871 yılında kurulan Alman İmparatorluğu’na başkentlik yapan Berlin, 1933 yılından itibaren Nazi Almanyası’nın da başkentlik yapmıştır. II. Dünya Savaşı’nda harabeye dönmüş ve müttefik devletler tarafından işgal edilmiştir.
Berlin’in doğudan-batıya uzunluğu 45 km’dir ve güneyden kuzeye ise 38 km’dir. Şehrin yüzölçümü 892 km²’yi bulur. Berlin eyaleti, tek komşusu Brandenburg eyaletiyle çevrilidir. Polonya sınırına sadece 70 km uzaklıktadır.
Berlin’in coğrafi oluşumu buzul çağının etkisiyle belirlenmişçtir. Almanya’nın başkenti, Teltow ve Barnim yaylaları arasında kalır. 20 bin yıl önce Berlin’in etrafı dev buzullarla çevriliydi, bunların 18 bin yıl önce erimesiyle Berlin’in coğrafyası oluşmuştur.
Berlin’den iki önemli ırmak geçmektedir. Bunlar Spree ve Havel’dir. Spree ırmağı doğudan batıya doğru akmaktadır. Irmak daha sonra, batıdaki Spandau ilçesindeki Havel ırmağıyla birleşir. Havel ırmağı ise güneyden kuzeye Tegeler See ve Großer Wannsee göllerinden geçerek akar.
Berlin’deki en yüksek doğal tepe Großer Müggelberg’dir (115,4 m). Bu tepe Treptow-Köpenick ilçesindedir. Geriye kalan iki tepe II. Dünya Savaşından kalan hafriyat ya da çöplerle oluşmuş tepelerdir. Teufelsberg (114,7 m) Charlottenburg-Wilmersdorf ilçesinde yer alır. Ahrensfelder Berge (112,1 m) ise Marzahn-Hellersdorf ilçesindedir.
VİZE
Almanya TC vatandaşı Bordo (Umuma Mahsus) pasaport sahiplerinden vize istemektedir, Yeşil, Diplomatik ve Hizmet pasaportu sahibi TC vatandaşları ülkeye vizesiz olarak giriş yapabilmektedir, Almanya AB üyesi ve Schengen üye devletidir. Bu nedenle İspanya vizesi ile diğer Schengen üye ülkelerine de girilebilmektedir.
Almanya Vizesi hakkında ayrıntılı bilgiye ve gerekli evraklar listesine https://www.idata.com.tr/de/tr/p/gerekli-evraklar-de#// linkinden ulaşabilirsiniz.
Almanya vize başvuru formu için http://www.almanyakonsoloslugu.com/asset/3/almanya-schengen-formu-.pdf
HAVALİMANI-ŞEHİR MERKEZİ ULAŞIM
METRO
Berlin’de iki adet havalimanı bulunmaktadır. Bunlar Şehir merkezine yakın Tegel Havalimanı ve Uzak olan Schönefeld havalimanı’dır.
Türkiye’den her iki havalimanınada uçak seferleri düzenlenmektedir.
BERLİN SCHÖNEFELD HAVALİMANI
Berlin Schönefeld havalimanından şehir merkezine ulaşabilmeniz için Otobüs ve Metro seçeneklerinde size uygun olanını kullanabilirsiniz;
OTOBÜS
Terminal A kapısının önünden hareket eden Otobüslerle Metro aktarmalı olarak şehir merkezine gidebilmeniz mümkündür.
Bu Otobüs numaraları 163, 171, X7, N7, N60’dır.
( N7 ve N60 otobüsleri gece hattıdır).
163 No’lu otobüs Schönefeld-S. Kaulsdorf hattında.
171 No’lu otobüs Schönefeld-U Hermannplatz hattında.
X7 No’lu Express Hattı Schönefeld – U Rodow hattında.
N7 No’lu Gece Hattı Schönefeld – Spandau hattında (Hafta içi 00:30 – 04:00, Hafta Sonu 00:30 – 07:00 arası hizmet vermektedir).
N60 No’lu Gece Hattı Schönefeld – Adlershof hattında (Hafta içi 00:30 – 04:00, Hafta Sonu 00:30 – 07:00 arası hizmet vermektedir).
Bu otobüsler şehir merkezine direk gitmemekte olup, Son duraklardan S Bahn ve U Bahn metro hatlarına aktarma yapılması gerekmektedir.
Berlin’de Metro ve Otobüs hatları 3 farklı bölge ile belirlenmiştir. (A-B-C) hatlarından Schönefeld havalimanından şehir merkezine ulaşmak isteyenlerin C Zone bileti alması, Tegel havalimanından ulaşmak isteyenlerin B Zone bileti alması gerekmektedir.
A-B Zone Bilet Fiyatları 2.80 Euro
B-C Zone Bilet Fiyatları 3.10 Euro
A-B-C Zone Bilet Fiyatları 3.40 Euro
Berlin’de çok sıkı bilet kontrolleri yapılmaktadır. Biletsiz yada Biletinizin gideceğiniz Zone (Bölge) dışında olması nedeniyle ödeyeceğiniz ceza 60 Euro’dur.
S-BAHN TRENLERİ
Schönefeld havalimanından şehir merkezine ulaşmanın bir başka yöntemi ise S-Bahn trenleridir. Yolculuk süresi yaklaşık 40 dk sürmektedir.
Bu Trenlerin S9 ve S45 olmak üzere iki farklı hattı bulunmaktadır. S9 ile şehir merkezine, S45 ile ise Berlin’in güney kesimlerine ulaşabilmek mümkündür.
S9 Hattı : Spandau – Charlottenburg – Zoologischer Garten – Hauptbahnhof – Friedrichstraße – Alexanderplatz – Ostbahnhof – Schöneweide – Adlershof – Flughafen Schönefeld.
S45 Hattı : Südkreuz – Neukölln – Baumschulenweg – Schöneweide – Adlershof – Flughafen Schönefeld.
Metro ulaşımı ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://sbahn.berlin/en/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Berlin Metro Ağ haritası için https://www.s-bahn-berlin.de/pdf/VBB-Liniennetz.pdf web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
HAVAALANI EKSPRESS (AIRPORT EXPRES)
Havaalanından şehir merkezine gitmenin bir başka yöntemi ise havalimanı ekspres trenleridir. Havalimanından 400 mt. Uzaklıktan kalkan Trenlerin 3 farklı hattı bulunmaktadır: Bunlar RE 7, RB 14 ve RB 22’dir. R7 ve RB 14 ile direkt olarak şehir merkezine gidebilmek mümkündür.
RE 7 Hat Durakları: Dessau Hbf – Bad Belzig – Michendorf – Potsdam Babelsberg – Berlin Wannsee – Berlin Zoologischer Garten – Berlin Hauptbahnhof – Berlin Friedrichstraße – Berlin Alexanderplatz – Berlin Ostbahnhof – Berlin Ostkreuz – Flughafen Schönefeld – Blankenfelde – Zossen – Wünsdorf Waldstadt.
RB 14 Hat Durakları: Nauen – Falkensee – Berlin Spandau – Berlin Zoologischer Garten – Berlin Hauptbahnhof – Berlin Friedrichstraße – Berlin Alexanderplatz – Berlin Ostbahnhof – Berlin Ostkreuz – Flughafen Schönefeld.
RB 22 Hat Durakları: Berlin Friedrichstraße – Berlin Hauptbahnhof – Berlin Zoologischer Garten – Potsdam Hauptbahnhof – Golm – Flughafen Schönefeld – Königs Wusterhausen.
TAKSİ
Havalimanı şehir merkezi arası Taksi ücretleri ise 40 – 45 Euro civarındadır.
UBER
Berlin’de UBER çok yaygın şekilde kullanılmaktadır. Schönefeld Havalimanı şehir merkezi arası Uber yaklaşık 44 Euro tutmaktadır.
İlk UBER yolculuğunuzda 13 TL indirim kazanmak için ” uhc668hrue ” kodunu kullanarak yeni kayıt oluşturabilirsiniz.
BERLİN TEGEL HAVALİMANI
Berlin Tegel havalimanından şehir merkezine ulaşabilmeniz için Otobüs ve Metro seçeneklerinde size uygun olanını kullanabilirsiniz;
OTOBÜS
Terminal Çıkış kapısının önünden hareket eden Otobüslerle Metro aktarmalı olarak şehir merkezine gidebilmeniz mümkündür.
Bu Otobüs numaraları 109 ve 128 ‘dir.
Ortalama her 10 dk’da bir hareket etmektedir.
109 No’lu otobüs Tegel-Zoo (Hayvanat Bahçesi) hattında hizmet vermektedir.
128 No’lu otobüs Tegel-Osloer Strasse hattında hizmet vermektedir.
Bu otobüsler şehir merkezine direk gitmemekte olup, Son duraklardan S Bahn ve U Bahn metro hatlarına aktarma yapılması gerekmektedir.
Berlin’de Metro ve Otobüs hatları 3 farklı bölge ile belirlenmiştir. (A-B-C) hatlarından Tegel havalimanından şehir merkezine ulaşmak isteyenlerin A-B Zone bileti alması gerekmektedir.
A-B Zone Bilet Fiyatları 2.80 Euro
B-C Zone Bilet Fiyatları 3.10 Euro
A-B-C Zone Bilet Fiyatları 3.40 Euro
Berlin’de çok sıkı bilet kontrolleri yapılmaktadır. Biletsiz yada Biletinizin gideceğiniz Zone (Bölge) dışında olması nedeniyle ödeyeceğiniz ceza 60 Euro’dur.
EXPRESS OTOBÜSLER
Berlin Tegel Havaalanından şehir merkezine ulaşım için en iyi seçenek havaalanı ekspres otobüs (airport express)’leri olan TXL JetExpressBus ve X9 JetExpressBus’ları kullanmaktır.
X9 otobüslerinin için son durak Hayvanat Bahçesi İstasyonu’dur. Ortalama Her 10 dakikada bir seferleri olan bu otobüslerle Yolculuk yaklaşık 20 dakika sürmektedir.
Bu istasyonun hemen yan tarafında bulunan metro ve tren aktarmaları ile şehrin her yerine ulaşmak mümkündür.
TXL otobüsleri için son durak şehrin merkezi kabul edilen Alexanderplatz’dır. Ortalama Her 6 dakikada bir seferleri bulunan TXL otobüsleri ile Yolculuk yaklaşık 30 dakika sürmektedir.
Şehir merkezine gitmek isteyenlerin TXL otobüslerini tercih etmeleri gerekmektedir.
TAKSİ
Tegel Havalimanı şehir merkezi arası Taksi ücretleri ise 25 – 30 Euro civarındadır.
UBER
Berlin’de UBER çok yaygın şekilde kullanılmaktadır. Tegel Havalimanı şehir merkezi arası Uber yaklaşık 30 Euro tutmaktadır.
İlk UBER yolculuğunuzda 13 TL indirim kazanmak için ” uhc668hrue ” kodunu kullanarak yeni kayıt oluşturabilirsiniz.
KONAKLAMA
Konaklama için merkezi konuma yakın birçok otel ve hostel bulunmaktadır. Berlin’de konaklama için Alexandraplatz caddesi ve civarı merkezi konum açısından güzeldir. Hostellerin gecelik fiyatları ise 130-300 TL arasında değişmektedir. Berlin’de otel fiyatları özellikle yaz aylarında biraz yüksektir.
Otel seçimleriniz için https://www.hotels-scanner.com/Hotels/Search?destination=place%3ABarcelona&checkin=2018-09-18&checkout=2018-09-19&Rooms=1&adults_1=1 web sitesi üzerinden inceleme ve karşılaştırma yapabilirsiniz.
Sizde Booking sitesi üzerinden ” AA89C915″ kodunu kullanarak %10 indirmli olarak Otel rezervasyonu yapabilirsiniz.
İsterseniz Airbnb sitesi üzerinden 250 TL üstü konaklamalarının için 130 TL indirim alabilirsiniz, Yeni üyelere özel bu kampanyaya katılmak için https://abnb.me/e/I6Ezh3LwEO linki üzerinden kayıt yaptırmanız yeterli olacaktır.
ALMANYA PARA BİRİMİ
Ülkenin ulusal Para birimi
EURO (EUR)’dur.
1 EUR = 6.00 TL ( GÜNCEL KUR )
TELEFON / SİM KART
Öncelikle Turkcell günlük (24,90 TL), Vodafone (24,90 TL) ve Türk Telekom (24,90 TL ) hatlarının burada bulunan operatörlerle anlaşması olduğundan kendi hattınızı Günlük ücretleri karşılığında kullanabilirsiniz.
Sim kart almak isterseniz şehir merkezinde bulunan tüm telefoncularda TT, VODAFONE, O2 şebekeleri için ortalama fiyat 30 gün geçerli 1,5 GB’lik sim kart 10 Euro ‘dur. Ortalama tüm operatör fiyatları aynıdır. Daha düşük yada daha yüksek paketlerde mevcut, kartı aldığınız yerden aktivasyon yaptırmayı unutmayın!!!
Sim kart fiyatları ve Tarifeler ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://www.finder.com/best-prepaid-sim-card-germany web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Berlin ve Dresden’de bir çok yerde WİFİ (Kablosuz Bağlantı) bulunmaktadır.
MARKET – ALIŞVERİŞ
Çok sayıda Süpermarketin bulunduğu Berlin ve Dresden’de en uygun süpermarketler ALDI, LIDL, NETTO’dur.
KREDİ KARTI
Hemen heryerde kredi kartı geçerlidir. Her ihtimale karşı önceden sormakta yarar vardır.
HALK
Çok sayıda Türk’ün yaşadığı Berlin ve Dresden’de İnsanlar genel itibari ile sıcak ve yardımseverdir. Alman halkı her ne kadar İngilizce konuşmayı pek sevmesede konuşmak istediğinizdede sizi geri çevirmemektedirler. İngilizce konuşma oranı özellikle gençler içinde bir hayli fazladır. Orta ve Üst yaş grubu pek ingilizce bilmemektedir.
DÖVİZ / PARA BOZDURMA
1 Euro : 6,00 TL, Döviz bozdurmak Seyahatinizden önce Türkiye’den Euro almak yararınıza olacaktır. Almanya Euro bölgesi olduğundan Paranızı Türkiye’den de bozdurabilirsiniz.
SAĞLIK
Almanya dünyanın en gelişmiş sağlık sistemlerinden ve ileri teknolojik hastanelere sahip ülkelerinden birisidir. Fakat tedavi masrafları oldukça yüksek bir ülkedir. Kendi sağlığınız açısından Hepatit A, Hepatit B ve Kuduz aşılarını yaptırmanız tavsiye edilmektedir.
Hangi ülkeye giderseniz gidin mutlaka Seyahat sağlık sigortası yaptırın! Yurtdışında tedavi masrafları oldukça yüksektir.
Bu aşılar ile ilgili ayrıntılı bilgi ve tedavi olabileceğiniz hastane listesi için http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/DEU web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
GÜVENLİK
Berlin ve Dresden oldukça güvenli şehirlerdir. Hemen her önemli noktada polis bulunmaktadır, ayrıca Şehrin hemen her yerinde güvenlik kameralarını görebilmeniz mümkündür. Fakat özellikle Toplu taşıma araçlarında nadirde olsa hırsızlık vakaaları yaşanmakta olup dikkatli olunması gerekmektedir.
ARAÇ KİRALAMA
Berlin ve Dresden’e gelip araç kiralamayı düşünürseniz şehir merkezlerinde bulunan çok sayıda kiralama şirketlerini düşünebilir yada gelmeden online olarak araç kiralayıp buradan teslim alabilirsiniz… Şehirde toplu taşıma ağı oldukça gelişmiştir. Ayrıca Berlin ve Dresden’de Park yeri bulmakta büyük sorun teşkil etmektedir. özellikle yaz aylarında Trafik çok yoğun olabilmektedir. Benim tavsiyem şehirde bulunan toplu taşıma sistemlerini kullanmanız yönünde olacaktır. Benzin 1 Lt 1,16 Euro (7.50 TL) civarında.
HAVA DURUMU
Karasal iklimi mevcut, Yazları sıcak, Kışları ise soğuk ve yağışlıdır. Akşamları bazen serin olabilmektedir. Bunu bilerek gelmenizi tavsiye ederim…
BERLİN’DE GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER
Berlin’de görülmesi gereken birçok tarihi ve turistik yapı bulunmaktadır ve bunların bir çoğu birbirine yakın mesafede bulunmaktadır. Görülmesi gereken en önemli yerler ise şunlardır;
BRANDENBURG KAPISI
Berlin şehrinin ana sembollerinden birisi olan Brandenburg Kapısının Hemen kuzeyinde Reichstag bulunur. Soğuk Savaş boyunca, Reichstag Batı Berlin’de, Brandenburger Kapısı ise Doğu Berlin’de bulunmuştur. Kapı 1788-1791 yılları arasında yapılmıştır.
Brandenburg Kapısı on iki sütuna, altı giriş kapısına ve altı çıkış kapısına sahiptir. Sütunlar, toplam beş yol oluşturur, vatandaşların sadece dıştaki iki kapıyı kullanma hakları vardı. Ortadaki yol ise kraliyete ve önemli trafik geçişlerine ayrılmıştı. Kapının en üstünde Quadriga sembolü vardır.
1806’dan sonra, Napolyon, Jena Auerstedt Muhaberesinde Prusya’yı yenince Quadriga’yı yerinden söktürmüş ve Paris’e götürmüştür. 1814 yılında Prusyalı General Ernst Von Pfuel Napolyon’u yenip Paris’i ele geçirince Quadriga’yı geri almış ve Berlin’e geri getirmiştir; Quadriga’da bulunan zeytin dalı, Demir Haç ile değiştirilmiştir.
Naziler iktidara gelince, kapıyı sembol olarak kullanmaya başlamışlardır. II. Dünya Savaşı boyunca kapı tahrip olmuş fakat tamamen yıkılmamıştır. Doğu ve Batı Berlin hükümetleri kapıyı restore ettirmişlerdir fakat kapı 1961 Berlin Duvarı yapılana kadar açılmamıştır.
1963 yılında, ABD başkanı John F. Kennedy Brandenburg Kapısı’nı ziyaret etmiştir. 1980’de Batı Berlin berlediye başkanı Richard von Eeizsacker şöyle demiştir: “Brandenburg Kapısı Kapalı Durdukça Almanların meselesi Hep Kalacaktır.”
Richard von Weizsacker daha sonra Doğu ve Batı Almanya birleşince Almanya devlet başkanı olmuştur.
Kapı daha sonra ise birleşmiş özgür Berlin’in sembolü olmuş ve 22 Aralık 1989’da Helmut Kohl tarafından yeniden açılmıştır.
ALMAN PARLAMENTO BİNASI
Hitler’in Almanya’nın başına geçişine kadar Almanya Parlamentosunun toplandığı yerin ismidir. Bugün Almanya Parlamentosu yine aynı isimli bu binada toplanmaktadır.
1870’li yıllara kadar çeşitli bölgelerde birçok bina Almanya Parlamentosu olarak hizmet verdiyse de doğan ihtiyaçtan dolayı 1882 yılında bir mimarlık yarışması düzenlenmiş ve 189 aday arasından Frankfurt kökenli bir mimar olan Paul Wallot yarışmayı kazanmıştır. 1884 yılında başlanan inşaat 1894 yılında tamamlanmıştır.
Açıldığından beri hizmet veren Alman Parlamento Binası (Reichstag) 1933 yılında Hollandalı bir Komunist olan Marinus van der Lubbe’nin gerçekleştirdiği bir kundaklama sonucu harap olmuştur. Bugün bile bu kundaklamanın gerçek olup olmadığı açıklığa kavuşturulamamıştır. Halen tartışılmakta olan başka bir varsayım nasyonal sosyalistlerin bu Reichstag Yangınını bizzat gerçekleştirip suçu bir komünistin üzerine atmakla rakiplerini ve de özellikle Almanya Komünist Partisi’ni yasaklamak için istedikleri bahaneyi elde etmiş olmalarıdır. Reichstag binası yangından sonra kullanılmamış ve yasama meclisi Kroll Opera Binası’na taşınmıştır. Ülke politikalarını ve savaş kararlarını ilan etmek, güncel siyaset üzerine konuşmak ve nasyonal sosyalist propaganda yapmak amacıyla düzenlenen oturumlar mevzubahis opera binasında gerçekleştirilmiştir.
II. Dünya Savaşı’nda harap olan binaya savaşın sonlarına doğru S.S.C.B. tarafından Zafer Sancağı çekilmiştir. Soğuk Savaş döneminde Reichstag Batı Berlin sınırları içinde kalmıştır.
Paul Baumgarten adlı bir mimarın öncülüğünde 1960’lı yıllarda restorasyon çalışmalarının yapıldığı yapı Almanya’nın 3 Ekim 1990’da birleşmesinin hemen ardından ilk sembolik meclis toplantısına ev sahipliği yapmıştır.
20 Haziran 1991 tarihinde Berlin’in yeniden Almanya Cumhuriyeti’nin başkenti olmasıyla Reichstag da yeniden Almanya Federal Meclis binası olmuştur. Açılan mimarlık yarışmasını kazanan ünlü mimar Norman Foster’ın öncülüğünde yeniden restore edilen bina Nisan 1999’da meclis binası olarak kullanıma açılmıştır.
Norman Foster’ın restorasyonu sırasında eklenen cam kubbe, binanın üzerinde yer alan geniş bir cam bölümdür. 360 derecelik bir bakış açısına sahiptir. Hemen aşağısında parlamento ana salonu yer alır. Gün ışığını doğrudan doğruya parlamento içerisine yansıtmak amacıyla tasarlanmıştır. Ziyarete açık olan kubbe pek çok turistin ilgisini çekmektedir.
Alman Parlamento Binası Hergün 08:00-24:00 saatleri arasında ziyaret açıktır ve İngilizce dil desteği ile Bina gruplar halinde gezilebilmektedir. Son Grup kabul saati 21:45’dir. İnternet sitesi https://www.bundestag.de/en/visittheBundestag/dome/registration/245686 ‘dan önceden ücretsiz olarak Online Rezervasyon yapılması gerekmektedir.
Parlamento binasını gezmek önceden online rezervasyon yapılması koşulu ile ücretsizdir.
ALEXANDERPLATZ
Alexanderplatz Berlin’in merkezinde bulunan ana meydandır. Meydan Mitte ilçesinde ve Spree nehri ile Berlin Katedrali’nin yakınlarındadır. Yerel halk arasında çoğunlukla kısaca Alex olarak adlandırılmaktadır.
İlk başta bir hayvan pazarı olarak düşünülen Alexanderplatz, Rus imparatoru I Alexandr’ın Berlin’i ziyaret etmesi şerefine 25 Ekim 1805 tarihinde Alexanderplatz olarak adlandırılmıştır. 19. yüzyılın sonlarında meydan yakınında yapılan ve meydan ile aynı adı taşıyan gar ile büyük önem kazanmış, ayrıca yakınında bulunan pazarlarda ticareti canlandırmıştır. Alexanderplatz’ın asıl parlak zamanları 1920’li yıllarda Potsdamer Platz’da gece hayatlarının başlaması ile olmuştur.
Meydanın mimarisi geçmiş zamanlarda sıkça değişmiştir, en son değişiklik 1960lı yıllarda Demokratik Almanya döneminde olmuştur. Meydanın hemen yanına, o zamanlar Avrupa’nın ikinci en yüksek binası olan Fernsehturm inşa edilmiştir. Alexanderplatz’ın yakınlarında ayrıca Park Inn Berlin binası ve Weltzeituhr (Dünya Saatleri)’de bulunmaktadır. Weltzeituhr (Dünya saati) dünyanın çeşitli şehrilerindeki saatleri göstermektedir. 4 Kasım 1989’da Doğu Almanya’nın en büyük rejim protestosu bu meydanda yapılmıştır.
Almanya’nın yeniden birleşmesi sonucu Alexanderplatz’da mimarlık ve ulaşım bakımından birçok değişiklik olmuştur. Birçok bina restore edilmiş veya yıkılmıştır. Doğu Almanya’nın hükûmet binası Palast der Republik’de 2006 yılında komple yıkılan binalar arasındadır. Birçok değişimler geçiren meydan az da olsa hala sosyalizm döneminin simgelerini taşımaktadır.
MÜZELER ADASI
Müzeler Adası Berlin’in Mitte ilçesinden geçen Spree Nehri’nin üzerinde bulunan küçük bir adanın kuzey kısmında bulunan tamı tamına 1 kilometrekarelik alana sahip müzeler kompleksidir. 1990’da iki Almanya’nın da birleşmesiyle 1945’ten bu yana doğu ve batıya bölünmüş olan koleksiyonun yeniden bir araya getirilmiştir. Yılda yaklaşık 3 milyon ziyaretçiyi ağırlayan müzeler kompleksi, 1999’dan beri UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesi’nde bulunmaktadır.
Adını kuzeyinde bulunan uluslararası çapta tanınan 5 müzeden alan kompleksin müzeleri:
Altes Müzesi (Eski Müze): Mimar Karl Friedrich Schinkel tarafından neo klasik mimari tarz ile tasarlanan bina 1823 ile 1830 yılları arasında, Prusya Kraliyet Ailesi sanat koleksiyonunu sergilemek amaçlı, inşa edilmiştir ve de 1845 yılına kadar Kraliyet Müzesi olarak adlandırılmıştır. II Dünya Savaşı’nda oldukça hasar gören bina, savaştan sonra bir süre kullanılmamıştır. 1966 yılında geçirdiği restorasyon çalışmasından beri antik eserler bu müzede sergilenmektedir.
Altes Museum Berlin şehrinin Lustgarten denen bölgesinde yer alıp Berlin Şehir Sarayı’na (Berliner Stadtschloss) ve Berlin Katedrali’ne (Berliner Dom) oldukça yakındır.
Neues Museum (Yeni Müze): Antik Mısır Medeniyeti ağırlıklı olmak üzere Antik dönemin eserleri sergilenmektedir. 1939 yılından beri kapalı olan ve de restorasyon çalışmaları tamamlanan müze 2009 yılının Ekim ayında kullanıma açılmıştır.
1843 yılında Berlin’deki Antık Mısır sanat eserlerinin ve diğer antik eserlerin sergilenmesi için yeni bir müze inşaatı görevi mimar Friedrich August Stüler’e verilmiştir. Orijinal Friedrich August Stüler tasarımında son derece etkileyici Antik Mısır odaları, taklit bir Yunan tapınağı ve Pompei villası da yer almaktaydı. Yapının inşaatı 1855 yılında tamamlanmıştır.
II. Dünya Savaşı sırasında hava bombardımanlarından zarar görmesin diye kapatılan müze, savaş sonrası Doğu Almanya’nın sınırları içerisinde kaldı. Doğu Almanya’nın varolduğu yıllarda hiçbir tamirat çalışması yapılmayan müzenin eski işlerliğine kavuşması ancak Berlin Duvarı’nın 1989 yılında yıkılmasından sonra gündeme gelmeye başlamıştır.
Restorasyon çalışmaları Britanyalı mimar David Chipperfield’in öncülüğünde 2003 tarihinde başlamıştır. Yaklaşık olarak 233 milyon Euro’ya mal olan geniş çaplı bir restorasyon çalışması ile, Ekim 2009 tarihinde sanatseverlerin hizmetine yeniden sunulmuştur. Böylelikle 1939 yılından beri farklı mekanlarda saklanan Antik Mısır Medeniyetleri Koleksiyonu müzeye tekrar geri getirilmiştir.
2003 yılında başlayan ve de altı yıldır devam eden restorasyon çalışmaları yanında birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Restorasyondan sorumlu mimar David Chipperfield yapıyı temizleyip kullanıma açmış ama aynı zamanda savaşın izlerini de korumuştur. Mesela müzenin girişindeki merdivenlerdeki kurşun deliklerini olduğu gibi durmaktadır. Yine giriş kısmındaki orijinal kolonlardaki ve bazı mozaik ve taklit Mısır duvar resimlerindeki yangının izleri hali hazırda halen belirgin şekilde gözükmektedir.
Berlin’deki müzelerin ve sanat koleksiyonlarının çoğunun sahibi Prusya Kültürel Varlıkları Koruma Vakfı bu müzeyi de işletmektedir.
Alte Nationalgalerie (Eski Ulusal Galeri):
Berlin’de, Müzeler adasının bir parçası olan Berlin Ulusal Galerisi Neoklasik ve Modernist sanat koleksiyonlarının sergilendiği bir müzedir. Hali hazırda birkaç ek binada bulunan Ulusal Galeri’nin orijinal binasıdır.
1876’da tamamlanan müze, aynı zamanda Friedrich August Stüler tarafından yeniden tasarlanmıştır, Banker Joachim H. W. Wagener tarafından bağışlanan 19. yüzyıl sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Bode Müzesi: Müzeler adası bölgesinde bulunan ve tarihi koruma altında bulunan bir diğer müze ise Bode müzesidir. 1904 yılında Kaiser Friedrich Müzesi adıyla açılan müzede heykel, madalya ve madeni para koleksiyonun yanı sıra Bizans Sanatı müzeside bulunmaktadır. 17 Ekim 2006 yılında yaklaşık 6 yıl süren restorasyon çalışmaları sonrasında yeniden kullanıma açılmıştır. Bu tarihten itibaren de müzenin adı kurucularından biri sayılan Wilhelm von Bode’nin onuruna değiştirilmiştir. Anadolu’da arkeolojik kazılarda bulunan pek çok eser burada sergilenmektedir.
Pergamon Museum (Bergama Müzesi):
Müze, Alfred Messel tarafından tasarlandı ve Ludwig Hoffmann denetimindeki inşaat ise 1910’da başlamıştır. 20 yıl sonra, yani 1930’da tamamlanmıştır.
Bergama Zeus Sunağı, Miletin Pazar Kapısı, İştar Kapısı ve Mshatta Alınlığı gibi yapılar ve bu yapılara ait eserler, gerçek yerlerinden ayrıntılı bir şekilde toplanarak bu müzede yeniden birleştirilmiş, Bergama Müzesi’nin adını dünya genelinde meşhur etmiştir.
Sergilenen diğer eserlerin başlıcaları; Bergama Athena Tapınağının Girişi, Bergama’dan Athena Heykeli, Halep Odası’dır. Bunun yanı sıra, Türk çini ve halılarından da örnekler görülebilmektedir.
Özellikle Bergama ve Milet’ten alınan eserlerle oluşturulan koleksiyonun Almanya’ya yasal olarak getirilip getirilmediği konusunda tartışmalar hala daha devam etmektedir. Türkiye Hükümeti, bu eserlerin çoğunun gün ışığına çıktığı yer Türkiye topraklarında olduğu için, koleksiyonun iade edilmesi konusunda Almanya Hükümeti’ne başvurmuştur.
Müze yılda yaklaşık 850,000 insan tarafından ziyaret edilmektedir. 2007 yılında 1.135.000 kişi tarafından ziyaret edilmiş ve Almanya’nın en çok ziyaret edilen sanat müzesi olmuştur.
Müze tamirat çalışmaları nedeniyle Bergama Mihrabı’nın bulunduğu salonun 2019 yılına kadar halka kapalı kalması planlanmaktadır.
Müze Giriş Ücretleri:
Tüm müzeleri müze Pass bileti alarak gezmeniz mümkündür. Pass bilet ücreti 18 Euro’dur. Ayrı Ayrı gezmek isterseniz (Pergamon Müzesi ve Neues Müzesi için 12 Euro), (Eski Ulusal Galeri, Altes Müzesi and Bode Müzesi için 10 Euro) ödemeniz gerekmektedir.
Müzeler ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://www.smb.museum/en/museums-institutions/all-places-at-a-glance.html web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Müzeler genel olarak Pazartesi hariç Haftanın hergünü 10-00-18:00 saatleri arası açıktır. Çalışma saatleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://www.smb.museum/en/plan-your-visit/opening-hours.html web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
BERLİN KATEDRALİ
Berlinin baş Sembollerinden biri olan Berlin Katedrali ilk olarak 1700lerin ortasında Johann Boumann tarafından Barok tarzında tasarlanmıştır. 1822’de Karl Friedrich Schinkel neo-klasik bir tarzda yapıyı yeniden modellemiştir. 1894 yılında Alman imparatoru II. Willhelm kilisenin yıkılarak yeniden yapılmasını emretmiştir. Mimar Julius Raschdorff tarafından yeniden Neo-barok tarzında tasarlanan katedral 1905 yılında bitirilmiştir. II. Dünya Savaşı boyunca ağır hasar gören katedral, 1975-1981 yılları arasında bu kez mimar Günter Stahn tarafından tasarlanarak yeniden yapılmıştır.
Katedral ile ilgili ayrıntılı bilgi için https://www.berlinerdom.de/en/dates/tickets/ websitesini ziyaret edebilirsiniz.
Katedral hergün 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
CHARLOTTENBURG SARAYI
Charlottenburg Sarayı Berlin’in en büyük sarayı ve Hohenzollern Hanedanı’nın Berlin’deki tek mirasıdır. Saray Charlottenburg sarayında bulunmaktadır.
Saray 17. yüzyıllın sonlarına doğru inşa edilmiş ve 18. yüzyıl’da genişletilmiştir. Saray inşa edildiğinde özellikle barok ve rokoko tarzında malzemeler kullanılmıştır. Charlottenburg Sarayının çevresine de ayrıca önem verilmiştir, özellikle park alanları kurulmuş ve sarayın arka tarafı ağaçlandırılmıştır. Saray’ın yer aldığı topraklar içinde bir belvedere, mozole, tiyatro ve bir köşk bulunmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sırasında saray ağır darbeler alıp harabeye dönmüş ama yine restore edilmiştir. Saray ve bahçesi Berlin’in en çok turist çeken yerlerinden birisidir.
Müze Genel olarak Pazartesi hariç haftanın diğer günlerinde 10:00-18:00 saatleri arasında açık olup ayrıntılı bilgi için https://www.spsg.de/en/palaces-gardens/opening-times/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Giriş ücreti 17 Euro olup, Ayrıntılı bilgi ve Online Pass bilet alımları için https://www.spsg.de/en/palaces-gardens/combined-tickets-reduced-admissions/ websitesini ziyaret edebilirsiniz.
CHECKPOINT CHARLIE
Checkpoint Charlie (Çarli Kontrol Noktası), bölünmüş Berlin’de Doğu-Batı geçiş noktası Helmstedt(“Alpha”) ve Dreilimden’den (“Bravo”) sonra 1961 senesinden 1990 senesine kadar üçüncü ittifak geçiş noktası olarak kullanılan geçiş kapısıdır. Bu geçiş kapısı sadece müttefik askerleri, büyükelçiler, bu kişilerin aileleri, yabancılar, Federal Almanya’nın Demokratik Almanya’daki temsilcileri ve çalışanları ve Demokratik Alman üst düzey yöneticileri tarafından kullanılabilmekteydi.
Doğu ve Batı Berlin arasındaki ittifak birliklerinde görev yapanların karşılaşma noktası olan yer aynı zamanda doğu-batı arasındaki trafiğin de en yoğun olarak gerçekleştiği bölge olmuştur. II. Dünya savaşının bitiminden sonra 27 ekim 1961’de bu noktada karşı karşıya gelen Sovyetler Birliği ve ABD asker ve panzerleri 16 saat boyunca karşılıklı beklemişlerdir. O tarihte atılacak tek kurşunun 3. Dünya Savaşının başlangıcı olacağı düşünülmekteydi. Söz konusu gerginlik, zamanın ABD başkanı J. F. Kennedy nin Sovyet Başkanıyla yaptığı görüşmeler sonucunda giderilmiştir. Kasım 1998 tarihinden beri Frank Thiel tarafından hazırlanmış olan Sovyet ve Amerikalı asker portreleri 1961 yılında ültimatomların verilmesinden sonra karşı karşıya gelen iki tarafın panzerlerini temsil etmektedir.
Soğuk Savaş’ın diğer kalıntıları olarak ise bariyerler, geçiş noktası sinyal sistemi ve Berlin Duvarı anıtı bu alanda sergilenmektedir. Günümüzde söz konusu noktada geçmiş tarihlerde dünya savaşına neden olabilecek büyüklükte olan ama atlatılan krizler, bilboardlarda anlatılmaktadır. Söz konusu krizlere örnek olarak “Küba Füze Krizi” olarak da bilinen, Sovyetler Birliği’nin Küba’ya nükleer silah yerleştirmesi gösterilebilir. Buradaki ABD sektörüne ait kontrol kulübesi orijinal değildir, orijinali Müttefikler Müzesindedir.
Friedrichstraße 43-45 Adresinde bulunan Checkpoint Charlie Bölgesine M29 ve N6 numaralı otobüsler ile ulaşabilmeniz mümkündür. Ayrıca buraya Alexandrplatz bölgesinden 30 dk’da yürüyerek ve aynı noktadan U-Bahn U2 hattını kullanarak Stadmitte durağında inerekte ulaşabilirsiniz.
Ayrıntılı bilgi için https://www.berlin.de/en/attractions-and-sights/3560059-3104052-checkpoint-charlie.en.html websitesini ziyaret edebilirsiniz.
DOĞU YAKASI GALERİSİ
(EAST SİDE GALLERY)
Bu Galeri, 1990 yılında Berlin Duvarı’nın doğu yakasında dünyanın çeşitli yerlerinden ressamların yaptığı 105 resim içermektedir.
East Side Gallery, iki Alman sanat derneği VBK ve BBK’nın birleşmesinin ardından oluşturulmuştur. Kurucu üyeleri Bodo Sperling, Barbara Greul Aschanta, Jörg Kubitzki ve David Monti’dir.
Dünyadaki en büyük ve en uzun süre ziyarete açık kalan açık hava galerilerinden biridir. Jürgen Grosse (INDIANO), Dimitri Vrubel, Siegfrid Santoni, Bodo Sperling, Kasra Alavi, Kani Alavi, Jim Avignon, Thierry Noir, Ingeborg Blumenthal, Ignasi Blanch i Gisbert, Kim Prisu, Hervé Morlay VR ve diğer sanatçıların resimlerini içermektedir. Bu resimler değişimin zamanını geldiğini ve tüm dünyada daha iyi, daha özgür bir gelecek umutlarını vurgulamaktadır.
Haziran 2006’da O2 World’dan Spree nehrine ulaşım sağlamak amacıyla 40 metrelik bir bölümü orijinal parçanın batısına taşınmıştır.
Ayrıntılı bilgi için http://www.eastsidegallery-berlin.com websitesini ziyaret edebilirsiniz. Galeriyi günün her saati ziyaret edebilirsiniz.
Bu bölgeye Alexandrplatz’dan 30 dk yürüyerek yada aynı bölgeden kalkan 248 Numaralı otobüsleri kullanarak yaklaşık 15 dk içinde ulaşabilirsiniz.
HOLOCAUST
(KATLEDİLEN AVRUPALI YAHUDİLER ANITI)
Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı Berlin Holocaust bölgesinde hayatlarını kaybetmiş Yahudilere adanmış bir anıt mezardır.
ABD kökenli bir mimar olan Peter Eisenman ve Birleşik Krallık kökenli bir mühendislik firması olan Buro Happold tarafından tasarlanmış olan anıt mezar 19.000 metrekarerlik bir alana yayılmıştır ve 2.711 adet beton bloktan oluşmaktadır. Bu betonarme bloklara dik enine yükselen yekpare kütleler olmaları nedeniyle Stel’ de denmektedir.
Her biri 2.38 metre uzunluğunda, 0.95 metre genişliğinde ve 0.2 ile 4.8 metre arası değişen yüksekliğe sahip bu stel kütlelerin üzerinde Yahudi medeni kanunu, tören kuralları ve efsanelerini kapsayan dini metinlerden oluşan Talmud’un birer sayfası yer almaktadır. Anıt mezarın tasarımcısı Peter Eisenman’a göre bu tasarım oldukça rahatsız edici ve kafa karıştırıcı bir ortam yaratmaktadır; böylelikle bu tasarımlar sözde düzenli olan bir sistemin insanlıkla bağının kopmasını simgelemektedir.
1 Nisan 2003’te başlayan Katledilen Avrupalı Yahudiler Anıtı’nın inşaatı 15 Aralık 2004 tarihinde tamamlanmıştır. II. Dünya Savaşı’nın bitişinin 60. yılı olan 10 Mayıs 2005’te açılış töreni yapılan bu mekân halkın ziyaretine 12 Mayıs 2005’te açılmıştır. Tamamlandığı dönemde anıtın inşaatı yaklaşık 25 milyon Euro harcanmıştır.
Anıtı Pazartesi hariç haftanın diğer günlerinde 10:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Anıtla ilgili ayrıntılı bilgi için https://www.stiftung-denkmal.de/en/home.html websitesini ziyaret edebilirsiniz.
Anıda Aleksandrplatz’dan kalkan 200 numaralı otobüsler ile Behrenstr/Wilhelmstr. Durağında inerek 15 dakikada yada aynı bölgeden yaklaşık 40 dk. Yürüyerek ulaşmanız mümkündür.
POTSDAMER MEYDANI
Berlin’de bulunan bir başka kent meydanıdır. Meydan, Brandenburg Kapısı ile Reichstag’ın 1 km güneyinde ve Tiergarten Parkının hemen yakınlarında yer almakta olup adını Potsdam şehrinden almaktadır. Potsdamer Platz, Almanyanın yeniden birleşmesinden bu yana birçok kentsel dönüşüm projesinin merkezi olmuştur.
Günün her saati oldukça hareketli ve kalabalık olan bu meydan etrafında bulunan çok sayıdaki kafe ve Restorant’ta dinlenip bir şeyler yiyip içebilirsiniz.
Buraya Alexandrplatz’dan U-Bahn U2 hattını kullanıp 12 dakikalık yolculuk ile, M48 Numaralı otobüsler ile yaklaşık 20 dk. İçinde veya 45 dk’lık bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz.
BERLİN HAYVANAT BAHÇESİ
Berlin Hayvanat bahçesi (Zoologischer)
Almanya’da ki en eski ulusal hayvanat bahçesidir. 35 hektar alan kaplayan park 1844 yılında açılmıştır. 1.400 farklı tür ve 14.000 civarı memeli bulundurmasıyla Berlin Zoolojik Bahçesi, Dünya’da en ayrıntılı tür barındıran hayvanat bahçesidir.
Hayvanat bahçesi ve içinde barındırdığı Akvaryumu, 2007 yılında 3,2 milyon ziyaretçi çekmeyi başarmıştır. Avrupa’da en çok ziyaret edilen hayvanat bahçesi ollduğu düşünülmektedir. Dünyaca bilinen Knut, kutup ayısı veya Bao Bao, büyük panda gibi hayvanlar, parkın simgesi haline gelmiştir.
Hayvanat Bahçesini her gün 09:00-16:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Hayvanat bahçesi giriş ücreti 15.50 Euro’dur. Hayvanat Bahçesi ve Akvaryum giriş ücreti 21 Euro’dur.
Ayrıntılı bilgi ve Online bilet alımı için https://www.zoo-berlin.de/en/tickets web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Hayvanat bahçesine Alexandrplatz’dan S-Bahn S5, U-Bahn U2 veya 200 numaralı otobüsleri kullananıp, Zoologischer garten durağında inip 10 dk yürüyerek yaklaşık 30 dk’da ulaşabilmeniz mümkündür.
KREUZBERG
Kreuzberg Berlin’de bir semttir ve Türkler arasında “Küçük İstanbul” diye de adlandırılmaktadır. Kreuzberg Merkezi’ndeki Zentrum Kreuzberg tabelasının Türkçe olarak “Kreuzberg Merkezi” yazılması ve bölgede bulunan yoğun Türk esnafından da anlaşılacağı gibi “Klein Istanbul” (Küçük İstanbul) olarak adlandırılmaktadır. Semtte Türk nüfusu oldukça fazladır. Ayrıca Kreuzberg gençliğinin üzerinde Afrikalı-Amerikalı ve Hip-Hop kültürden kaynaklanan önemli bir etki oluşmuştur. Berlin içinde rap ve Breakdance’ın merkezi haline gelmiştir. Kreuzberg sakinlerinin çoğunluğu Amerikan ya da Afro-Amerikan kültürü ile Türk kökenlidir. Hip hop büyük ölçüde Almanya’nın birleşmesine kadar Amerikan askerlerin çocukları tarafından Kreuzberg gençliğine tanıtılmıştır.
Bölgeye Alexandrplatz’dan U-Bahn U8 hattı kullanılıp KottBusser Tor durağında inilip 7 dk. İçinde ulaşılabilmesi mümkündür.
DRESDEN
Elbe Nehrinin kenarında kurulan Dresden’e “Elbe’nin Floransa’sı” da denmektedir. Dresden çok sayıda sanat eseri koleksiyonlarını bünyesinde barındırmaktadır. Bugüne dek ayakta kalmış olan sayısız muhteşem barok yapı, Güçlü August döneminin şanını ve ihtişamını taşımaktadır. Dresden eski Doğu Almanya toprakları içinde yer alır.
Berlin-Dresden arası yaklaşık 193 Km’dir. Otobüsle Dresden’e yaklaşık 2 Saat 45 dakika süren bir yolculuk ile ulaşabilmeniz mümkündür. Bilet ücretleri tek yön 5 Euro’dan başlamaktadır.
Avrupa’nın en güzel su saraylarından biri olan Moritzburg, Dresden’den yalnızca 10 km uzaklıkta kuzey yöndedir. Sarayın parkında yürüyüş yapılabilmektedir. Ayrıca Tırmanış ve doğa yürüyüşü tutkunları, Dresden’in yaklaşık 30 km güneyinden başlayan Sachsische Schweiz bölgesinin kumtaşı kayalarına ve dağ geçitlerine yılın her günü akın etmektedirler.
Şehir II. Dünya Savaşı’nın son günlerinde (13-14 Şubat) bombalanmıştır. Bütün savaş boyunca açık şehir olmasına ve bir tek saldırı almamasına rağmen savaşın sona ermesi ve Almanya’nın teslim olması ve bombalanan İngiliz şehirlerinin intikamı için müttefik devletlerin bir taktiği olarak saldırıya uğramıştır. Bombalanma sonucu Alman kaynaklarına göre 230.000 kişi ölmüştür, ama bu sayının o zamanki gündemi sarsmak için bilerek bir 0 fazladan yazılarak verildiği şu anda bilinmektedir. Son rakamlara göre ise ölü sayısı 20.000 ila 25.000 arasındadır. Ayrıca eski şehrin tamamı yıkılmıştır ve bir masal şehri olarak isimlendirilen Dresden harabeye dönmüştür. Bu konuyla ilgili özellikle duvarın yıkılması sonrasında yapılan birkaç adet film bulunmaktadır.
DRESDEN GEZİLECEK YERLER
FRAUNENKIRCHE (KADINLAR KİLİSESİ)
Kadınlar Kilisesi (Frauenkirche) Dresden’in hemen kent meydanında bulunan 1743 yılında inşa edilmiş bir kilisedir. Daha önceden Roma Katolik Kilisesi olup Reformların ardından Protestan kilisesi haline gelmiştir ve 18. yüzyılda daha büyük bir Barık tarzı bir yapı olarak inşa edilmiştir. Nu kilise Avrupa’nın en büyük kubbelerinden birine sahip olup Protestan kutsal mimarisinin olağanüstü bir örneği olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda eski savaşan düşmanlar arasındaki uzlaşmanın simgesi olarak da hizmet vermiştir.
Kilise, II. Dünya Savaşı’nda Dresden Bombardımanı sırasında tamamen yıkılmıştır. Kalan kalıntıları, yerel Doğu Alman liderlerinin kararlarını takiben, 50 yıl boyunca bir savaş anıtı olarak kalmıştır. Kilise, 1994 yılında Almanyanın Birleşmesinin ardından yeniden inşa edilmiştir. Dış cephesinin yeniden inşası 2004 yılında tamamlanmış ve 2005 yılında da iç cephesi tamamlanmıştır. Kilise, 30 Ekim 2005 tarihinde Protestan Reformasyonu Günü’nde açılmıştır. Çevresinde birçok değerli Barok tarzı binalara sahip olan Neumarkt Meydanı da 2004 yılında yeniden inşa edilmiştir.
NEUMARKT MEYDANI
Dresden’in merkezinde bulunan Neumarkt meydanı, Dresden kentinin merkezi ve kültürel açıdan önemli bir bölümüdür. İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Müttefik bomba saldırısı sırasında tarihi bölge neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır. Savaştan sonra Dresden Sovyet işgali altına girdi ve daha sonra Neumarkt bölgesini sosyalist gerçekçi tarzda ve kısmen tarihi binalarla yeniden inşa eden komünist Alman Demokratik Cumhuriyeti olmuştur. Ancak yerin devasa alanları ve parselleri bozulmamıştır. Komünizmin çöküşünden ve Almanların yeniden birleşmesinden sonra Neumarkt’ı savaş öncesi görünümüne kavuşturma kararı alınmış ve bu karar neticesinde aslına benzer şekilde modernize edilmiştir.
ALTMARKT MEYDANI
Altmarkt, Dresden’in en eski meydanıdır. Şehrin kuruluşu ile planlanan pazar ilk olarak 1370 yılında halkalar olarak burada kurulmuştur. Daha sonraki belgelerde, 1400 marjt, 1410 yüzük ve 1452 forum olarak belirlenmiştir. Doğrudan bitişik, yüzyıllardır kentin en önemli kutsal binası olan Haç Kilisesi. İlk şehir genişlemesiyle yaklaşık 1550’den sonra, yeni bir pazar oluşturuldu; Frauenkirche’deki Neumarkt, büyük, merkezi meydanın Old Market veya Altmarkt’ın adını kısaca yönlendirdi. Neumarkt ile birlikte bugün kentin en önemli yerlerinden biri. Altmarkt, ülke çapında esas olarak, 1434’ten bu yana düzenlenen, dünyanın en eski Noel pazarlarından biri olan Striezelmarkt’ın sahnesi olarak biliniyor.
REZIDENZSCHLOSS (KRALİYET SARAYI)
Dresden Kalesi veya Kraliyet Sarayı (Almanca: Dresdner Residenzschloss veya Dresdner Schloss) olarak bilinmektedir. Almanya’nın Dresden kentindeki en eski yapılardan biridir. Neredeyse 400 yıl boyunca Wettin Evi’nin Albertine hattının seçmenlerinin (1547-1806) ve Saksonya krallarının (1806-1918) ikametgahıydı. Barok’tan Neo-Rönesans’a kadar kullanılan farklı mimari stillerle bilinmektedir.
Bugün, kale, Tarihi ve Yeni Yeşil Kasayı, Nümismatik Kabini, Baskı, Resim ve Fotoğraf Koleksiyonunu ve Türk Odası ile Dresden Cephaneliğini içeren bir müze kompleksidir. Aynı zamanda bir sanat kütüphanesine ve Dresden Devlet Sanat Koleksiyonları yönetimine de ev sahipliği yapmaktadır.
Kale her gün 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
Müze işe ilgili ayrıntılı bilgi için https://www.skd.museum/en/besuch/residenzschloss/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Müze giriş ücreti yetişkinler için 12 Euro olup. online bilet almak için https://www.skd.museum/en/besuch/residenzschloss/#c6138 websitesini ziyaret edebilirsiniz.
ALBERTINUM MÜZESİ
Albertinum Müzesi Dresden şehrinde bulunan modern sanat müzesidir. Kumtaşı kaplı Rönesans Revival binası, Almanya’nın Dresden kent merkezinde Brühl Terasında yer almaktadır.
Albertinum, Dresden Devlet Sanat Koleksiyonlarının Yeni Ustalar Galerisine (Galerie Neue Meister) ve Heykel Koleksiyonuna (Skulpturensammlung) ev sahipliği yapıyor. Müze, Romantizm’den günümüze hem resim hem de heykeller sunmakta ve yaklaşık 200 yıllık bir dönemi kapsamaktadır.
Müze giriş ücreti yetişkinler için 10 Euro olup, Her gün 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
Müze ile ilgili ayrıntılı bilgi ve Online Bilet için https://albertinum.skd.museum/en/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
ZWINGER SARAYI
Zwinger, Barok tarzında inşa edilmiş ve mahkeme mimarı Matthäus Daniel Pöppelmann tarafından tasarlanan Dresden kentinde bir saraydır. Ayrıca sergi galerisi ve festival arenası olarak görev yapmaktadır.
Mekan eskiden dış duvarın korunduğu Dresden kalesinin bir parçasıydı. Bu ad, Almanca Zwinger (bir kale veya şehir kapısının önündeki öldürme alanı) kelimesinden türemiştir; dış duvar ile büyük duvar arasına yerleştirilen toplar içindi. Zwinger, Gottfried Semper tarafından Semper Gallery adlı Neoklasik bina kuzey tarafında inşa edilene kadar kapalı değildi.
Zwinger, bugün Gemäldegalerie Alte Meister (Eski Ustalar Resim Galerisi), Dresden Porselen Koleksiyonu (Dresdener Porzellansammlung) ve Mathematisch-Physikalischer Salon (Matematiksel ve Fiziksel Enstrümanların Kraliyet Kabini) içeren bir müze kompleksidir.
Müze 1 Nisan – 1 Ekim tarihleri arasında
06:00 – 22:30 saatleri arasında diğer tarihlerde ise 06:00-20:00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Müze giriş ücreti yetişkinler için 10 Euro’dur.
Müze ile ilgili ayrıntılı bilgi ve Online Bilet Rezervasyonu için https://www.der-dresdner-zwinger.de/en/home/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
FURSTENZUG (PRENSLER ALAYI)
Almanya’nın Dresden kentinde bulunan Fürstenzug, Saksonya hükümdarlarının monte edilmiş bir alayının duvar resmidir. Aslen 1871 ile 1876 arasında, Saksonya’nın yönetici ailesi olan Wettin Hanedanlığı’nın 800. yıldönümünü kutlamak için boyanmıştır. Çalışmayı hava koşullarına dayanıklı hale getirmek için 1904 ve 1907 yılları arasında yaklaşık 23.000 Meissen porselen karo ile değiştirilmiştir. 102 metre uzunluğunda (335 ft) dünyanın en büyük porselen sanatı olarak bilinmektedir. Duvar resmi, 1127 ile 1904 yılları arasında Wettin Evi’nin 35 margravesinin, seçmenlerinin, dukeslerinin ve krallarının atalarının portrelerini göstermektedir.
Fürstenzug, Dresden Kalesi’nin Stallhof’un (Stables Avlusu) dış duvarında yer almaktadır.
Ayrıntılı bilgi için http://www.dresden.de/en/tourism/attractions/sights/old_town/stallhof-and-procession-of-princes.php web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
ALTMARKT
Dresden’de ki en eski Büyük dikdörtgen pazar yeri ve meydanıdır. Dresden’in kuruluşundan bu yana kentin kalbi olmuştur ve ilk kez 1370’de bir belgede belirtilmiştir. Pazarlar, festivaller, turnuvalar ve oyunlar burada sahnelenmiştir ve önemli tarihi olaylar da Altmarkt meydanını bir araya getirmiştir. Şubat 1945’teki bombalama baskınları sırasında tarihi Altmarkt meydanı tamamen yıkılmıştır. Değişen bir zemin planında yeniden yapılanma 1953 yılında başlamıştır. Konut ve işyerlerinin yeniden inşası, tarihsel unsurlara (sürekli cumbalı pencereler, seksiyonel sıva-kumtaşı cepheleri, çatı pencereleri, sırtlı çatılar ve süslemeler) ilave edilmiştir. Günümüzde tarihi bir anıt olarak sınıflandırılan bu binalar, Altmarkt meydanının doğu ve batı sınırlarını oluşturmaktadır.
HEDİYELİK EŞYA
Berlin’de özellikle Alexandraplatz meydanında, Dresden’de ise Old Town çevresinde çok sayıda hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar ve Seyyar hediyelik eşya satıcıları bulunmaktadır.
Magnetler 4-5 Euro ( 24-30 TL ) arası kalitesine göre değişmektedir.
BERLİN VE DRESDEN GECE HAYATI
Berlin ve Dresden canlı sayılabilecek bir gece hayatına sahiptir. Özellikle hafta sonları eğlence sabahlara kadar devam etmektedir. Berlin’de eğlence merkezleri Alexandraplatz çevresinde, Dresden’de ise Old town çevresinde toplanmıştır. Çok sayıda gece kulubü, Bar, Kafe ve Pub’lar bulunmaktadır. Belin ve Dresden’de ortalama Club giriş ücretleri 10 Euro olup genelde giriş ücretlerine 1 içecek dahildir. Birçok kulüp Gece 00:00 öncesine kadar olan girişlerden ücret almaz. Ayrıca Kulüplerinden birçoğunda sıkı kıyafet kontrolleri yapılmaktadır. Erkekler için gömlek, Pantolon ve Çok spor olmayan ayakkabılar ile girişlere müsaade edilmektedir. Tişört, Şort, Terlik vb. İle girişlere müsaade edilmemektedir. Ayrıca Kulüp girişlerinde bazen çok uzun sıralar olabilmektedir.
BERLİN ÖNEMLİ GECE KULUPLERİ
Berghain, Watergate, Sisyphos, Chalet, Prince Charles, Kit Kat Club, Golden Gate, Ritter Butzke’dır.
DRESDEN ÖNEMLİ GECE KULUPLERİ
Downtown, Bluenote, Baroom ve Peanuts’dur.
BERLİN VE DRESDEN MUTFAĞI
Berlin ve dresden’de türk nüfusunun çok yoğun olması nedeniyle çok sayıda kebapçı ve Türk restoranları bulunmaktadır.
Ayrıca çok sayıda dünya mutfaklarına ait restoranlar bulunmaktadır.
BERLİN VE DRESDEN’E NASIL GELİNİR?
Berlin’e Türk Hava Yolları ve Pegasus havayollarının direk uçuşları ile yaklaşık 3 saat’te gelinebilmesi mümkündür. Ayrıca Agean havayollarının Atina aktarmalı uçuşları ile de buraya gelebilirsiniz. Dresden’e ise Berlin veya Prag’dan Karayolu ile 2 saatte ulaşabilinmesi mümkündür.
BERLİN VE DRESDEN’DE KAÇ GÜN KALINMALI?
Berlin ve Dresden’de ziyaret edilebilecek çok sayıda yer bulunduğundan her iki şehir için toplam 6 tam gün ayırarak buranın her yerini gezip görebilmeniz mümkündür, Benim tavsiyem ise Cuma günü gelip Çarşamba günü dönülmesi yönündedir.
BERLİN VE DRESDEN’E GELMEYE DEĞER Mİ?
Berlin ve Dresden’e en azından 2-3’er günlük plan yapılıp buraya gelinmeye ve heryönüyle güzel bu şehirleri görmeye değerdir. Özellikle Eski ve modern mimarinin örnekleri aynı anda sizlere sunulmaktadır.
Berlin ve Dresden’de sevgilerle, bir daha ki yazılarımda görüşmek üzere.
TÜM YAZILARIM İÇİN;
INSTAGRAM : gezginsailor
TWITTER : @gezginsailor
FACEBOOK : http://www.facebook.com/gezginsailor
FACEBOOK BLOG : https://www.facebook.com/gezginsailor35/
YOUTUBE : https://www.youtube.com/channel/UCXz_GAkqXTmUf20kFi9yFUw?view_as
Aşağıda link ile Facebook Seyahat Fırsatları grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…
https://m.facebook.com/groups/257516427977291
Aşağıda link ile Facebook TUR FIRSATLARI grubuna üye olabilir, Türkiye ve Tüm dünya için indirimli bilet fırsatları, Tur fırsatlarını görebilirsiniz…